derindeniz
Üye
Ankara’da, Halkevi binasında, ünlü “Çoban Piyesi” oynamaktaydı. Piyesi yazan Behçet Kemal, piyesteki çoban rolünü kendi üstlenmişti. Piyesin bitişi şöyle bir dizeyle oluyordu:
“Gençliğe İnan Beyim/Gençliğe Dayan Beyim”...
Şairin gayet masum düşüncelerle yazdığı bu beyit, Atatürk’ün çevresinde bulunanların fena halde canını sıktı. Behçet Kemal’i de bir hayli “sigaya” çektiler. Sigaya çekilenlerle canı sıkılanların birarada bulunduğu bir toplantıda Atatürk, “Gençlik Nedir?” sorusunu sordu. Çeşitli cevaplar verildikten sonra, kendisi Türk gençliğinin tarifini şöyle yaptı: “
Benim anladığım gençlik, Türk inkılâbının fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşındaki bir yobaz ihtiyardır, yetmiş yaşındaki bir idealist de, ter-ü taze bir gençtir. İşte benim anladığım Türk genci.”
Kaynak:M.Vehbi TANFER
“Gençliğe İnan Beyim/Gençliğe Dayan Beyim”...
Şairin gayet masum düşüncelerle yazdığı bu beyit, Atatürk’ün çevresinde bulunanların fena halde canını sıktı. Behçet Kemal’i de bir hayli “sigaya” çektiler. Sigaya çekilenlerle canı sıkılanların birarada bulunduğu bir toplantıda Atatürk, “Gençlik Nedir?” sorusunu sordu. Çeşitli cevaplar verildikten sonra, kendisi Türk gençliğinin tarifini şöyle yaptı: “
Benim anladığım gençlik, Türk inkılâbının fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşındaki bir yobaz ihtiyardır, yetmiş yaşındaki bir idealist de, ter-ü taze bir gençtir. İşte benim anladığım Türk genci.”
Kaynak:M.Vehbi TANFER