Özürlü abdesti
Vikipedi
Özürlü abdesti, Özür, en az bir namaz vakti süresince devam eden bedenî rahatsızlıklara verilen addır. Vücudumuzda bulunan bir yaradan veya burundan dinmeyen kan gelmesi, idrarın tutulamaması, devam eden kusmalar ve benzerleri özür olarak kabul edilmiştir. Özür sayılan akıntılar necis sayılmaktadır. Bir necis şey vücuttan çıktığında abdest bozulur.
Özür akıntısı olan Müslümanözür sahibi veya kısaca özürlü denir. Özür sahibi olan kişilerin ibadetlerini yerine getirebilmeleri için dinimiz birtakım kolaylıklar göstermiştir. Özürlü kişi her namaz vakti için bir abdest alarak o vaktin bitimine kadar aldığı abdestle istediği kadar ibadet yapabilir. Ancak özrün dışında abdest bozan başka bir durumun meydana gelmemesi gereklidir.
Özürlü kişi, namaz vakti içinde aldığı abdestle; istediği kadar farz, kazâ ve nafile namaz kılabilir, Kurân-ı Kerîm okuyabilir. Namaz vaktinin çıkmasıyla veya abdest bozan başka bir halin meydana gelmesiyle abdesti bozulur. Giren vaktin namazını kılmak için yeni bir abdest alması gerekir.
Özür sahibi kişinin akan kan, idrar, irin gibi akıntıların çamaşırına bulaşması halinde bakılır; akıntı devamlı geliyor ve temizlik yapılsa tekrar kirlenecekse; o vakit çamaşır değiştirilmez veya yıkanmaz. Ancak akıntı fasılalı yani ara ara geliyorsa o zaman kirlenen çamaşırın temizlenmesi veya yenisinin giyilmesi gerekir.
Özür sayılan halin (kan, irin, idrar akıntısının) bir namaz vakti boyunca hiç olmaması durumunda, özür ortadan kalkmış sayılır ki, kişi özürden kurtulmuş olur.
Bayanların özrü
Bayanlarda özür sayılan bazı rahim akıntıları görülmektedir. Bu akıntılar gün içinde ara ara gelirler. Renk itibarıyla sarıdan yeşile kadar renk değiştiren, kaşıntı yapan ve şeffaf görünümde olmayan yoğun, kötü kokulu akıntılardır. Bu akıntılar bir rahatsızlığın neticesi olduğu için necis, yani pistir. Bunun için abdesti bozar. Ayrıca devamlılık arz ettiğinden bayanı özür sahibi yapar. Bu bayanlar yukarıda belirtilen şekilde abdest alarak ve temizliğe dikkat ederek ibadetlerini yerine getirirler. Yalnız bu durumdaki hanımların bir uzmana başvurarak tedavi olmaları yerinde olacaktır.
Öte yandan, bayanların genelinde görülen, gün içinde birkaç kere kendiliğinden gelen bir akıntı daha var.
Vücudun zorlanmasıyla veya vücudun üşümesiyle akıntının normal renk ve özelliğinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece miktarında artış olabilen bu akıntının doğal hali; şeffaf, beyaz, yoğun olmayan, kokusuz, burun akıntısı görünümündedir. Bu akıntılar; bir hastalık neticesi olmayan, aksine uzvun tabii akıntısıdır. Regl günlerinin yaklaşması veya son bulmasına bağlı olarak da renginde koyuluk, miktarında da artış gözlenebilir. Bu akıntı bir rahatsızlıktan dolayı olmadığı için necis, yani pis değildir. Dolayısıyla bu akıntı abdest bozmaz.
Soruda sözü geçen bağ ise; bayanları özür sahibi yapan akıntının akmasına izin vermeyen ve akıntıyı kendinde hapseden bir nevi tampondur. Abdestin bozulmadan ikinci, üçüncü vakitte de devam etmesine yardımcı olur. Ancak bu bağın, gelen akıntıyla ıslanarak nemi dışına taşacak olsa abdest bozulur. Bu durum göz ardı edilmemelidir. Çünkü namaz içindeyken bağın ıslaklığının dışa vurmasıyla veya bağın yerinden oynamasıyla abdest bozulduğu gibi namaz da bozulmuş olur. Ayrıca bu bağın alerji yapma ihtimali kuvvetli olduğundan uzmanlarca devamlı kullanımı tavsiye edilmemektedir.
Sonuç olarak; bayanların akıntı görmeleri halinde özür sahibi olup olmalarını araştırmaları ve ona göre abdestlerini düzenlemeleri gerekmektedir.
Özürlü bayanlar, gittikleri yerde abdest alma imkanı olmayacağı hallerde ve çok dikkatli davranarak özür bağına başvurabilirler diyebiliriz.