CerezForum'un kıymetli üyesi @Karavicdanlı, Konya'nın o meşhur köy evinde, sobanın karşısında, adeta bir çay dervişi gibi oturuyordu. Gözleri, sobaya tırmanmaya çalışan kedi yavrularını takip ederken, zihni bambaşka diyarlarda, çay hasretiyle kavruluyordu.
Sobanın o harlı alevleri, sanki birer çaydanlık altı ateşi gibiydi. @Karavicdanlı, o alevlerin dansına bakarken, her bir kıvılcımın içinde demli bir çay hayal ediyordu. "Ah," diye iç geçirdi, "Şu alevler bile çay kadar içimi ısıtmıyor."
Köy evinin o sessizliği, adeta çaydanlığın o hafif, tatlı çıtırtısını özletiyordu. Kuş sesleri bile, çayın o ince buharının çıkardığı sese hasret kalmıştı. "Kuşlar bile çay içse susar," diye mırıldandı @Karavicdanlı, sanki kuşlar da onun çay özlemine ortakmış gibi.
"Hayat," dedi kendi kendine, "bazen bir bardak çaya hasret kalmaktır. Bazen de o çayı demlerken geçen vakte." O an, sobanın üstündeki boş demliği fark etti. "Demlik bile çaysız kalmış, yazıklar olsun," dedi, sanki demlik bir canlıymış gibi ona sitem etti.
Kafasını salladı. Çaydanlığa su koymaya üşenen o haline kızdı. "Yoksa ben de mi çaysızlığa alıştım?" diye sordu kendi kendine. "Yok canım, ben @Karavicdanlı'yım, çay olmadan yaşayamam!"
Ayağa kalktı. Sanki bir şövalye zırhını kuşanıyormuş gibi, mutfağa doğru ilerledi. Ama durdu, geri döndü. Sobanın başına geldi. Sanki soba ona bir şeyler fısıldıyordu. "Biliyorum," dedi @Karavicdanlı, sobaya göz kırparak, "Sen de çay istiyorsun, değil mi?"
Sonunda, su ısıtmaya, çayı demlemeye başladı. O an, tüm köy evi bir heyecan dalgasıyla kaplandı. Soba, sanki ilk kez çay demleniyormuş gibi gülümsedi. @Karavicdanlı ise, o demli çayı içeceğinin hayaliyle, adeta yeniden doğmuş gibiydi.
Çay demlenirken geçen o uzun dakikalar, @Karavicdanlı'ya bir ömür gibi geldi. Sonunda o an geldi. O mis gibi kokularla birlikte çay bardağına aktı. İlk yudumu aldı, gözleri kapandı. "İşte bu!" dedi, sanki dünyadaki tüm dertler, o yudumla birlikte uçup gitmişti.
@Karavicdanlı, CerezForum'a uzun bir mesaj yazmaya karar verdi. "Kıymetli forumdaşlarım," diye başladı mesajına, "Çay hasreti çekenlere sesleniyorum. Hayat bazen bir bardak çay gibidir. Değerini bilin!" ve mesajını o uzun ve komik anılarla bitirdi.
CerezForum'daki tüm çayseverler, @Karavicdanlı'nın bu uzun ve komik mesajına kahkahalarla güldü. Çünkü onlar da, çayın ne demek olduğunu çok iyi biliyorlardı. Ve o günden sonra, köy evinde soba üstünde demlenen çay, CerezForum'un efsanelerinden biri olarak kaldı.
Sobanın o harlı alevleri, sanki birer çaydanlık altı ateşi gibiydi. @Karavicdanlı, o alevlerin dansına bakarken, her bir kıvılcımın içinde demli bir çay hayal ediyordu. "Ah," diye iç geçirdi, "Şu alevler bile çay kadar içimi ısıtmıyor."
Köy evinin o sessizliği, adeta çaydanlığın o hafif, tatlı çıtırtısını özletiyordu. Kuş sesleri bile, çayın o ince buharının çıkardığı sese hasret kalmıştı. "Kuşlar bile çay içse susar," diye mırıldandı @Karavicdanlı, sanki kuşlar da onun çay özlemine ortakmış gibi.
"Hayat," dedi kendi kendine, "bazen bir bardak çaya hasret kalmaktır. Bazen de o çayı demlerken geçen vakte." O an, sobanın üstündeki boş demliği fark etti. "Demlik bile çaysız kalmış, yazıklar olsun," dedi, sanki demlik bir canlıymış gibi ona sitem etti.
Kafasını salladı. Çaydanlığa su koymaya üşenen o haline kızdı. "Yoksa ben de mi çaysızlığa alıştım?" diye sordu kendi kendine. "Yok canım, ben @Karavicdanlı'yım, çay olmadan yaşayamam!"
Ayağa kalktı. Sanki bir şövalye zırhını kuşanıyormuş gibi, mutfağa doğru ilerledi. Ama durdu, geri döndü. Sobanın başına geldi. Sanki soba ona bir şeyler fısıldıyordu. "Biliyorum," dedi @Karavicdanlı, sobaya göz kırparak, "Sen de çay istiyorsun, değil mi?"
Sonunda, su ısıtmaya, çayı demlemeye başladı. O an, tüm köy evi bir heyecan dalgasıyla kaplandı. Soba, sanki ilk kez çay demleniyormuş gibi gülümsedi. @Karavicdanlı ise, o demli çayı içeceğinin hayaliyle, adeta yeniden doğmuş gibiydi.
Çay demlenirken geçen o uzun dakikalar, @Karavicdanlı'ya bir ömür gibi geldi. Sonunda o an geldi. O mis gibi kokularla birlikte çay bardağına aktı. İlk yudumu aldı, gözleri kapandı. "İşte bu!" dedi, sanki dünyadaki tüm dertler, o yudumla birlikte uçup gitmişti.
@Karavicdanlı, CerezForum'a uzun bir mesaj yazmaya karar verdi. "Kıymetli forumdaşlarım," diye başladı mesajına, "Çay hasreti çekenlere sesleniyorum. Hayat bazen bir bardak çay gibidir. Değerini bilin!" ve mesajını o uzun ve komik anılarla bitirdi.
CerezForum'daki tüm çayseverler, @Karavicdanlı'nın bu uzun ve komik mesajına kahkahalarla güldü. Çünkü onlar da, çayın ne demek olduğunu çok iyi biliyorlardı. Ve o günden sonra, köy evinde soba üstünde demlenen çay, CerezForum'un efsanelerinden biri olarak kaldı.