Birinci yanlış: Eğitime 6 aydan önce başlanmamalıdır!
Doğrusu; Bilinçli üreticiler bebek 4 haftalık olduğunda onları değişik obje ses ve kişilerle tanıştırmaya başlayarak eğitime başlamış olurlar. Bebeğimiz 89 haftalık olup da eve geldiğinde eğitimlere prosefyonel bir eğitmen danışmanlığında hemen başlayabiliriz ve başlamalıyız da.
İkinci yanlış: Eğitim; itaat eğitimi ile başlar ve itaat eğitimi yeterlidir!
Doğrusu; İtaat eğitiminden önemli ve öncelikli eğitimler vardır. Örneğin; davranış ve kişilik eğitimi! İlk bebeklik aylarında bu eğitimlerle eğitime başlamak gerekir. Bu eğitimleri alan her köpek daha sonra diğer eğitimleri çok daha kolaylıkla alır.
Üçüncü yanlış: Sosyalleşme eğitimi her ayda yapılabilir!
Doğrusu; Sosyalleşme eğitimi verilmesi gereken en önemli ve öncelikli eğitimdir. 24 aylar arasında mutlaka doğru bir şekilde verilmelidir.
Dördüncü yanlış: Eğitimlere köpek sahibi hiç katılmasa da olur eğitmenin köpeği eğitmesi yeterlidir.
Doğrusu; Eğitimler sahiplerin de eğitime bire bir katıldığı köpeğin kendi ortamlarda yapılmalıdır. Sahipler eğitimin 4/3 lük kısmına mutlaka katılmalıdır. Böylece eğitimin nasıl yapıldığını öğrenme şansı olur ve daha sonra eğitimin unutulması gibi bir durum söz konusu olmaz.
Beşinci yanlış: Bebek 6 aylık olmadan dışarı çıkarılmamalı kimse ile görüştürülmemelidir.
Doğrusu; Bebeğimiz eve geldiği andan itibaren güvenli ortamlarda diğer canlı ve cansız objelerle tanıştırılmalıdır. Eğer dışarıya çıkaramıyorsak evimize ya da diğer aşısız köpeklerin giremediği alanlarda aşılı köpeklerle ve başka hayvanlarla tanışmasını sağlamalıyız. Mümkün olduğu kadar çok obje ve canlı ile tanışması gereken bu dönemi evde ya da kapalı bir ortamda yalnız geçirmesi ileride köpeğimizin ya çok korkak ya da çok saldırgan olmasına neden olabilir.
Altıncı yanlış: Eğitimde fiziksel ceza kullanmazsak köpeğimiz bizi otorite olarak kabul etmez!
Doğrusu; Köpekler fiziksel ceza uygulamadan da eğitilirler ve kendimizi otorite olarak göstermenin yolu fiziksel ceza değildir. Fiziksel ceza sadece aradaki güven ilişkisini zedeler ve korku ile itaat etmesini sağlayabilir. Oysa onun sahibi sizsiniz. Yemeğini veren gezmeye çıkaran ödüllendiren arkadaşlarıyla buluşturan her türlü ihtiyacını karşılayan sizsiniz. Doğru zamanda doğru davranarak ona otoritenin kim olduğunu öğretmek mümkündür.
Yedinci yanlış: Köpeğim havladığında "hayır diye bağırmalıyım ve her havladığında bakmalıyım!
Doğrusu; Köpeğimiz havladığında "hayır diye bağırmak ve her havladığında yanına gitmek onun bu davranışını engellemezaksine teşvik eder. Bağırmanızda anlayacağı şudur "sahibim de benimle havlıyor ne güzel o zaman devam edebilirim"
Yanına gitmeniz ise "tamam bu taktik işe yarıyor onu her yanımda istediğimde havlamalıyım şu anda yaptığım şeyi yapmamda bir sakınca yok. Gördüğü her ilgi ceza şeklinde de olsa onu teşvik edecektir.
Sekizinci yanlış: Yavru köpeğimiz yanlış bir şey yaptığında onu ensesinden tutarak silkelemeliyiz çünkü annesi de böyle yapar.
Doğrusu; Anne köpekler ASLA yavrularını enselerinden tutup silkelemezler. Anne köpekler bebeklerini taşımak istediklerinde ya boyunlarından ya gövdelerinin tamamında tutup taşırlar. Bebeğinin yapmasını istemediği bir hareket olduğunda onu boynundan tutup yere yatırıp sabit durması dolayısı ile itaat etmesi için tutar. Bu canını yakmaktan öte hareketlerini kısıtlamaya yönelik bir harekettir. Silkelemek köpeklerin avlarını parçalamak için yaptığı bir harekettir.
Dokuzuncu yanlış: Bizim görmediğimiz zamanlarda yaptığı hataları (çiş kaka yapmak bir şeyleri parçalamak gibi) biz daha sonra görünce cezalandırırsak neden ceza verdiğimizi anlar.
Doğrusu: Kesinlikle neden cezalandırıldığını anlayamaz. Son yaptığı hareketi cezalandırdığınızı düşünür. Diyelim ki siz evde yokken kaka yaptı ve siz geldiğinizde o yatağında rahat rahat uyuyordu. Siz kakayı gördünüz ve kızmaya başladınız. Son yaptığı hareket yatağında yatmak olduğu için bunu cezalandırdığınızı düşünerek bundan sonra sizi yatağında karşılamayacak hatta yatağına yatmak da istemeyecektir.
Onuncu yanlış: Kakasına çişine burnunu sürterek yaptığı hatayı gösterebilirim.
Doğrusu; Kakasına çişine burnunu sürterek sizin yanınızdayken çiş kaka yapmaktan korkar hale getirebiliriz bebeğimizi. Bu hareket kakasını çişini yanlış yerlere yapmaktan vazgeçirmeyeceği gibi artık sizin görmediğiniz gizli noktalara yapmaya çalışacaktır. Bunun yerine yaptığı hatayı görmezden gelip çok iyi bir temizlik yapıp doğru yere yaptığında ödüllendirirsek o zaman hedefimize ulaşabiliriz.
Onbirinci yanlış: Köpekler 2 yaşından sonra eğitilemezler!
Doğrusu; Köpekler doğru tekniklerle eğer çok ileri yaşlarda değillerse tabi ki eğitilebilirler. Almasını istediğimiz eğitimin türüne göre değişse de temel itaati kolaylıkla alabilirler.
İlk olarak kendimizi onun dostu olduğuna inandırmak gerekir.Köpekle her an yakın bir ilişki içinde bulunmalıyız.Köpekler sevgi veya azarlama ifade eden ses ve hareketlerden etkilenen canlılardır. Köpek eğitiminde temel kural köpeği sevmek ve onunla dost olmaktır.Yavru bir aylıkken ele alınıp sevilmelidir.dört aylıktan sonra sevilen yavrular çekingen ve korkak olurlar.
Yavru Köpeklere İsim Vermek : Yavru köpek ile dostluk kurduktan sonra ilk görevimiz ona isim vermektir. Köpeğin isminin tek veya en çok iki heceli olması gerekir.ona karşı daima bu isim kullanılmalıdır. Başlangıçta kararsızlık ve tereddüt hali görülür.Yalnız bu durum kısa sürede geçer. Köpek adını kısa süre içerisinde benimser.
Yavru Köpeklere Düzenli Bir Yeme İçme Alışkanlığını Kazandırmak : Gelişi güzel beslenenbelirli bir yemek saati bulunmayangünde birçok defa yiyecek verilen köpekler bütün yiyeceklere karşı ilgi duyarlar.Köpek sürekli bir şeyler yemek ister. Köpeğin yiyeceğini kendi yiyecek kabındabelirli yer ve zamanda belirli oranda yemesigenel sağlık sindirim ve boşaltım düzeninin yanı sıraeğitimi üzerinde etkisi olumludur.
Köpeklerin Tasmaya Alıştırılması : Köpeğin tasmaya yavru iken alıştırmak gerekir.Çünkü ergin hale gelmiş ve hiç tasma takmamış köpekleri tasmaya alıştırmak oldukça zordur.Bunun için yavruyu gözleri açılır açılmazyumuşak deriden yapılmış hafif bir tasma takılmalıdır.Daha sonra buna çok ince ve hafif zincir takılarak yavrunun zincire de alışması sağlanır.
Köpekler etoburdurlar. Sindirim sistemleri tek bir mideden ve kısa bir bağırsak sisteminden oluşur. Bu sistem et ve et bazlı besin maddelerini kolayca sindirebilir.
Yavruların sütten kesilmesi yaklaşık 4-6 haftalıkken gerçekleşir. Irklara göre değişiklik göstermekle birlikte yavru bir köpeğin erişkin hale gelinceye kadar geçen gelişme süreci 10-16 ayda tamamlanır. Gelişme çağında onları en iyi şekilde beslemek gerekir. Bu nedenle gelişme dönemi boyunca beslenme yavru kuru mamaları veya yavru konserve mamalarıyla yapılmalıdır.
Köpeklerin farklı hayat evrelerinde farklı gereksinimleri vardır. Yavru köpeklerin besin gereksinimleri erişkin bir köpeğin ihtiyacından daha fazladır. Bu fazlalık yavruların büyüme dönemindeki ihtiyaçlarından ve aktivitelerinden kaynaklanır. 3 aylık yavru ile 8 aylık yavrunun gereksinimlerinde bile farklılıklar görülür. Bu yüzden yavrular gereksinimlerine uygun yüksek biyolojik değerli ve kolay sindirilebilir proteinler yeterli oranda kalsiyum ve uygun kalsiyum/ fosfor oranı içeren vitamin açısından zengin diyetlerle beslenmelidir. Proteinler doğru vücut büyümesi ve kas gelişimi açısından önemlidir.
Yavrular 4-5 haftalık olduklarında kuru mama ıslatılarak yada yavru konserveleriyle karıştırılarak verilmelidir. Böylece yavruların mamalarını koklamaları yalamaları ve ısırmaya başlamaları teşvik edilir. Bu ıslatma işlemi kuru mamaya daha fazla aroma kazandırarak tadını kokusunu ve lezzetliliğini arttırır. Ayrıca mamanın daha yumuşak olmasını ve sütten yeni kesilen yavruların çiğneme refleksini uyarak mamayı daha kolay almalarını sağlar. Bu uygulamanın yavrularda şekillenebilen mide şişkinlerini mide dönmelerini ve gaz oluşmasını engellediği de uzmanlar tarafından belirtilmektedir.
Mamanın ıslatılaması ilk 2-3 aylık dönemde süt ile yapılabilir. Daha sonraki dönemde mamanın ıslatılması gerekirse bu işlem suet suyu yada yemeklerin sularıyla yapılmalı süt kullanılmamalıdır. Köpeklerin süte gereksinim duyduğu dönem ilk 2-3 aydır. Bundan sonraki dönemlerde süt sindirim sisteminde problemlere ve ishale neden olabilir. Yapılan araştırmalar köpeklerin % 80'inin süte karşı allerjik olduğunu göstermektedir. Bu nedenle ilk 2-3 aydan sonra süt vermekten kaçınılmalıdır.
Yavrunun anne sütünden sonra birden bire kuru mamayla beslenmesinin kabızlığa yol açabildiği de bilinmektedir.
Mamanın partikül büyüklüğü köpek yavrularına uygun olamalıdır. Büyük partüküllü bir mamayı yavrunun ağzına alması ve çiğnemesi zor olacağından bu beslenmeyi olumsuz etkileyecektir. Köpeklerin arasında bireysel farklılıkların da olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle yavru maması hazırlayan ticari firmalar farklı gelişme dönemleri için farklı partükül büyüklüğüne ve farklı formülasyonlara sahip mamalar hazırlamışlardır. Bu konuda en büyük yardımcınız veteriner hekiminiz olacaktır. Köpeğinize mama alırken mutlaka veteriner hekiminizin tavsiyeleri doğrusunda hareket edin.
Mamanın küçük parçalar halinde verilmesi yavrunun yeme alışkanlığı kazanması açısından da önemlidir.
Köpeğinizin kabına mama koyduğunuzda "gel" veya "ye" gibi bazı tek heceli komutlarla onu mama yemeye teşvik edebilirsiniz.
Yavruların mide kapasiteleri günlük ihtiyaçlarını bir sefer yemeyle karşılayacak kadar gelişmediğinden yavrular yiyeceklerini birkaç öğünde tüketirler.
Yavruların diyetleri 6. haftadan 3 aya kadar günde 4 öğün 3 ayda 6 aya kadar günde 3 öğün 6. aydan 12. aya kadar günde 2 öğün 12. aydan sonra ise günde 1 öğün olarak verilmelidir.
Yemek zamanı ve yemek yedikleri yer olabildiğince sabit olmalı ve değiştirmemeye çaba gösterilmelidir. Günde 3 öğün yapılan beslemede yemek zamanlarının sabahöğlen ve akşam olarak düzenlenmesi yararlıdır. Köpekler ancak 10-12 aylık olduktan sonra günlük ihtiyaçlarını tek bir öğünle karşılayabilecek sindirim sistemi kapasitesine ulaşırlar.
Beslenme amacıyla uyuyan yavruların uyandırılmaları doğru değildir. Yavruların beslenme kadar uykuya da gereksinimi olduğu unutulmamalıdır.
Yavrular 6-7 haftalık olduktan sonra diş değiştirme dönemine kadar kuru mamanın ıslatılmasına gerek yoktur. Çünkü ilk 6-7 haftadan sonra köpeklerde çiğneme refleksi iyice gelişir ve katı partiküller ağıza rahatça alınıp sindirilebilir.
Su katılmak suretiyle hazırlanan ve kendi yapısında yüksek miktarda su bulunduran (konserve gibi) mamalar küf mantarlarının üremesi için uygun bir ortam yaratır. Bu tip su miktarı fazla olan mamalar 30-60 dakika içersinde tüketilmediklerinde köpeğin önünden alınmalıdır. Islatılarak verilen mamaların tüketilmeyen kısımlarının süratle bozulabileceği unutulmamalıdır.
Yavru köpekler 4 aylık olduklarında geçici dişler dökülmeye başlar ve 42 adet kalıcı diş süt dişlerinin yerini alır. Diş değiştirme döneminde kuru mamaların ıslatılarak verilmesinde yarar vardır. Bunun nedeni bu dönemde kuru mamanın sert gelmesi ve yavrunun kuru mamalardan yeterince yaralanamamasıdır. Bu dönemde yavrunun biraz iştahsız olması normaldir. Ancak gene de bir miktar yumuşatılmamış (ıslatılmamış) kuru mama verilerek dişlerin temizlenmesi sağlanmalıdır.
Çok sık olmamakla birlikte kırılmadan temizlenmiş ve pişirilmiş ilikli büyük kemiklerin verilmesi köpeklerde dişlerin temizlenmesinde ve çene kaslarının gelişmesinde faydalıdır.
Kuru mamayla beslenme köpeklerin gelişimi açısından daha uygundur. Çünkü ticari mamalar gelişim açısından gerekli olan bütün unsurları dengeli bir şekilde ve yeterli miktarlarda içermektedir. Ev yemekleri ile yapılan beslemenin gelişim için gerekli olan besin unsurlarını yeterli ve dengeli bir şekilde sağlayamadığı klinik araştırmalarla kanıtlanmıştır. Gene de köpeğinizi ev yemekleri ile beslemek niyetindeysiniz mutlaka veteriner hekiminize danışıp onun verdiği diyetleri uygulayın. Yapılacak yanlış besleme köpeğinizde gelişme bozukluklarına neden olabileceği gibi hayatı boyunca kalacak problemlere de yol açabilir.
Köpeğinizi ev yemekleri ile besliyorsanız vitamin kalsiyum gibi maddelerle diyetini takviye etmeniz gerekir. Kuru mamayla yapılan beslemede veteriner hekiminiz gerek duymadıkça bu besin unsurlarını diyete katmanıza gerek yoktur. Ancak unutulmamalıdır ki piyasada bulunan ticari mamalarında arasında kalite farkları vardır. Bu konuda en büyük yardımcınız her zaman olduğu gibi yine veteriner hekiminiz olacaktır.
Ev yemekleriyle yapılan beslenme köpeğinizin seçici bir beslenme alışkanlığına sahip olmasına neden olabilir. Çeşitli tatlarda ve lezzetlerde yemek vermek beslenme uzmanlarının yanlış olarak vurguladığı bir harekettir. Çünkü ne kadar çok çeşitlilik yaratılırsa köpeğinizin beğenmeme ve yememe olasılığı da o oranda artacaktır. İyi kalite ticari mamalara erken yaşta alıştırılan yavrularda seçici yem tüketiminin önüne geçilmiş olur.
Kalsiyum ve fosfor gibi iki temel besin maddesi yavruların diyetinde yeterli ve dengeli bir düzeyde bulunmalıdır. Çünkü kalsiyum ve fosfor düzeyi düşük mutfak artıklarıyla beslenen yavrularda sıklıkla raşitizm gelişmektedir.
Köpeklerin aşırı yağlanmasına izin verilmemelidir. Aşırı kilo alma ve yağlanma bir taraftan güzelliklerini diğer bir taraftanda sağlıklarını bozmakta ve hayatlarını kısıtlamaktadır. Bu yüzden iyi dengelenmiş ve denetimden geçmiş köpek mamalarının paketlerinde yazılı bulunan beslenme talimatlarına ve miktarlarına veteriner hekiminiz aksi birşey söylemedikçe mutlaka uygun olarak davaranın. Aşırı mama tüketiminin midede rahatsızlıklara ve ishale neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
Yavru köpeklerin kişisel gereksinimlerine göre ihtiyaç duydukları günlük mama miktarı değişiklik gösterebilir. Köpeğiniz her öğünden sonra yemek kabında mama bırakıyorsa kaba koyduğunuz mama miktarını %10 azaltınız.
Kuru mamayla beslenen köpeklerin içme suyu gereksinimleri daha fazladır. Bu yüzden önlerinde her zaman taze ve yeterli miktarda temiz su bulunmalıdır. Köpeğinize içme suyu olarak musluktan akan suyu vermekten kaçının.
Köpeğinizin mama ve su kabı ayrı olmalıdır. Bu kaplar ayak altından uzak bir yere konulmalı ve her öğün sonrasında temizlenmelidir. Köpeğinizin deviremeyeceği büyüklükte ve şekilde su ve mama kabı seçmeye özen gösterin.
Köpeklerin diyetlerinde ani değişiklikler yapmaktan kaçınılmalıdır. Böyle bir işlem gerekliyse kademeli olarak yapılmalıdır. Köpeğinizin mamasını yeni bir mama ile değiştirirken bu değişimi ortalama 7 günlük süreç içersinde yapmanız hem onun alışması hem de sindirim sistemi açısından faydalı olacaktır. Köpeğinizin eski mamasıyla yeni mamasını karıştırın ve bu karışımdaki yeni mamanın miktarını her gün arttırarak mamayı verin. Bu barsak mikroorganizmalarının yeni mamaya adaptasyonu açısından önemlidir. Yeni mamaya alışıncaya kadar dışkıda; miktar kıvam ve renk açısından oluşabilecek değişikler normaldir. Adaptasyon sürecinden sonra bunlar normale dönecektir. Değişiklik ani bir şekilde yapılırsa ishal olma ihtimali çok yüksektir.
Yavru bir köpek normal olarak günde 4-5 kez dışkılama yapar.
Bazı köpeklerde dışkısını yeme (kaprofaji) olayı görülebilir. Bu davranış vahşi yaşamdan kalma bir alışkanlıktır. Bunun yanı sıra dışkı yeme diyeteki besin maddeleri eksikliğinde yada dengesizliğinde özellikle de lifli maddelerin noksanlığında ortaya çıkmaktadır. Mamada bulunan lifli maddeler besinlerin barsaklardan geçiş süresinden sorumludur. Bu eksikliklerin sonunda dışkı yemenin yanı sıra toprak yeme olayı da görülebilir.
Köpekler bazen de ot yerler ve de kusarlar. Çok sık karşılaşılmadığı sürece bu olay normal olarak kabul edilir. Bunun nedeniköpeklerin yaşadığı karın ağrısı ve kendilerini rahatsız eden safrayı dışarı çıkarmaktır.
Temel olarak köpeklerin tatlıya gereksinimleri yoktur. Çikolata ve şeker gibi yiyeceklerin uzun süre verilmesi sonucunda sindirim sisteminde bozukluklar diş çürümesi yağlanma ve şeker hastalıkları şekillenebilmektedir.
Köpekler havuç yeşil sebzeler ve elma gibi bazı meyvaları da hoşlanarak tüketirler.Bunun beslenme açısından bir zararı yoktur.
Köpeğinize balık kılçıklarıyla tavuk gibi ufak kümes hayvanlarının kemiklerinin verilmesi sindirim sistemine takılmaları ve batmaları gibi istenmeyen rahatsızlıkların meydana gelmesine neden olacağından tercih edilmemelidir.
Köpeklere asla çok sıcak yada çok soğuk yiyecekler verilmemelidir.
Evde kendimiz için hazırladığımız salçalı baharatlı ve yağlı yemeklerin verilmesinin köpeklerde sindirim ve allerjik deri problemlerine neden olabileceği unutulmamalıdır. Köpeklerde allerjik reaksiyonların tedavisi uzun süren zaman alıcı ve dikkat isteyen bir işlemdir.
Kuru mamayla beslenen bir köpeğe peynir salam gibi maddelerin verilmesi gereksiz ve de yanlıştır. Bu tip besin maddeleri de köpeğiniz için allerjik olabilir.
Köpekler için hazırlanmış ticari mamaların zaman zaman pahalı oldukları idda edilmektedir. Bununla birlikte ticari mamalar dengeli beslenme yüksek sindirilebilirlik sağlık iştahla tüketim dışkılamada düzen az dışkı temizlik ve pratik olmaları bakımından avantajlıdırlar.
Erişkin (adult) mamaya geçişiniz köpeğinizin büyümesi durduktan sonra olmalıdır.
Irklara göre erişkin mamasına geçme yaşı aşağıda verilen tablodaki gibidir.
Küçük ırk (2.5-10 kg) 8-12 aylık
Orta boy ırk (10-25 kg) 12-18 aylık
Büyük ya da dev ırk (>25 kg) 12-24 aylık
Genel olarak köpeğinizin beslenmesinde bu hususlara dikkat etmeli ve özen göstermelisiniz. Ancak büyük yada dev ırk (erişkin ağırlığı 25 kg'ın üzerinde olan köpekler) bir köpek yavrusu sahibiyseniz bunların dışında size birkaç tavsiyemiz daha olacak.
Bu tip ırkların gelişim süreci 12-24 ay kadar sürmektedir.
Büyük ve dev ırk köpeklerde gelişim hayatlarının ilk aylarında gayet değişkendir. Haftalar geçtikçe vücut ağırlığı ve kemiklerin büyümesi artış gösteririr. Bu tip ırklarda çok hızlı bir canlı ağırlık artışı kemikler ve eklemlerde düzeltilmesi zor gelişim bozukluklarına neden olduğundan aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır. Canlı ağırlık artışı belirli zaman aralıklarıyla düzenli bir şekilde izlenmelidir.
Köpeklerin yağlanmasına izin verilmemelidir.
Büyük ve dev ırk köpekler genel olarak bazı ortapedik hastalıklara(osteochondrosis dirsek displasisi kalça displasisi gibi) yatkınlık gösterirler. Bu hastalıkların genellikle 4-8 aylık yaş gurubunda görüldüğü ve bazı ırklarda (Alman Çoban köpekleriLabrador Rottweiller Alman Kurt köpeği Boxer Golden Retriever Danua Dobermen) kalıtsal olduğu bilinmektedir. Yanlış beslenme (aşırı besleme ve fazla kalsiyum verilmesi) bu hastalıklar için risk faktörünü ortaya çıkarır. Büyük ve dev ırk köpekler genetik olarak hızlı gelişim gösterdiklerinden daha fazla risk altındadırlar.
Bazı köpek sahipleri yukarıda adı geçen hastalıklardan korunmak için mamaya kalsiyum takviyesi yaparak aslında bu rahatsızlıklara neden olmaktadırlar.
Büyük ırk köpeklere fazla kalsiyum verilmesi kemiklerin gelişimini olumsuz etkilemekte hatta durdurabilmektedir. Böyle olunca kemikler zayıf kalır. Aşırı kilo alımı sonucunda da zayıf olan kemikler bu yükü kaldıramaz ve kemiklerde eğrilik ve kırılmalar şekillenebilir.
Bu riskleri en aza indirmek büyük ve dev ırklar için özel olarak geliştirilmiş mamaların kullanılması ile sağlanır. Eğer böyle bir mama kullanıyorsanız hiç bir ilave vitamin ve minerel katkısı yapmanıza gerek yoktur. Ayrıca mama tüketimi kontrol altında tutulmalıdır.
Köpeğinizin mamasına dışarıdan ekstra bir takım takviyeler yaparken mutlaka veteriner hekiminizin bilgisine başvurun.
Yavru mamalarının formülasyonları
Yavru mamaları yavru köpeklerin büyüme ve gelişme dönemindeki yüksek enerji ihtiyaçlarını karşılamak üzere düzenlenmiştir. Bu mamalar yeterli miktarda kalsiyum yüksek oranda protein yağ asitleri mineral ve vitaminleri içermektedir. Yavru mamaları junior puppy growth gibi isimler almaktadırlar.
Tavuk etli yavru kuru mamaları :
Büyüme ve gelişme döneminde olan yavruların artan enerji ihtiyaçlarını ve gereksinim duydukları bütün besin maddeleri ihtiyacını karşılar. Protein kaynağı olarak tavuk eti ve tavuk yan ürünleri kullanılmıştır. Bu mamalar ufak ırklar için (2.5-10 kg. arası ağırlıkta Örn: Pincher Terrier ) küçük taneli orta boy ırklar için (11-25 kg. arası ağırlıkta Örn: Beagle Spaniel Cocker ) normal taneli büyük ve dev ırklar için (erişkin ağırlığı 25 kg. üzerinde olan Örn: Doberman Rotweilller ) büyük taneli olarak hazırlanmıştır. Ayrıca bu mamalardaki besin maddeleri oranları da ırkların büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre farklı miktarlarda ayarlanmıştır.
Kuzu etli ve prinçli (Lamb & Rıce) yavru kuru mamaları :
Bu mamalarda protein kaynağı olarak kuzu eti kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalar kuzu etinin köpekler için en az allerjik ve hazmı en kolay besin maddesi olduğunu göstermektedir. Bu mamalar besin duyarlılığı olan yavruların beslenmesinde deri ve tüy sağlığının korunmasında iyi bir seçenektir. Kuzu eti en az allerjik besin maddesi olduğundan dolayı deri ve tüy sağlığı açısından koruyucu ve oluşabilecek problemleri ortadan kaldırıcı özelliğe sahiptir. Bu mamaların konserve formları da bulunmaktadır.
Yavru mamalarındaki esansiyel yağ asitleri sağlıklı ve parlak bir tüy yapısının doğru dengelenmiş kalsiyum/fosfor oranı sağlam diş ve kemik yapısının yüksek kaliteli protein seviyesi güçlü kas yapısının yüksek sindirilebilirlik az miktarda ve sağlıklı dışkının oluşmasını sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki piyasadaki her ticari mama aynı kalitede değildir. Köpeğinizi kendisine en uygun olan kaliteli ve profesyonel mamayla beslemek için veteriner hekiminizden bilgi almanız yararlı olacaktır.
Bu mamalardan başka bazı durumlarda (kusma ishal) kullanılan yavrular için özel diyet mamalar da bulunmaktadır. Ancak bunlar veteriner hekim kontrolünde kullanılmalı veteriner hekimlere danışılmadan kullanılmamalıdır. Çünkü verilecek yanlış bir diyet mama organizmadaki sorunun çözümü olacağına yeni bir problemin ortaya çıkmasına neden olabilir.