MANŞET OLDUNUZ;
GÖZLERİNİZDEN ÖPERİM !
Manşet oldunuz nihayet çocuklar !
Alçak kurşunlarla kapanan gözlerinizden
öperim!
Gittiğiniz yerde aynı hain saldırılarda ölen,
ama sayıları az olduğu için gazetelerin en alt köşelerinde yer alan asker arkadaşlarınıza
söyleyin…
Bu işin sırrını bulduk; bir tim ölürse manşet
garanti deyin…
Ama biz buna da alışırız ne yazık ki.
Artık bir tabur gitmeli.
Yoksa manşetleri yine başbakanın yakışıklılığı,
türbanın zaferi , Gül' ün Amerika gezisi kapar.
Ardından bir de bakarsınız ki iki şehit haberinin
üstünde sırıtan bir Hülya Avşar !
Acemi politikalar, bir ülkenin ağırlığını
koyamaması; sınırdan bir adım öteye
çıkamaması, sizi yakaladı adı bile uğursuz
Gabar dağlarında…
Bu nasıl bir yönetimdir ki Barzani 'nin
şirketlerine verilen elektiriğin faturasını
biz değil onlar keserler; rakamı da kanla
gösterirler : 13 Şehit asker…
Bizim için 13 aslan, ama anaları için 13 kuzu…
İnanmazdın ama artık söylemeden
duramıyorum; 13 sayıların en uğursuzu…
Şimdi ben size olacakları söyleyeyim;
merak etmeyin çocuklar .
Nutuklar atılacak, kanınız yerde kalmayacak !.
Törenlerde binler, yüz binler haykıracak…
Ama siz o haykırışın içinde siz yalnızca tek bir
sesi duyacaksınız…
Gerçek acının sesini…
Kuzusuna ağlayan 13 yaslı ananın ağıdıyla
çınlayacak yer gök dağ taş…
Ama dedim ya bunu siz duyacaksınız sadece.
Tıpkı çocukluğunuzdaki gibi unutulmaz bir ninni
sıcaklığı taşıyan bu sesle birlikte çökecek
üstünüze sonsuz bir gece…
Bugün manşet oldunuz çocuklar !
Yarın biz unuturuz sizi…
Analarınız da unutsa keşke.
Bu acı dayanılır olmanın çok ötesinde;
hep onlarda yaşayacak, acılarla yürek
dağlayacak bir ölüm izi.
Hadi tertip; yan gelip yatmaya bak artık !
Düşünme kaç ay kaldığını, günü, saati !
Bizim ihmalkarlığımız, ilgisizliğimiz, yanlış
seçimlerimiz verdi size toprağın altına giden
teskereyi !
Hem manşet oldunuz az şey mi ?
Not: Bana gelen Bir E-maili sizlerle paylasmak istedim
(
GÖZLERİNİZDEN ÖPERİM !
Manşet oldunuz nihayet çocuklar !
Alçak kurşunlarla kapanan gözlerinizden
öperim!
Gittiğiniz yerde aynı hain saldırılarda ölen,
ama sayıları az olduğu için gazetelerin en alt köşelerinde yer alan asker arkadaşlarınıza
söyleyin…
Bu işin sırrını bulduk; bir tim ölürse manşet
garanti deyin…
Ama biz buna da alışırız ne yazık ki.
Artık bir tabur gitmeli.
Yoksa manşetleri yine başbakanın yakışıklılığı,
türbanın zaferi , Gül' ün Amerika gezisi kapar.
Ardından bir de bakarsınız ki iki şehit haberinin
üstünde sırıtan bir Hülya Avşar !
Acemi politikalar, bir ülkenin ağırlığını
koyamaması; sınırdan bir adım öteye
çıkamaması, sizi yakaladı adı bile uğursuz
Gabar dağlarında…
Bu nasıl bir yönetimdir ki Barzani 'nin
şirketlerine verilen elektiriğin faturasını
biz değil onlar keserler; rakamı da kanla
gösterirler : 13 Şehit asker…
Bizim için 13 aslan, ama anaları için 13 kuzu…
İnanmazdın ama artık söylemeden
duramıyorum; 13 sayıların en uğursuzu…
Şimdi ben size olacakları söyleyeyim;
merak etmeyin çocuklar .
Nutuklar atılacak, kanınız yerde kalmayacak !.
Törenlerde binler, yüz binler haykıracak…
Ama siz o haykırışın içinde siz yalnızca tek bir
sesi duyacaksınız…
Gerçek acının sesini…
Kuzusuna ağlayan 13 yaslı ananın ağıdıyla
çınlayacak yer gök dağ taş…
Ama dedim ya bunu siz duyacaksınız sadece.
Tıpkı çocukluğunuzdaki gibi unutulmaz bir ninni
sıcaklığı taşıyan bu sesle birlikte çökecek
üstünüze sonsuz bir gece…
Bugün manşet oldunuz çocuklar !
Yarın biz unuturuz sizi…
Analarınız da unutsa keşke.
Bu acı dayanılır olmanın çok ötesinde;
hep onlarda yaşayacak, acılarla yürek
dağlayacak bir ölüm izi.
Hadi tertip; yan gelip yatmaya bak artık !
Düşünme kaç ay kaldığını, günü, saati !
Bizim ihmalkarlığımız, ilgisizliğimiz, yanlış
seçimlerimiz verdi size toprağın altına giden
teskereyi !
Hem manşet oldunuz az şey mi ?
Not: Bana gelen Bir E-maili sizlerle paylasmak istedim
(
