Hasret ne
münbit bir ihsandır
Kalbe inşirah kazandıran
tavdır, aklı terbiye eden makamdır
Gam
zafiyetle sancıdır,
keder nedensizlik kaygısıdır,
sevdası olan için yeis ardır
Kalp
vesvesenin değil,
eminliğin sayfasıdır, nefsi
telakkiler her bakımdan sızlatan dramdır
Kul
anladıkça niye emindir
Halin bendine
nüfus ettikçe hazzı muhabbet sıradadır
İşte o vakit
kuvvet dengesi aladır,
akleden ve ilimle halleşen için sürur edeptir
Az konuşan,
lüzumu dairesinde kalan,
hesabı içinde nefesi
müddetine adayan can-ı mizandır
Aşk
ne latif ikramdır, sırr-ı nazardır
Azim
ve niyetle bahtla buluşan,
nefsi talime sokan, umudu ıslatan hazdır
Ancak samimiyet
ve hassasiyetle birliktelik yaşayan
ve nefesi naif kılan, zarif bir ihsandır
Gönül
berrak olmalı,
dünyayı içinde yaşatmamalı, çelebi
misali inşirahla saya edeple dayanmalı
Vahted için
feda olan kim varsa
Varlığını
davasına hasretmiş bir kutlu
nazarsa ibreti terennüm etmeliyiz
İçimize
keder zerkeden ne varsa,
hamd ile tasfiye ederek
derinleşmenin hazzına erişmeliyiz
Şehit olan
ve şehadeti ruhuyla
yaşayan canlar için ittifak içinde
tasattuk ederek bedelleşmeliyiz
Toprağı aziz
kılan şehit kanıdır
Vatan uğruna
canını koyan şecaat ehli en
yakınımız ve hatta canımızdır
Bu uğurda
esir edilen,çilesiyle
demlenen, içimizi sabrıyla
titreten kardeşlerimiz iftiharımızdır
Bir zamanlar
dost iken, hamaset
ve tağuti tercihleriyle hainlik
eden zalimler,nefsi hesabımızdır
Devlet erbabı
bazen acze düşer
Sinsilik içinde
nüveleşen şer güçler
fırsatçılık adına süret-i adam kesilirler
Devlet-i aliyeyi
parçalayan densizler,
milleti dininden eden reziller,
iblise taş çıkartmışlardı
Sabır
ve niyaz kalbin sahibine
ve azim ve muhakeme nefsi
esaretten kurtulmak için bizlere düşüyor
Çileye boyun
eğmeyen yürekler
Namerde
paye vermeyen sevdalı kardeşler,
en büyük ibret-i nişanemizdir
Bir ulufe uğruna
kendinden geçen,
makam ve sıfat için kalbi ve
ruhi ülviyetinden geçen kimse
İbretle üzülmeliyiz,
yaşatmak için var olmalıyız, sabırla
dirilmek için tefrikadan uzaklaşmalıyız
Mustafa CİLASUN