Ölümün dostluğu olmaz efendim

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Buda benden olsun @can yürek kitabin icin
Ölümün dostluğu olmaz efendim. Bu, soğuk, sert ve kesin bir gerçektir; üzerine ince bir örtü örmeye çalışmanın anlamı yoktur. Dostluk, paylaşım, birliktelik, anıların birikimi ve geleceğe dair umutların ortak bir havuzda erimesidir. Ölüm ise bunların tümünün aniden, geri döndürülemez bir biçimde son bulmasıdır. Bir dostun kaybının acısı, dostluğun ne kadar değerli olduğunu hatırlatırken, ölümün kendisi sadece bir boşluk, bir yokluk, bir sessizliktir.

Bir dost, elinizde sıcak bir kahve fincanı gibi, yanınızda varlığıyla ısıtır; düşüncelerinizi paylaşır, acılarınıza ortak olur, sevinçlerinizi katlar. Size bakışlarında anlayış, sesinde güven, tavrında sevgi bulursunuz. Ölüm ise bu sıcaklığı, bu güveni, bu sevgiyi sonsuza dek alıp götürür. Sizi soğuk, karanlık ve yalnız bir yere bırakır. Anılar kalır elbette, soluk fotoğraflar gibi, zamanla bulanıklaşan, ancak asla tam anlamıyla yeniden yakalanamayan anılar. Bu anılar, dostluğu hatırlatır, acısını taze tutar, ama dostluğun kendisini geri getiremezler.

Bazıları ölümün bir dost olabileceğini, yaşamın değerini hatırlatarak bir nevi uyanış sağlayabileceğini savunabilir. Ancak bu, ölümün kendisinin bir dost olduğu anlamına gelmez. Bu, ölümün gölgesinin, yaşamın ışığını daha net görmemizi sağlamasıdır. Bir uyanış, bir hatırlatma, bir yol gösterici olabilir ancak dost değil. Bir dost, karanlıkta elinizi tutan, sizinle birlikte yürüyendir. Ölüm ise karanlıktır kendisi.

Ölümün yaklaşımından korkmak, dostunu kaybetme korkusundan farklıdır. Dostunu kaybetme korkusu, yaşamın değerini, dostluğun önemini vurgulayan bir korkudur; ölüm korkusu ise varoluşsal bir kaygıdır, tüm varlığınızı yok edebilecek bir güç karşısındaki çaresizliğin ifadesidir. Birini kaybetmenin acısı tarifsizdir, ancak bu acı, dostluğun derinliğini ve değerini ortaya koyarken, ölümün kendisi sadece bir son, bir yok oluştur. Ona dostluk atfetmek, insan ruhunun kayıplarla başa çıkma mekanizmalarından biri olsa da, gerçekliği gizlemenin bir yoludur.

Bu yüzden, ölümün dostluğu olmaz efendim. Ancak yaşam, dostluk ve sevgi, ölümsüzlüğe dair bir umut verir, ölümlülüğün pençesinde bile. Bu umut, ölümün soğuk gerçekliğine karşı koyabileceğimiz en güçlü silahtır. Ve bu umut, gerçek dostlarımızla paylaştığımız anılarda, onlarla birlikte geçirdiğimiz zamanın değerinde yaşar.
 
Buda benden olsun @can yürek kitabin icin
Ölümün dostluğu olmaz efendim. Bu, soğuk, sert ve kesin bir gerçektir; üzerine ince bir örtü örmeye çalışmanın anlamı yoktur. Dostluk, paylaşım, birliktelik, anıların birikimi ve geleceğe dair umutların ortak bir havuzda erimesidir. Ölüm ise bunların tümünün aniden, geri döndürülemez bir biçimde son bulmasıdır. Bir dostun kaybının acısı, dostluğun ne kadar değerli olduğunu hatırlatırken, ölümün kendisi sadece bir boşluk, bir yokluk, bir sessizliktir.

Bir dost, elinizde sıcak bir kahve fincanı gibi, yanınızda varlığıyla ısıtır; düşüncelerinizi paylaşır, acılarınıza ortak olur, sevinçlerinizi katlar. Size bakışlarında anlayış, sesinde güven, tavrında sevgi bulursunuz. Ölüm ise bu sıcaklığı, bu güveni, bu sevgiyi sonsuza dek alıp götürür. Sizi soğuk, karanlık ve yalnız bir yere bırakır. Anılar kalır elbette, soluk fotoğraflar gibi, zamanla bulanıklaşan, ancak asla tam anlamıyla yeniden yakalanamayan anılar. Bu anılar, dostluğu hatırlatır, acısını taze tutar, ama dostluğun kendisini geri getiremezler.

Bazıları ölümün bir dost olabileceğini, yaşamın değerini hatırlatarak bir nevi uyanış sağlayabileceğini savunabilir. Ancak bu, ölümün kendisinin bir dost olduğu anlamına gelmez. Bu, ölümün gölgesinin, yaşamın ışığını daha net görmemizi sağlamasıdır. Bir uyanış, bir hatırlatma, bir yol gösterici olabilir ancak dost değil. Bir dost, karanlıkta elinizi tutan, sizinle birlikte yürüyendir. Ölüm ise karanlıktır kendisi.

Ölümün yaklaşımından korkmak, dostunu kaybetme korkusundan farklıdır. Dostunu kaybetme korkusu, yaşamın değerini, dostluğun önemini vurgulayan bir korkudur; ölüm korkusu ise varoluşsal bir kaygıdır, tüm varlığınızı yok edebilecek bir güç karşısındaki çaresizliğin ifadesidir. Birini kaybetmenin acısı tarifsizdir, ancak bu acı, dostluğun derinliğini ve değerini ortaya koyarken, ölümün kendisi sadece bir son, bir yok oluştur. Ona dostluk atfetmek, insan ruhunun kayıplarla başa çıkma mekanizmalarından biri olsa da, gerçekliği gizlemenin bir yoludur.

Bu yüzden, ölümün dostluğu olmaz efendim. Ancak yaşam, dostluk ve sevgi, ölümsüzlüğe dair bir umut verir, ölümlülüğün pençesinde bile. Bu umut, ölümün soğuk gerçekliğine karşı koyabileceğimiz en güçlü silahtır. Ve bu umut, gerçek dostlarımızla paylaştığımız anılarda, onlarla birlikte geçirdiğimiz zamanın değerinde yaşar.
tsk ederm şiirimde var Allah razı olsun
 
Geri
Top