YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
Beethoven, Brecht, Salvador Dali, Aragon, Baudelaire, Yahya Kemal, Bukowski, Chopin, Furuğ, Goethe, Van Gogh, Kafka, Rilke, Leonardo da Vinci nasıl sevdi?
"Hayatta her şey yalan, buna aşk da dâhil" diyen Aragon için "mutlu aşk yok'ken Mevlânâ, 'Aşksız olma ki ölü olmayasın, aşkla öl ki diri kalasın" der. Dante, âşık olmanın acılarını katmerleştirmesinden yakınırken Beethoven'in çektiği acıları yumuşatabilecek tek şey, aşktır. Çok sayıda yazar ve şairin emeğiyle ortaya çıkan 'Dâhiler ve Aşkları' adlı kitap, tarihte iz bırakan isimlerin aşka bakışını anlatıyor.
Aşk, insanlığın ilk zamanlarından felsefenin ve teknolojinin zirveye çıktığı çağlara kadar çözülememiş bir 'sır' olarak yanı başımızda durur hep. Fânilere bahşedilmiş bir lütuf mudur, yoksa şu dünyada oyalanması için insanın 'maruz' kaldığı bir sarhoşluk hâli midir bilinmez. Ne olduğu sorusuna kitaplar dolusu cevap verilmiştir verilmesine de, insanoğlu için bir muamma oluşu bugün bile değişmemiştir aşkın. Eserlerine hayran olduğumuz dâhiler için bile böyledir bu. Doğu-Batı kültüründeki farklı algısından öte, aynı medeniyetteki insanlar arasında bile ne kadar farklı yansımaları olduğunu görmek, aşkı daha da bilinmez kılıyor şüphesiz.
"Hayatta her şey yalan, buna aşk da dâhil" diyen Aragon için "mutlu aşk yok'ken Mevlânâ, 'Aşksız olma ki ölü olmayasın, aşkla öl ki diri kalasın" der. Dante, âşık olmanın acılarını katmerleştirmesinden yakınırken Beethoven'in çektiği acıları yumuşatabilecek tek şey, aşktır. Çok sayıda yazar ve şairin emeğiyle ortaya çıkan 'Dâhiler ve Aşkları' adlı kitap, tarihte iz bırakan isimlerin aşka bakışını anlatıyor.
Aşk, insanlığın ilk zamanlarından felsefenin ve teknolojinin zirveye çıktığı çağlara kadar çözülememiş bir 'sır' olarak yanı başımızda durur hep. Fânilere bahşedilmiş bir lütuf mudur, yoksa şu dünyada oyalanması için insanın 'maruz' kaldığı bir sarhoşluk hâli midir bilinmez. Ne olduğu sorusuna kitaplar dolusu cevap verilmiştir verilmesine de, insanoğlu için bir muamma oluşu bugün bile değişmemiştir aşkın. Eserlerine hayran olduğumuz dâhiler için bile böyledir bu. Doğu-Batı kültüründeki farklı algısından öte, aynı medeniyetteki insanlar arasında bile ne kadar farklı yansımaları olduğunu görmek, aşkı daha da bilinmez kılıyor şüphesiz.