• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Kişisel Gelişim Ne ile Başlar?

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Kişisel Gelişim Ne ile Başlar?

Sabırlı olmayana, gelişimi devamlı olarak yapamayana, devamlı olarak gelişmiş insanlarla dostluk kurmayanın, onlardan daim olarak faydalanmasını bilmeyenlerin hayatta başarılı olamayacağı, gelişemeyeceğini söylemek kâhinlik olmamalı.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından değil, kişiliğinden de faydalanmak istenmekle başlar. Sen de gelişmek istemekteysen beğendiğin yazıların yazarları ile tanışmak, onlarla dostluk kurma imkânın varsa onlarla dostluk kurmak, onlarla konuşmak da en azından kitap okumak gibi etki eder. Unutma ki her insan da okumasını bilene bir kitaptır.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu dostum,

Biliyorsun ben yıllarca yerel bir gazetede yazı yazdım. Bu gazetede yazı yazan bir gönül dostu daha vardı. Gaziosmanpaşa Üniversitesinin değerli öğretim üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Köksal Pabuççu. İkimizde aynı gazetede yazmamıza rağmen birbirimizi tanımayan iki yazardık.

Köksal bey içinden dermiş ki “Şu yazar kardeşim, etkili ve güzel, kalbime yerleşen yazılar yazmakta. Ben bu yazıları severim. Bu güzel yazıları yazan insan ile tanışmak lazım.” Ben de yazıları okuyarak buna benzer duygular taşırdım. Daha sonra Tokat öğretmenevinde buluşarak saatlerce sohbet ettik. Ailece görüşmeye başladık. Sonrasında ben onu iş yerinde, o da beni iş yerinde ziyaret etmeye başladı. Hatta bir gün okulda derslerine bile konuk etmekten hiç çekinmedi. Köksal Hoca ile arkadaşlığımız böyle başladı.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Ünlü bir bilim adamımız boşuna “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşır.” dememiş. Köksal Hocayı sık sık ziyaret etmeye Köksal Hocadan pozitif enerji almaya sık sık odasında ziyarete başladım. Onu ziyaret ettiğim bir gün, okulun koridorunda bir insanla sohbet ettiğini görerek merakla yanına yaklaştım ikisinin. Köksal Hoca aynı heyecanla beni onla tanıştırdı. Bu insan da kişisel gelişimi önemseyen ve insanları seven Prof. Dr. Fatih Coşkun Ertaş idi. Fatih Hoca da heyecanla benle tanışmasına sevindiğini, odasının iktisadi ve idari bilimler fakültesinde olduğunu söyledi. Her zaman bekleyeceğini o kadar samimi anlattı ki, kampüse her gidişimde onun odasına uğramaya başladım. “Dostumun dostu da benim dostumdur.” misali kaynaşmaya başladık.

Değerli kişisel gelişim yolcusu dostum,

Fatih Hoca tanıdıktan sonra, bizleri derslerine davet etmek istediğini her zaman söylerdi ama her ertelerdi. Bir gün “Hizmetkâr Lider Recep Yazıcıoğlu” kitabımız çıktı ve bu kitabımı ilk olarak Köksal Hoca ve aynı zamanda da Fatih Hoca’ya takdim etmekten zevk almıştım. Fatih Hoca da ona kitap armağan etmenin heyecanı ile “Sizi bir gün derse konuk edeceğim” dedi. Bende hemen kabul ettim.

Sevgili kişisel gelişim yolcusu,

Fatih Hoca kendini geliştirmeyi çok sevdiği ve öğrencilerinin de gelişmesini istediğinden, bizi derse davet etmiş ve bunu da zevkle yapmıştı. Bu derse konuk etmede beni 30 kişi dikkatle dinledi. Orada tanıştığımız Murat Mert Yeşildağ ile de devamlı görüşmeye başladı.

Değerli kişisel gelişim yolcusu,

Sabırlı olmayana, gelişimi devamlı olarak yapamayana, devamlı olarak gelişmiş insanlarla dostluk kurmayanın, onlardan daim olarak faydalanmasını bilmeyenlerin hayatta başarılı olamayacağı, gelişemeyeceğini söylemek kâhinlik olmamalı. Hayatta herkes başarılı olmak ister ama kimse sabrederek bu isteğinin peşinden gitmez.

Değerli kişisel gelişim yolcusu,

Sen de çevrende gelişen insanları, öğretmenlerini, arkadaşlarını dikkatle izlemeye ve onları sık sık ziyaret ederek diyalog kurmaya onların nasıl geliştiğini anlamaya bak ki, sende gelişesin. Mesleğinde başarılı olan insanlar, insan ilişkilerine dikkat eden, onlarla diyalogu ihmal etmeyen ve diyalog kurmak ve iletişim kurmak işini asla hafife almayan insanlardır.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Eskiden atalarımız “Merak ilmin hocasıdır” derlermiş. Ama bugün gençlerimiz merak etmeyen, ilgilenmeyen, kendisini geliştirecek insan ve kaynaklara ilgi göstermeyen insanlar. Bugün denmekteki üniversitelilerin % 56’sı işsiz. Bunun suçlusu olarak kalitesiz üniversite eğimini göstermek işin kolayına kaçmak demek. Üniversite fizik veya kimya öğrenen insan iletişimi de öğrenmekten, hayatına uygulamaktan geri kalmasa acaba gene işsiz kalır mıydı acaba?

Değerli kişisel gelişim yolcusu dostum,

Bizler hep başkasını suçlarız. Her şeyin suçlusu çoğu zaman kader kısmette olur. Ama adım atmayı cesaret göstermeyi, merak etmeyi, bizi geliştirecek insanlar yanımıza geldiği zaman onlarla çocuklarımızı çevremizle tanıştırmayı, öğretmen isek öğrencilerimizle tanıştırmayı külfet sayarız. Hâlbuki tanıştırmak kaynaştırmak zevkli ve huzur veren bir uğraştır.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Köksal Hoca ile tanıştım o Fatih Hocayla tanıştırdı. Fatih Hoca öğrencisi Murat Mert ile tanıştırdı konferansta, o da bizi ev arkadaşları ile Kişisel Gelişim kulübü üyeleri ile tanıştırdı. Halka böylece genişledi. Gelişen insan arttı.

Değerli kişisel gelişim dostu,

Sen bu yazıyı okuyacaksın. Beğendinse sevdiğin insanlara vereceksin. Onlar okuyacak. Onlarda beğenirse başkasına tavsiye edecek. Merak etmelerini sağlayacak halka halka gelişim olacak gelişen birey gelişen bir grup, gelişen grup gelişen ili, gelişen ülkeyi… Böylece gelişen bir dünya ve gelişen bir gelecek olacak.

Unutma her şey bir merakla ve bir tanışma halkası ilke başladı.

Dünyaya gelmemiz bile Adem ile Havva’nın yasak meyveyi merak ile yemesiyle başladı düşün artık…

Turan Yalçın
 
Geri
Top