Sadık dostlarımız olan köpeklerle aramızdaki ortak noktalardan bir tanesi de uyku alışkanları. Yapılan araştırmalara göre, insanların ve köpeklerin uyku alışkanları büyük benzerlikler gösteriyor.
En sadık dostlarımız olan köpeklerle paylaştığımız bazı ortak yanlarımız bulunuyor. Bunlardan bir tanesi de uyku. Köpekler de tıpkı bizim gibi zaman zaman uyumakta zorlanabiliyor, yaşlandıkça uyku alışkanlıkları değişiyor ve horlayabiliyor.
Uyku konusunda bizimle bu kadar çok ortak noktayı paylaşan bir canlının, insanların uykusu üzerinde araştırmalar yapan uyku araştırmacıları için oldukça önemli olması şaşırtıcı değil. Tıpkı bizim gibi gece uyumaya meyilli olan köpekler, günde 8 ile 14 saat arasında uyurken insanlar 8 saat, kediler ise 12 ile 15 saat arası uyuyor.
Köpeklerin uyku alışkanlıkları, insanlarla benzerlik gösteriyor
Aile köpekleri ve polisomnografi ile çalışan araştırmacılar, hafıza yoğunlaştırması ve duygu işlemesi gibi bilişsel süreçlerin uykudan nasıl etkilendiğini öğrenebiliyorlar. Tabii bu sayede köpeklerin uyku deneyimiyle ilgili olarak da daha fazla şey öğreniliyor.Eötvös Lorand Üniversitesi'nden Vivien Reicher, "Köpekler, uykuları sırasında neleri deneyimlediklerini bizlere söyleyemiyor. Dolayısıyla biz de onların rüya görüp görmediğini söyleyemiyoruz. Ancak uyudukları sırada koşuyor gibi görünüyorlarsa ya da iniltiler çıkarıyorlarsa rüya gördüklerini iddia ediyoruz" dedi.
REM uykusu sırasında rüya gören köpeklerin belirtileri, insanlarınkiyle oldukça benzerlik gösteriyor. Her iki tarafta da hızlı göz hareketleri, düzensiz solunum ve kalp atışı, kol ve vücut hareketleri ve kasılmalar görülüyor.
Ayrıca köpekler de tıpkı bazı insanlar gibi yabancı oldukları yerlerde uyumakta zorluk çekebiliyor. Köpekler, evde REM uykusuna çok daha çabuk bir şekilde ulaşabiliyor. Tabii sık sık evden uzakta uyuyan köpeklerde durum bu şekilde değil. Onlar NREM ve REM uykusuna evden daha nadir çıkan köpeklerden çok daha çabuk ulaşabiliyor.
Reicher, "Köpek uyku araştırmaları, bilişsel bozuklukların altında yatan çevresel faktörler ve beyin mekanizmaları arasındaki bağlantıları araştırmada yeni kapılar açabilir. Bu da karmaşık köpek ve hatta insan fenotiplerini anlamamıza yardımcı olabilir" ifadelerini kullandı.