• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Namazdaki Hükümler.

LoSt_LoVe

Forum Onuru
NAMAZDAKİ DİĞER HÜKÜMLER

Namazda yapılan, fiillerin, hareketlerin, okunacak şeylerin hükümlerini bilmek lâzımdır. Bu hükümler bilinmezse, bunlar yapılmadığında veya yanlış yapıldığında, telâfisi, düzeltilmesi mümkün olmaz. Meselâ, yapılması farz olan bir fiil, unutulduğunda namaz olmaz. Yapılması sünnet olan bir fiil unutulduğunda namaz sahih olur. Fakat sevâbı eksik olur.

Namazdaki bu fiilerin hükümleri sırasıyla şöyle:

Hanefî mezhebinde, elleri kulağın hizâsına kaldırmak sünnet.

Ellerin ayasını, içini kıbleye yöneltmek sünnet.

Erkeklerin baş parmağını kulağın yumuşağına değdirmesi ve kadınların, ellerini omuz hizâsına kaldırmaları müstehab.

İlk tekbîr, ya'nî “Allahü ekber” demek farz.

Diğer tekbîrler sünnet.

Tekbîr aldıktan sonra, el bağlamak sünnet. Sağ eli, sol elin üstüne koymak, sünnet.

Erkeklerin, ellerini göbekten aşağı bağlaması ve kadınların, göğsüne koyması sünnet.

Erkeklerin, sağ elin parmaklarıyla sol elin bileğini pekçe kavraması müstehab.

Namazda, İmâm olsun, cemâ'at olsun ve yalnız olsun Sübhâneke okumak sünnet.

İmâmın veya yalnız kılanın, E'ûzü okuması sünnet.

Besmele okumak sünnet.

Fâtiha-i şerîfe okumak ve Fâtihadan sonra, bir sûre okumak vâcib.

Kıyâmda iken üç âyet, yâhut, üç âyet kadar uzun bir âyet okumak farz.

Kıyâmda, ayakta iki ayak arasında dört parmak açıklık bulundurmak, rükü'a giderken topukları birleştirmek sünnet.

Rükü'da belini eğmek farz.

Üç kere “Sübhâne rabbiyelazîm” demek sünnet. Beş kere veya yedi kere demek müstehab.

Rükü'dan kıyâma doğruldukta ve iki secde arasında doğrulup oturdukta, bir kere (Sübhânallah) diyecek kadar beklemek, vâcib.

Secdede, başını secdeye koymak farz.

Üç kere “Sübhâne rabbiyel-a'lâ” demek sünnet.

Beş kere veya yedi kere demek müstehab.

Secde yaparken, önce iki diz, sonra iki el, sonra burun ve sonra alın yere konur. Baş parmaklar, kulaklar hizâsında olur. Ayakların, en az birer parmağını yere koymak farzdır.

Secde yeri, dizlerini koyduğu yerden yirmibeş santimetreye kadar yüksek olunca namaz mekrûh olur.


Secdede dirsekler bedenden, karın da uyluklardan açık tutulur. Ayak parmaklarının uçları kıbleye karşı tutulur. Rükü'a eğilirken topuk kemiklerini birbirine yapıştırmak sünnet. Secdede ise bitişik tutulur.

Kadınlar, namaza dururken, ellerini omuzlarına kadar kaldırır. Ellerini kol ağzından dışarı çıkarmaz. Sağ avucu sol üzerinde olarak göğüs üstüne kor. Rükü'da az eğilir. Belini kafası ile düz tutmaz. Rükü'da ve secdede parmaklarını açmaz. Birbirlerine yapıştırır. Ellerini dizleri üzerine kor. Dizlerini büker. Dizlerini tutmaz. Secdede kollarını, karnına yakın olarak yere serer. Karnını uyluklarına yapıştırır.

Kadınlar, teşehhüdde, ayaklarını sağa çıkararak yere oturur. El parmaklarının ucu dizlerine uzanır. (Erkekler de dizi kavramaz.)

Ka'de-i ûlâda, ilk oturuşta oturmak, vâcib.

Ka'de-i ahîrede, son oturuşta oturmak farz. Son ka'dede tehıyyât okumak vâcib.

Ka'de-i ahîrelerde, salevât ya'nî salli - bârik okumak sünnet. İkindi ve yatsının dört rek'at sünnetlerinde her ka'dede, her iki oturuşta da salevât duâlarını okumak sünnet, diğer duâları okumak müstehab.

Selâm lafzı, vâcib.

Ve selâmda, iki yanına bakmak sünnet.

Dikkatle bakmak müstehab.

Not: Namaz, sadece farzlarını, vaciblerini yerine getirmekle de sahih olur, geçerli olur. Ya'ni namaz kılınmış olur. Vaktin çok az kaldığı zamanlar bu şekilde kılmalıdır. Normal zamanlarda, sünnetlerine, müstehaplarını da azami dikkat edilirse namazın sevabı eksik olmamış olur.
 
NAMAZIN VÂCİBLERİ

Namazın vâcibleri şunlardır:

1- Fâtiha sûresini okumak.

2- Fâtihadan sonra bir sûre veya en az üç kısa âyet okumak.

3- Fâtihayı, sûreden önce okumak.

4- Fâtihadan sonra okunan sûreyi, farzların birinci ve ikinci rek’atlerinde, sünnetlerin her rek’atinde okumak.

5- Secdeleri birbiri ardınca yapmak.

6- Fâtihayı sünnet ve vâcib namazların her rek’atinde bir kere okumak.

7- Üç ve dört rek’atli namazların ikinci rek’atinde oturmak. Son oturuş farzdır.

8- İkinci rek’atte teşehhütten fazla oturmamak.

9- Secdede burnu alnı ile beraber yere koymak.

10- Son rek’atte otururken “Ettehıyyâtü” duâsını okumak.

11- Namazda ta’dîl-i erkâna riâyet etmek.

12- Namazın sonunda, “Esselâmü aleyküm ve rahmetullah” demek.

13- Vitr namazının üçüncü rek’atinin sonunda, kunut duâsı okumak.

14- Bayram namazlarında tekbîr getirmek.

15- İmâmın sabah, Cuma, bayram, terâvih, vitir namazlarında ve akşam ile yatsının ilk iki rek’atinde yüksek sesle okuması.

16- İmâmın ve yalnız kılanın öğle ve ikindi farzlarında ve akşamın üçüncü, yatsının üçüncü ve dördüncü rek’atlerinde sessiz okuması.

Bu vaciblerden birini geciktiren veya unutarak terk eden kimse sehv secdesi yapar.
 
NAMAZI BOZAN ŞEYLER

Namazı bozan şeyler şunlardır:

1 ¤ Konuşmak: Bir kelime de namazı bozar. Bilerek, bilmiyerek, zorla, unutarak söylemek, hep bozar. Başkasının selâmına, sözüne cevap vermek bozar. Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîfte bulunmıyan duâları okumak, bozar.

2 ¤ Boğazından, özürsüz, öksürür gibi ses çıkarmak bozar. Kendiliğinden olursa bozmaz. Okumayı kolaylaştırmak için yaparsa, zararı olmaz.

3 ¤ Ah, of, Uf gibi sözler bozar. Sesli ağlamak bozar. Sessiz gözyaşı bozmaz.Hasta, elinde olmıyarak ah, of der ve ağlarsa bozulmaz.

4 ¤ Aksırıp Elhamdülillah diyene Yerhamükallah demek bozar.

5 ¤ Başkasının sözü ile yerini değiştirmek veya yanına gelene, onun sözü ile yer açmak bozar. Fakat, kendiliğinden hareket ederse yer verirse bozmaz.

6 ¤ Az da olsa, unutarak da olsa, dışardan alarak yimek, içmek bozar. Diş arasında kalmış, nohuttan küçük şeyi yutmak bozmaz. Ağzındaki ufak bir şeyi üç kere çiğnemek veya eritip yutmak, namazı bozar.

7 ¤ Kur'ân-ı kerîme veya kâğıda bakıp, öğrenerek okumak bozar.

8 ¤ Namazdan olmıyan fazla hareketler, namazı bozar. Bir elin hareketi üçten az olursa bozmaz.

9 ¤ Bir rükünde, üç kere sübhânallah diyecek kadar avret yeri açılırsa veya derisinde, elbisesinde, namaz kılacak yerde namazı bozacak kadar necâset olursa bozulur.

10 ¤ Özürsüz, göğsünü kıbleden çevirince hemen bozar. Yüzünü, başka uzvunu çevirmek bozmaz, mekrûh olur. Elinde olmıyarak çevrilince, bir rükün devam ederse, bozar.

11 Namaz içindeki tekbîrlerde Allahü derken, baştaki hemzeyi uzatırsa namaz bozulur. Namaza dururken uzatırsa, namaza başlaması sahîh olmaz.

12 ¤ Tegannî ile okumak, mânâyı bozarsa, namaz bozular. Meselâ Ra'yı uzatarak Râbbenâ lekelhamd, demek bozar.

13 ¤ Zellet-ül-kâri Ya'ni yanlış okumak bozar: Bu hatâ harekelerde ve sükûnde olabilir. Harfin yerini değiştirir veya harf ilâve eder, yâhut azaltır. Veyâhut harfi ileri geri alır. Kelimelerde ve cümlelerde olur. Bunun için harfleri usulüne uygun çıkarmak lâzımdır. Aksi taktirde namaz bozulabilir. Meselâ, ehad yerine ehat deyince bozulur.

Düzgün okunmadığında, Kur'ân-ı kerîmin mânâsı değişerek, küfre sebeb olacak mânâların çıktığı haller de çoktur. Meselâ Hallâk kelimesi, Hı ile okunduğunda yaratıcı, Ha ile okunduğunda, berber mânâsına gelmektedir. Bu şekilde okunduğunda, meselâ Yasîn-i şerîfin seksenbirinci âyet-i kerîmesindeki (Onun yarattıkları pek çoktur. O, herşeyi bilir) ifadesi (O berberdir, herşeyi bilicidir) şeklini almaktadır.

Arabîdeki harflerin karşılığı lâtin harflerinde yoktur. Arabide üç tane, S, üç tane Z harfi vardır. Bir kalın Zı, ikinci ince okunan Ze, üçüncüsü Zâl'dır. Bunların üçü ayrı ayrı söylenir. Rükü' tesbîhinde Zı ile (azîm) denir ki, Rabbim büyüktür demektir. Eğer ince Ze ile ya'ni zâl ile (azîm) denilirse, Rabbim benim düşmanımdır mânâsına gelmektedir. Kur'ân-ı kerîmi lâtin harfi ile öğrenip okuyan, bu üç harfi ayıramıyacağı için namazı sahîh, geçerli olmaz.

Bunun için, her müslümanın namaz kılacak kadar sûreleri, duâları, düzgün okumasını bilen birinden mutlaka öğrenmesi lâzımdır. Bunları lâtin harfleri ile düzgün olarak ezberlemek mümkün değildir. Kur'ân-ı kerimi de mutlaka aslından okumaladır. Aslından okunmazsa, sevap kazanalım derken, günâha hattâ küfre girilebilir
 
NAMAZIN MEKRUHLARI


Mekrûh, Peygamber efendimizin beğenmediği, hoş görmediği şeyler demektir. Mekrûh olarak kılınan namaz sahîh, ya'nî geçerli olur, fakat o ibâdetin sevâbını azaltır, va'd edilen sevâbın tamamına kavuşulamaz. Namazın mekrûhlarından bazıları şunlardır:

1- Secdeye inerken pantalon paçalarını kaldırmak mekrûhtur.

2- Kolları sığalı olarak ve kısa kollu gömlekle namaza durmak mekrûhtur. Abdest alıp, imâma yetişmek için acele edenin, kolları sığalı kalmış ise, namazda iken yavaş yavaş indirmesi lâzımdır.

3- Abes, ya'nî fâidesiz hareketler. Meselâ elbisesi ile oynamak, mekrûhtur. Namazda faydalı hareketin, meselâ, eli ile, alnındaki teri silmenin zararı olmaz. Pantalon, entâri ete yapışınca, avret mahallinin şekli belli olmasın diye, bunları buradan ayırmak mekrûh olmaz. Kaşınmak abes değil ise de, bir rüknde, eli üç kere kaldırırsa, namazı bozulur.

4- İş elbisesi ile ve büyüklerin yanına çıkamıyacak elbise ile ve fenâ kokulu elbise ve çorap ile kılmak mekrûhtur. Başka elbisesi yoksa, mekrûh olmaz. Parası varsa, alması lâzımdır. Bol pijama ile kılmak mekrûh değildir. Ceketin ve paltonun önünü kapalı veya açık bulundurmak mekrûh değildir.

5- Ağızda, kırâate mâni' olmıyacak birşey bulundurmak mekrûhtur. Mâni' olursa, namaz bozulur.

6- Baş açık, yalın ayak kılmak mekruhtur. Başlığı düşerse, az hareketle örtmek iyi olur. Namazda başı herhangi bir renkte olan takke ile örtmelidir.

7- Namazda, secde yerinden, taşı, toprağı eli ile süpürmek mekrûhtur. Secdeyi güçleştiriyorsa, bir hareket ile, câiz olursa da, namazdan önce temizlemelidir.

8- Câmide, namaz için safa girerken, namaza dururken ve namaz içinde parmakları bükerek çıtırdatmak, iki elin parmaklarını birbiri arasına sokup çıtırdatmak mekrûhtur. Namaza hazırlanmadan önce, zarûret olursa, mekrûh olmaz.

9- Başını, yüzünü etrafa çevirmek mekrûhtur. Gözleri ile etrafa bakmak, tenzîhen mekrûhtur. Göğsü çevirince, namaz bozulur.

10- Secdede, erkeklerin kollarını yere döşemesi mekrûhtur. Kadınlar ise, kollarını yere yaymalıdır.

11- İnsanın yüzüne karşı kılmak mekrûhtur. İnsan uzakta dahî olsa, mekrûh olur. Arada, namaz kılana sırtı dönük biri bulunursa, mekrûh olmaz.

12- Selâma eli ile, başı ile cevap vermek mekrûhtur. Suâle başı ile, eli ile cevap vermesi mekrûh değildir. Meselâ, kaç rek'at kıldınız, diyene parmağı ile cevap vermesi gibi.

13- Namazda ve namaz hâricinde ağzını açarak esnemek mekrûhtur. Alt dudağını dişlerin arasına sıkıştırmalıdır. Kendini tutamazsa, ayakta sağ elin, diğer rüknlerde ve namaz hâricinde sol elin dışı ile, ağzını örtmelidir. Peygamberler esnemezlerdi.

14- Namazda gözleri yummak tenzîhen mekrûhtur. Zihni dağılmasın diye yumarsa, mekrûh olmaz.

15- Öndeki safta boş yer varken, arkasındaki safta durmak ve safta yer yok iken, saf arkasında yalnız durmak mekrûhtur. Safta yer olmayınca, yalnız başına durmayıp, rükü'a kadar, birini bekler. Kimse gelmezse, öndeki safa sıkışır. Öndeki safa sığmazsa, güvendiği birini arkaya, yanına çeker. Güvendiği kimse yoksa, yalnız durur.

16- Üzerinde canlı resmi, insan veya hayvan resmi bulunan elbise ile kılmak tahrîmen mekrûhtur. Cansız resimleri bulunursa, mekrûh olmaz.

Canlı resmi, namaz kılanın başında, önünde, sağ ve sol hizâsında, duvara çizilmiş veya beze, kâğıda yapılarak asılmış veya konmuş ise, mekrûhtur. Resim, namaz kılanın arkasındaki duvarlarda ve tavanda ise, hafîf mekrûhtur. Çocuklara oynamak için alınan bebek namaz kılanın kıble istikametinde değilse namaza zararı olmaz.

Üzerinde Kâ'be, câmi' resmi veya Kur'ân-ı kerîm harfli yazı bulunan seccâdeleri namaz kılmak için yere sermek câiz değildir. Bunlara hürmetsizlik olur.

17- Bir kimsenin yüzüne karşı ve yüksek sesle konuşanların sırtına karşı namaz kılmak mekrûhtur.

18- Açık başına sarık sarıp, tepesi açık olarak kılmak, tahrîmen mekrûhtur. Maske, eldiven ve alnın yere değmesine mâni' olan gözlük takarak kılmamalıdır. Zarûret olmadan bu şekilde namaz kılmamalıdır.

19- Özürsüz, boğazından balgam çıkarmak, öksürür gibi yapmak mekrûhtur.

20- Amel-i kalîl, ya'nî bir eli, bir veya iki kere hareket ettirmek mekrûhtur.

21- Namazın sünnetlerinden birini terk etmek mekrûhtur. Namazda müekked sünneti terk, tahrîmen mekrûh olur. Müekked olmıyan sünneti terk, tenzîhen mekrûh olur.

22- Kalbi meşgûl eden, huşû'u gideren şeyler yanında, meselâ süslü şeyler karşısında, oyun ve çalgı âletlerinin bulunduğu yerde ve arzû ettiği yemek karşısında özürsüz kılmak mekrûhtur. Ayakkabılarını arkada bırakarak kılmak mekrûhtur.

23- Farz kılarken özürsüz, sağlam kimsenin duvara, direğe dayanması mekrûhtur.

24- Kırâeti, rükü'a eğildikte tamamlamak mekrûhtur. Secdelere ve rükü'a, imâmdan önce başını koymak ve kaldırmak, ta'dil-i erkânı terk etmek, mekrûhtur.

25- Kabre karşı kılmak mekrûhtur. Vehhâbîler, buna şirk diyorlar.

26- Teşehhüdlerde, sünnete uygun oturmamak, tenzîhen mekrûhtur. Özrü varsa, mekrûh olmaz.


27-
İkinci rek'atte, birinci okuduğu âyeti tekrâr okumak, tenzîhen mekrûhtur. Ondan evvelki bir âyeti okumak tahrîmen mekrûhtur. Unutarak okursa, mekrûh olmazlar. İkinci rek'atte birinciden üç âyet uzun okumak mekrûhtur.

28- Farzdan sonra son sünnete hemen kalkmamak, konuşmak mekrûhtur.

29- Başı bir tarafa eğmek, tekbîr alırken veya teşehhüdde otururken parmakları açık veya kapalı tutmak mekruhtur. Buralarda parmaklar kendi hâlinde bırakılır. Fakat secdede kapalı, rüküda ise açık tutulur.

30- Namazda, vücudunun ağırlığını bir ayağı üzerine vermek, imâm açıktan okurken sübhaneke okumak. Kıyâmda, ayakta ayağının birini kaldırmak. Namaz kılanın önünden geçmek veya önünden geçilebilecek bir yerde durmak da mekruhtur.

31- Küçük ve büyük abdesti sıkıştırırken ve yel zorlarken namaza durmak mekrûhtur.
 
NAMAZIN SÜNNETLERİ

Namazın sünnetlerinden bazıları şunlardır:

1- Namazda elleri kulağa kaldırmak.

2- El ayasını kıbleye çevirmek.

3- Tekbîr aldıktan sonra, el bağlamak.

4- Sağ eli, sol elinin üzerine koymak.

5- Erkeğin ellerini göbeğinden aşağıya koyması, kadının göğsüne koyması.

6- Tekbîrden sonra (Sübhâneke) okumak.

7- İmâmın ve yalnız kılanın (Eûzü) okuması.

8- Besmele okumak.

9- Rükû’da üç kere (Sübhâne rabbiyel-azîm) demek.

10- Secdede üç kere (Sübhâne rabbiyel-a’lâ) demek.

11- Son oturuşta (Salevât) duâlarını okumak.

12- Selâm verirken iki yanına bakmak.

13- İmâmın, Cum’a ve bayram namazlarından başka, her namazda birinci rek’atte ikinci rek’atte okuyacağının iki misli uzun okuması.

14- Rükû’dan kalkarken imâmın ve yalnız kılanın (Semi’allahü limen hamideh) demesi.

15- Rükû’dan kalkınca (Rabbenâ lekel-hamd) demek.

16- Secdede ayak parmaklarını bükerek uçlarını kıbleye çevirmek.

17- Elleri ve dizleri yere koymak.

18- Topukları, kıyamda birbirinden dört parmak eni kadar uzak, rükû’da, kavmede ve secdede bitişik tutmak.

19- Fâtiha’dan sonra “âmîn” demek.
 
NAMAZIN MÜSTEHABLARI
Namazın müstehablarından bazıları şunlardır:

1- Namaz kılarken secde yerine bakmak.

2- Rükû’a gittiği zaman, ayaklarına bakmak.

3- Secdede burnunu koyduğu yere bakmak.

4- Tehıyyâta oturunca, dizlerinin üstüne bakmak.

5- Fâtihadan sonra okunacak âyet miktarı, sabah ve öğle namazlarında uzun, akşam namazlarında kısa olmak.

6- İmâma uyan kimse, tekbîri gizli olarak almak.

7- Rükû’da parmaklarını açıp, dizi üzerine koymak.

8- Başını, boyun ile birlikte rükû’da, düz tutmak.

9- Secdeye varırken önce sağ, sonra sol dizlerini yere koymak.

10- Secdeyi, iki eli arasında yapmak.

11- Secdeye, burnundan sonra alnını koymak.

12- Namaz esnasında esnerse, eli arkası ile ağzını kapamak.

13- Erkeklerin, secdede dirseklerini kaldırıp, yüksek tutmak. Kadınlar kollarını yere sererler.

14- Erkeklerin, secdede kollarını ve ayaklarını karnından ayrı tutmak.

15- Rükû ve secdede üçer kere tesbîh edecek kadar durmak.

16- Secdelerden (Allahü Ekber) diyerek başını kaldırmak.

17- Secdeden başını kaldırdıktan sonra, ellerini yerden kaldırmak.

18- Ellerini kaldırdıktan sonra, dizlerini kaldırmak.

19- Secdeden başını kaldırıp, oturduktan sonra, sağ ayağını dikip, sol ayağı üzerinde oturmak. (Erkeklere mahsûstur).

20- Sağ ayağını dikip, parmakların ucunu kıbleye döndürmek. (Bu erkeklere mahsûstur).

21- Tehıyyâtta ellerini uylukları üzerine koyup, parmaklarını kıbleye karşı düz tutmak, bükmemek ve hiç birini oynatmamak.

22- Sağına, soluna selâm verirken başını çevirmek.

23- Selâm verirken, omuz başlarına bakmak.
 
Geri
Top