Şehrin kalabalık bir meydanı. Ortada eski, hafif yamuk bir bank, etrafında birkaç çöp kutusu ve yere düşmüş simit parçaları.
Güvercin (Guguk): Kendini operacı sanan, hafiften burnu büyük, gururlu bir güvercin. Sesi tiz, bazen çatlak.
Martı (Mırnav): Sürekli acıkmış, geveze, kıvrak bir martı. Sesi tiz ve gürültülü, arada bir tiz çığlıklar atar.
Kara Karga (Gakgak): Alaycı, derin ve boğuk bir sesi olan, biraz da huysuz bir karga.
Saksağan (Şakşak): Taklit yeteneği gelişmiş, şakacı, enerjik bir saksağan. Sesi hızlı ve keskin.
Perde Açılır
Guguk (Güvercin - gururla göğsünü kabartarak):
Ahem Ahem... Tırrrrr... (Kısa bir tiz öksürük) Hazır mıyız? Büyük sanat başlıyor!
Mırnav (Martı - kanat çırparak ve heyecanla):
Açım, açım! Şarkıdan sonra simit var mı? Yoksa ben de mi şakıyacağım? Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - gözlerini devirerek):
Yine mi başladılar? Şu gürültüye bak. Ama neyse, belki bu sefer eğlenceli bir şeyler olur. Gak
Şakşak (Saksağan - oradan oraya zıplayarak):
Hadi! Hadi! Ben de varım! Şarkıyı ben de taklit ederim, en iyi taklit bende! Çıt çıt çıt!
(Müzik başlar - hafiften komik, uyumsuz bir melodi)
Guguk (Güvercin - yüksek ve tiz bir sesle):
Guuuurrr... Gu-ruuuu, şa-na-lı gün-ler...
Pıtır pıtır... (Arada kanatlarını çırpar)
Göklereeeee... Yüksel-di sesimmmmmm!
Mırnav (Martı - tiz çığlıklarla araya girerek):
Çığlık! Çııııı-m! Simit, simit, simit isterim!
Krak, krak! Ah bir de balık!
Çığlık, çığlık! Güneş de batiyooor!
Gakgak (Kara Karga - boğuk ve alaycı bir sesle):
Gak gak! Ne şarkıymış bu böyle? Gak!
Bir de yükseldi diyorsun? Gak!
Kulağımı tırmaladı! Gak! (Arada bir kuru öksürük)
Şakşak (Saksağan - hızlı ve taklit ederek):
Çıt çıt! Gak gak! Simit, simit! Çıt çıt!
Yükseldi sesim, çıt! Çıt!
Kulağım tırmalandı! Çıt çıt! (Kahkahalarla güler)
Guguk (Güvercin - sinirlenerek):
Ben operacıydım, oysa ki! Benden daha iyi kim şarkı söyleyebilir ki! Guuurrr!
Mırnav (Martı - ağlamaklı bir sesle):
Çığlık! Açım ben, aç! Şarkı mı dinlenir karnım açken! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - huysuzlanarak):
Gak! Bir de üstüne beni yoruyorlar! Gak!
Susturun şunları! Gak!
Şakşak (Saksağan - taklitlerine devam ederek):
Çıt çıt! Operacıymış, çıt! Açım ben aç, çıt! Çıt! Susturun şunları, çıt! Çıt! (Havaya zıplayıp bir takla atar)
(Müzik hızlanır ve daha da komikleşir)
Guguk (Güvercin - kendini kaptırarak):
Guuuu-ru-ru, Gu-ru-ru... (Sesler iyice çatallaşır)
Pıtır pıtır, pıtır pıtıırrr! (Kanat çırpma sesi iyice artar)
Mırnav (Martı - daha da tiz çığlıklarla):
Çığlık! Çığlık! Balık istiyorum! Çığlık!
Kraak, krak, kraaak! (Hızlı hızlı kanat çırpar)
Gakgak (Kara Karga - derin ve boğuk bir şarkı mırıldanarak):
Gaaak, gaaak... (Derin bir nefes alıp verir)
Gak, gak! (Sonra sinirle sessizleşir)
Şakşak (Saksağan - hepsini taklit ederek):
Çıt çıt! Gu-ru-ru, çıt! Çığlık, çığlık! Çıt!
Gak, gak, çıt! Çıt çıt çıt! (Sonunda yorulup bir yere tüner)
(Müzik aniden durur)
Guguk (Güvercin - yorgun ama gururlu):
İşte bu kadar! Büyük sanat böyle olur!
Mırnav (Martı - ağlamaklı ve hala aç):
Çığlık! Ama ben hala açım! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - homurdanarak):
Gak! Şu gürültüye son verin artık!
Şakşak (Saksağan - gülerek):
Çıt çıt! Çok eğlenceliydi! Bir daha yapalım! Çıt!
(Perde Açılır - Sahne aynı, ama şimdi daha dağınık. Yere düşmüş birkaç simit parçası daha, bir kaç tane de tüy var. Kuşlar hala biraz yorgun ama enerjileri geri geliyor.)
Guguk (Güvercin - kendini toparlamaya çalışarak, biraz horozlanarak):
Evet, evet, büyük bir performanstı! Herkesin beğenisine sunduk! Şimdi de bis!
Mırnav (Martı - hala karnı aç ve umutla etrafına bakarak):
Bis mi? Bis ne? Simit mi? Yoksa balık mı getiriyorlar? Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - hala homurdanarak, ama içten içe eğleniyor gibi):
Yine mi? Şu eziyete bak! Ama neyse, belki bu sefer daha da komik olurlar. Gak
Şakşak (Saksağan - zıp zıp zıplayarak, heyecanlı):
Hadi, hadi! Bu sefer daha da çılgın şeyler yapalım! Benim taklitlerim şahane! Çıt çıt!
(Müzik başlar - ilk müziğin biraz daha abartılı ve garip bir versiyonu)
Guguk (Güvercin - kendini daha çok kaptırarak):
Guuuurrr... Guu-gu-gu-ru-guuuuuu! (Sesini daha da tizleştirir, neredeyse çatlayacak gibi)
Benim sesim... Göklere ulaşır! (Birkaç takla atmaya çalışır, düşecek gibi olur, zor toparlanır)
Mırnav (Martı - daha da umutlu ve çığlıklarla karışık bir şarkı söyler):
Çığlık! Çııııı-m! Simit, simit, simit bulsam!
Krak, krak! Ya da kocaman bir balık!
Çığlık, çığlık! Bir lokma verin banaaa! (Havada daireler çizmeye çalışırken bir çöp kutusuna çarpar)
Gakgak (Kara Karga - bu sefer daha içten bir alaycılıkla şarkıya katılır):
Gak gak! Yükselmiş mi sesin? Yoksa çatlamış mı? Gak!
Çöp kutusuna çarptın! Gak!
Bir de sanatçı olacakmış! Gak! (Kendi kendine kısık sesle güler)
Şakşak (Saksağan - yine taklitlere ve şakalarına başlar):
Çıt çıt! Çatlamış ses, çıt! Çöp kutusu! Çıt çıt!
Bir lokma verin bana, çıt! Çıt! (Havada taklalar atar ve diğer kuşların hareketlerini taklit eder)
Guguk (Güvercin - sinirlenip biraz kibirlenir):
Ben operacıyım, dedim size! Bu kadar komiklik yeter! Şimdi ciddi şarkı zamanı! Guuurrr!
Mırnav (Martı - hala aç ve bezmiş):
Çığlık! Ama benim karnım hala boş! Şarkı yerine yemek verin! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - homurdanarak ve gizli bir eğlenceyle):
Gak! Ciddi mi? İşte şimdi daha da eğlenceli olacak! Gak!
Şakşak (Saksağan - daha da hızlanır ve taklit yeteneği iyice artar):
Çıt çıt! Operacı, çıt! Karnım boş, çıt! Daha eğlenceli, çıt! Çıt çıt! (Guguk'un hareketlerini abartılı bir şekilde taklit eder)
(Müzik daha da çılgınlaşır, ritimler karışır, enstrümanlar sanki birbirine girer)
Guguk (Güvercin - sesi iyice çatallaşarak, abartılı jestlerle):
Guuuu-ru-ru, Guuuu-ru-ru... (Kafasını sağa sola sallayarak, dengesini iyice kaybeder)
Sanat... benimle var olur! (Ayakta zor durur, neredeyse yere kapaklanacak)
Mırnav (Martı - çığlıkları artık feryada dönüşür, ağlamaklı):
Çığlık! Çığlık! Açlıktan ölüyorum! Çığlık!
Kraaak! Kraaak! (Kanatları yorulur, yere doğru düşmeye başlar)
Gakgak (Kara Karga - derin ve boğuk bir kahkaha atarak, şarkıya eşlik eder):
Gak gak! Kahkahalar attırıyorlar! Gak!
Gak gak gak! Bu da bir çeşit sanat işte! Gak! (Kanatlarını açıp havalanır, sonra tekrar konar)
Şakşak (Saksağan - hepsini taklit edip enerjisini sonuna kadar kullanır):
Çıt çıt! Gu-ru-ru, çıt! Çığlık, çığlık! Çıt!
Kahkahalar, çıt! Bu da sanat, çıt! Çıt çıt! (Guguk gibi yürümeye çalışır, Mırnav gibi çığlık atar, Gakgak gibi kahkaha atar)
(Müzik aniden kesilir, her şey durur. Kuşlar yorgun ve bitkin bir halde kalır)
Guguk (Güvercin - nefes nefese):
İşte… işte… yine mükemmel bir performanstı!
Mırnav (Martı - yere düşmüş, ağlamaklı bir sesle):
Çığlık! Ben… ben… ölüyorum açlıktan…
Gakgak (Kara Karga - sakinleşmiş ve memnun):
Gak! Bu da bir şeydi işte! İyi ki gelmişim.
Şakşak (Saksağan - yorulmuş ama mutlu):
Çıt çıt! Çok eğlendim! Bir daha yapalım mı? Çıt!
Perde kapanırken, meydandan bir simitçi geçer ve yere düşen simit parçalarının yanına birkaç simit daha atar. Martı hemen simitlere doğru hamle yapar, diğerleri de ona eşlik eder.)
Güvercin (Guguk): Kendini operacı sanan, hafiften burnu büyük, gururlu bir güvercin. Sesi tiz, bazen çatlak.
Martı (Mırnav): Sürekli acıkmış, geveze, kıvrak bir martı. Sesi tiz ve gürültülü, arada bir tiz çığlıklar atar.
Kara Karga (Gakgak): Alaycı, derin ve boğuk bir sesi olan, biraz da huysuz bir karga.
Saksağan (Şakşak): Taklit yeteneği gelişmiş, şakacı, enerjik bir saksağan. Sesi hızlı ve keskin.
Perde Açılır
Guguk (Güvercin - gururla göğsünü kabartarak):
Ahem Ahem... Tırrrrr... (Kısa bir tiz öksürük) Hazır mıyız? Büyük sanat başlıyor!
Mırnav (Martı - kanat çırparak ve heyecanla):
Açım, açım! Şarkıdan sonra simit var mı? Yoksa ben de mi şakıyacağım? Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - gözlerini devirerek):
Yine mi başladılar? Şu gürültüye bak. Ama neyse, belki bu sefer eğlenceli bir şeyler olur. Gak
Şakşak (Saksağan - oradan oraya zıplayarak):
Hadi! Hadi! Ben de varım! Şarkıyı ben de taklit ederim, en iyi taklit bende! Çıt çıt çıt!
(Müzik başlar - hafiften komik, uyumsuz bir melodi)
Guguk (Güvercin - yüksek ve tiz bir sesle):
Guuuurrr... Gu-ruuuu, şa-na-lı gün-ler...
Pıtır pıtır... (Arada kanatlarını çırpar)
Göklereeeee... Yüksel-di sesimmmmmm!
Mırnav (Martı - tiz çığlıklarla araya girerek):
Çığlık! Çııııı-m! Simit, simit, simit isterim!
Krak, krak! Ah bir de balık!
Çığlık, çığlık! Güneş de batiyooor!
Gakgak (Kara Karga - boğuk ve alaycı bir sesle):
Gak gak! Ne şarkıymış bu böyle? Gak!
Bir de yükseldi diyorsun? Gak!
Kulağımı tırmaladı! Gak! (Arada bir kuru öksürük)
Şakşak (Saksağan - hızlı ve taklit ederek):
Çıt çıt! Gak gak! Simit, simit! Çıt çıt!
Yükseldi sesim, çıt! Çıt!
Kulağım tırmalandı! Çıt çıt! (Kahkahalarla güler)
Guguk (Güvercin - sinirlenerek):
Ben operacıydım, oysa ki! Benden daha iyi kim şarkı söyleyebilir ki! Guuurrr!
Mırnav (Martı - ağlamaklı bir sesle):
Çığlık! Açım ben, aç! Şarkı mı dinlenir karnım açken! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - huysuzlanarak):
Gak! Bir de üstüne beni yoruyorlar! Gak!
Susturun şunları! Gak!
Şakşak (Saksağan - taklitlerine devam ederek):
Çıt çıt! Operacıymış, çıt! Açım ben aç, çıt! Çıt! Susturun şunları, çıt! Çıt! (Havaya zıplayıp bir takla atar)
(Müzik hızlanır ve daha da komikleşir)
Guguk (Güvercin - kendini kaptırarak):
Guuuu-ru-ru, Gu-ru-ru... (Sesler iyice çatallaşır)
Pıtır pıtır, pıtır pıtıırrr! (Kanat çırpma sesi iyice artar)
Mırnav (Martı - daha da tiz çığlıklarla):
Çığlık! Çığlık! Balık istiyorum! Çığlık!
Kraak, krak, kraaak! (Hızlı hızlı kanat çırpar)
Gakgak (Kara Karga - derin ve boğuk bir şarkı mırıldanarak):
Gaaak, gaaak... (Derin bir nefes alıp verir)
Gak, gak! (Sonra sinirle sessizleşir)
Şakşak (Saksağan - hepsini taklit ederek):
Çıt çıt! Gu-ru-ru, çıt! Çığlık, çığlık! Çıt!
Gak, gak, çıt! Çıt çıt çıt! (Sonunda yorulup bir yere tüner)
(Müzik aniden durur)
Guguk (Güvercin - yorgun ama gururlu):
İşte bu kadar! Büyük sanat böyle olur!
Mırnav (Martı - ağlamaklı ve hala aç):
Çığlık! Ama ben hala açım! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - homurdanarak):
Gak! Şu gürültüye son verin artık!
Şakşak (Saksağan - gülerek):
Çıt çıt! Çok eğlenceliydi! Bir daha yapalım! Çıt!
(Perde Açılır - Sahne aynı, ama şimdi daha dağınık. Yere düşmüş birkaç simit parçası daha, bir kaç tane de tüy var. Kuşlar hala biraz yorgun ama enerjileri geri geliyor.)
Guguk (Güvercin - kendini toparlamaya çalışarak, biraz horozlanarak):
Evet, evet, büyük bir performanstı! Herkesin beğenisine sunduk! Şimdi de bis!
Mırnav (Martı - hala karnı aç ve umutla etrafına bakarak):
Bis mi? Bis ne? Simit mi? Yoksa balık mı getiriyorlar? Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - hala homurdanarak, ama içten içe eğleniyor gibi):
Yine mi? Şu eziyete bak! Ama neyse, belki bu sefer daha da komik olurlar. Gak
Şakşak (Saksağan - zıp zıp zıplayarak, heyecanlı):
Hadi, hadi! Bu sefer daha da çılgın şeyler yapalım! Benim taklitlerim şahane! Çıt çıt!
(Müzik başlar - ilk müziğin biraz daha abartılı ve garip bir versiyonu)
Guguk (Güvercin - kendini daha çok kaptırarak):
Guuuurrr... Guu-gu-gu-ru-guuuuuu! (Sesini daha da tizleştirir, neredeyse çatlayacak gibi)
Benim sesim... Göklere ulaşır! (Birkaç takla atmaya çalışır, düşecek gibi olur, zor toparlanır)
Mırnav (Martı - daha da umutlu ve çığlıklarla karışık bir şarkı söyler):
Çığlık! Çııııı-m! Simit, simit, simit bulsam!
Krak, krak! Ya da kocaman bir balık!
Çığlık, çığlık! Bir lokma verin banaaa! (Havada daireler çizmeye çalışırken bir çöp kutusuna çarpar)
Gakgak (Kara Karga - bu sefer daha içten bir alaycılıkla şarkıya katılır):
Gak gak! Yükselmiş mi sesin? Yoksa çatlamış mı? Gak!
Çöp kutusuna çarptın! Gak!
Bir de sanatçı olacakmış! Gak! (Kendi kendine kısık sesle güler)
Şakşak (Saksağan - yine taklitlere ve şakalarına başlar):
Çıt çıt! Çatlamış ses, çıt! Çöp kutusu! Çıt çıt!
Bir lokma verin bana, çıt! Çıt! (Havada taklalar atar ve diğer kuşların hareketlerini taklit eder)
Guguk (Güvercin - sinirlenip biraz kibirlenir):
Ben operacıyım, dedim size! Bu kadar komiklik yeter! Şimdi ciddi şarkı zamanı! Guuurrr!
Mırnav (Martı - hala aç ve bezmiş):
Çığlık! Ama benim karnım hala boş! Şarkı yerine yemek verin! Çığlık!
Gakgak (Kara Karga - homurdanarak ve gizli bir eğlenceyle):
Gak! Ciddi mi? İşte şimdi daha da eğlenceli olacak! Gak!
Şakşak (Saksağan - daha da hızlanır ve taklit yeteneği iyice artar):
Çıt çıt! Operacı, çıt! Karnım boş, çıt! Daha eğlenceli, çıt! Çıt çıt! (Guguk'un hareketlerini abartılı bir şekilde taklit eder)
(Müzik daha da çılgınlaşır, ritimler karışır, enstrümanlar sanki birbirine girer)
Guguk (Güvercin - sesi iyice çatallaşarak, abartılı jestlerle):
Guuuu-ru-ru, Guuuu-ru-ru... (Kafasını sağa sola sallayarak, dengesini iyice kaybeder)
Sanat... benimle var olur! (Ayakta zor durur, neredeyse yere kapaklanacak)
Mırnav (Martı - çığlıkları artık feryada dönüşür, ağlamaklı):
Çığlık! Çığlık! Açlıktan ölüyorum! Çığlık!
Kraaak! Kraaak! (Kanatları yorulur, yere doğru düşmeye başlar)
Gakgak (Kara Karga - derin ve boğuk bir kahkaha atarak, şarkıya eşlik eder):
Gak gak! Kahkahalar attırıyorlar! Gak!
Gak gak gak! Bu da bir çeşit sanat işte! Gak! (Kanatlarını açıp havalanır, sonra tekrar konar)
Şakşak (Saksağan - hepsini taklit edip enerjisini sonuna kadar kullanır):
Çıt çıt! Gu-ru-ru, çıt! Çığlık, çığlık! Çıt!
Kahkahalar, çıt! Bu da sanat, çıt! Çıt çıt! (Guguk gibi yürümeye çalışır, Mırnav gibi çığlık atar, Gakgak gibi kahkaha atar)
(Müzik aniden kesilir, her şey durur. Kuşlar yorgun ve bitkin bir halde kalır)
Guguk (Güvercin - nefes nefese):
İşte… işte… yine mükemmel bir performanstı!
Mırnav (Martı - yere düşmüş, ağlamaklı bir sesle):
Çığlık! Ben… ben… ölüyorum açlıktan…
Gakgak (Kara Karga - sakinleşmiş ve memnun):
Gak! Bu da bir şeydi işte! İyi ki gelmişim.
Şakşak (Saksağan - yorulmuş ama mutlu):
Çıt çıt! Çok eğlendim! Bir daha yapalım mı? Çıt!
Perde kapanırken, meydandan bir simitçi geçer ve yere düşen simit parçalarının yanına birkaç simit daha atar. Martı hemen simitlere doğru hamle yapar, diğerleri de ona eşlik eder.)