Osmanlı Döneminde Nüfus Sayımları
Nüfus sayımları durup duruken, toplum yapısı ve ihtiyaçlarından bağımsız olarak yapılmış gereksiz çalışmalar değildir. Toplumu meydana getiren fertlerin sayısı, yaşları, cinsiyetleri, dilleri, dinleri, coğrafî ve ekonomik sektörler itibariyle dağılımı, öğrenim durumları, meslekleri gibi nitelikleri hakkında yapılacak araştırmalar için veri toplama çalışmaları, nüfus sayımlarını oluşturur.
Nüfus sayımlarında Cumhuriyet dönemine kadar çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Cumhuriyet döneminde ise ilki 1927, İkincisi 1935 ve bundan sonra her beş yılda bir yapılan nüfus sayımları tam sayımdır. Osmanlı döneminde sayımların amacına ve imkânlarına bağlı olarak 1831 Nüfus sayımına kadar bu anlamda bir sayıma rastlanmamaktadır. Bu nüfus sayımından önce ve sonraki sayımlarda ise farklı yöntemler uygulanmıştır.
Osmanlı döneminde nüfusa ilişkin çalışmalar zaman zaman yapılmış ancak, bunlardan hiçbirine ilişkin çalışmalar devletçe toparlanarak yayınlanmamıştır. Zaten bu sayımlardan önemli bir kısmı devletin o dönemki şart ve imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle tamamlanamamıştır.
Osmanlı sayımlarını iki dönemde incelemek yerinde olur. Bu dönemlerden ilki 1831 Nüfus Sayımına kadarki, İkincisi ise bu sayımdan sonraki dönemdir. OsmanlIlarda nüfus sayımından söz ederken uzun süre toprak-nüfus sayımının yer aldığının belirtilmesi gerekir. Bu sayımlar bugünkü anlamda nüfus sayımı olmaktan uzaktır (31).
Osmanlı Dönemi Nüfus Hareketleri
Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan 19 ncu asra kadar olan sürede ülke nüfusunu gösterecek güvenilir verilere sahip değiliz. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük nüfus ve arazi sayımları yapıldığını, padişaha ait bazı istatistik defterlerinin tutulduğunu söyleyebiliriz. Bunlara göre, Kanunî Sultan Süleyman zamanında 1520-1530 yıllarında (Mısır, Irak ve Tuna ötesi Avrupa bölgeleri hariç) nüfusun 11.357.365 kişi olduğu tahmin edilmiştir. 19 ncu asırdan 20.asra kadar ise çeşitli nüfus sayımlarının yapıldığını tesbit etmek mümkündür.
Nitekim, Osmanlı İmparatorluğunda ilk nüfus sayımına ilişkin çalışmaların Mustafa Paşa'ya (Netayicül Vukuat Yazıcısı) göre II.Selim zamanında (1566-1574), Barkan'a göre ise, III.Murat zamanında (1574-1595) yapıldığı belirtilmektedir. Bu tarihten önce de toprak ve nüfus sayımları yapıldığı bilinmekle beraber, bu sayımlara ait hiçbir belge yoktur. III.Murat döneminde 19.yüzyıla kadar olan zaman parçasında da, bazı nüfus sayımları yapıldığı, ancak, bu çalışmalara ait belgelere Tatlanmadığı görülüyor. Bununla beraber "Mammer ve Bulgar düşünürü Nicalo Michoff 17.yüzyıl başında bir nüfus sayımı yapıldığını yazmaktadır" 19.yüzyılda birçok kısmi ve tam nüfus sayımlarının yapıldığı biliniyor. Bu donem sayımlarından ilki, II.Mahmut zamanında Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonraya ratiamakladır (1826-1828). Fakat bu sayım Osmanlı Rus savaşı nedeni 4e tamamlanamamıştır. Enver Ziya Karal'a göre, II Mahmut tarafından yaptırılan bu sayımın amacı, toprak-mulk sayımı olmayıp doğrudan doğruya nufus miktarım belirlemeyi hedeflemiştir. Bu sayımın neticesi alınmamakla beraber, genel nüfus sayımı için ilk deneme olması açısından Önemlidir.
1831 yılında Osmanlı-Rus savaşının Edirne Anlaşması ile sonuçlanmasından sonra, Rumeli ve Anadolu Sancakları ile kasabalarında yapılan sayım OsmanlI döneprlfnde başarı ile sonuçlanmış ilk nüfus sayımıdır.
1831 sayımını doğuran sebepler arasında II.Mahmut'un geniş ölçüde reform ¿fapma isteği ve ortadan kaldırılan Yeniçeri Ordusunun yerine ordu kurulması / amacıyla askerlik yapabilecek halkın sayısı, vergi kaynaklarının bilinmesi gereği / vardır. 1831 nüfus sayımında vergi konusu üzerinde durulmakla beraber, Enver Ziya Karal'a göre sayımın incelenmesi sonucu, sayımı doğuran esas sebebin ve sayımın üzerinde durduğu ana konunun askerlik sorunu olduğu belirtilmektedir. 8u nüfus sayımı RunheîTve Ana doluld aJbuJ u n a n jşjâm v e H r i şt iy a n erkek nüfusu kapsamıştır. 1831 sayımı için Halûk Cillov ise, elde edilen neticelerden Osmanlı İmparatorluğumun bugünkü Türkiye'ye isabet eden topraklarında o tarihte 7-7.5 milyon kişinin yaşadığını tahmin etmek mümkün oluyor (32) demektedir.
1831 nüfus sayımından sonra, 1844 yılında yeni bir nüfus sayımı yapılmış olup, bu sayımın amacı İsmail Hakkı Akyol tarafından; ordunun yeniden düzenleme ve asker alma şeklinin değiştirilmesi olarak belirtilmiştir. Ancak, halk bu girişimi devletin yeniden vergi yükleme amacıyla yaptığını düşünerek yanlış bildirimle engellemiş ve bunun sonucu olarak nüfus birçok yerde olduğundan az belirlenmiştir. Daha sonra, bu durumun devlet tarafından anlaşılması nedeni ile söz konusu sayıma ilişkin sonuçlar yayınlanmamıştır. 1844 yılında (33) yapılan bu sayım için Halûk Cillov; "o tarihte imparatorluk sınırları dahilinde nüfusun 36.5 milyon civarında olduğu ve Türkiye'nin Anadolu kesiminde yaklaşık 10-10.5 milyon kişinin bulunduğu tahmin edilmiştir" demektedir.
1844 yılında yapılan, bu nüfus sayımından sonra, 1854 yılında yeni bir nüfus sayımı yapıldığı ve bu sayımın 1854 yılında konulan "temettü vergisi" nedeniyle yapılan emlâk sayımı ile beraber yürütüldüğü ve başarısızlıkla sonuçlandığı bildirilmektedir.
1854'teki nüfus sayımından sonra Michoff 1856 yılında Anadolu ve Suriye'nin bir kısmını kapsayan ve vergi tesbitine yönelik bir sayıma girişikliğini fakat başarı ile sonuçlanmadığını belirtmektedir.
Bundan başka, 1870'de ülkede genel bir nüfus sayımı yapılmasına ilişkin karar alındığı, ancak devletin iç durumunun karışıklığı nedeniyle, bu sayımla ilgili hiçbir sayım çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Daha sonra, 1874 yılında yeni bir sayım yapılmış olup. Halûk Cillov bu sayımın sonucuna ilişkin olarak İmparatorluğun 28 9 milyon nüfusuna karşılık Anadolu'da takriben 12 milyon kişinin yaşadığı tahmin edilmiştir demektedir Bu sayım 1884'de neticelenmiştir. Rus harbi sayımın 10 yıl gecikmesine yol açmıştır Osmanlı döneminde girişilen son nufus sayımının 1878 Rus Savaşından sonra başladığı ve yalnız İstanbul iti için altı ay gibi bir sure devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu sayıma Trablus ve Arabistan gibi yerler dahil edilmemiştir 1878 nüfus sayımı için Osmanlı döneminde ilk defa bir nufus müdürlüğü kurulmuş va burada nüfus tezkereleri ile doğum-Ölum yer değiştirme olaylarının kaydına başlanmıştır. (Nüfus sicil Nizamnamesi) 1884 tarihinde Dahiliye Nezaretine bağlı "Nüfusu Umumiye Müdürlüğü* kurulmuştur (34)
Prof. Dr. Koray BAŞOL
Nüfus sayımları durup duruken, toplum yapısı ve ihtiyaçlarından bağımsız olarak yapılmış gereksiz çalışmalar değildir. Toplumu meydana getiren fertlerin sayısı, yaşları, cinsiyetleri, dilleri, dinleri, coğrafî ve ekonomik sektörler itibariyle dağılımı, öğrenim durumları, meslekleri gibi nitelikleri hakkında yapılacak araştırmalar için veri toplama çalışmaları, nüfus sayımlarını oluşturur.
Nüfus sayımlarında Cumhuriyet dönemine kadar çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Cumhuriyet döneminde ise ilki 1927, İkincisi 1935 ve bundan sonra her beş yılda bir yapılan nüfus sayımları tam sayımdır. Osmanlı döneminde sayımların amacına ve imkânlarına bağlı olarak 1831 Nüfus sayımına kadar bu anlamda bir sayıma rastlanmamaktadır. Bu nüfus sayımından önce ve sonraki sayımlarda ise farklı yöntemler uygulanmıştır.
Osmanlı döneminde nüfusa ilişkin çalışmalar zaman zaman yapılmış ancak, bunlardan hiçbirine ilişkin çalışmalar devletçe toparlanarak yayınlanmamıştır. Zaten bu sayımlardan önemli bir kısmı devletin o dönemki şart ve imkânlarının kısıtlı olması nedeniyle tamamlanamamıştır.
Osmanlı sayımlarını iki dönemde incelemek yerinde olur. Bu dönemlerden ilki 1831 Nüfus Sayımına kadarki, İkincisi ise bu sayımdan sonraki dönemdir. OsmanlIlarda nüfus sayımından söz ederken uzun süre toprak-nüfus sayımının yer aldığının belirtilmesi gerekir. Bu sayımlar bugünkü anlamda nüfus sayımı olmaktan uzaktır (31).
Osmanlı Dönemi Nüfus Hareketleri
Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan 19 ncu asra kadar olan sürede ülke nüfusunu gösterecek güvenilir verilere sahip değiliz. Ancak, Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük nüfus ve arazi sayımları yapıldığını, padişaha ait bazı istatistik defterlerinin tutulduğunu söyleyebiliriz. Bunlara göre, Kanunî Sultan Süleyman zamanında 1520-1530 yıllarında (Mısır, Irak ve Tuna ötesi Avrupa bölgeleri hariç) nüfusun 11.357.365 kişi olduğu tahmin edilmiştir. 19 ncu asırdan 20.asra kadar ise çeşitli nüfus sayımlarının yapıldığını tesbit etmek mümkündür.
Nitekim, Osmanlı İmparatorluğunda ilk nüfus sayımına ilişkin çalışmaların Mustafa Paşa'ya (Netayicül Vukuat Yazıcısı) göre II.Selim zamanında (1566-1574), Barkan'a göre ise, III.Murat zamanında (1574-1595) yapıldığı belirtilmektedir. Bu tarihten önce de toprak ve nüfus sayımları yapıldığı bilinmekle beraber, bu sayımlara ait hiçbir belge yoktur. III.Murat döneminde 19.yüzyıla kadar olan zaman parçasında da, bazı nüfus sayımları yapıldığı, ancak, bu çalışmalara ait belgelere Tatlanmadığı görülüyor. Bununla beraber "Mammer ve Bulgar düşünürü Nicalo Michoff 17.yüzyıl başında bir nüfus sayımı yapıldığını yazmaktadır" 19.yüzyılda birçok kısmi ve tam nüfus sayımlarının yapıldığı biliniyor. Bu donem sayımlarından ilki, II.Mahmut zamanında Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından sonraya ratiamakladır (1826-1828). Fakat bu sayım Osmanlı Rus savaşı nedeni 4e tamamlanamamıştır. Enver Ziya Karal'a göre, II Mahmut tarafından yaptırılan bu sayımın amacı, toprak-mulk sayımı olmayıp doğrudan doğruya nufus miktarım belirlemeyi hedeflemiştir. Bu sayımın neticesi alınmamakla beraber, genel nüfus sayımı için ilk deneme olması açısından Önemlidir.
1831 yılında Osmanlı-Rus savaşının Edirne Anlaşması ile sonuçlanmasından sonra, Rumeli ve Anadolu Sancakları ile kasabalarında yapılan sayım OsmanlI döneprlfnde başarı ile sonuçlanmış ilk nüfus sayımıdır.
1831 sayımını doğuran sebepler arasında II.Mahmut'un geniş ölçüde reform ¿fapma isteği ve ortadan kaldırılan Yeniçeri Ordusunun yerine ordu kurulması / amacıyla askerlik yapabilecek halkın sayısı, vergi kaynaklarının bilinmesi gereği / vardır. 1831 nüfus sayımında vergi konusu üzerinde durulmakla beraber, Enver Ziya Karal'a göre sayımın incelenmesi sonucu, sayımı doğuran esas sebebin ve sayımın üzerinde durduğu ana konunun askerlik sorunu olduğu belirtilmektedir. 8u nüfus sayımı RunheîTve Ana doluld aJbuJ u n a n jşjâm v e H r i şt iy a n erkek nüfusu kapsamıştır. 1831 sayımı için Halûk Cillov ise, elde edilen neticelerden Osmanlı İmparatorluğumun bugünkü Türkiye'ye isabet eden topraklarında o tarihte 7-7.5 milyon kişinin yaşadığını tahmin etmek mümkün oluyor (32) demektedir.
1831 nüfus sayımından sonra, 1844 yılında yeni bir nüfus sayımı yapılmış olup, bu sayımın amacı İsmail Hakkı Akyol tarafından; ordunun yeniden düzenleme ve asker alma şeklinin değiştirilmesi olarak belirtilmiştir. Ancak, halk bu girişimi devletin yeniden vergi yükleme amacıyla yaptığını düşünerek yanlış bildirimle engellemiş ve bunun sonucu olarak nüfus birçok yerde olduğundan az belirlenmiştir. Daha sonra, bu durumun devlet tarafından anlaşılması nedeni ile söz konusu sayıma ilişkin sonuçlar yayınlanmamıştır. 1844 yılında (33) yapılan bu sayım için Halûk Cillov; "o tarihte imparatorluk sınırları dahilinde nüfusun 36.5 milyon civarında olduğu ve Türkiye'nin Anadolu kesiminde yaklaşık 10-10.5 milyon kişinin bulunduğu tahmin edilmiştir" demektedir.
1844 yılında yapılan, bu nüfus sayımından sonra, 1854 yılında yeni bir nüfus sayımı yapıldığı ve bu sayımın 1854 yılında konulan "temettü vergisi" nedeniyle yapılan emlâk sayımı ile beraber yürütüldüğü ve başarısızlıkla sonuçlandığı bildirilmektedir.
1854'teki nüfus sayımından sonra Michoff 1856 yılında Anadolu ve Suriye'nin bir kısmını kapsayan ve vergi tesbitine yönelik bir sayıma girişikliğini fakat başarı ile sonuçlanmadığını belirtmektedir.
Bundan başka, 1870'de ülkede genel bir nüfus sayımı yapılmasına ilişkin karar alındığı, ancak devletin iç durumunun karışıklığı nedeniyle, bu sayımla ilgili hiçbir sayım çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Daha sonra, 1874 yılında yeni bir sayım yapılmış olup. Halûk Cillov bu sayımın sonucuna ilişkin olarak İmparatorluğun 28 9 milyon nüfusuna karşılık Anadolu'da takriben 12 milyon kişinin yaşadığı tahmin edilmiştir demektedir Bu sayım 1884'de neticelenmiştir. Rus harbi sayımın 10 yıl gecikmesine yol açmıştır Osmanlı döneminde girişilen son nufus sayımının 1878 Rus Savaşından sonra başladığı ve yalnız İstanbul iti için altı ay gibi bir sure devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu sayıma Trablus ve Arabistan gibi yerler dahil edilmemiştir 1878 nüfus sayımı için Osmanlı döneminde ilk defa bir nufus müdürlüğü kurulmuş va burada nüfus tezkereleri ile doğum-Ölum yer değiştirme olaylarının kaydına başlanmıştır. (Nüfus sicil Nizamnamesi) 1884 tarihinde Dahiliye Nezaretine bağlı "Nüfusu Umumiye Müdürlüğü* kurulmuştur (34)
Prof. Dr. Koray BAŞOL