• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Okçu'nun Yolu - Paulo Coelho

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
Okçunun yolu

Tetsuya, zamanında bir ağanın yanında seyis olarak çalışmaktadır. Ancak Ağa, konağa çok nadir geldiğinden Tetsuya kendisini içki ve kadınlara vermiş vaziyettedir. Bir gün yine çok sarhoş olmuş yolda giderken birden düşer bayılır. Onu yolda bulan adam alıp evine getirerek aylarca ilgilenir ve sağlığına kavuşmasını sağlar. Bu adam çok iyi ok atabilmektedir. Tetsuya, ok atışına hayran olur ve kendisine de öğretilmesini ister. Adam da Tetsuya'ya yol göstererek öğretmeye başlar. Gel zaman git zaman Tetsuya'nın ünü tüm ülkeye yayılır ve en iyi okçu olur. Adam Tetsuya'nın ok atmayı çok iyi öğrendiğine kanaat getirdiği zaman ondan ok ve hedefi alır Yay'ı ise hatıra olarak bırakır ve burada öğrendiklerini en sevdiği işte çalışarak uygulamasını ve kendisini bir daha hasta etmemeye çalışmasını söyleyerek yanından gönderir.

Tetsuya, bir köye gelerek ve kimselere çok iyi okçu olduğunu söylemeyerek marangozluk yapmaya başlar. Ancak günün birinde bir yabancı Tetsuya'nın izini bularak gelir ve çarşıdan bir oğlana sorarak Tetsuya'yı bulur ve ona meydan okumaya çalışır. Böylece köyde Tetsuya'nın okçu olduğunu öğrenen tek kişi o oğlan olmuştur. Tetsuya adamın bu dediğini kabul eder ve başlarlar ok atmaya Tetsuya adama hatalarını söyler. Adam ise hatalarını kabul ederek, Tetsuya'ya da minnet göstererek oradan ayrılır.

Genç oğlan Tetsuya'dan kendisine de ok atmayı öğretmesini ister. Tetsuya ok atmayı öğretemeyeceğini ama Okçu'nun Yolu'nu gösterebileceğini söyleyerek yol bitene kadar çocuğa okçuluğu anlatmaya başlar. İlk önce dostluk ile başlar. Dostlarını iyi, kendini yetiştirmiş, pozitif olan, enerjisi yüksek, amacı olan kişilerden seçmesi gerektiğini çünkü arkadaşlarının desteğinin kendisini yükselttiğini ya da düşürdüğünü anlatır. Seçtiği dostlarının mutlaka bir hedefi, amacı olmalıdır. Yoksa kendisini de bataklığa sürükleyeceklerdir.

Yay, ok ve hedeften de bahseder. Yay'ı yaşama benzetir. Bazen dinlenmesi gerekir. Hep hareket halinde olursa kırılacağını, yıpranacağını söyler. Ok enerjisini yaydan alır. Hedefe giden yolda önemli bir araçtır. Ok, niyete benzetilir. Eğer niyet kötü ve ölçüsüz olarak bir işe başladıysa o iş olmamalıdır. Ancak hata yapmaktan korkuluğu için ok atılmıyorsa hata yapmaktan da korkmamalıdır. Hata yapmadan doğrunun ne olduğunu yanlışın nerede yapıldığını dostlarımız da bize söyleyemez. Hata yaparız ki doğruyu bulabilelim. Hedef amaçtır. Amaç olmadan okun atılması bir şey ifade etmez. Hedef iyi belirlenmeli ve iyi odaklanılmalıdır. Sadece hedefi değil çevresinde var olan şeyleri de görmelidir insan. Mesela rüzgar, ok hedefe ilerlerken eğer eserse oku hedefinden şaşırır. Bu yüzden etrafta var olan diğer etkenlere dikkat edilmelidir. Sonra duruş zarif olmalıdır. Zarafetten bir şey kaybedilmemelidir. Nolursa olsun insan zarafetinden vazgeçmemelidir. Okun tutuluşu Yay'ın tutuluşu, kirişi gererken çıkarılacak müzik, hedefe nasıl bakılacağı, atış anı ve tekrar ile anlatımlarını sona erdirir Tetsuya. En son oğlandan da kendisinin aslında okçu olduğunu kimseye söylememesini isteyerek sohbeti sona erdirir.
 
Son düzenleme:
Eser harika çizimler ile desteklenmiş bir çırpıda okunup bitirildiği gibi hayatta karşılaşılabilecek olaylara karşı yerinde ve güz öğütler veriyor. Hata yapmaktan korkmamayı, hata yapmazsak hedefe ulaşamayacağımızı, hedefsiz ilerlemenin zor olacağı, yol da dostlarımızı iyi seçmemiz gerektiği gibi birçok öğütü bize sunuyor. Usta yazarın ustalığını bir kez daha ortaya koyduğu bir eser
 
Geri
Top