Koranavirüs salgın paniği tüketiciyi, stok ve tedarik zincirlerini, perakendecileri etkiliyor.
Merkez bankaları piyasaları kurtarmak için ardı ardına paketler açıklarken, insanların virüsün ekonomik etkisini en çok hissettiği yer ise marketler.
FiyatSor kurucusu Can Vardas, BloombergHT için hazırladığı fiyat analizi raporunda Türkiye’deki marketlerde fiyatları inceledi. Raporda salgının market fiyatları üzerindeki etkisinin perakendecilerden ziyade üreticilerden kaynaklandığına dikkat çekiliyor.
Böyle günlerde perakendeciler fiyat artışının temel kaynağı olarak görülürken, Türkiye’nin en büyük perakendecisinin net kar oranının %3 olduğunu belirten Vardas, tedarikçilerden gelen fiyat artışına perakendecinin edebileceği etkinin %3’ten daha fazla olamayacağının altını çiziyor.
Bu dönemde perakendeciler tarafından dikkat edilmesi gereken en hassas meselenin tedarikçilerinden gelen fiyat artışının, maliyet artışı temelli mi yoksa fırsatçılıktan mı kaynaklandığını anlamak.
EN BÜYÜK ARTIŞ ET FİYATLARINDA
Rapora göre %13,57 ile en büyük artış dana sote ve bunu takiben diğer kırmızı et grubu ürünlerin fiyatında yaşanıyor. Bunun sebebi ise et ithalatının durdurulmasından sonra üreticilerin kademeli olarak fiyatları yukarı çekmesi.
Virüs tedbirleri dahilinde hayvan pazarlarının kapanmasıyla, yüksek üretim kapasitesine ait firmaların fiyatları belirleme konusunda daha belirleyici olmaya başladığı belirtiliyor.
Tavuk ürünleri içinde aynı sürecin yaşandığının altı çiziliyor. Maliyeti talep ağırlıklı belirlenen tavuk ürünlerinde, panik ile talebin artması üreticilere maliyet artışı yapma olanağı sağlıyor.
BAKLİYAT ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞI YAŞANABİLİR
Raporda yurt dışından tedarik ettiğimiz ve yurtiçi üretimi olmayan gıda ürünlerinde fiyat artışları olması beklenen bir durum olarak nitelendiriliyor.
Her ülkenin virüs ile mücadele ettiği, küresel talep oluşan ve Türkiye’nin ithal etmek zorunda olduğu ürün gruplarında sert fiyat artışlarının yaşanabileceği vurgulanıyor. İnsanların bakliyat alırken, indirim marketlerindeki ithal ürünleri daha çok tercih ettiğinin de altı çiziliyor.
Salgın nedeniyle dünyada yaşanan talep fazlasının, bakliyat ürünlerinin ithalat maliyetlerini arttıracağını söyleyen Vardas, “Bugüne kadar fiyat artışı yapmamış olan indirim marketlerinin yakın zamanda %20-25 seviyesinde fiyat arttırmasını bekliyoruz” dedi.
Perakendeciler şu an 2,5-3 aylık pirinç ve bakliyatın Türkiye’deki evlerde stok olarak durduğunu bildiriyor.
İndirim Kampanyaları Salgının Yayılımını Arttıracaktır
Vardas’a göre, indirim marketlerinin yaptığı haftalık kampanyalar salgının yayılımını arttırabilir.
Normal zamanlarda kampanya ürünlerinin satılması için tasarlanmamış marketlerde kampanya zamanı aşırı bir yığılma olduğunu belirten Vardas, birçok kişinin ürünleri ucuz fiyattan almak için saatlerce sıkışık biçimde sıra beklediğini ve istedikleri ürünü bulmak için 6 metrekarelik bir alanda onlarca insanla yarıştığını vurguladı.
“Şanslı olanlar kimse dokunmadan istediği ürünü alıp, mağazadan uzaklaşabilir. Büyük bir kısmımız şanslı olanlardan olmayacağız” diyen Vardas, “Daha önceden planlanmış alımları, elde stokları olduğunu biliyoruz fakat böyle günlerden geçerken iki ay bu ürünleri depolarında bekletip daha sonra satabilecek güçte olduklarını düşünüyorum” diye ekledi.
Merkez bankaları piyasaları kurtarmak için ardı ardına paketler açıklarken, insanların virüsün ekonomik etkisini en çok hissettiği yer ise marketler.
FiyatSor kurucusu Can Vardas, BloombergHT için hazırladığı fiyat analizi raporunda Türkiye’deki marketlerde fiyatları inceledi. Raporda salgının market fiyatları üzerindeki etkisinin perakendecilerden ziyade üreticilerden kaynaklandığına dikkat çekiliyor.
Böyle günlerde perakendeciler fiyat artışının temel kaynağı olarak görülürken, Türkiye’nin en büyük perakendecisinin net kar oranının %3 olduğunu belirten Vardas, tedarikçilerden gelen fiyat artışına perakendecinin edebileceği etkinin %3’ten daha fazla olamayacağının altını çiziyor.
Bu dönemde perakendeciler tarafından dikkat edilmesi gereken en hassas meselenin tedarikçilerinden gelen fiyat artışının, maliyet artışı temelli mi yoksa fırsatçılıktan mı kaynaklandığını anlamak.
EN BÜYÜK ARTIŞ ET FİYATLARINDA
Rapora göre %13,57 ile en büyük artış dana sote ve bunu takiben diğer kırmızı et grubu ürünlerin fiyatında yaşanıyor. Bunun sebebi ise et ithalatının durdurulmasından sonra üreticilerin kademeli olarak fiyatları yukarı çekmesi.
Virüs tedbirleri dahilinde hayvan pazarlarının kapanmasıyla, yüksek üretim kapasitesine ait firmaların fiyatları belirleme konusunda daha belirleyici olmaya başladığı belirtiliyor.
Tavuk ürünleri içinde aynı sürecin yaşandığının altı çiziliyor. Maliyeti talep ağırlıklı belirlenen tavuk ürünlerinde, panik ile talebin artması üreticilere maliyet artışı yapma olanağı sağlıyor.
BAKLİYAT ÜRÜNLERİNDE FİYAT ARTIŞI YAŞANABİLİR
Raporda yurt dışından tedarik ettiğimiz ve yurtiçi üretimi olmayan gıda ürünlerinde fiyat artışları olması beklenen bir durum olarak nitelendiriliyor.
Her ülkenin virüs ile mücadele ettiği, küresel talep oluşan ve Türkiye’nin ithal etmek zorunda olduğu ürün gruplarında sert fiyat artışlarının yaşanabileceği vurgulanıyor. İnsanların bakliyat alırken, indirim marketlerindeki ithal ürünleri daha çok tercih ettiğinin de altı çiziliyor.
Salgın nedeniyle dünyada yaşanan talep fazlasının, bakliyat ürünlerinin ithalat maliyetlerini arttıracağını söyleyen Vardas, “Bugüne kadar fiyat artışı yapmamış olan indirim marketlerinin yakın zamanda %20-25 seviyesinde fiyat arttırmasını bekliyoruz” dedi.
Perakendeciler şu an 2,5-3 aylık pirinç ve bakliyatın Türkiye’deki evlerde stok olarak durduğunu bildiriyor.
İndirim Kampanyaları Salgının Yayılımını Arttıracaktır
Vardas’a göre, indirim marketlerinin yaptığı haftalık kampanyalar salgının yayılımını arttırabilir.
Normal zamanlarda kampanya ürünlerinin satılması için tasarlanmamış marketlerde kampanya zamanı aşırı bir yığılma olduğunu belirten Vardas, birçok kişinin ürünleri ucuz fiyattan almak için saatlerce sıkışık biçimde sıra beklediğini ve istedikleri ürünü bulmak için 6 metrekarelik bir alanda onlarca insanla yarıştığını vurguladı.
“Şanslı olanlar kimse dokunmadan istediği ürünü alıp, mağazadan uzaklaşabilir. Büyük bir kısmımız şanslı olanlardan olmayacağız” diyen Vardas, “Daha önceden planlanmış alımları, elde stokları olduğunu biliyoruz fakat böyle günlerden geçerken iki ay bu ürünleri depolarında bekletip daha sonra satabilecek güçte olduklarını düşünüyorum” diye ekledi.