Meteorolojik olaylar
.Dağ dalgası
· Gök gürültüsü
· Gökkuşağı
· Görüş
· Kum fırtınası
· Nem
· Oraj
· Pus
· Sel
· Sis
· Su buharı
· Su taşkını
· Süper hücre
· Şimşek ve yıldırım
· Toz
· Toz pusu
· Tsunami
.Dağ dalgası
· Gök gürültüsü
· Gökkuşağı
· Görüş
· Kum fırtınası
· Nem
· Oraj
· Pus
· Sel
· Sis
· Su buharı
· Su taşkını
· Süper hücre
· Şimşek ve yıldırım
· Toz
· Toz pusu
· Tsunami
Dağ dalgası
Dağ dalgaları, şiddetli rüzgârda dağ üzerlerinde görülen bir hava fenomeni. Dağ üzerindeki hava akışı dağın iniş yamacında (lee) türbülanslı bir alan oluşturur. Nem koşulları uygunsa bu bölgede rotor (dönü) bulutları görülür. Dağ üzerinde hava akımlarını takip eder şekilde lentiküler (lens şeklinde) bulutlar görülür.
Dağ dalgası oluşması için şu şartlar gerekir:
Dağ sırasına hemen hemen dik olarak gelen rüzgâr
Dağ zirvesinde 20 knot'ı bulan rüzgâr şiddeti
Dağ üzerinde kararlı hava kütlesi veya 15.000 ft altında inversiyon
Dağ dalgaları şiddetli türbülans ve rüzgâr nedeniyle uçuş emniyeti açısından oldukça tehlikeli bir olaydır.
Dağ dalgaları meteoroloji tahmin ve raporlarında "MTW" kodu ile gösterilir.
Gök gürültüsü
Gök gürültüsü, şimşek ve yıldırım esnasında oluşan patlamaya benzer yüksek ses. Şimşek sonucu meydana gelen yıldırım demetlerini çevreleyen havada şiddetli bir basınç ve sıcaklık yükselmesi görülür. Yıldırım demetlerini çevreleyen havada oluşan bu ani sıcaklık ve basınç değişimi havanın hızla genleşmesine neden olur. İşte, havanın bu ani genleşmesi sonik ses dalgası yaratır, ki bu da gök gürültüsünü meydana getirir.
Gök gürültüsünün çeşitli sesleri vardır. Ağır ve derinden gelen bir ses, gök gürültüsünün uzaklardan geldiğini gösterir. Çatırtılı gök gürültüsü, yıldırımın birçok kollara ayrıldığında duyulur. Şimşek çakmasından sonra duyulan en kuvvetli sesi, yıldırımın asıl gövdesi; arkadan gelen sesi, ayrıldığı kollar meydana getirir. Ses hızı, ışık hızından çok küçük olduğundan, gök gürültüsü daima şimşek görüldükten sonra duyulur.
Dağlık bölgeler hariç, gök gürültüsünün 30-40 saniyeden fazla sürdüğü pek görülmez. Yapılan tetkiklerde bazı bilim adamlarına göre şimşek ve bunun sonucu gök gürültüsünün meydana gelmesi için elektrik yüklü bulutların uçlarındaki sıcaklığın 28 °C'ye yükselmesi gerekmektedir. Bundan başka, bulut içinde buz parçacıkları ve su damlalarının aynı anda mevcut olmaları, şimşeğin akması için gerekli görülmektedir. Böyle bir durumda bulut içinde sıcaklık -20 °C olduğu seviye etrafında pozitif elektrik yüklü ve 0 °C ile 10 °C arasında bulunan büyük bir alanda ise negatif elektrik yüklü bir merkez bulunur. Bu merkezler esas elektrik boşalım merkezleri olup, şimşek bu merkezler arasındaki kanalda meydana gelir. Kanalın sıcaklığı bir anda hemen hemen 10.000° C'ye yükselir. Bu ısınma sonunda süratle hacmi genişleyen havadan gürültü olarak dalgalar yayılır.
Gök gürültüsü bazen şimşek mahallinden 64 km uzaktan, ses dalgalarının aşağı atmosferde kırılmalara uğradığı zamanlarda 16-25 km uzaktan işitilebilir. Buna karşılık bazen 16 km'den çok daha kısa mesafelerden bile işitilmediği de olur.
Şimşeğin gözlemciye uzaklığı çok basit bir yöntemle hesaplanabilir. Sesin hızı saniyede yaklaşık 340 metredir. Şimşek çakması ile gök gürültüsünün işitilmesi arasındaki zaman farkı hesaplanır. Her bir saniye 340 metre ile çarpılır. Örneğin gök gürültüsü 7 saniye sonra işitilmişse şimşek: 7 s x 340 m/s = 2380 metre uzakta gerçekleşmiştir.
Gökkuşağı
Gökkuşağı, güneş ışınlarının yağmur damlalarında veya sis bulutlarında yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik bir olaydır. Gökkuşağında görülen yedi renk; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert ve mordur.
Oluşumu
Tipik bir gök kuşağı kırmızı, turuncu, yeşil, mavi ve mor renklerinden meydana gelen bir renk sırasına sahip bir veya daha fazla aynı merkezli arklardan ibarettir. En çok rastlanan çeşidi ilkel (birinci) gökkuşağıdır. Bu çeşidin merkez açısı 42° civarındadır ve kırmızı renk dış tarafa, mor renk iç tarafa isabet eder. Bazen ışığı daha zayıf merkez açısı 50° civarında olan tali (ikinci) gökkuşağına da rastlanır.Güneşin ufuktan yüksekliği 52 dereceyi geçerse gökkuşağı oluşmaz, 42,5 derecenin üzerinde olursa gökkuşağı görülmez. Bunda renk dizilişi diğerinin tersidir. Bunların haricinde sadece dar kırmızı veya kırmızı-yeşil renk bantlarından müteşekkil küçük kuşaklar da görülür ve bunlar birinci gökkuşaklarının iç tarafında ve ikincilerin dış tarafında bulunurlar.Gökkuşakları; ışık ışınlarının yağmur damlaları ve sis tanecikleri tarafından kırılması, yansıtılması ve dağıtılması ile meydana gelir. Büyük damlaların meydana getirdiği kuşaklar en parlak ve renk ayrılması en belirgin olanlarıdır. Küçük yağmur damlalarının meydana getirdiği kuşaklar ise daha zayıf ve daha geniş olurlar. Bunun en tipik örneği sis kuşağı olarak da isimlendirilen ve sis bulutu veya buğusu tarafından meydana getirilen beyaz kuşaklardır.
− Genellikle yarım çember olarak gözükmelerine karşın, bir dağ tepesinden veya uçaktan bakıldığında, gökkuşağı konisi olarak adlandırılan çember şeklinde görülebilir.
− Gökkuşağının olabilmesi için gökyüzünde güneş olmalıdır.Gökkuşaklarının sık göründüğü zaman ikindiye doğru özellikle sağanak yağışların geçmesinden sonraki zamandır.Gökkuşağı daima güneşin tam karşısında olan kısımdadır.Gökkuşağını görebilmek için güneşe arkamızı dönmemiz gerekmektedir.
Görüş
Görüş[1] veya rüyet, hava durumuna bağlı olarak belirli bir nesnenin görülebileceği en uzak mesafe. Görüş, havanın şeffaflığının bir ölçütüdür.[2] Görüş mesafesi özellikle hava, deniz ve kara ulaşımını etkileyen önemli faktörlerdendir. Bir bölgedeki veya hava meydanındaki görüş, sorumlu meteoroloji istasyonları tarafından ölçülerek ilgili meteoroloji raporlarında, mesafe cinsinden yayımlanır.
Görüşü etkileyen parçacıklar
Küçük parçacıklar
Çok hafif rüzgârlarda bile havada asılı kalabilen duman
Pusa neden olan toz ve yağ molekülleri
Suya bağlı olarak oluşan buğu, sis ve bulutlar
Büyük parçacıklar
Kuvvetli rüzgârlar veya türbülans sayesinde havada durabilen toz, toprak ve deniz spreyi[3]
Yağış
Görüşü en fazla etkileyen yağış türü iri taneli yağmur ile küçük taneli ancak çok sayıda tanecikli yağışlardır. Bunlara örnek olarak yoğun çisenti ile şiddetli ancak ince kar verilebilir.
Kum fırtınası
Kum fırtınası veya toz fırtınası, kurak ve yarı kurak bölgelerde yaygın olan meteorolojik olay. Kum fırtınası, boranın cephesinin gevşek kum ve tozun uçurulduğunda ortaya çıkar. Parçacıklar, uçurulma ve durdurulma ile nakledilir ve bir yerde toprak erozyonuna ve başka yerde depozisyona neden olur.
Sahra Çölü ve Arap Yarımadası çevresindeki kurak topraklar, İran, Pakistan ve Hindistan'dan gelip Umman Denizi'nde biriktirilen bazı katkılar ile birlikte, havadan inen kum ve toz başlıca kaynaktır. Çin'deki fırtınalar ise Büyük Okyanus'a tozları yerleştirir.
Sahra Çölü ve Arap Yarımadasının dışında ABD ile Kanada'da Rocky Dağları'nın doğusu boyunca uzanan Büyük Düzlüklerde, Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'nden Moğolistan Cumhuriyeti'ne uzanan Gobi Çölünde ve Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Taklamakan Çölü'nde meydana gelen kum fırtınası bilinir.
Kum fırtınası ve toz fırtınası
Kum fırtınası terimi çoğunlukla çöldeki kum fırtınası bağlamında kullanılır ve özellikle Sahra'da görünürlüğü düşüren ince parçacıkların yanı sıra, önemli bir miktarda daha büyük kum parçacıklarının yüzeye yakın yerlerde uçurulduğunda kullanılr.
Toz fırtınası terimi ise daha ince parçacıkların uzun mesafelerde uçurulduğunda ve özellikle kentsel alanları etkilediğinde kullanılır.
Nem
Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır. Nem ölçümlerinde mutlak nem, bağıl nem ve spesifik nem hesaplanır. Mutlak nem birim hacimdeki nem miktarıdır. Gram/metreküp olarak verilir. Bağıl nem havadaki nem miktarının o havanın alabileceği maksimum neme olan oranıdır. Birimsel olarak verilir ve sıcaklık ile ters orantılıdır. Spesifik nem ise bir gazda bulunan su buharı ağırlığının gaz ağırlığına olan oranıdır. İngilizcede moisture ise bir katının aldığı ya da verdiği sıvı miktarına denir. Türkçede ise tam bir karşılığı yoktur, rutubet olarak adlandırılabilir. Çiğ noktasında ise yüzey üzerindeki bağıl nem %100’e eşittir. Bu, çiğ noktasının sıcaklığında havanın (ya da ilgili gazın) suya doyduğu anlamına gelir, sıcaklığın biraz daha azalması durumunda yüzey üzerinde bir miktar su yoğunlaşacaktır.
Oraj
Oraj, çoğunlukla şimşek ve gök gürültüsü ile yağmur veya dolu eşliğinde görülen bir hava olayı. Meteorolojide İngilizce thunderstorm kavramından oluşturulmuş TS kısaltması ile gösterilir.
Oraja cumulonimbus bulutları neden olur. Genellikle güçlü rüzgarlar ve şiddetli yağmur eşlik eder. Bazı durumlarda kar veya dolunun da eşlik ettiği görülebilir. Yağışsız orajlarda ise hiç yağış görülmez. Doluya sebep olanlar dolu fırtınası olarak da adlandırılır. Şiddetli orajlar dönebilir. Bunlar süper hücre olarak adlandırılır.
Oluşumu
Oraj oluşması için gerekli olan şartlar şunlardır:
Yoğun kararsızlık
Yüksek nem oranı
Tetikleyici (katalizör):
Hava kütlesini yukarı zorlayan bir cephe
Hava kütlesini yukarı zorlayan bir dağ
Yeryüzü ile temastaki havanın iyice ısınması
Kutupsal (polar) bir hava kütlesinin düşük enlemlere doğru hareket ederken ısınması
Konversiyon