Osmanlı Devleti`ne 92 yıl başkentlik yapmış olan tarih ve kültür şehri Edirne`nin kaybolmaya yüz tutmuş `Helva Sohbetleri` geleneği yeniden başlatıldı. Edirne`de Vali Mustafa Büyük`ün önerisiyle bu konuda önemli bir adım atıldı. Asırlık geleneğin devam ettirilerek gelecek nesillere aktarılması için çalışmalara başlandı.
Bunun için Edirne`nin kültürüne gönül vermiş kişi ve kurumlarla irtibata geçildi. Helva Sohbetleri konusunda uzman kişilerin görüşü alındı. İki hafta süren hazırlık çalışmalarının ardından konuyla ilgili uzman kişilere ve yazılı kaynaklara ulaşıldı. Alanın uzmanlarıyla yapılan toplantının ardından Helva Sohbetleri`nin başlatılmasına karar verildi.
Helva Sohbetlerinin ilki İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü`nün ev sahipliğinde gerçekleşti. İkincisi Edirne Yerel Tarih Grubu tarafından yapıldı. Helva Sohbetleri aslına uygun bir şekilde farklı kişi veya kurumlar tarafından devam ettirilecek. Helva Sohbetleri ileri ki zamanlarda Urfa`nın Sıra Gecesi ve Orta Anadolu`daki Yaren Sohbetleri gibi şehre gelecek insanlara sunulacak.
Geçmişi yüzyıllara dayanan helva sohbetleri, Osmanlı döneminin Edirne`sinde soğuk ve uzun kış gecelerinde büyük konakların en büyük eğlencesi ve kültürel aktivitesiydi. Osmanlı`nın en ihtişamlı olduğu dönemlerde şehir eşrafının katılımı ile yapılan sohbetler uzun yıllar devam etti. Ancak Osmanlı`nın son dönemlerde yaşadığı savaşlar sonucu nüfusun yer değiştirmesi, ekonomik sıkıntıların baş göstermesi asırlık bir geleneğin terk edilmesine neden oldu. Yaklaşık 100 yıldır şehrin seviyeli eğlence geleneği yapılmıyor.
Geleneğin yeniden yaşatılması fikrini ortaya atan Vali Mustafa Büyük, Edirne`nin zengin bir kültüre sahip olduğunu belirterek, bunlardan birisinin de Helva Sohbetleri olduğunu söyledi. Göreve başladıklarında, şehrin geçmişte böyle bir kültürünün olduğunu öğrendiklerini belirten Büyük, bu geleneğin yaşatılması için çalışmalara başladıklarını kaydetti. Kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte toplumda insani ilişkilerin zayıflamaya başladığına dikkat çeken Büyük, `Helva Sohbetlerini, birlikte yaşamanın aracı olarak gördüğüm için onu aslına uygun bir şekilde tekrar canlandırmak istedik.` dedi. Büyük, çalışmanın kurumsallaşmasıyla birlikte Helva Sohbetleri`nin Sıra Gecesi ve Yaren Gecesi gibi olabileceğini anlattı.
Helva Sohbeti, Sıra ve İrfane Toplantısı olmak üzere iki şekilde yapılır. Sıra Toplantısı, her zaman ve hep beraber toplananlar arasında yapılan sohbetlere denirdi. Helva, bu toplantıya katılan kişi sayısına göre yapılır ve masrafları sıra ile bir kişi tarafından karşılanır. İrfane Toplantısı ise masrafları ev sahibi ile hizmet edenler hariç katılanlara pay edilerek karşılanır. Başlangıçta bir saray geleneği olan Helva Sohbeti, zamanla, önce üst düzey asker ve idareciler, sonra esnaf ve tüccar loncalarına, zengin eşraf konaklarına yapılmaya başlandı. Edirne`deki Helva Sohbetlerinde kışın başlamasından sonraki ilk sohbete şehrin protokolü ve ileri gelenleri katılırdı. Daha sonraki Helva Sohbetleri tüccarlara, esnaflara ve çiftçilere yapılırdı. Bu düzen kışın bitimine kadar böylece sürer giderdi.
Helva Sohbetine ev sahipliği yapmaya `Ev Açma` denirdi. Ev açan kişi, gecenin tüm hazırlığını yapar, sohbete çağıracağı kişileri tek tek davet ederdi. Misafirler akşam yemeğinden sonra toplanmaya başlar, gelecekler tamamlanınca türkülerle gece başlardı. Helva Sohbeti tecrübeli biri tarafından yönetilirdi. Helva Sohbetinde oyunlar oynanır, türküler ve maniler söylenir, yetenekli olanlar tarafından taklitler yapılır, Eski ve yeni Edirne ve Rumeli türküleri söylenirdi.
Helva Sohbetlerinin değişmeyen unsurlarından biri de oyunlardı. En çok oynanan oyunlar Fincan Oyunu, Yüzük Oyunu, Arişna Oyunu, Buğday Oyunu, Şaşıranlar Oyunu, Tabur Ateş Oyunu, Tezgah Oyunu ve Onsekiz Sayı Yazmak Oyunu idi. Oyunlar genellikle guruplar halinde oynanır, her gurubun bir `elebaşı` olurdu. Oyunlarda kaybedenlere `alınlarına kara basmak` gibi değişik cezalar verilirdi.
Sohbet ve diğer etkinlikler sürerken hazırlanan kazanlarda irmik helvası pişirilirdi. Helva yenmeden önce, hocalar dualar okurdu. Duanın okunmasından sonra pişirilen helva yenilir ve üzerine kahve içilirdi. Kahveler içilirken bir sonraki Helva Sohbetinin kimin tarafından yapılacağı kararlaştırılırdı.
Sohbete katılan delikanlılar süslü bir tabağa helva koyup üzerini de şimşir dalları ile süsler, def ve darbuka eşliğinde sohbet odasına giderlerdi. Helva tabağını gelecek sohbeti yapmasına karar verilenin kişinin önüne koyarlar ve şu maniyi söylerlerdi:
Sohbet, oyun sona erdi
Gitmemizin vakti geldi
Sohbet sırası size geldi
Buyurun helvayı helvayı
Buyurun helvayı helvayııı
Ardından sohbetin gerçekleştiği ev sabine döner ve şu maniyi söylerlerdi:
Ocağınız tüter olsun
Kesenize bereket dolsun
Bu hane hep mâmur olsun
Kalkmak zamanı, gitmek zamanı
Bu seremoni ve manilerle Helva Sohbeti sona ererdi. Sohbetten ayrılanlara, evlerindekilere götürmeleri için yenilen helvadan `diş hakkı` ya da `diş kirası` adıyla kese içerisinde bir miktar helva verilirdi.
Bunun için Edirne`nin kültürüne gönül vermiş kişi ve kurumlarla irtibata geçildi. Helva Sohbetleri konusunda uzman kişilerin görüşü alındı. İki hafta süren hazırlık çalışmalarının ardından konuyla ilgili uzman kişilere ve yazılı kaynaklara ulaşıldı. Alanın uzmanlarıyla yapılan toplantının ardından Helva Sohbetleri`nin başlatılmasına karar verildi.
Helva Sohbetlerinin ilki İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü`nün ev sahipliğinde gerçekleşti. İkincisi Edirne Yerel Tarih Grubu tarafından yapıldı. Helva Sohbetleri aslına uygun bir şekilde farklı kişi veya kurumlar tarafından devam ettirilecek. Helva Sohbetleri ileri ki zamanlarda Urfa`nın Sıra Gecesi ve Orta Anadolu`daki Yaren Sohbetleri gibi şehre gelecek insanlara sunulacak.
Geçmişi yüzyıllara dayanan helva sohbetleri, Osmanlı döneminin Edirne`sinde soğuk ve uzun kış gecelerinde büyük konakların en büyük eğlencesi ve kültürel aktivitesiydi. Osmanlı`nın en ihtişamlı olduğu dönemlerde şehir eşrafının katılımı ile yapılan sohbetler uzun yıllar devam etti. Ancak Osmanlı`nın son dönemlerde yaşadığı savaşlar sonucu nüfusun yer değiştirmesi, ekonomik sıkıntıların baş göstermesi asırlık bir geleneğin terk edilmesine neden oldu. Yaklaşık 100 yıldır şehrin seviyeli eğlence geleneği yapılmıyor.
Geleneğin yeniden yaşatılması fikrini ortaya atan Vali Mustafa Büyük, Edirne`nin zengin bir kültüre sahip olduğunu belirterek, bunlardan birisinin de Helva Sohbetleri olduğunu söyledi. Göreve başladıklarında, şehrin geçmişte böyle bir kültürünün olduğunu öğrendiklerini belirten Büyük, bu geleneğin yaşatılması için çalışmalara başladıklarını kaydetti. Kitle iletişim araçlarının gelişmesiyle birlikte toplumda insani ilişkilerin zayıflamaya başladığına dikkat çeken Büyük, `Helva Sohbetlerini, birlikte yaşamanın aracı olarak gördüğüm için onu aslına uygun bir şekilde tekrar canlandırmak istedik.` dedi. Büyük, çalışmanın kurumsallaşmasıyla birlikte Helva Sohbetleri`nin Sıra Gecesi ve Yaren Gecesi gibi olabileceğini anlattı.
HELVA SOHBETİ NEDİR?
Helva Sohbeti, kışın en soğuk geçen kırk günü ile onu takip eden elli soğuk gün arasında geçen 90 günlük sürede, Edirne konaklarında özellikle Cuma geceleri helva eşliğinde yapılan sohbettir.Helva Sohbeti, Sıra ve İrfane Toplantısı olmak üzere iki şekilde yapılır. Sıra Toplantısı, her zaman ve hep beraber toplananlar arasında yapılan sohbetlere denirdi. Helva, bu toplantıya katılan kişi sayısına göre yapılır ve masrafları sıra ile bir kişi tarafından karşılanır. İrfane Toplantısı ise masrafları ev sahibi ile hizmet edenler hariç katılanlara pay edilerek karşılanır. Başlangıçta bir saray geleneği olan Helva Sohbeti, zamanla, önce üst düzey asker ve idareciler, sonra esnaf ve tüccar loncalarına, zengin eşraf konaklarına yapılmaya başlandı. Edirne`deki Helva Sohbetlerinde kışın başlamasından sonraki ilk sohbete şehrin protokolü ve ileri gelenleri katılırdı. Daha sonraki Helva Sohbetleri tüccarlara, esnaflara ve çiftçilere yapılırdı. Bu düzen kışın bitimine kadar böylece sürer giderdi.
Helva Sohbetine ev sahipliği yapmaya `Ev Açma` denirdi. Ev açan kişi, gecenin tüm hazırlığını yapar, sohbete çağıracağı kişileri tek tek davet ederdi. Misafirler akşam yemeğinden sonra toplanmaya başlar, gelecekler tamamlanınca türkülerle gece başlardı. Helva Sohbeti tecrübeli biri tarafından yönetilirdi. Helva Sohbetinde oyunlar oynanır, türküler ve maniler söylenir, yetenekli olanlar tarafından taklitler yapılır, Eski ve yeni Edirne ve Rumeli türküleri söylenirdi.
Helva Sohbetlerinin değişmeyen unsurlarından biri de oyunlardı. En çok oynanan oyunlar Fincan Oyunu, Yüzük Oyunu, Arişna Oyunu, Buğday Oyunu, Şaşıranlar Oyunu, Tabur Ateş Oyunu, Tezgah Oyunu ve Onsekiz Sayı Yazmak Oyunu idi. Oyunlar genellikle guruplar halinde oynanır, her gurubun bir `elebaşı` olurdu. Oyunlarda kaybedenlere `alınlarına kara basmak` gibi değişik cezalar verilirdi.
Sohbet ve diğer etkinlikler sürerken hazırlanan kazanlarda irmik helvası pişirilirdi. Helva yenmeden önce, hocalar dualar okurdu. Duanın okunmasından sonra pişirilen helva yenilir ve üzerine kahve içilirdi. Kahveler içilirken bir sonraki Helva Sohbetinin kimin tarafından yapılacağı kararlaştırılırdı.
Sohbete katılan delikanlılar süslü bir tabağa helva koyup üzerini de şimşir dalları ile süsler, def ve darbuka eşliğinde sohbet odasına giderlerdi. Helva tabağını gelecek sohbeti yapmasına karar verilenin kişinin önüne koyarlar ve şu maniyi söylerlerdi:
Sohbet, oyun sona erdi
Gitmemizin vakti geldi
Sohbet sırası size geldi
Buyurun helvayı helvayı
Buyurun helvayı helvayııı
Ardından sohbetin gerçekleştiği ev sabine döner ve şu maniyi söylerlerdi:
Ocağınız tüter olsun
Kesenize bereket dolsun
Bu hane hep mâmur olsun
Kalkmak zamanı, gitmek zamanı
Bu seremoni ve manilerle Helva Sohbeti sona ererdi. Sohbetten ayrılanlara, evlerindekilere götürmeleri için yenilen helvadan `diş hakkı` ya da `diş kirası` adıyla kese içerisinde bir miktar helva verilirdi.