Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen?
Können Sie mir bitte helfen?
Yardım isteme
İngilizce konuşuyor musunuz?
Sprechen Sie Englisch?
Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak
_[dil]_ konuşuyor musunuz?
Sprechen Sie _[Sprache]_?
Birinin belli bir dili konuşup konuşmadığını sormak
_[dil]_ konuşmuyorum.
Ich spreche kein _[Sprache]_.
Belli bir dili konuşmadığını açıklığa kavuşturma
Anlamıyorum
Das verstehe ich nicht.
Anlamadığını açıklamak
Genel - Muhabbet
Merhaba!
Hallo!
Standart selamlama
Selam!
Hi!
Gayrıresmi selamlama
Günaydın!
Guten Morgen!
Sabahları kullanılan selamlama
İyi Akşamlar!
Guten Abend!
Akşamları kullanılan selamlama
İyi Geceler!
Gute Nacht!
Yatmadan önce ya da akşamüstü/gece bir yerden ayrılırken kullanılan selamlama
Nasılsın?
Wie geht es Dir?
Karşısındakinin nasıl olduğunu soran nazik kısa konuşma
İyiyim, teşekkür ederim.
Gut, danke.
"Nasılsın?" sorusuna nazikçe verilen cevap
Adın ne?
Wie heißt du?
Karşısındaki kişinin adını sorma
Benim adım _.
Mein Name ist___.
Birine adını söyleme
Nerelisin?
Woher kommst Du?
Birinin kökenini sorma
Ben _lıyım.
Ich bin aus___.
Kökenin hakkında cevap verme
Kaç yaşındasın?
Wie alt bist du?
Birinin yaşını sorma
Ben _ yaşındayım.
Ich bin___Jahre alt.
Yaşın hakkında cevap verme
Evet
Ja
Pozitif cevap
Hayır
Nein
Negativ cevap
Lütfen
Bitte
Kibar bir yaklaşım katmak için tamamlayıcı kelime
Buradan gidin!
Bitteschön!
Birine birşey verirken kullanılır
Teşekkür ederim.
Danke.
Birine teşekkür etme
Çok teşekkür ederim.
Vielen Dank.
Birine çok semimi bir şekilde teşekkür etme
Rica ederim.
Gern geschehen.
'teşekkür ederim' e nazikce cevap verme
Üzgünüm.
Es tut mir Leid.
Birşey için özür dileme
Afedersiniz.
Entschuldigung.
Birinin dikkatini çekme
Herşey yolunda.
Schon gut.
Özürünü kabul edersen verilen cevap
Sorun değil.
Kein Problem.
Özürünü kabul edersen verilen cevap
Dikkat et!
Aufpassen!
Birini bir tehlikeden haberdar etmek
Acıktım.
Ich habe Hunger.
Açlık hissedince kullanılır
Susadım.
Ich habe Durst.
Susayınca kullanılır
Yorgunum.
Ich bin müde.
Yorgun hissedince kullanılır
Hastayım.
Ich bin krank.
Hasta hissedince kullanılır
Bilmiyorum.
Ich weiß nicht.
Bir sorunun cevabını bilmiyorsun
Seninle tanışmak güzeldi.
Es war nett, Sie kennenzulernen.
İlk tanışmadan sonraki nazik hoşçakal ifadesi
Güle güle!
Auf Wiedersehen!
Veda etme
Genel - Şikayetler
Bir şikayette bulunmak istiyorum.
Ich möchte mich beschweren.
Şikayetine başlamanın nazik bir yolu
Burada sorumlu kim?
Wer ist hier der Verantwortliche?
Kimin sorumlu olduğunu anlama
Bu tamamen kabul edilemez birşey!
Das ist wirklich inakzeptabel.
Memnuniyetsizliğini sert bir şekilde ifade etme
Paramı geri istiyorum!
Ich will mein Geld zurück!
Geri ödeme talep etme
Bir saatten fazla bir süredir bekliyoruz.
Wir warten seit über einer Stunde.
Uzun bekleme süresi hakkında şikayet etme
Genel - Küfür etme
Bu yemek bok gibi!
Dieses Essen schmeckt scheiße!
Yemeğinle ilgili memnuniyetsizliğini göstermenin kaba bir yolu
Bu içecek çiş gibi!
Dieses Getränk schmeckt wie Pisse!
Bir içecekle ilgili memnuniyetsizliğini göstermenin kaba bir yolu
Bu yer bok çukuru!
Dieser Ort ist ein Drecksloch!
Bir mekanla ilgili memnuniyetsizliğini göstermenin kaba bir yolu
Bu araba döküntü!
Dieses Auto ist Schrott!
Bir arabayla ilgili memnuniyetsizliğini göstermenin kaba bir yolu
Hizmet berbat!
Die Bedienung ist eine Katastrophe!
Hizmetle ilgili memnuniyetsizliğini göstermenin kaba bir yolu
Bu tamamen bir soygun!
Das ist eine totale Abzocke!
Yüksek bir fiyatla ilgili şikayet etme
Bu saçma!
Das ist doch Blödsinn!
Birinin söylediği birşeye inanmadığını göstermenin kaba bir yolu
Sen aptal bir moronsun!
Du bist ein Vollidiot!
Birinin zekasını eleştirerek hakaret etme
Bir bok bilmiyorsun!
Du verstehst einen Dreck davon!
Birinin bilgisini eleştirerek hakaret etme
Siktir git!
Verpiss dich!
Birine derhal ayrılmasını söylemenin kaba bir yolu
Hadi bunu dışarda halledelim!
Lass uns das draußen regeln!
Birine bir mekanın dışında kavga etmeyi önermek
