KİŞİLİK VE BENLİK ( ZIRH KUŞANIP KILIÇ TAKMAK ADAMI ŞÖVALYE YAPMAZ

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
1 KİŞİLİK VE BENLİK

3
ZIRH KUŞANIP KILIÇ TAKMAK ADAMI ŞÖVALYE YAPMAZ. CICERO
4

KİŞİLİĞİN TANIMI Kişilik kavramının pazarlama açısından öneminin bilinmesine karşın, yapılan araştırmalar tüketici davranışlarını açıklamada çelişkili sonuçlar vermektedir.Bazı araştırmalar kişiliğin ürün, marka, mağaza seçiminde önemli olduğunu vurgularken, bazı araştırmalar hiçbir ilişkinin olmadığını öne sürmüştür.Bu durumun ortaya çıkmasında ki en önemli etmen, kişilik konusunda herkesin kabul edebileceği bir tanımın olmamasıdır.Çalışmalar, genellikle iki yaklaşım arasında belirlenmektedir.Kişiliği biyolojik (genetik) etmenlere bağlayanlar birinci yaklaşımı oluşturmaktadır.Çevre etmenlerinin kişiliği belirlediğini öne sürenler ise ikinci yaklaşımı oluşturur. Tüketici davranışları açısından her iki yaklaşımında ele alınacağı bir değerlendirme çok daha geçerli olmaktadır.

5
Kişilik Sergilediğimiz davranışlar kişiliğimizin bir yansımasıdır.


6
Kişilik Nedir? Latincedeki “persona” kavramından geldiği ve Roma Tiyatrosu’nda oyuncuların temsil ettikleri özelliği yansıtacak şekilde yüzlerine maskeler takıp oynadıkları ve bu maskelere de “persona” dediklerini ileri sürmüştür. Böylelikle kişilerin karakteristik özellikleri anlatılmak isteniyordu.


7
Kişinin içinde bulunduğu ortama göre taktığı maske/lerdir.
KİŞİLİK Kişinin içinde bulunduğu ortama göre taktığı maske/lerdir.
8
Kişilik= Huy + Karakter
Kişilik, bireyin iç ve dış çevresi ile kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici olan, tutarlı olarak sergilenen, bireye özgü özellikler bütünü ya da ilişki biçimidir. Kişilik= Huy + Karakter

9
Huy( Mizaç ) ve Karakter
Kişilik doğuştan etkin olan mizaç (huy) ile, sonradan çevrede şekillenen karakterin ahenkli bir bütünlüğü ile ortaya çıkar.

10

Mizaç Mizaç (huy); doğuştan getirilen, oldukça sınırlı, belirli duygusal tepki biçimleridir. Çabuk öfkelenmek, sıkılmak, neşelenmek, hareketli veya hareketsiz olmak …


11
Karakter Kişiliğin içinde yetişilen, yaşanan toplumsal çevrenin değer yargılarıyla oluşan yanıdır.


12
İnsan karakterleri; Onun amaçlarını gerçekleştirmesinde dışa yansıyan yönüdür. 1-)Üstünlük eğilimi 2-)İhtiras ve kıskançlık 3-)Korku

13
Kişiliği Oluşturan Temel Faktörler
1.Bedensel (fizyolojik-biyolojik) 2. Aile Faktörü 3. Kültürel (değerler, inançlar) 4. Sosyalleşme Süreci (eğitim, deneyim, öğrenmeler, sosyal yapı ve sosyal sınıf) 6.Diğer Faktörler ( medya )


14
Kişilik Özellikleri Tutarlılık Durağanlık Ayırt Edici Olma Kestirilemezlik

15
Tutarlılık ve Durağanlık
Bireyin, zaman içinde farklı ortam ve koşullarda belirli bir uyarana karşı benzer tepkiler vermesi tutarlılığı ve durağanlığı gösterir.


16
KİŞİLİK DENGELİ VE DEVAMLIDIR
Bu özellikler özellikle pazarlamacılar için önemlidir.Pazarlamacıların kişiliğin bu denge ve süreklilik özelliklerini kendi ürünlerini almaya yöneltecek şekilde değiştirmeye uğraşmaları anlamsız ve başarısız olacak bir çalışmadır. Bunun yerine hangi kişilik özelliklerinin belli ürünlerin alınmasında etken olduğunu belirleyerek ona uyum gösterecek stratejiler oluşturmak gereklidir.


17
Ayırt Edici Olma Bireyin kendine ait/has tutum ve davranışlar sergilemesidir. Kişilik ayırt edici olmakla birlikte bireylerin birbirine benzeyen özellikleri de vardır.


18
Ayırt Edici Olma Her birey kendine özgü davranışlar sergiler. Bu durum pazarlamacılar için zorluk oluşturacak gibi görünse de bireylerin bu özelliklerinin ortak paydaları mevcuttur. Kişilik özellikleri ve davranışlar arasındaki ilişki mutlak değildir.


19
BİREYSEL FARKLILIKLAR
Kişiliğin oluşmasında bireysel etmenler de önemli rol oynadığına göre, hiç kimse bir başkasının benzeri olamaz.Buna karşın belirli kişilik özelliklerinde birçok kimse benzerlikler gösterir.Örneğin bazıları rekabetçi bir özellikte yüksek bir noktada iken, birçokları düşük bir noktada bulunabilirler.Bu durum tüketici davranışlarının incelenmesinde bireyleri belli özelliklere göre gruplandırmak ve bunu pazar bölümlendirmesine temel olarak almak için yararlı olmaktadır.Aksi takdirde,herkes her özellikte çok farklı olmuş olsa, pazar bölümlemesi olanak dışı olacaktır.

20

Kestirilemezlik Bireyin tek bir kişilik özelliğine bakarak onun nasıl davranacağını bilmek imkansızdır. Bu durum kişinin kestirilemezlik özelliğini oluşturur.

21
KİŞİLİK DEĞİŞEBİLİR Önceki özelliklerde dengeli ve sürekli olduğu belirtilmesine karşın, kişilik de bazı değişik koşullarda değişir. Örneğin yaşamdaki bazı önemli olaylar bireyin kişiliğinde değişikliğe neden olur. Yeni bir bebeğin dünyaya gelmesi, evlilik, ayrılık, bireyin sevdiği birini yitirmesi, savaş durumunda kalınması bu duruma örnek olarak verilebilir. Ayrıca birey olgunlaştıkça kişiliğinin de değiştiği bilinmelidir.

22

Kişilik geçmişteki etkileşimlerin birikimiyle oluşur.
Kişilik değil karakter değişir. Birey içinde bulunduğu çevrenin kültürel özellikleri, değer yargıları, demografik özelliklerindeki değişim vb. yoluyla kişiliğine uymayan davranışlar sergileyebilir. Ancak bu durum kişiliğin temel yapısını bozmaz. Pazarlamacılar için hangi ürün ve markaların satın alınmasında hangi kişilik özelliklerinin etkili olduğunu anlamak oldukça önemlidir.

23

SAĞ VE SOL BEYNİN ŞİFRELERİ
Yapılan araştırmalar her geçen gün beyin ile ilgili yeni bilgiler veriyor. Kişinin duygularını tanıması ve beynini doğru yönlendirmesi de giderek önem kazanıyor.


24
SOL BEYİN ’EĞER’ ve ’FAKAT’ DER
Bugün artık biliyoruz ki, sol beyin, kelime ve sayılarla ilgilenen, sağ beyne nazaran geçmişin üzerinde daha çok duran beyin alanıdır. Bu alanın özellikleri, soğuk, keskin, köşeli, mesafeli ve sert olması, katı kurallarının bulunmasıdır. Sol beyin ’eğer’ ve ’fakat’ sözlerini çok kullanır. Bu iki kelime hemen karar vermemeyi ifade eder. Beynin sol tarafı, bir şeyi anlamaya çalışırken aynı zamanda ertelemeye de yatkındır. Ayrıca BENMERKEZCİ olma eğilimindedir. Kendisini mutlu edecek şeyleri önemser. Bu sebeple de kendisi önceliklidir. Beynin sol kısmı, iradeyi mantıksal olarak kullanır.



25
SAĞ BEYİN DUYGUSALDIR! Sol beyin, yeni fikirlere açık değildir. Koruyucu, tutucu ve savunucudur. Oysa sağ beyin farklılıklara gebedir. Deneme yanılmayla karar verir. Duygusal alanlarla ilgili olduğu için istekleri hemen olsun ister. Stratejik düşünmek yerine, taktik bulur. Arzularını ertelemekten hoşlanmaz. Hızlı Karar Verip Harekete Geçmek Eğilimindedir, Acelecidir. SOL BEYİN ERİL, SAĞ DİŞİLDİR Sol beyin sayı ve rakamlarla ilgilenirken sağ beynin ilgi alanı daha çok görsel konulardan ve zevklerden oluşur. Estetik kaygılar sağ beyinde etkilidir. Erkeklerin sol beyinleri baskın çalıştığı için benmerkezci yanları baskındır.


26
SAĞ BEYİN SEVGİYE GÖRE KARAR VERİR!
Sağ beyni baskın çalışan kişiler iradelerine duygularını katarlar. Bir insanla iş yaparken ya da onun hakkında karar verirken kâr-zarar analizi yapmaktan çok, onu sevip sevmediklerini ölçü alırlar. İnsanları analiz ederken "o beni çok sever" ya da "ben onu çok severim" diyerek referanslarının duygu olduğunu belli ederler. SAĞ BEYİN NİYETE SOL BEYİN SÜRECE BAKAR Sol beyinde niyet önemli değildir. Sürece ve sonuca bakar. Sağ beyin ise niyete göre hareket eder. Sol beyin hayal kurmaz ama sağ beyin hayalcidir. Yine sağ beyin sezgilere çok değer verir. Beyin görüntüleme çalışmalarında sol beynin görsel unsurlara hızlı tepki verdiği ortaya çıkmıştır. Oysa sağ beyin duygusal sayılabilecek uyarılara daha çabuk cevap vermektedir.

27
SAĞ BEYİN SEMPATİK, ÖN BEYİN EMPATİKTİR
Sol beynin önceliği kendisindeyken, sağ beynin önceliği başkalarındadır. Oysa ön beyin, önceliğin kendisinde mi yoksa başkalarında mı olacağını, hangi şartta nasıl tercihler yapacağını iyi belirler. Ön beyin empatik düşünür. Mesela, sol beyniyle düşünen bir kimse karşısındakine yol tarif ederken, yönleri kendisine göre tarif eder. "Sola gideceksin" dediğinde bu sol taraf kendi soludur. Oysa empati yapabilen insan karşı tarafın yönünü dikkate alır. SOL GERÇEKLERİ, SAĞ BEYİN DUYGULARI ANALİZ EDER Sağ beyin pembe düşler görür. Gerçeklerden uzak hayaller kurmak onun işidir. Sol beyin ise, hayali ve sezgileri önemsemez, kullanmaz. Sağ beyin dişil özellikler barındırdığı için, sezgisel düşünmeye yatkındır ve sezgilerinde çoğunlukla haklı çıkar. Ön beyin ise sezgileri süzgeçten geçirerek kullanır. Her hissettiğini doğru kabul eden sağ beyne mukabil, ön beyin sezgilerinin doğru olup olmadığını anlamaya çalışır. Sol beyin gerçekleri, sağ beyin duyguları, ön beyin ise doğruları analiz eder ve öncelik verir.


28
SOL BEYİNDE ERKEKSİ ÖZELLİKLER BASKIN!
Sağ beyin duygusal kararlar verdiği için, bu kararları inanarak vermek ister. Sol beyin, inanamasa da karar vermekten yanadır. Sol beyin tekil ve erildir. Sağ beyin ise çoğulcudur ve dişil özellikleri vardır. Sol beyin anlamaya çalışırken, sağ beyin hissetmek için uğraşır. Sol beyin karşılaştığı olaylarda çıkarı doğrultusunda tepkiler verirken, sağ beyin sempatik bir bakışıyla yaklaşır. Yani kendini hemen olaya kaptırır. Sağ beyni baskın çalışan kimse, birisi ağladığı zaman onunla beraber ağlar. Kendisinden çok başkalarını mutlu etmeye uğraşır



29
Kişilik Kuramları Kişilik konusunda birçok kuramlar olmasına karşın tüketici davranışları açısından en çok kullanılanlar Psikoanaletik, Treyt ve Sosyo-psikolojik kuramlardır. Bunlardan herhangi biri diğerinden daha üstün değildir. Bu üç kuramın daha çok kullanılmasının nedeni, bu konuda araştırmacıların tüketici davranışları ile ilişkinin ortaya konması için yaptıkları çalışmaların ve bulguların yoğun olmasından kaynaklanmaktadır.

30
PSİKANALİTİK KURAM Sigmun Freud (1856-1939)
İnsan cinsellik ve saldırganlık dürtüleri ile dünyaya gelen kötü bir varlıktır. Kişilik gelişiminde cinsellik önemlidir. Davranışın nedeni bilinçaltı motifler, çatışmalar, savunmalar, erken çocukluk dönemi deneyimleri, çözülmemiş çatışmalardır
 
Son düzenleme:
31 Psikanalitik kuram çerçevesinde 3 farklı kuram ele alınmıştır. Bunlar;
Yapısal Kişilik Kuramı, Topografik Kişilik Kuramı, Psikoseksüel Gelişim Kuramı


32

YAPISAL KİŞİLİK KURAMI
Freud tarafından geliştirilmiş olan yapısal kişilik kuramı kişiliğin üç ayrı yapıdan oluştuğunu ileri sürer.

33
İLKEL BENLİK BENLİK ÜST BENLİKTİR

34
Yapısal Kişilik Kuramı
İd Kişiliğin ilkel yönüdür. Haz ilkesine göre çalışır. Ego Kişiliğin dengeleyici yönüdür. Gerçeklik ilkesine göre çalışır. Süperego Kişiliğin ahlaki yönüdür. Vicdan


35
Freud’a göre, kişilik farklılıkları bu üç yapının bireyler arasında ki farklılığından kaynaklanır. Daha başka bir deyimle, bu üç yapı insandan insana farklılıklar gösterdiği için bireylerin kişilikleri de farklıdır.

36
Freud insanı, saldırgan ve cinsel dürtüleri denetim altına alınması gereken bir varlık olarak tanımlar. Ona göre kişilik sorunlarının temelinde, cinsel güdülerin toplumsal baskı altında olmaları yatar. Pazarlamacıların pek çok mal ve hizmette cinselliğe dayalı mesajları vermeleri bundandır.


37 Pazarlama açısından bu kuramın önemi, insanın tatmin edilmemiş duygularını tatmin etmek için, hoşgörülü kanalları mal ve hizmet satın alarak kullanabileceğine dikkati çekmesidir Reklamcılar psikologlardan yararlanarak, tüketicilerin davranışlarındaki bilinçaltı güdüleri belirleyip bunları, tutundurma çalışmalarında kullanmışlardır Pazarlamacılar tüketicileri egemen kişilik sistemlerine göre üçe ayırırlar: İd yönelimli tüketiciler, ego yönelimli tüketiciler ve üst benlik yönelimli tüketiciler.

38
Bireyde egemen olan kişilik özelliklerine göre tüketiciler
İlkel Benlik İd yönelimli İçinden geldiği gibi davran Üst Benlik Süper – Ego yönelimli Toplumun istediği gibi davran Benlik Ego yönelimli İçinden gelenle toplumun isteği arasında denge kur

39

İLKEL BENLİK Bireyin çocukluğundan beri tatmin edemediği duygularının barınağı ve bilinç dışı davranışlarının kaynağıdır. İlkel benlik kişiye şu eylemi yap emrini verir ve kişiye bu yöne doğru yönlendirir.

40
İd yönelimli tüketiciler
Kendi isteklerine ve dürtülerine ağırlık verirler. Bilgiyi toplama yöntemleri ve karar alma süreçleri tamamen bireyseldir. Ben merkezlidirler.


41
ÜST BENLİK Ülkü ve vicdan gibi değerlerden oluşur. Kişiye neyi yapması gerektiğini gösterir. Daha başka bir deyimle, ilkel benliği denetler. Bu yüzden ilkel benlikle üst benlik sürekli mücadele halindedir.

42
Süper Ego Yönelimli Tüketiciler
Danışma grupları ve aile önemlidir. Toplumsal öğeler önemli bir yere sahiptir. Karar verme sistemleri bireysel tatminden çok kendi dışındaki istekleri karşılamaya dayanır. Çoğunlukla –mış gibi yaşamayı tercih ederler.


43
BENLİK (EGO) İlkel benlikle üst benlik arasında denge kurmaya çalışır. İlkel benliğin yapmaya öngördüğü eylemleri üst benliğin baskısı ile hoşgörülü kanallara yönlendirir.

44
Benlik üç ayrı tehlike karşısındadır
Engellemeler ve dış dünyadan gelebilecek saldırılar İlkel benliğin içgüdüsel ve gerçek dışı istemleri Üst benliğin cezalandırma istemleri

46

Ego uzlaştırıcı, mantıklı, hoş görülü, gerçekçi kişilik bölümümüzdür.
İlkel benliğin söylevlerini üst benliğin istekleriyle dengeleyerek davranışın oluşmasını sağlar. Ancak zaman zaman bu dengeleme de içsel sıkıntılar yaşanır ve bu benlik çatışması olarak karşımıza çıkar. Ego bu kişilik özellikleri arasında çıkan çatışmada uzlaştırıcı bir danışman özelliği gösterir. Çatışmayı ortadan kaldırmak için de;

47
SAVUNMA MEKANİZMALARI
Yüceltme Dönüşüm Yapma bozma Yadsıma (inkar) Saplanma Gerileme Bastırma Hayal kurma Bahane bulma Yansıtma Yer/yön değiştirme Karşıt tepki oluşturma Ödünleme (telafi)

48
Birey her zaman bilinçli davranışlar sergilemez.
Simgeler ve fanteziler bilinçaltı güdülerde önemli yer tutar. Reklamcılıkta ürünler ve markaya simgesel anlam yüklenerek tüketicinin bilinçaltına hitap edilmeye çalışılır. Bu kişinin topografik kişilik özellikleri ile açıklanmaya çalışılacaktır.

49
Topografik Kişilik Bu kuram bireyin bilişsel etkinlikleriyle ilişkili olup, insan davranışlarının bilinçten öte, bilinç altı ile ilişkili olduğunu vurgular. Freud, bireyin çeşitli bilişsel etkinliklerinin bilince uzaklıklarını saptamayı amaçlamış ve bilişsel içeriklerin belirli biliş bölgelerinde bulunduğunu söylemiştir.


50
Topografik Kişilik Bilinç: Herhangi bir anda
farkında olunan yaşantıların bulunduğu alan. Bilinçöncesi: Ancak dikkati zorlayarak hatırlanabilen yaşantıların bulunduğu alan. Bilinçaltı: Bilince çıkarılamayan, hatırlanamayan olayların bulunduğu alan.

52
Psikoseksüel Gelişim Kuramı
DÖNEMLERİ Oral Dönem (0-1 yaş) Anal (1-3 yaş) Fallik (3-7 yaş) Latent (7-12 yaş) Genital (12-18 yaş)

53
Oral Dönem (0-1 yaş) İlk haz merkezi ağız bölgesidir. Emme, çiğneme,
ısırma vb. onun için başlıca zevk kaynaklarıdır. İhtiyaçları dengeli karşılandığında güven, tersinde güvensizlik oluşmaktadır.

54
Anal Dönem (1-3 yaş) Anüs ve anüsle ilişkili olan eylemlerden doyum
sağlamaktadır. Tuvalet eğitimi barışçıl bir yolla tamamlanmalıdır. Bu dönem çocuğun edilgenlikten, bağımsızlığa doğru giden ilk eylemleri görülür. Bu dönemde tuvalet eğitiminde hata yapılmaması önemlidir.

55
Fallik Dönem (3-7 yaş) Kızlarda elektra kompleksi, erkeklerde oedipus kompleksi yaşanır. Cinsel kimlik kazanılır. Cinsellik içerikli sorular sorulur. Karşı cinsin bedenini merak etme duygusu baskındır.


56
Oedipus kompleksi : Erkek çocuğun bebeklik, çocukluk döneminde annesine aşık olması ve dolayısıyla da babasından nefret etmesi, hep onun yerine geçmek istemesidir. Elektra kompleksi: Kız çocukların anneden nefret etmesi ve babaya aşık olmasıdır .

57
Latent Dönem (Gizli Dönem) (7 - 12 yaş)
Cinsel enerji bastırılmıştır. Çocuk bütün enerjisini oyuna yöneltir. Önceki dönemlerde kazanılan özelliklerin pekiştirildiği gelişim evresidir. Ana babası dışında öğretmenleri ve diğer yetişkinlerle de özdeşim kurmaya başlayan çocuğun ilgisi, sosyal ve entelektüel beceriler edinme üzerinde yoğunlaşır.

58
Genital Dönem (12-18 yaş) İlgi odağı, kendisi ve ailesi değil, diğer bir kişidir. Yetişkin düzeyde cinsel davranışlar sergilemeyi öğrenir. Bu dönemde aileyle ilişkili çözümlenememiş olan eski karmaşaların tekrar ortaya çıkması olanaklıdır. Çatışmaları çözmek için yeni girişimlerde bulunması kimlik gelişimini kolaylaştırmaktadır.



59
SOSYO-PSİKLOJİK KURAM
Bu kuramı geliştirenler Freud’cu olmalarına karşın, Freud’un bazı yönleri ile ayrılırlar. Onlara göre; Kişiliğin oluşmasında sosyal değişkenler biyolojik değişkenlere göre daha önemli rol oynar Bilinçli güdüler, bilinçsiz güdülere göre daha önemlidir.


60
Bu kuramın önemi temsilcilerinden biri olan Honey, insanı bir sorun çözücü olarak görür. Honey’e göre üç grup insan vardır. İnsana yönelik olanlar İnsana karşı olanlar İnsandan uzak olanlar

 
61
Birinci gruptakiler İnsana yönelik olanlar
sevgi, sempati ve anlayış arayanlar

62

İkinci gruptakiler İnsana karşı olanlar
Gidişe ayak uyduranlar

63
Üçüncü Grup İnsandan uzak olanlar
Özel yaşamlarına önem veren ve bilgi aktarmaya isteksiz kişilerdir



64
Honey; Honey; bozuk davranışların aile içinde ki aksaklıklar sonucu ortaya çıktığını ve sosyal kültürel etmenlerin öğrenme sürecinde ki etkileri ile beslendiklerini ileri sürer. Honey, bozuk insan ilişkilerine çözüm bulabilmek için, “Nevrotik ihtiyaçlar listesi” adını verdiği bir ihtiyaçlar listesi oluşturmuştur. Ona göre, bozuk insan ilişkilerinde değişik nevrotik kişilik ortaya çıkabilir.



65
Bunlar; Sevgi ve onay için, birey kendi hakkında iyi şeyler düşünülmesi için çabalar ve dışlanmaya karşı aşırı duyarlıdır. Birey sevgiye aşırı önem verir. Yalnız kalmaktan korkar Birey azla yetinmeye çalışır Güç kazanarak başkalarını egemenlik altına almak ister Birey kendi çıkarları için, başkalarını sömürmeye yönelir Birey saygı kazanmaya çalışır Birey görünmek istediği biçimde görünerek ilgi ve hayranlık yaratmaya yönelir Birey sürekli ilerlemeyi ve başarıdan başarıya koşmayı arzular Birey bağımsız ve kusursuz olmaya yönelir yanlış yapmaktan korkar.


66
Sosyo – Psikolojik Kuramın Pazarlamadaki Uygulaması
Hedeflenen kişilere, reklamlarda verilen mesajlarla, ürün yada hizmetin kullanılması durumunda, aşağılık duygusunun azalacağını, güç sağlanacağını, korku ve endişelerin giderileceğini vurgular. Kozmetik ve temizlik ürünlerine yönelik reklamlarda verilen mesajlar genel itibariyle nevrotik ihtiyaçlar listesinden faydalanılarak hazırlanmaktadır.


67
Pazarlamacılar, bu nevrotik ihtiyaçlardan değişik biçimlerde yararlanır. Kötü bir ter kokusu yada düzgün olmayan saçlar yüzünden yalnız kalan bir insan korkusu, bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için bir deodorant satın almaya yönelebilir.

68
Sosyo-psikolojik yaklaşımlarda, kişinin ne yaptığını anlamanın yolu, onu gözlemlemekten geçer.
Bir başka yol ise kişiye değişik durumların resimleri gösterilerek davranışındaki yada tepkilerindeki değişmeleri ölçmektir. Diğer bir yol ise, kişilere belirli rolleri oynatarak rol yapmaları esnasında sergiledikleri davranışları yada ortaya koydukları sorunları gözlemlemektir.

69
Kişinin temel özellikleri bilinirse kişiliği de öğrenilebilir. Örneğin sevimlilik, dürüstlük, çekingenlik, saldırganlık ve esneklik gibi özellikler. Bu kuram niceliksel ve uygulamalıdır. Kişiliğin belli psikolojik özelliklere göre ölçülmesine önem verir.


70
Bazı psikologlar treytlerin ölçülmesinde kendi sezgilerini ön plana almışlardır. Sistematik bir çalışma olmadığından, bu yaklaşıma karşı daha objektif bir ölçme tekniği olan Faktör analizi geliştirilmiş ve uygulanmıştır. İnsanların sahip oldukları kişilik özelliklerinin yaklaşık 20,000 civarında olduğu bilinmektedir. Bu kadar çok özellik için ayrı ayrı ölçekler geliştirmek çok mümkün olmadığı için treyt kuramcıları, temel özellikleri belirlemek için faktör analizi kullanmaktadırlar.


71
Uygulamada, faktörlerin seçimi ve tanımlanması araştırmacının sübjektifliğine bağlı kaldığından istatistiksel teknikler kullanılsa da tam objektif bir ölçüm elde etmek olanaksızdır. Bunun için, çok geniş ölçümlerde bulunmak zorunludur. Ayrıca tek bir treyt yerine, ilgili bir çok treytlere dayanarak yorumlarda bulunmak daha iyi bir ölçüm için kaçınılmazdır.


73
Kişinin kendisini tanımlaması;
- Onun satın alma davranışlarına yön verir. Kişilik ile sosyo-ekonomik yada psikolojik özellikleri arasında ilişki var mı? Kişilik ile mal yada marka imajlarını “algılaması” arasında uygunluk var mı? Kişilik ile düzenli satın aldığı markalar ve bu markaların imajları arasında tutarlılık var mı? Onun algılamasını etkiliyor mu?

74
Kişinin Kendini Tanımasının Pazarlamaya Katkısı;
-Bireyin kendi ile ilgili düşünceleri ile “idealleri” arasındaki zıtlığın, tatminsizliğin ortaya çıkarılması -Tüketicinin kendine uygun bulduğu “imajı ile uyumlu markayı” satın almasına yol gösterebilir.

75
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ VE PAZARLAMA STRATEJİLERİ
“Kişilik özellikleri” ilk olarak; Pazarlama bileşenlerinin geliştirilmesine yol gösterir. İkinci olarak; Pazarın bölümlere ayrılmasına ve hedef pazarın seçimine yardım eder.


76
Kişiliğin Ölçülmesi ( Kişilik Testleri )
anket ve envanter, gözlem görüşme derecelendirme ölçekleri ve çeşitli projektif metotlardır.


77
Otobiyografi metodunda, kişiden hayat hikayesini bildiği gibi yazması istenir.
Bu hayat hikayesinden kişilik özellikleri kestirilir. Kişilik Envanterleri: Bunda, çeşitli kişilik özellikleri, ilgiler, ihtiyaçlar ve çeşitli problemlerle ilgili bilgiler, kısa kısa ve çok sayıdı maddelenir. Anket ve envanterler de kişilik özelliklerini belirlemede pratik ve ekonomik metodlardır. Görüşme (Mülakat): Kişilik özelliklerini serbest görüşme ya da soru listelerine dayanarak uygulanan yöntemdir.

78
Projektif Teknikler Mürekkep lekesi testi
Projektif metodlardan en çok kullanılanı, yorumlanması en kolay olan cümle ve hikaye tamamlama testidir. Mürekkep lekesi testi 31 karttan oluşmuştur. Bu kartlar siyah-beyaz belirsiz resimlerden oluşmuştur


79
Tematik algılama testi
Denekten resme uygun bir öykü anlatması, istenir.

80
RORSCHACH TESTİ 10 karttır. Bu seçimlerdeki temel hedefi ise kartların hem çok somut hem de tam olarak ne olduklarını göstermemesidir. Her kart kendi içerisinde şekil, renk, hareket ve gölge içermektedir.


81 Rorschach testi, yani bilinen adıyla mürekkep testi, psikiyatrik dünya tarafından, bir kişinin zihinsel durumu hakkında bir karar vermeye yardımcı olması için kullanılır. mürekkep testleri oldukça yaygın olmasına karşın bir o kadar da tartışmaya açıktır. Mürekkep testi, ilk olarak 1920’li yıllarda Hermann Rorschach ( *) tarafından geliştirildiği için rorschach adıyla da anılan bir KARAKTER ANALİZ TESTİDİR. Rorschach, yüzlerce kart arasından bu testi oluşturacak 10 kart belirlemiştir. temel olarak; simetrik mürekkep lekelerinden oluşan 10 kart bulunmakta ve bu lekeler kişiye gösterilerek bu lekelerin kendilerinde ne gibi çağrışımlar yaptıkları “ne gördükleri” sorulur. buna göre kişinin düşünme süreçlerinin niteliği anlaşılmaya çalışılır ve gelen cevaplara göre de bir sonuca varılır.

84
Benlik Kavramı Psikologlara göre, bireyin kendini nasıl algıladığı, nasıl düşündüğü ve nasıl değerlendirdiği ile ilgilidir ve bunları anlamak için kullanılır. Kendi bilincinde olmak benliğe sahip olmak demektir.

85

Benlik Kişiliğe biçim veren kalıtsal ve çevresel faktörlerin ortak ürünüdür. Bireyin psiko – sosyal gelişimi sırasında şekillenir.

86
Bu sorulardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
BENLİK İnsanın kendi kişiliğine ilişkin kanılarının bütünü, insanın kendisini tanıma ve değerlendirme şeklidir. Benlik kişiliğin öznel yanıdır. Benlik kavramını daha iyi anlamak için, insanın kendisine sorduğu sorulara yine kendisinin içtenlikle cevap vermesi gerekir. Bu sorulardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

87
Ben neyim? İnsanın kendisini tanıması için öncelikle bu soruya cevap araması gerekir. (Ör: Çirkinim, Akılsızım, Güzelim, Akıllıyım) Amaç ve Hedefim Nedir? Bu soru ile kişi toplumsal yaşamdaki statüsü rolü ve saygınlığını tespit etmektedir. Yani benliğinde kendisini nasıl görmek istediğini, kendisine nasıl bir değer biçtiğini belirlemeye çalışmaktadır. Ne yapabilirim? Bu soruyla kişi kendi kapasitesini belirlemeye çalışır. (Ör: İyi koşarım, yüzerim, çok çalışırım,iyi espri yaparım, Kriz durumlarında çözüm üretmekte başarılıyımdır vb.) Doğru ve Yanlış Olanlar Nelerdir? Değer Yargılarım Nedir? İnançlarım Nelerdir? Bu sorulara verilen cevaplarla kişi içinde yaşadığı sosyal çevreden kendisine göre edindiği değerler sistemini tanımaya çalışır.

88
Benlik Kavramı Varoluşsal Benlik Kategorik Benlik

89
Varoluşsal Benlik Benlik kavramının en temel parçasıdır.
Diğerlerinden ayrı ve farklı olma hissidir. Benliğin sabit olduğunu anlama ve bunun bilincinde olmaktır. Benlik yaşam boyu değişmez. Benlik kavramı tutarlı ya da sabittir.
90
Kategorik Benlik Ayrı bir varlık olduğumuzu anlayınca gelişir.
Farklı olsak da var olduğumuzu anlamamızdır.
 
91
Benlik Kavramı Rogers, kişilik gelişimi benliğin gelişimiyle açıklamaktadır. Rogers’a göre, bireylerin benlik kavramının gelişimi, yaşamın ilk günlerinden başlayarak çevreyle etkileşim içerisinde, dinamik bir süreç sonucunda gerçekleşmektedir. Benliğin gelişmesinde kişiler arası ilişkilerin büyük bir önemi vardır. Çevremizdeki insanların bize karsı tepkileri benliğin içeriğini oluşturmada önemli bir rol oynar.


92
Benliğin günlük davranışlarımızın ve yaptığımız işlerin üzerinde önemli etkileri vardır. Çünkü benlik içimizde bizi denetleyen, gözetleyen, yargılayan, değerlendiren ve bunların sonucunda nasıl davranmamız gerektiğini belirleyen içsel bir güçtür. İnsanın ruh sağlığı için, benlik tasarımı (ideal benlik) ile gerçek yaşantılar arasında bir dengenin sağlanması gerekir. İnsan ideal benliğe ne kadar uygun hareket ederse, o derece sosyal yaşamında huzurlu olacaktır. İnsanın kendi değer yargıları ve ideallerine göre hareket ve mücadele etmesi, onun hem ruhsal hem de sosyal bakımdan kendisine olan saygısını ve güvenini arttıracaktır. Kısacası daha huzurlu olacaktır. Aksi durumda çeşitli huzursuzluklar söz konusu olacaktır.

93
Benlik Kavramı Bütün bunlar kendimizi diğerleriyle kıyaslamamızı kolaylaştırır. Carl Ruger’s benlik kavramının 3 parçasının olduğunu söyler.


94
Roger’ın Benlik Kavramının Parçaları
Öz İmaj Öz Güven İdeal Benlik


95
Öz İmaj (İmge) Kendimizi görüş şeklimizi temsil eder. Olduğumuza inandığımız şeydir. Kişinin kendi kimliği, değeri, yetenekleri, sınırları, değer yargıları, amaçları, vb. gibi kendisi hakkında algılayabildiği görüşlerinin, duygularının ve tutumlarının tamamıdır.

96
Öz İmaj, Algılanan Benliktir
Algılanan Benlik: Bireyin kendisini nasıl gördüğü, onun benlik kavramının çok önemli bir boyutunu oluşturur. Algılanan benliğin de üç bileşeni vardır: a) Kişilik özellikleri: Birey benzer durumlarda benzer şekilde davrandığı zaman, hem dışardan bakanlar, hem de kişinin kendisi o davranışla kişilik özellikleri arasında bağ kurar: “Çabuk kızan biriyim; böyle durumlara gelemem.” b) Yetkinlikler: Herkes sahip olduğu yetenek, beceri, yeti ve bilgi düzeyi hakkında bir algıya sahiptir: “Kriz durumlarında çözüm üretmekte başarılıyımdır.” c) Değerler: Birey kararlarını ve eylemlerini değerlerinin yönlendirdiğine inanır ve kendisini bu çerçevede algılar: “Haksızlığa tahammül edemem.”


97
Öz Güven Kendinize ne kadar değer veriyorsunuz? Ne kadar seviyorsunuz? Sorularının cevabıdır.

98
Özdeğer Özdeğer: Özdeğer, ideal benlikle algılanan benlik arasındaki farktır. Algılanan benlik ideal benlikle eşleştiği zaman, özdeğer oldukça yüksektir. Ancak ideal benlikle algılanan benlik arasındaki fark, yapılan işe ve elde edilen sosyal geribildirime bağlı olarak sürekli değişir. Bu nedenle özdeğer, benlik kavramının dinamik bir bileşenidir ve sürekli değişim ve gelişim içindedir.

99
İdeal Benlik Ne olmak istiyorsunuz, Ne olmak için uğraşıyorsunuz? Sorularıyla açıklanabilir. İdeal benlik; kişinin kendisini nasıl görmek istediğidir; bireyin ulaşmak istediği ve sahip olduğunda kendini değerli hissedeceği benliktir.

100
İdeal Benlik İdeal Benlik: Her bireyin sahip olmak istediği özellikler, yetkinlikler ve değerler vardır. Kişi bu özelliklere gerçekten sahip olduğuna inanmak ve başkalarını da inandırmak ister.


101
Rogers benliğin anlaşılması için öncelikle kişinin kimliğinin anlaşılması gerektiğini söyler.
Kimlik Kişisel Sosyal

102
Kimlik Sosyal psikolojide kendi gözünde ve başkalarının gözünde ne olduğundur. Psikanalizde kimlik kesintili bir yapı ve farklılıklar arası çatışmadır. (Ben, sen, o...)


103
Kişisel Kimlik Kişisel Kimlik: Genlerimiz gibi kişiye özgü olan özelliklerin toplamıdır.

104
Sosyal Kimlik Sosyal Kimlik: Mensubu olduğumuz grupları gösterir.

105
Sosyal Kimlikler Sosyal Kimlikler: İnsanlar ait oldukları ve değer verdikleri gruplar içinde kurdukları sosyal etkileşimler sonucunda sosyal kimlikler geliştirirler. Kişi, arkadaş grubunda başka, spor yaptığı klüpte farklı, çalıştığı dernekte farklı, iş yerinde farklı roller üstlenir; farklı rollerin gerektirdiği sosyal kimliğe uygun davranışları sergiler.


106
Benlik kavramını daha da genişletmek için kimlik kavramını kullanabiliriz. Kimliğin anlaşılması için yaşanan zihinsel sürecin anlaşılması gerekir ve bu 3 adımda gerçekleşir. Kimlik Sınıflandırma Kimlik Saptama Sosyal Karşılaştırma


107
Sınıflandırma Tüm insanlar kendilerini sınıflandırırlar. Objeleri anlamak ve tanımlamak için hem kendimizi hem de objeleri sınıflandırırız. Kişileri gruplara ayırır ve bizimle aynı olanlar ve bizden farklı olanlar şeklinde kategorize ederiz. Bunun için de çeşitli sosyal kategoriler kullanırız. Galatasaraylı, Öğrenci, Öğretmen, Gözlük takan, Siyah renkli, Masa, Sandalye vd.


108 Sınıflandırma Kendimizi ve diğerlerini de bu kategorilere yerleştirerek sınıflandırırız. Her insan tek bir sınıfa değil birden çok sınıfa mensup olabilir.


109
Kimlik Saptama Kendimizi sınıflandırdığımız grubun kimliğini benimsememizdir. Asker olarak sınıflandırıyorsak, Asker gibi davranırız. Bu rol bir kural gibi gelmeye başlar ve böylece ait olduğumuz kategorinin kurallarına göre davranmaya başlarız. Duygusal bir yanı vardır. Öz güven grup kimliğine bağlanır.


110
Sosyal Karşılaştırma Kendimizi farkında olmadan bile başkalarıyla karşılaştırırız. Sınıflandırıp tanımladığımızda da başka gruplarla karşılaştırırız. Bu karşılaştırmalar öz güvenin oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlarlar.

111
Yaşam tarzı Bireyin zamanını ve parasını nasıl harcayacağına ilişkin seçimine yaşam tarzı denilir. Bireyin tüm tüketim davranışlarını bütün yönleriyle etkiler. Demografik, ekonomik, kültürel ve psikolojik öğelerin etkisi altındadır. Yaşam tarzımız gereksinimlerimizi ve isteklerimizi etkileyerek ürünleri satın alma ve kullanma davranışlarımız üzerinde etkiye sahiptir.
 
Geri
Top