Milli Ekonomi Modeli Nedir?
Tamamen kendi insanımızın emeği, çalışması ve üretimiyle ülkemizin kalkınmasını ve ekonomik bağımsızlığını hedefleyen bir ekonomik modeldir. Bu yönüyle milli kalkınma modeli aynı zamanda, ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin de adıdır.Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşın yaşandığı günümüz dünyasında yegâne kalkınma modelidir.
Emisyonun Arttırılması ve Yapılması Gerekenlerin Ele Alınması:
1– Bu noktada devlet, adaletli bir vergi politikası belirlemeli, kayıt dışı ekonomiyi tesbit edip, kayıt altına almalı ve bu büyüklüğü bulmalı, bu şekilde bir yılda alınması gereken vergi miktarını hesaplamalıdır.
2– Ancak bu vergiyi almak yerine; emisyon o miktarda artırarak, sıfır faizle, proje karşılığı müteşebbise vererek, sermaye kıtlığı çeken reel sektöre sıfır maliyetli bir kaynak oluşturabilir.
3– Bu sayede; hem halktan vergi alınmayarak talep kesimi tahrik edilecek, hem de arz arttırılarak, talep karşılığını bulacak ve enflasyon tehlikesi ortadan kalkacaktır.
4– Zaten toplanan vergilerin devlete bir faydası olmadığından, proje mukabili üretime verilmiş olmaktadır.
5– Toplanacak vergilerle ödenecek faiz ise;
u Ya borç ertelemesiyle yeni bir takvime bağlanır,
u Ya da para basılarak borçlar ödenir.
6– Bankalar şu anda enflasyonun bir kaç puan üzerinden talep edenlere kredi vermektedir.
7– Yukarıda anlatılan sistemle, piyasadan sıfır faizle para sağlanacağına göre, bankalardan kredi isteyen de olmayacaktır.
8– Yani sıfır faiz, sıfır enflasyon demek olacaktır.
9– Enflasyon problemi çözmüş bir devletin milli parası da değerini kaybetmeyeceği için yabancı paraların geçerliliği sona erecektir.
10– Piyasada yabancı paranın yerini TL’nin alması, piyasada TL miktarının artmasından başka bir değişikliğe yol açmaz.
11– Artan TL miktarı; yatırım aracı olarak parayla para kazanma metodunu terk ederek, üretim alanlarında profesyonel risk/sermaye kuruluşları tarafından değerlendirilerek yeni bir yatırım alanı bulmuş olur ki; bu durum, ülkenin hızla kalkınmasında önemli bir unsur teşkil edecektir.
Milli Kalkınma Modeli’nin esasları nelerdir:
1– Maksat, ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığıdır. Ekonomik bağımsızlıktan kasıt, Türkiye’nin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini borçlanmadan temin etmesidir.
2– Uluslararası sermayenin gelişmekte olan ülkelere karşı yürüttüğü ekonomik savaştan dolayı ülkemizde reel sektör, ileri teknoloji kullanan, büyük yatırım ve organizasyonları gerçekleştiren projeleri hayata geçirecek güçten uzaklaşmıştır.
3– Bu sebeple devlet, yeni ürünler geliştiren, yeni pazarlar bulan, yeni teknik ve yöntemlerin uygulandığı ve büyük sermaye yatırımlarının gerektiği alanlara girip, mamul ve yarı mamul üreterek reel sektöre öncülük yapacak; uzun vadede üretimimiz ve istikrarın sağlanması için stratejik malların üretimi garanti altına alınacaktır.
4– Reel sektör faaliyet dışı gelirlerle değil, üretimle para kazanmaya yönlendirilecektir.
5– Üreticinin sıfır maliyetle sermaye elde edebilmesi için, emisyonun genişletilmesi ve faiz giderlerinin kaldırılmasıyla elde edilecek kaynak, proje mukabili müteşebbise verilecektir.
6– Sigorta, vergi ve enerji gelirleri aşağıya çekilerek, maliyetlerin düşürülmesi temin edilecek; bu sayede halkımıza dış piyasa koşullarında rekabet edebilecek mal sağlanmış olacaktır.
7– Yerli üretim, ithal mallar karşısında korunacaktır.
8– Dışarıya satılan hammadde ve yarı mamullerin değer katılarak mamul haline geldikten sonra ihraç edilmesi sağlanacaktır.
9– Yapılacak yatırımlar, ekonomik açıdan öncelikli sektörlere dağıtılarak verimlilik yakalanacak ve yatırım hacmi ile daha yüksek bir büyüme hızı elde edilecektir.
10– Yabancı sermayenin, bir ülkeye enerji kaynaklarını veya doğal kaynakları kullanmak veya gümrük duvarlarını aşarak iç pazara mal ve hizmet satmak için geldiği bilinmektedir. Gelişmekte olan ülkeleri sömürme mantığı dışında yatırım yaptığı ülkeyle “ekonomik kader birliği” yapacak ve kazandığı paranın tamamını bu ülke içinde tekrar yatırıma dönüştürecek anlayışta olan yabancı sermayeye her türlü teşvik ve kolaylık sağlanacaktır.
11– Döviz kurlarını belirsizleştirmesi ve döviz riskine sebep olması dolayısıyla ve sermaye hareketleri üzerinde daraltıcı etkileri ve üreticimizin en riskli maliyet unsuru olması sebebiyle “dalgalı kur politikasına son verilecek”tir. Türk parasının değeri, Merkez Bankası eliyle korunacak, dolarizasyonu önleyecek tedbirler alınacaktır.
12– Bankacılık kesimi, devlet denetimi altında olacak, faiz hadlerinin belirlenmesinde, banka kredilerinin sektörler ve firmalar arasındaki yatırımlarının dağılım ve yapısı kontrol altında tutulacaktır.
13– Uluslararası tahkim uygulamasına son verilecektir.
14– Gümrük Birliği, millî çıkarlarımız doğrultusunda tekrar gözden geçirilecektir.
15– Spekülatif para ve sermaye hareketlerine karşı tedbirler alınacaktır.
16– İşçi ve memurdan vergi alınmayacak; geliri 100 milyarın altında olan üretici ve pazarlamacıdan da vergi alınmayacaktır.
17– Tarım ve hayvancılık, ormancılık ve madencilik desteklenecek; bu işletmelerin devreye girmesi için faizsiz kredi verilecektir.
Tamamen kendi insanımızın emeği, çalışması ve üretimiyle ülkemizin kalkınmasını ve ekonomik bağımsızlığını hedefleyen bir ekonomik modeldir. Bu yönüyle milli kalkınma modeli aynı zamanda, ülkeleri sömürmeyi hedef alan küresel güçlere karşı verilen mücadelenin de adıdır.Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşın yaşandığı günümüz dünyasında yegâne kalkınma modelidir.
Emisyonun Arttırılması ve Yapılması Gerekenlerin Ele Alınması:
1– Bu noktada devlet, adaletli bir vergi politikası belirlemeli, kayıt dışı ekonomiyi tesbit edip, kayıt altına almalı ve bu büyüklüğü bulmalı, bu şekilde bir yılda alınması gereken vergi miktarını hesaplamalıdır.
2– Ancak bu vergiyi almak yerine; emisyon o miktarda artırarak, sıfır faizle, proje karşılığı müteşebbise vererek, sermaye kıtlığı çeken reel sektöre sıfır maliyetli bir kaynak oluşturabilir.
3– Bu sayede; hem halktan vergi alınmayarak talep kesimi tahrik edilecek, hem de arz arttırılarak, talep karşılığını bulacak ve enflasyon tehlikesi ortadan kalkacaktır.
4– Zaten toplanan vergilerin devlete bir faydası olmadığından, proje mukabili üretime verilmiş olmaktadır.
5– Toplanacak vergilerle ödenecek faiz ise;
u Ya borç ertelemesiyle yeni bir takvime bağlanır,
u Ya da para basılarak borçlar ödenir.
6– Bankalar şu anda enflasyonun bir kaç puan üzerinden talep edenlere kredi vermektedir.
7– Yukarıda anlatılan sistemle, piyasadan sıfır faizle para sağlanacağına göre, bankalardan kredi isteyen de olmayacaktır.
8– Yani sıfır faiz, sıfır enflasyon demek olacaktır.
9– Enflasyon problemi çözmüş bir devletin milli parası da değerini kaybetmeyeceği için yabancı paraların geçerliliği sona erecektir.
10– Piyasada yabancı paranın yerini TL’nin alması, piyasada TL miktarının artmasından başka bir değişikliğe yol açmaz.
11– Artan TL miktarı; yatırım aracı olarak parayla para kazanma metodunu terk ederek, üretim alanlarında profesyonel risk/sermaye kuruluşları tarafından değerlendirilerek yeni bir yatırım alanı bulmuş olur ki; bu durum, ülkenin hızla kalkınmasında önemli bir unsur teşkil edecektir.
Milli Kalkınma Modeli’nin esasları nelerdir:
1– Maksat, ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığıdır. Ekonomik bağımsızlıktan kasıt, Türkiye’nin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini borçlanmadan temin etmesidir.
2– Uluslararası sermayenin gelişmekte olan ülkelere karşı yürüttüğü ekonomik savaştan dolayı ülkemizde reel sektör, ileri teknoloji kullanan, büyük yatırım ve organizasyonları gerçekleştiren projeleri hayata geçirecek güçten uzaklaşmıştır.
3– Bu sebeple devlet, yeni ürünler geliştiren, yeni pazarlar bulan, yeni teknik ve yöntemlerin uygulandığı ve büyük sermaye yatırımlarının gerektiği alanlara girip, mamul ve yarı mamul üreterek reel sektöre öncülük yapacak; uzun vadede üretimimiz ve istikrarın sağlanması için stratejik malların üretimi garanti altına alınacaktır.
4– Reel sektör faaliyet dışı gelirlerle değil, üretimle para kazanmaya yönlendirilecektir.
5– Üreticinin sıfır maliyetle sermaye elde edebilmesi için, emisyonun genişletilmesi ve faiz giderlerinin kaldırılmasıyla elde edilecek kaynak, proje mukabili müteşebbise verilecektir.
6– Sigorta, vergi ve enerji gelirleri aşağıya çekilerek, maliyetlerin düşürülmesi temin edilecek; bu sayede halkımıza dış piyasa koşullarında rekabet edebilecek mal sağlanmış olacaktır.
7– Yerli üretim, ithal mallar karşısında korunacaktır.
8– Dışarıya satılan hammadde ve yarı mamullerin değer katılarak mamul haline geldikten sonra ihraç edilmesi sağlanacaktır.
9– Yapılacak yatırımlar, ekonomik açıdan öncelikli sektörlere dağıtılarak verimlilik yakalanacak ve yatırım hacmi ile daha yüksek bir büyüme hızı elde edilecektir.
10– Yabancı sermayenin, bir ülkeye enerji kaynaklarını veya doğal kaynakları kullanmak veya gümrük duvarlarını aşarak iç pazara mal ve hizmet satmak için geldiği bilinmektedir. Gelişmekte olan ülkeleri sömürme mantığı dışında yatırım yaptığı ülkeyle “ekonomik kader birliği” yapacak ve kazandığı paranın tamamını bu ülke içinde tekrar yatırıma dönüştürecek anlayışta olan yabancı sermayeye her türlü teşvik ve kolaylık sağlanacaktır.
11– Döviz kurlarını belirsizleştirmesi ve döviz riskine sebep olması dolayısıyla ve sermaye hareketleri üzerinde daraltıcı etkileri ve üreticimizin en riskli maliyet unsuru olması sebebiyle “dalgalı kur politikasına son verilecek”tir. Türk parasının değeri, Merkez Bankası eliyle korunacak, dolarizasyonu önleyecek tedbirler alınacaktır.
12– Bankacılık kesimi, devlet denetimi altında olacak, faiz hadlerinin belirlenmesinde, banka kredilerinin sektörler ve firmalar arasındaki yatırımlarının dağılım ve yapısı kontrol altında tutulacaktır.
13– Uluslararası tahkim uygulamasına son verilecektir.
14– Gümrük Birliği, millî çıkarlarımız doğrultusunda tekrar gözden geçirilecektir.
15– Spekülatif para ve sermaye hareketlerine karşı tedbirler alınacaktır.
16– İşçi ve memurdan vergi alınmayacak; geliri 100 milyarın altında olan üretici ve pazarlamacıdan da vergi alınmayacaktır.
17– Tarım ve hayvancılık, ormancılık ve madencilik desteklenecek; bu işletmelerin devreye girmesi için faizsiz kredi verilecektir.