Mimarimizdeki Dini Motifler (7.Sınıf)
Dinimizin, kültürümüze en önemli katkılarından biri mimarimize kazandırdığı ruh olmuştur. Türkler İslama girdikten sonra, İslamdan aldığı feyiz ile çok güzel camiler, minareler, kervansaraylar, çeşmeler, sebiller, köprüler, ribatlar yapmışlardır.
İslama yeni katılmanın coşkunluğu içindeki Karahanlılar zamanında kubbenin merkezî ve hakim rol oynadığı hacim ve kütle kompozisyonları cami mimarisine girmiştir.
Gazneli ve Karahanlılar bütünüyle Türk-İslam dünyasına özgü yepyeni bir minare tip ortaya çıkarmışlardır. Tuğladan son derece zengin süslemeli ve zarif yapılar olan bu Orta Asya minareleri, dört köşeli erken İslam minarelerinden çok farklıdır. Sonradan Selçuklular ve Osmanlılar zamanında büyük gelişmeler gösteren bu keskin etkili silindirik ince uzun minare tipi Avrupa içlerine kadar uzanmıştır.
Selçuklu Türkleri kervansaraylarla İslam dünyasına giren orta avlulu dört eyvanlı standart şemayı cami mimarisine de sokmuştur. Hatta şema ile kubbeli kübik anıtsal mekanı kaynaştırmak İslam dünyasına yeni bir cami tipi daha hediye etmiştir. Bunların en güzel örnekleri İran kentlerinde Selçukluların yaptırdığı mescid-i cumalardır. (İslam Sanatında Türkler, Mimari bölümü.)
Mimaride kullanılan iç ve dış tezyinatlar İslam kültüründen motiflerle yapılmaktaydı. Makili veya Kufî sitilde yazılmış Allah, Muhammed veya Ali yazıları bazen bir minber korkuluğunda ince uzun şerit halinde uzanır, bazen bir minare şerefesinin başlangıç kısmında bir kuşak gibi dolanır. Allahın ezeli ve ebediliğini simgeleyen geometrik desenler, vitraylar güzel yazılar, İslamın birbirinden enfes, çeşitli akisleridir. Hatta daha derin düşünenler için kubbelerin, minarelerin, sütunların sayılarında bile birer İslamî mâna gizlenmiştir.
Dinimizin, kültürümüze en önemli katkılarından biri mimarimize kazandırdığı ruh olmuştur. Türkler İslama girdikten sonra, İslamdan aldığı feyiz ile çok güzel camiler, minareler, kervansaraylar, çeşmeler, sebiller, köprüler, ribatlar yapmışlardır.
İslama yeni katılmanın coşkunluğu içindeki Karahanlılar zamanında kubbenin merkezî ve hakim rol oynadığı hacim ve kütle kompozisyonları cami mimarisine girmiştir.
Gazneli ve Karahanlılar bütünüyle Türk-İslam dünyasına özgü yepyeni bir minare tip ortaya çıkarmışlardır. Tuğladan son derece zengin süslemeli ve zarif yapılar olan bu Orta Asya minareleri, dört köşeli erken İslam minarelerinden çok farklıdır. Sonradan Selçuklular ve Osmanlılar zamanında büyük gelişmeler gösteren bu keskin etkili silindirik ince uzun minare tipi Avrupa içlerine kadar uzanmıştır.
Selçuklu Türkleri kervansaraylarla İslam dünyasına giren orta avlulu dört eyvanlı standart şemayı cami mimarisine de sokmuştur. Hatta şema ile kubbeli kübik anıtsal mekanı kaynaştırmak İslam dünyasına yeni bir cami tipi daha hediye etmiştir. Bunların en güzel örnekleri İran kentlerinde Selçukluların yaptırdığı mescid-i cumalardır. (İslam Sanatında Türkler, Mimari bölümü.)
Mimaride kullanılan iç ve dış tezyinatlar İslam kültüründen motiflerle yapılmaktaydı. Makili veya Kufî sitilde yazılmış Allah, Muhammed veya Ali yazıları bazen bir minber korkuluğunda ince uzun şerit halinde uzanır, bazen bir minare şerefesinin başlangıç kısmında bir kuşak gibi dolanır. Allahın ezeli ve ebediliğini simgeleyen geometrik desenler, vitraylar güzel yazılar, İslamın birbirinden enfes, çeşitli akisleridir. Hatta daha derin düşünenler için kubbelerin, minarelerin, sütunların sayılarında bile birer İslamî mâna gizlenmiştir.