Aşkınızı yaşarken acaba hangi hale bürünüyorsunuz? Önce kendinizi sonra da aşkı nasıl yaşadığınızı anlamanın zamanı geldi.
Antrenör aşık
Geleceğinizin maddi alanda güvende olmasını mı istiyorsunuz? Çevrenizdeki insanların sizinle aynı düzeyde olmasını mı istiyorsunuz? Siz ilişkinizi bir takım ya da işbirliği olarak görüyorsunuz. Aşka aslında çok da inanmıyorsunuz.
Aşkı ve ilişkiyi; çıkarların uyumu olarak adlandırıyorsunuz. Tabii bu sizin kalpsiz bir insan olduğunuz anlamına gelmiyor. Hatta sevgilinizle çok yakından ilgileniyorsunuz. Onun da geleceği güven altında olmalı. Aynı zamanda bugünü iyi yaşaması için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Ona taktirler veriyorsunuz. Gerektiğinde iş değiştirmesi için baskı yapıyorsunuz. Bazen kendinizi sevgilinizin ebeveyni gibi hissediyorsunuz. Sürekli onu motive etmek sizi mutlu ediyor.
Sahiplenen aşık
Onu kıskanıyor musunuz? Sürekli sevgisini kanıtlamasını mı istiyorsunuz? Sık sık onsuz bir hayatın nasıl olacağını mı düşünüyorsunuz? Çok aşıksınız. O hayatınızdan çıksa, size ne olur bunu kestiremiyorsunuz. Kendinize en çok sorduğunuz soru "Onsuz nasıl yaşarım?" Çünkü hayatının odak noktası olmak istiyorsunuz. İşte, tam bu noktada sorunlar başlıyor.
Onun sizsiz bir şeyler yapması sorun haline geliyor. Sevgilinizin siz olmadan sinemaya gitmesi sizi kırıyor. Çok yakın bir dostuyla görüşmesine tahammül edemiyorsunuz. Ama bu kadarı da fazla. Onun adına yaşamaktan, iki vücut, tek ruh olmaktan vazgeçin. Ayrıca araştırmalar, iki ayrı birey gibi yaşayan çiftlerin ilişkilerinin daha uzun soluklu olduğunu gösteriyor.
Bağımlı aşık
Sevgilinizin isteklerini, kendi isteklerinizin önüne mi koyuyorsunuz? Onun mutluluğu sizin için her şey anlamına mı geliyor? Egoizm kelimesini son derece itici mi buluyorsunuz? Onu deli gibi seviyorsunuz. Bu sevgi adına her şeyi yapmaya hazırsınız. O öl dese ölürsünüz belki de.
Peki bu ilişkide siz neredesiniz? Hiç bir yerde. Çünkü ilişkiniz sevgilinizin üzerine kurulu. Sizin hiçbir öneminiz yok. Abartmayın! Biraz kendiniz için yaşamayı öğrenmelisiniz. Başkası için yaşadığınız taktirde siz yok olursunuz. Onun "yok" olduğu bir zamanda ise, ortada kişiliksiz, kendi başına olmayı beceremeyen zavallı bir "yaratık" kalır.
Dost aşık
İlişkinizde güvene önem verir misiniz? Onun yanında rahat olmayı mı istiyorsunuz? Kavgaları çocukça mı buluyorsunuz? Siz sevgilinizden çok, dost olmayı istiyorsunuz. Aşk, her şeyden önce güven sizin için. Değişiklik, uçarılık size göre değil.
Siz heyecanın doruklarında seyretmektense, bir dostun güvenli limanına demir atmayı tercih ediyorsunuz. İlişkileriniz hep uzun soluklu. Sevgilinizle her şeyi yapmayı, onunla tüm hayatı paylaşmayı istiyorsunuz.
Tutkulu aşık
Sevgilinizi çok mu çekici buluyorsunuz? Onun vücudu sizi heyecanlandırıyor mu? İlk bakışta aşka inanıyor musunuz? Siz aşka aşık, filmlerdeki, şarkılardaki gibi bir aşıksınız. Partnerinizin de öyle olmasını tercih ediyorsunuz. Sık sık mum ışığında yemek yiyorsunuz.
Onun fotoğrafı masanızdan inmiyor, cüzdanınızdan çıkmıyor. Onsuz bir dakika bile ıstırap içinde geçiyor. Ayrı kaldığınızda sık sık telefonlaşıyorsunuz. Bazen onu gün içinde sadece "Seni Seviyorum" demek için 5-6 kez arıyorsunuz. Çevrenizdekiler sizden "Romeo ve Juliet" diye bahsediyor.
Her şey çok güzel, ona çok aşıksınız. Ama, bir takıntınız var. Siz aşk acısı da çekmelisiniz. Acı çekmeden, aşkın tadına varamıyorsunuz. Bu nedenle acı çekeceğiniz ilişkilere yöneliyorsunuz. Ya evli birisine aşık oluyorsunuz, ya da bir arkadaşınızın sevgilisine. Hep imkansız aşkların peşinde koşuyorsunuz. O zaman da aşkınızı kalbinize gömüp tek başınıza acı çekiyorsunuz.
Antrenör aşık
Geleceğinizin maddi alanda güvende olmasını mı istiyorsunuz? Çevrenizdeki insanların sizinle aynı düzeyde olmasını mı istiyorsunuz? Siz ilişkinizi bir takım ya da işbirliği olarak görüyorsunuz. Aşka aslında çok da inanmıyorsunuz.
Aşkı ve ilişkiyi; çıkarların uyumu olarak adlandırıyorsunuz. Tabii bu sizin kalpsiz bir insan olduğunuz anlamına gelmiyor. Hatta sevgilinizle çok yakından ilgileniyorsunuz. Onun da geleceği güven altında olmalı. Aynı zamanda bugünü iyi yaşaması için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Ona taktirler veriyorsunuz. Gerektiğinde iş değiştirmesi için baskı yapıyorsunuz. Bazen kendinizi sevgilinizin ebeveyni gibi hissediyorsunuz. Sürekli onu motive etmek sizi mutlu ediyor.
Sahiplenen aşık
Onu kıskanıyor musunuz? Sürekli sevgisini kanıtlamasını mı istiyorsunuz? Sık sık onsuz bir hayatın nasıl olacağını mı düşünüyorsunuz? Çok aşıksınız. O hayatınızdan çıksa, size ne olur bunu kestiremiyorsunuz. Kendinize en çok sorduğunuz soru "Onsuz nasıl yaşarım?" Çünkü hayatının odak noktası olmak istiyorsunuz. İşte, tam bu noktada sorunlar başlıyor.
Onun sizsiz bir şeyler yapması sorun haline geliyor. Sevgilinizin siz olmadan sinemaya gitmesi sizi kırıyor. Çok yakın bir dostuyla görüşmesine tahammül edemiyorsunuz. Ama bu kadarı da fazla. Onun adına yaşamaktan, iki vücut, tek ruh olmaktan vazgeçin. Ayrıca araştırmalar, iki ayrı birey gibi yaşayan çiftlerin ilişkilerinin daha uzun soluklu olduğunu gösteriyor.
Bağımlı aşık
Sevgilinizin isteklerini, kendi isteklerinizin önüne mi koyuyorsunuz? Onun mutluluğu sizin için her şey anlamına mı geliyor? Egoizm kelimesini son derece itici mi buluyorsunuz? Onu deli gibi seviyorsunuz. Bu sevgi adına her şeyi yapmaya hazırsınız. O öl dese ölürsünüz belki de.
Peki bu ilişkide siz neredesiniz? Hiç bir yerde. Çünkü ilişkiniz sevgilinizin üzerine kurulu. Sizin hiçbir öneminiz yok. Abartmayın! Biraz kendiniz için yaşamayı öğrenmelisiniz. Başkası için yaşadığınız taktirde siz yok olursunuz. Onun "yok" olduğu bir zamanda ise, ortada kişiliksiz, kendi başına olmayı beceremeyen zavallı bir "yaratık" kalır.
Dost aşık
İlişkinizde güvene önem verir misiniz? Onun yanında rahat olmayı mı istiyorsunuz? Kavgaları çocukça mı buluyorsunuz? Siz sevgilinizden çok, dost olmayı istiyorsunuz. Aşk, her şeyden önce güven sizin için. Değişiklik, uçarılık size göre değil.
Siz heyecanın doruklarında seyretmektense, bir dostun güvenli limanına demir atmayı tercih ediyorsunuz. İlişkileriniz hep uzun soluklu. Sevgilinizle her şeyi yapmayı, onunla tüm hayatı paylaşmayı istiyorsunuz.
Tutkulu aşık
Sevgilinizi çok mu çekici buluyorsunuz? Onun vücudu sizi heyecanlandırıyor mu? İlk bakışta aşka inanıyor musunuz? Siz aşka aşık, filmlerdeki, şarkılardaki gibi bir aşıksınız. Partnerinizin de öyle olmasını tercih ediyorsunuz. Sık sık mum ışığında yemek yiyorsunuz.
Onun fotoğrafı masanızdan inmiyor, cüzdanınızdan çıkmıyor. Onsuz bir dakika bile ıstırap içinde geçiyor. Ayrı kaldığınızda sık sık telefonlaşıyorsunuz. Bazen onu gün içinde sadece "Seni Seviyorum" demek için 5-6 kez arıyorsunuz. Çevrenizdekiler sizden "Romeo ve Juliet" diye bahsediyor.
Her şey çok güzel, ona çok aşıksınız. Ama, bir takıntınız var. Siz aşk acısı da çekmelisiniz. Acı çekmeden, aşkın tadına varamıyorsunuz. Bu nedenle acı çekeceğiniz ilişkilere yöneliyorsunuz. Ya evli birisine aşık oluyorsunuz, ya da bir arkadaşınızın sevgilisine. Hep imkansız aşkların peşinde koşuyorsunuz. O zaman da aşkınızı kalbinize gömüp tek başınıza acı çekiyorsunuz.