Orman yangınlarında çalışanlar yangın süresince duman, sıcaklık ve arazi şartlarından dolayı hayati risk altındadırlar.1975 yılından bu yana 95 kişi yaşamını yitirmiş, bir çok çalışan yaralanmıştır. Bunlar arasında orman mühendisleri, askerler, pilotlar, işçiler, köylü vatandaşlarımız vardır. En büyük kayıp 6 Eylül 1985 tarihinde Kuşadası Davutlar orman yangınında verilmiş, 14 askerimizle bir yangın işçimiz şehit olmuştur. Bir insan yangına sebep oluyor, diğerleri bir parça daha ormanı yangından kurtarmak isterken yaşamını kaybediyor. Bu tabloyu ancak eğitimle değiştirebiliriz.
Ormanları yangından siz koruyabilirsiniz
Peki, orman yangını felaketiyle nasıl savaşacağız? Öncelikle, şunu unutmamamız gerekiyor. Yangınla mücadelede "kaybedilen zaman" daha fazla risk, daha fazla maliyet getiriyor. Yangına erken müdahale, cehennem alevlerinin büyümesini önler. Yangınlara yalnız Haziran -Ekim ayları arasında değil, her zaman hazır olmalıyız. Ege Orman Vakfı bu konuda eğitici çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Yaz aylarında, gazetelerde yer alan bazı başlıklar birbirine çok benzer: "Ciğerimiz yanıyor." Evet; her orman yangınında, ulusça ciğerimiz yanıyor. Yeşil örtüyü yok eden cehennem alevleri, hiç kuşkusuz hepimizi derinden üzüyor. Vatandaş haklı olarak, orman yangınlarıyla daha etkili mücadele yapılmasını, çıkan yangınların en az hasarla söndürülmesini istiyor.
Biliyormu sunuz? Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 99'una insanlarımız sebep oluyor. Aslında, eğitim ve propaganda çalışmalarıyla bunları azaltmak mümkün. Ege Orman Vakfı, kurulduğundan bugüne değin, orman yangınlarına özel önem veriyor. Tüm eğitim döneminde okullarda, yaz mevsiminde de kırsal kesimde, orman yangınlarının çıkış nedenleri anlatılıyor, ayrıca ormanlarımızdaki yıkım gözler önüne seriliyor. Tahmin ediyoruz; bu sayfadaki büyük fotoğraf, bizim gibi sizin de içinizi sızlatacak. Ege Orman Vakfı'nın afişlerindeki, alevlerden kaçan sırtı yanık kaplumbağa görüntüsü, yeşil cennetleri kavuran yangının yaşattığı acıyı tüm dehşetiyle gözler önüne seriyor. Amerika, 1950 yılından bu yana sembol olarak seçtiği Smokey Bear'la (tüm dünya onu yangından kaçan ayı yavrusu olarak tanıyıp, biliyor) orman yangınlarının azalmasını sağlıyor. Televizyondaki "Smokey Bear" programı saye¬sinde, Birleşik Devletler'de orman yangını sayısı giderek en alt çizgiye ula¬şıyor; böylece her yıl yaklaşık 20 milyar dolarlık zarar önleniyor. Ege Orman Vakfı da, bu konuda yangından kaçan kaplumbağayı sembol haline getirmek için uğraş veriyor. Peki, orman yangını felaketiyle nasıl savaşacağız.? Öncelikle, şunu unutmamamız gerekiyor. Yangınla mücadelede "kaybedilen zaman" daha fazla risk,daha fazla maliyet getirir.
Yangına erken müdahale yangının büyümesini önler. Yangınlara yalnız Haziran - Ekim ayları arasında değil, her zaman hazır olmalıyız. Yangına yerden ve havadan müdahale birbirini tamamlayan unsurlar. Özellikle yerden müdahale ekiplerini oluşturanlar, birer komando askeri gibi olmak zorunda. Yangının söndürülmesini yönetenler tecrübeli, bilgili ve hepsinden önemlisi bu işi hevesle yapanlar arasından seçilmeli. Sık sık yapılan tayinler bu hevesi kırar. Her orman yangınında artık önce havadan söndürme akla geliyor. Çünkü, helikopterler ve uçaklar, havadan müdahelenin iki önemli aracı olarak değerlendiriliyor. Örneğin, helikopter istediğiniz noktaya personel indirir,imkan ölçüsünde suyla müdahele yapar.
Uçaklar içinde en mükemmeli Kanada yapımı CL - 415 Amfibik tiplerdir. Amfibik uçaklar sadece orman yangınlarıyla mücadele için dizayn edilir. 1995 -1996 yıllarında, İzmir'deki performansları dikkate alınırsa, bu uçaklar için "son derece yararlı" olduklarını söyleyebiliriz.
Deniz, baraj ve göl gibi büyük su kaynaklarından 12 saniyede 6,5 ton suyu sürtünme sırasında gövdesine alan bu uçaklar, topladıkları suyu yangına 10-30 m. yüksekten en iyi performansla atarlar.
Geçmişte yanlış bir düşünce de; bu uçakların Orman Bakanlığı'nca satın alınıp işletilmesi yönünde gelişmişti. Ancak günümüzde, Yunanistan'da olduğu gibi Hava veya Deniz Kuvvetleri Komu-tanlığı'nca tedarik edilip kulla¬nılması en iyi yöntem olarak kabul ediliyor. Amfibik uçaklar, orman yangını dışında arama kurtarma, sanayi yangınları, denizlerde meydana gelen tanker yangınlarına da müdahale edebilirler.
Eğitim ve propaganda faaliyetlerinin artması, yerden ve havadan yapılacak mücadelenin iyileştirilmesi, orman yangınlarıyla mücadelede ülkemizi daha başarılı kılacak; biz buna gönülden inanıyoruz.
ALINTI