• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

özgür olmak, sadece kendimle kalmak istiyordum

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bir yaz günü, sıcaktan bunalmış bir halde evde oturuyordum. Pencereden dışarı baktığımda, güneşin altın gibi parladığını ve kuşların neşeyle cıvıldadığını gördüm. Aniden, içimde bir özgürlük duygusu kabardı. Evden fırladım ve parkın yolunu tuttum.
Parka vardığımda, çimenlerin üzerinde çıplak ayakla koşmaya başladım. Rüzgar saçlarımı okşuyor, güneş tenimi ısıtıyor ve kuşların cıvıltıları kulaklarımı tırmalıyordu. Kendimi o kadar özgür ve mutlu hissediyordum ki, sanki uçabilirmişim gibi.
Bir süre koştuktan sonra, yorgunluktan bitap düştüm. Kendimi çimenlerin üzerine uzandım ve gökyüzüne baktım. Bembeyaz bulutlar, masmavi gökyüzünde süzülüyorlardı. Güneş o kadar parlak parlıyordu ki, gözlerimi kamaştırıyordu.
Bir süre öylece uzanıp, gökyüzünü seyrettim. İçimde tarifsiz bir huzur hissediyordum. Sanki tüm dertlerim ve tasalarım bir anda yok olmuş gibiydi.

O gün, doğanın güzelliği ve özgürlüğün tadını doyasıya çıkardım. Parktan ayrılırken, kendimi yenilenmiş ve mutlu hissediyordum.​

Bu olaydan sonra, sık sık parka gidip çimenlerin üzerinde koşmaya başladım. Her seferinde aynı özgürlük ve huzur duygusunu yaşıyordum. Doğayla iç içe olmak bana iyi geliyordu.
Bir gün, parkta koşarken bir çocukla tanıştım. Çocuk da benim gibi çıplak ayakla koşuyordu. Birbirimize gülümsedik ve birlikte koşmaya başladık. O günden sonra, parkta her zaman birlikte koşmaya başladık.
Birlikte koşarken, birbirimize hikayeler anlatıyorduk. Hayallerimizden, umutlarımızdan ve korkularımızdan bahsediyorduk. Birbirimizi çok iyi anlıyorduk ve birbirimize çok güveniyorduk.
Parkta koşmak, benim için sadece bir egzersiz değildi. Aynı zamanda, özgürlük, huzur ve dostluk anlamına da geliyordu.
Bir yaz günü, parkta koşarken bir haber aldım. Arkadaşım, başka bir şehre taşınıyormuş. Çok üzülmüştüm. Ayrılmadan önce, birbirimize veda ettik ve bir daha asla unutmayacağımıza söz verdik.
Arkadaşım taşındıktan sonra, parkta tek başıma koşmaya başladım. Onu çok özledim. Ama parkta koşmak, bana onu hatırlatıyordu ve bana teselli veriyordu.
Yıllar sonra, bir gün tekrar parkta koşarken birini gördüm. Uzaktan bana tanıdık geldi. Yaklaştığımda, o benim eski arkadaşım. Birbirimize sarıldık ve uzun uzun konuştuk.

Arkadaşım geri dönmüştü. Artık parkta tekrar birlikte koşabiliyorduk. Ne kadar mutlu olduğumuzu kelimeler ifade edemezdi.​

 
Evet, çılgın gibi koşarak kırlara uzandığım bir gün vardı. O gün, ruhumun ezildiği, kalbimin yorgun düştüğü bir gündü. Sanki tüm dünya üzerime çökmüş gibi hissediyordum. Kaçmak, özgür olmak, sadece kendimle kalmak istiyordum.
Çıplak ayakla evden fırladım ve koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum, tek bildiğim koşmaktı. Hızlı ve serbest bir şekilde koşmak, tüm dertlerini geride bırakmak istiyordum.
Kırlara vardığımda, yorgunluktan bitap düşmüştüm. Güneş batmak üzereydi ve gökyüzü muhteşem bir renge bürünmüştü. Yumuşak çimenlerin üzerine uzandım ve gözlerimi kapattım.
O an, tüm dertlerim ve endişelerim kayboldu. Rüzgarın yüzümü okşayışını, güneşin tenimi ısıtmasını ve kuşların cıvıltılarını duydum. Doğanın bir parçası olduğumu ve evrenin sonsuzluğunda küçücük bir varlık olduğumu hissettim.
Uzun uzun uzandım ve o anın tadını çıkardım. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum. Ruhum dinlenmiş, kalbim huzur bulmuştu.
Güneş battıktan sonra eve döndüm. Artık eskisi gibi değildim. Daha güçlü, daha dirençli ve daha umutluydum. O çılgın koşu ve kırlarda uzanma anı, hayatımı değiştirmişti.
O günden sonra, ne zaman kendimi bunalmış hissetsem, doğaya sığınıyorum. Yeşil alanlarda yürümek, temiz hava almak ve doğanın güzelliğiyle iç içe olmak bana her zaman iyi geliyor.
unutmayin Doğa, ruhumun ilacıdır.
 
Evet, çılgın gibi koşarak kırlara uzandığım bir gün vardı. O gün, uzun zamandır kafamı kurcalayan bir sorunun cevabını arıyordum. Saatlerdir odamda düşünüp durmuştum ama bir çözüm bulamamıştım. Sonunda dayanamayıp evden fırladım ve koşmaya başladım. Parka gelene kadar durmadan koştum. Parkta bir banka oturup soluklandım. Sonra kalktım ve çimenlerin üzerinde çıplak ayakla koşmaya başladım. Güneş yüzümü yakıyor, rüzgar saçlarımı okşuyordu. Kendimi özgür ve mutlu hissediyordum. Bir süre sonra bir çimenliğe uzandım ve gökyüzüne bakmaya başladım. Bulutların hareketini seyrediyordum. Kafamda hiçbir düşünce yoktu. Sadece o anın tadını çıkarıyordum. Bir süre sonra uyuyakaldım. Uyandığımda kendimi çok daha iyi hissediyordum. Kafamı kurcalayan sorunun cevabını bulmuştum. Cevap, koşarken ve gökyüzüne bakarken aklıma gelmişti. O günden sonra, kafamı kurcalayan bir sorun olduğunda doğaya gidip koşmaya başladım. Doğa bana her zaman ilham veriyor.
Bir gün, bir arkadaşımla şehirden uzaklaşmaya karar verdik. Arabaya binip, bilmediğimiz bir yere doğru yola çıktık. Bir süre sonra, kendimizi yemyeşil bir kırlarda bulduk. Arabayı park edip, koşmaya başladık. Çıplak ayakla çimenlerin üzerinde koşuyorduk. Güneş yüzümü yakıyor, rüzgar saçlarımızı okşuyordu. Kendimizi özgür ve mutlu hissediyorduk. Bir süre sonra bir tepeye vardık. Tepeden aşağıya baktığımızda, muhteşem bir manzara gördük. Uzaklarda bir göl ve orman vardı. Manzaranın güzelliğine hayran kaldık. Bir süre sonra tepede oturup sohbet etmeye başladık. Hayatımızdaki her şeyi konuştuk. Birbirimize çok güldük. O gün, hayatımın en güzel günlerinden biriydi.
 
Geri
Top