Nü modeler anlatıyor: Burada çırılçıplak soyunmuşum, okuldaki herkes bedenimi benden daha iyi biliyor. Kimden, neyi saklayacağım? Dindar bir ailem var ama onlar da biliyorlar. Kararlarıma saygı duymayı öğrendiler.
Türkiye için hâlâ ‘hassas’ bir konu: Nü… Hürriyet Pazar’dan Güliz Arslan 31 yaşındaki nü model Asra Tin’le mesleğinin ‘felsefesini’ konuştu. Noyan Sama nü modelliği bırakmasına neden olan protestosunu anlattı. Pera Müzesi’nde açılan ‘Üryan, Çıplak, Nü - Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü’ sergisinin küratörü Doç. Dr. Ahu Antmen’le de Türkiye’de, sanatın gelişme sürecinde nü resmin yerini sordu.
ASRA TİN - NÜ MODEL: OKULDAKİ HERKES BEDENİMİ BENDEN DAHA İYİ BİLİYOR
Giderek muhafazakarlaşan bir dünyada, Türkiye gibi bir ülkede nü modellik yapmak ve bunun hakkında röportaj vermek diğerleri gibi sizi korkutmuyor. Neden?
- Çevremin üzerime yapıştırmış olduğu bir tedirginlik olsa da alışık olduğum bir hal bu. Bir şeylere meydan okuduğunuzda elbette toplu bilincin bir tepkisi olacaktır. Korkmuyorum çünkü dayatarak savunmuyorum hiçbir şeyi. Her bakış açısına, kültüre, algıya, yaşam tarzına saygı duyuyorum. Kimseye karşı değilim, kimse de benim karşımda duramaz.
Nü modellik yapmaya nasıl karar vermiştiniz?
- İstanbul’a üç-dört sene önce geldim. Ondan önce dokuz ay Antalya’da, dağda bir çadırda tek başıma yaşadım. Daha önce de yine tek başıma bir sene Hindistan’da kaldım. İstanbul’a uyum sağlamakta zorlandığım bir dönemdi. Bu okuldan bir arkadaşım “Neden modellik yapmıyorsun” dedi. Buranın önünden geçerken bir sorayım dedim. Tesadüf; o gün kontenjan açılmış...
Asıl mesleğiniz ne?
- Ekonomi okudum. Hindistan’a gitmeden önce sağlık sektöründe bir şirkette Akdeniz bölge sorumlusu olarak çalışıyordum. Ama sanatla hep ilgiliydim. Yazıyorum, heykel yapıyorum, fotoğraf çekiyorum. Yoga eğitmeniyim, dansçıyım…
Nü model olmanın kriterleri neler?
- Fiziksel kriter yok. Güzelliğinizle değil, kaslarınızla, kemik yapınızla yani doğayla ilgileniyorlar. Ama bir disiplin kriteri var. Hafta içi her gün, 9.00-12.30 arası model dersi var. Gelmezseniz ders aksar. Yaşam tarzınız bunu kaldırabilir mi diye bakıyorlar.
ETRAFIMA GÖRÜNMEZ BİR PERDE ÇEKİYORUM
İlk dersi hatırlıyor musunuz?
- Çok özel bir deneyimdi. Daha önce hiç sevgilim dışında birinin yanında çırılçıplak kalmamıştım. Kabinde hazırlanırken biraz tedirgindim. Sonra “Ne münasebet canım?” dedim; “Bunda utanılacak bir şey yok”. Sınırlarımı aşmayı seviyorum. Hindistan’a gitmek de, doğada yaşamak da benim için bir meydan okumaydı. Çıplaklık da öyle oldu. Soyunmak utanılacak bir şey değil. Doğarken böyle geldim, ölürken böyle gideceğim. Giydiklerimiz sistemin üzerimize geçirdiği şeyler. Okey, giyelim. Ama çıkardığımızda utanmayalım. Çıplaklık seksten ibaret değil. Çıplak birini gördüklerinde insanların şehvete kapılmalarının nedeni bastırılmışlık.
Utanmanın ötesinde, çok uzun bir süre, etrafınızdaki herkes giyinikken çırılçıplak durmanın başka zorlukları var mı?
- Şalımı çıkarıp poza girdiğimde etrafıma görünmez bir perde çekiyorum. Kimsenin bakışları da düşünceleri de değmiyor öyle olunca… Orada Asra olarak değil, sadece bir kadın olarak duruyorum. Aynı pozu uzun süre durmak bazı fiziksel sıkıntılara yol açabiliyor ama. Bir pozda bir yeriniz ağrıdıysa her gün gidip aynı yerin ağrımasına neden olan o pozu tekrarlıyorsunuz. Ağrı yer ediyor. Ama en zoru zihnin ötesine geçmek. Meditasyon geçmişim olduğu için ben zorlanmıyorum ama herkes genelde bunda zorlanıyor.
“DURDUĞUN YERDEN PARA KAZANIYORSUN”
Hiçbir şey düşünmüyor musunuz dururken?
- Tek bir noktaya odaklanırım. 10’uncu dakikadan sonra tık diye bir şey olur. Algıyla oynamak deniyor buna. Düşünceler akıyor ama siz o düşüncelerin dışına çıkıyorsunuz.
Çevrenizdekilere nü model olduğunuzu söylüyor musunuz?
- Burada çırılçıplak soyunmuşum, okuldaki herkes bedenimi benden daha iyi biliyor. Kimden, neyi saklayacağım? Arkadaşlarım takılıyor, “Durduğun yerden para kazanıyorsun” diye. Dindar bir ailem var ama onlar da biliyorlar. Kararlarıma saygı duymayı öğrendiler.
Nü modellik yaparak geçinmek mümkün mü?
- Benim bu şehirdeki temel ihtiyaçlarımı karşılamama yetiyor.
Türkiye’de çıplaklık hep güç olarak kullanıldı. Çünkü seks hep sattı (!). Oysa bedenimizi örten şeylere takılmamalıyız. Soyun kabuklarınızı! Çünkü güce ihtiyaç duymadan, çırılçıplak ve masum kalabilmekte asıl mesele.
Noyan Sama - Eski nü model: Nü, Avrupa’da sanatın olmazsa olmazı, Türkiye’de ise lüks…
Şu anda neden nü modellik yapamıyorsunuz?
- 2010’da Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yaptığım protestodan sonra ‘kamuya açık alanda hayasızca hareketlerde bulunmak’ suçuyla yargılandım.
Ne eylemi yapmıştınız?
Yaklaşık 200 civarı öğrencinin önünde çıplak poz verdim. Onlar da gözleri kapalı şekilde resimlerimi çizdiler. Nü çalışmalarıyla tanınan fotoğraf sanatçısı Niko Guido da eylemin fotoğraflarını çekti.
Neden böyle bir eylem yapmıştınız?
- Okul ilk önce ödeme yapamayacağını söyleyerek nü modellerin gelmemesini istemişti. 15’nci yüzyıldan beri Avrupa’da sanatın olmazsa olmazı nü modeller Türkiye’de lüks olarak görülüyor! O dönemde kardeşim de Güzel Sanatlar’da okuyordu. Temel eğitiminde nü modelsiz çalışma yapmasın diye herhangi bir ücret almaksızın sadece onun derslerine giriyordum. Okul yetkilileri buna da karşı çıktı. Bunu deşifre etmek istedim. Çünkü elbette ki sorun yeterli bütçe olmaması falan değil. Sorun; bu ülkeye kanser gibi yayılan gericiler.
Dava ne aşamada?
- 2016 sonuna kadar beklemeye alınmış durumda.
Şimdi ne iş yapıyorsunuz?
LVL-UP isimli bireysel kendini aşma seansları yapıyorum. Tarot kartlarımı, enerjimi ve psikanaliz tekniklerini dostane bir sohbet içerisinde birbirine harmanlayarak... Bir kitap, belgesel, sosyal network ve e-ticaret sistemi hazırlamakla uğraşıyorum. Son genel seçimlerde Liberal Demokrat Parti’nin daveti üzerine İstanbul Birinci Bölgeden Milletvekili adayı oldum.
ÇIPLAKLIK UTANÇ DEĞİL, GURUR VERİCİ
Çocukluğumdan beri maneviyata ve ruhani çalışmalara ilgim olduğu için benim için mükemmel bir meditasyondu nü modellik. Hareketsiz, tek bir odak noktasında kalmak, bunu yaparken de çıplak olmak bu durumu mükemmelleştiriyor. Sağlıklı olmaya özen gösteren biri olarak vücudumu formda tuttuğum için çıplaklık benim için hiç utanç verici olmadı. Aksine bedenimi sanat öğrencilerinin eğitimine araç olarak kullanılması gurur verici.
Doç. Dr. Ahu Antmen - Sanat tarihçisi, ‘Üryan, Çıplak, Nü - Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü’ sergisinin küratörü: Canlı modelden çalışmak sanat eğitiminin temelidir
Resim tarihimizde kayda değer ilk nü çalışmalar hangileri?
-1922’den itibaren İbrahim Çallı, Namık İsmail, Melek Celal Sofu, Feyhaman Duran, Hikmet Onat gibi ressamların Galatasaray Sergileri’nde sergiledikleri resimler, yeni bir tür olarak nü resmin türler dağarcığına katıldığını gösteriyor.
Nü resimle, Türkiye’nin modernleşmesi arasında nasıl bir bağ var?
- Türkiye’nin modernleşme sürecinde yağlıboya resim gibi Batı’ya özgü yeni bir sanatsal pratiğin gündeme gelmesi söz konusu, nü resimler de bu sürecin bir uzantısı. İlk ressamların nü resme yönelişlerinde bu ‘sanat kültürü’nü tüm yönleriyle Türkiye kültür sanat ortamına taşımak gibi bir amaç var. Fakat Türkiye’de özellikle kadın bedeninin görünürlük biçimleri üzerindeki erkek egemen karar mekanizmaları düşünüldüğünde, elbette nü resim de salt sanatsal değil, ideolojik bir mesele olarak gündeme gelebiliyor.
HÂLÂ NORMALLEŞMEYEN BİR DURUM
2015 yılında Türkiye’de nü ne kadar normal?
Nü model konusu 1882’de Sanayi-i Nefise Mektebi açıldığında da sorundu, açıkçası bugün de hassas bir konu olmaya devam ediyor. Oysa canlı modelden çalışmak sanat eğitiminin geleneksel temelidir. Sanatçı için o beden anatomik bir unsurdur. Ama sokaktaki adamın bu algıyı geliştirebilmesi, elbette bir sanat kültürünü içselleştirebilmiş olmasıyla ilişkili. Nü resme bakıp çıplaklık değil; renk, biçim ve ifade görmek bir süreç gerektiriyor. Nü resim her zaman açık ya da örtük saldırılara maruz kalan bir sanat türü. Osman Hamdi Bey’den günümüze uzanan bir sanat eğitim ve üretim sürecinde hâlâ normalleşmeyen durum; konunun bugün dahi bir sanat meselesi değil, bir ahlak meselesi olarak görülmesinden kaynaklanıyor.
Türkiye için hâlâ ‘hassas’ bir konu: Nü… Hürriyet Pazar’dan Güliz Arslan 31 yaşındaki nü model Asra Tin’le mesleğinin ‘felsefesini’ konuştu. Noyan Sama nü modelliği bırakmasına neden olan protestosunu anlattı. Pera Müzesi’nde açılan ‘Üryan, Çıplak, Nü - Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü’ sergisinin küratörü Doç. Dr. Ahu Antmen’le de Türkiye’de, sanatın gelişme sürecinde nü resmin yerini sordu.
ASRA TİN - NÜ MODEL: OKULDAKİ HERKES BEDENİMİ BENDEN DAHA İYİ BİLİYOR
Giderek muhafazakarlaşan bir dünyada, Türkiye gibi bir ülkede nü modellik yapmak ve bunun hakkında röportaj vermek diğerleri gibi sizi korkutmuyor. Neden?
- Çevremin üzerime yapıştırmış olduğu bir tedirginlik olsa da alışık olduğum bir hal bu. Bir şeylere meydan okuduğunuzda elbette toplu bilincin bir tepkisi olacaktır. Korkmuyorum çünkü dayatarak savunmuyorum hiçbir şeyi. Her bakış açısına, kültüre, algıya, yaşam tarzına saygı duyuyorum. Kimseye karşı değilim, kimse de benim karşımda duramaz.
Nü modellik yapmaya nasıl karar vermiştiniz?
- İstanbul’a üç-dört sene önce geldim. Ondan önce dokuz ay Antalya’da, dağda bir çadırda tek başıma yaşadım. Daha önce de yine tek başıma bir sene Hindistan’da kaldım. İstanbul’a uyum sağlamakta zorlandığım bir dönemdi. Bu okuldan bir arkadaşım “Neden modellik yapmıyorsun” dedi. Buranın önünden geçerken bir sorayım dedim. Tesadüf; o gün kontenjan açılmış...
Asıl mesleğiniz ne?
- Ekonomi okudum. Hindistan’a gitmeden önce sağlık sektöründe bir şirkette Akdeniz bölge sorumlusu olarak çalışıyordum. Ama sanatla hep ilgiliydim. Yazıyorum, heykel yapıyorum, fotoğraf çekiyorum. Yoga eğitmeniyim, dansçıyım…
Nü model olmanın kriterleri neler?
- Fiziksel kriter yok. Güzelliğinizle değil, kaslarınızla, kemik yapınızla yani doğayla ilgileniyorlar. Ama bir disiplin kriteri var. Hafta içi her gün, 9.00-12.30 arası model dersi var. Gelmezseniz ders aksar. Yaşam tarzınız bunu kaldırabilir mi diye bakıyorlar.
ETRAFIMA GÖRÜNMEZ BİR PERDE ÇEKİYORUM
İlk dersi hatırlıyor musunuz?
- Çok özel bir deneyimdi. Daha önce hiç sevgilim dışında birinin yanında çırılçıplak kalmamıştım. Kabinde hazırlanırken biraz tedirgindim. Sonra “Ne münasebet canım?” dedim; “Bunda utanılacak bir şey yok”. Sınırlarımı aşmayı seviyorum. Hindistan’a gitmek de, doğada yaşamak da benim için bir meydan okumaydı. Çıplaklık da öyle oldu. Soyunmak utanılacak bir şey değil. Doğarken böyle geldim, ölürken böyle gideceğim. Giydiklerimiz sistemin üzerimize geçirdiği şeyler. Okey, giyelim. Ama çıkardığımızda utanmayalım. Çıplaklık seksten ibaret değil. Çıplak birini gördüklerinde insanların şehvete kapılmalarının nedeni bastırılmışlık.
Utanmanın ötesinde, çok uzun bir süre, etrafınızdaki herkes giyinikken çırılçıplak durmanın başka zorlukları var mı?
- Şalımı çıkarıp poza girdiğimde etrafıma görünmez bir perde çekiyorum. Kimsenin bakışları da düşünceleri de değmiyor öyle olunca… Orada Asra olarak değil, sadece bir kadın olarak duruyorum. Aynı pozu uzun süre durmak bazı fiziksel sıkıntılara yol açabiliyor ama. Bir pozda bir yeriniz ağrıdıysa her gün gidip aynı yerin ağrımasına neden olan o pozu tekrarlıyorsunuz. Ağrı yer ediyor. Ama en zoru zihnin ötesine geçmek. Meditasyon geçmişim olduğu için ben zorlanmıyorum ama herkes genelde bunda zorlanıyor.
“DURDUĞUN YERDEN PARA KAZANIYORSUN”
Hiçbir şey düşünmüyor musunuz dururken?
- Tek bir noktaya odaklanırım. 10’uncu dakikadan sonra tık diye bir şey olur. Algıyla oynamak deniyor buna. Düşünceler akıyor ama siz o düşüncelerin dışına çıkıyorsunuz.
Çevrenizdekilere nü model olduğunuzu söylüyor musunuz?
- Burada çırılçıplak soyunmuşum, okuldaki herkes bedenimi benden daha iyi biliyor. Kimden, neyi saklayacağım? Arkadaşlarım takılıyor, “Durduğun yerden para kazanıyorsun” diye. Dindar bir ailem var ama onlar da biliyorlar. Kararlarıma saygı duymayı öğrendiler.
Nü modellik yaparak geçinmek mümkün mü?
- Benim bu şehirdeki temel ihtiyaçlarımı karşılamama yetiyor.
Türkiye’de çıplaklık hep güç olarak kullanıldı. Çünkü seks hep sattı (!). Oysa bedenimizi örten şeylere takılmamalıyız. Soyun kabuklarınızı! Çünkü güce ihtiyaç duymadan, çırılçıplak ve masum kalabilmekte asıl mesele.
Noyan Sama - Eski nü model: Nü, Avrupa’da sanatın olmazsa olmazı, Türkiye’de ise lüks…
Şu anda neden nü modellik yapamıyorsunuz?
- 2010’da Dokuz Eylül Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yaptığım protestodan sonra ‘kamuya açık alanda hayasızca hareketlerde bulunmak’ suçuyla yargılandım.
Ne eylemi yapmıştınız?
Yaklaşık 200 civarı öğrencinin önünde çıplak poz verdim. Onlar da gözleri kapalı şekilde resimlerimi çizdiler. Nü çalışmalarıyla tanınan fotoğraf sanatçısı Niko Guido da eylemin fotoğraflarını çekti.
Neden böyle bir eylem yapmıştınız?
- Okul ilk önce ödeme yapamayacağını söyleyerek nü modellerin gelmemesini istemişti. 15’nci yüzyıldan beri Avrupa’da sanatın olmazsa olmazı nü modeller Türkiye’de lüks olarak görülüyor! O dönemde kardeşim de Güzel Sanatlar’da okuyordu. Temel eğitiminde nü modelsiz çalışma yapmasın diye herhangi bir ücret almaksızın sadece onun derslerine giriyordum. Okul yetkilileri buna da karşı çıktı. Bunu deşifre etmek istedim. Çünkü elbette ki sorun yeterli bütçe olmaması falan değil. Sorun; bu ülkeye kanser gibi yayılan gericiler.
Dava ne aşamada?
- 2016 sonuna kadar beklemeye alınmış durumda.
Şimdi ne iş yapıyorsunuz?
LVL-UP isimli bireysel kendini aşma seansları yapıyorum. Tarot kartlarımı, enerjimi ve psikanaliz tekniklerini dostane bir sohbet içerisinde birbirine harmanlayarak... Bir kitap, belgesel, sosyal network ve e-ticaret sistemi hazırlamakla uğraşıyorum. Son genel seçimlerde Liberal Demokrat Parti’nin daveti üzerine İstanbul Birinci Bölgeden Milletvekili adayı oldum.
ÇIPLAKLIK UTANÇ DEĞİL, GURUR VERİCİ
Çocukluğumdan beri maneviyata ve ruhani çalışmalara ilgim olduğu için benim için mükemmel bir meditasyondu nü modellik. Hareketsiz, tek bir odak noktasında kalmak, bunu yaparken de çıplak olmak bu durumu mükemmelleştiriyor. Sağlıklı olmaya özen gösteren biri olarak vücudumu formda tuttuğum için çıplaklık benim için hiç utanç verici olmadı. Aksine bedenimi sanat öğrencilerinin eğitimine araç olarak kullanılması gurur verici.
Doç. Dr. Ahu Antmen - Sanat tarihçisi, ‘Üryan, Çıplak, Nü - Türk Resminde Bir Modernleşme Öyküsü’ sergisinin küratörü: Canlı modelden çalışmak sanat eğitiminin temelidir
Resim tarihimizde kayda değer ilk nü çalışmalar hangileri?
-1922’den itibaren İbrahim Çallı, Namık İsmail, Melek Celal Sofu, Feyhaman Duran, Hikmet Onat gibi ressamların Galatasaray Sergileri’nde sergiledikleri resimler, yeni bir tür olarak nü resmin türler dağarcığına katıldığını gösteriyor.
Nü resimle, Türkiye’nin modernleşmesi arasında nasıl bir bağ var?
- Türkiye’nin modernleşme sürecinde yağlıboya resim gibi Batı’ya özgü yeni bir sanatsal pratiğin gündeme gelmesi söz konusu, nü resimler de bu sürecin bir uzantısı. İlk ressamların nü resme yönelişlerinde bu ‘sanat kültürü’nü tüm yönleriyle Türkiye kültür sanat ortamına taşımak gibi bir amaç var. Fakat Türkiye’de özellikle kadın bedeninin görünürlük biçimleri üzerindeki erkek egemen karar mekanizmaları düşünüldüğünde, elbette nü resim de salt sanatsal değil, ideolojik bir mesele olarak gündeme gelebiliyor.
HÂLÂ NORMALLEŞMEYEN BİR DURUM
2015 yılında Türkiye’de nü ne kadar normal?
Nü model konusu 1882’de Sanayi-i Nefise Mektebi açıldığında da sorundu, açıkçası bugün de hassas bir konu olmaya devam ediyor. Oysa canlı modelden çalışmak sanat eğitiminin geleneksel temelidir. Sanatçı için o beden anatomik bir unsurdur. Ama sokaktaki adamın bu algıyı geliştirebilmesi, elbette bir sanat kültürünü içselleştirebilmiş olmasıyla ilişkili. Nü resme bakıp çıplaklık değil; renk, biçim ve ifade görmek bir süreç gerektiriyor. Nü resim her zaman açık ya da örtük saldırılara maruz kalan bir sanat türü. Osman Hamdi Bey’den günümüze uzanan bir sanat eğitim ve üretim sürecinde hâlâ normalleşmeyen durum; konunun bugün dahi bir sanat meselesi değil, bir ahlak meselesi olarak görülmesinden kaynaklanıyor.