Evvel zaman içinde, uzak diyarlarda, yemyeşil ağaçların gökyüzüne uzandığı, rengarenk çiçeklerin dans ettiği bir orman vardı. Bu ormanın kalbinde, minik bir top yaşardı. Adı Topik’ti. Topik, diğer toplar gibi sıradan değildi; köşeli, yamuk yumuk bir hali vardı. Tıpkı bir kutu gibiydi. Topik, ormanın diğer sakinleriyle oynamayı çok severdi; sincaplarla saklambaç oynar, kelebeklerle dans ederdi. Ama bir sorun vardı; Topik yuvarlak olmadığı için diğer toplarla oyun oynayamazdı.
Bir gün, Topik ormanda dolaşırken, yaşlı bilge bir ağacın altında oturmuş, düşünceli bir ifadeyle gökyüzüne bakan bir peri gördü. Peri, yıldız tozundan örülmüş elbiseleriyle ışıl ışıldı. Topik, perinin yanına yaklaşıp çekinerek "Merhaba," dedi.
Peri, Topik’e gülümsedi ve “Merhaba minik dostum, neyin var böyle üzgünsün?” diye sordu.
Topik, içini çekti ve "Benim adım Topik ve diğer toplarla oyun oynayamıyorum. Çünkü ben yuvarlak değilim. Köşelerim var, zıplamıyorum, kolayca dönmüyorum. Keşke yuvarlak olsaydım!" dedi.
Peri, Topik’i dinledikten sonra, ona gülümseyerek, "Ah minik Topik, üzülme! Seni sihirli bir yolculuğa çıkaracağım. Bu yolculuk sana yuvarlak olmanın ne kadar güzel olduğunu gösterecek!" dedi.
Peri, elindeki sihirli değneğiyle ormanın derinliklerine doğru bir patika açtı. Topik, periyi takip etti. Patikanın sonunda, üzerinde birbirinden farklı topların bulunduğu, kocaman bir atölye vardı. Atölyede, tahtadan, kumaştan, deriden, her türlü malzemeden yapılmış toplar vardı.
Peri, Topik’e atölyedeki tüm topları gösterdi. Yuvarlak olan topların kolayca hareket ettiğini, zıpladığını ve birbirleriyle çok güzel oyun oynadığını gördü. Köşeli topların ise takılıp kaldığını, zorlandığını fark etti.
Peri, "Bak Topik," dedi. "Yuvarlak toplar, her yöne kolayca hareket edebilir. Birbirleriyle çarpışınca hemen yön değiştirip yollarına devam edebilirler. Oyun oynarken daha çok eğlenirler."
Topik, periyi dikkatlice dinledi ve yuvarlak olmanın önemini anladı. Ama hala köşeliydi ve nasıl yuvarlak olacağını bilmiyordu.
Peri, bu sefer de Topik’i ormanın tepesine doğru götürdü. Tepeden aşağıya doğru yuvarlanmaya başladılar. Topik köşeli olduğu için takılıp düştü, ama peri hafifçe yuvarlanarak aşağı indi.
Peri, Topik’e "Bak, yuvarlak bir şey yuvarlanırken takılmaz. Dümdüz ve rahatça yol alır. Bu da onu daha hızlı ve eğlenceli hale getirir." dedi.
Topik, perinin söylediklerini anladı ve içinde yuvarlak olma isteği daha da arttı. Peri, son olarak Topik’i sihirli bir havuza götürdü. Havuzun suyu, ışıl ışıl parlıyor, içinde renkli baloncuklar yüzüyordu.
Peri, "Topik," dedi. "Bu havuz, dilekleri gerçekleştiren bir havuzdur. Şimdi gözlerini kapat ve en çok neyi istediğini düşün."
Topik, gözlerini kapattı ve kalbinden "Keşke yuvarlak olsaydım," diye geçirdi. Gözlerini açtığında, kendini farklı bir halde buldu. Köşeleri gitmiş, yuvarlak bir top olmuştu!
Topik, yeni haliyle çok mutluydu. Hemen zıplayıp yuvarlanmaya başladı. Tıpkı diğer toplar gibi özgürce hareket ediyordu. O günden sonra, Topik, diğer toplarla beraber oyunlar oynamaya başladı. Sincaplarla zıpladı, kelebeklerle yuvarlandı. Artık ormanın en sevilen topu olmuştu.
İşte minik kalpler, futbol topu da bu yüzden yuvarlaktır. Yuvarlak olduğu için kolayca yuvarlanır, zıplar ve futbol sahasında oradan oraya koşar. Futbolcular da bu sayede topu daha rahat kontrol eder ve gol atmaya çalışırlar. Tıpkı Topik gibi, yuvarlak her zaman daha eğlenceli ve özgürdür.
Bir gün, Topik ormanda dolaşırken, yaşlı bilge bir ağacın altında oturmuş, düşünceli bir ifadeyle gökyüzüne bakan bir peri gördü. Peri, yıldız tozundan örülmüş elbiseleriyle ışıl ışıldı. Topik, perinin yanına yaklaşıp çekinerek "Merhaba," dedi.
Peri, Topik’e gülümsedi ve “Merhaba minik dostum, neyin var böyle üzgünsün?” diye sordu.
Topik, içini çekti ve "Benim adım Topik ve diğer toplarla oyun oynayamıyorum. Çünkü ben yuvarlak değilim. Köşelerim var, zıplamıyorum, kolayca dönmüyorum. Keşke yuvarlak olsaydım!" dedi.
Peri, Topik’i dinledikten sonra, ona gülümseyerek, "Ah minik Topik, üzülme! Seni sihirli bir yolculuğa çıkaracağım. Bu yolculuk sana yuvarlak olmanın ne kadar güzel olduğunu gösterecek!" dedi.
Peri, elindeki sihirli değneğiyle ormanın derinliklerine doğru bir patika açtı. Topik, periyi takip etti. Patikanın sonunda, üzerinde birbirinden farklı topların bulunduğu, kocaman bir atölye vardı. Atölyede, tahtadan, kumaştan, deriden, her türlü malzemeden yapılmış toplar vardı.
Peri, Topik’e atölyedeki tüm topları gösterdi. Yuvarlak olan topların kolayca hareket ettiğini, zıpladığını ve birbirleriyle çok güzel oyun oynadığını gördü. Köşeli topların ise takılıp kaldığını, zorlandığını fark etti.
Peri, "Bak Topik," dedi. "Yuvarlak toplar, her yöne kolayca hareket edebilir. Birbirleriyle çarpışınca hemen yön değiştirip yollarına devam edebilirler. Oyun oynarken daha çok eğlenirler."
Topik, periyi dikkatlice dinledi ve yuvarlak olmanın önemini anladı. Ama hala köşeliydi ve nasıl yuvarlak olacağını bilmiyordu.
Peri, bu sefer de Topik’i ormanın tepesine doğru götürdü. Tepeden aşağıya doğru yuvarlanmaya başladılar. Topik köşeli olduğu için takılıp düştü, ama peri hafifçe yuvarlanarak aşağı indi.
Peri, Topik’e "Bak, yuvarlak bir şey yuvarlanırken takılmaz. Dümdüz ve rahatça yol alır. Bu da onu daha hızlı ve eğlenceli hale getirir." dedi.
Topik, perinin söylediklerini anladı ve içinde yuvarlak olma isteği daha da arttı. Peri, son olarak Topik’i sihirli bir havuza götürdü. Havuzun suyu, ışıl ışıl parlıyor, içinde renkli baloncuklar yüzüyordu.
Peri, "Topik," dedi. "Bu havuz, dilekleri gerçekleştiren bir havuzdur. Şimdi gözlerini kapat ve en çok neyi istediğini düşün."
Topik, gözlerini kapattı ve kalbinden "Keşke yuvarlak olsaydım," diye geçirdi. Gözlerini açtığında, kendini farklı bir halde buldu. Köşeleri gitmiş, yuvarlak bir top olmuştu!
Topik, yeni haliyle çok mutluydu. Hemen zıplayıp yuvarlanmaya başladı. Tıpkı diğer toplar gibi özgürce hareket ediyordu. O günden sonra, Topik, diğer toplarla beraber oyunlar oynamaya başladı. Sincaplarla zıpladı, kelebeklerle yuvarlandı. Artık ormanın en sevilen topu olmuştu.
İşte minik kalpler, futbol topu da bu yüzden yuvarlaktır. Yuvarlak olduğu için kolayca yuvarlanır, zıplar ve futbol sahasında oradan oraya koşar. Futbolcular da bu sayede topu daha rahat kontrol eder ve gol atmaya çalışırlar. Tıpkı Topik gibi, yuvarlak her zaman daha eğlenceli ve özgürdür.