• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Paragraf Türleri

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
Olay Paragrafı:Uzun ya da kısa bir olay anlatılır. Duygu ve düşünceler gerçek ya da kurmaca bir olayın içinde verilir. Olaylar anlatılırken genellikle kronolojik akışa uyulur. Daha çok sanatsal metinlerde (hikâye, roman vb.) kullanılır. Örnek: Sınavların yapıldığı okul, karşı yöne düşüyordu. Yeniden geçtiler caddeyi, ürke ürke. Ara sokaktan yürüdüler. Yüksek bir duvarın yanındaki kapıda durdular. Okulun öğrenci giriş kapısıydı bu. İçerden uğultular geliyordu. Yağmur, taş duvarların arasından çıkan aykırı yeşillikleri parlatmıştı. "Bizden de erken gelenler olmuş. Geç meç kalmış olmayalım?" Hademe giyimli bir kadın, onlara doğru yürüdü taşlı yoldan. Bezgin, alışık bakışlarıyla anne, kızın üstünden dışarı bir şeye bakıyordu. Anne, saygılı sordu: "Geciktik mi acaba? Çocukların çoğu gelmiş." Hademe kadın ilgisiz, şöyle dedi: "Parasız yatılı imtihanlarının çocukları hep erken gelir. Hiç gecikmezler."



F
ikir Paragrafı:
Belirli bir alanda bilgi vermek, bir düşünceyi anlatmak, okurları aydınlatmak üzere yazılan paragraflardır. Daha çok öğretici metinlerde (makale, eleştiri vb.) kullanılır. Tartışma paragraflarında olduğu gibi karşı çıkılan bir düşünce yoktur.


Örnek: Yazar, okuruna söyleyeceği bir sözü, ileteceği bir mesajı olan insandır. Okur, yazar açısından hem bitmez tükenmez bir konu kaynağı hem de yaşamına yön vermek, renk katmak istediği bir topluluktur. Yazar, okuruna yerine göre bilgi, yeni bir görüş aktarır; yerine göre de yaşanmış olayları başka bir açıdan seyrettirir, yani yaşam deneyleri sunar. Yazar, okurunu insanlık sürecinde her yönden eğitme ve bilinçlendirme çabasındadır. Kendisinin ve yapıtının da ancak okurun ilgisiyle geçerli ve gerçek olabileceğini bilir. Bilir ki kendisini okursuz yapamayacak, okuru da yazarsız.



Betimleme Paragraf
ı:
Sözcüklerle varlıkların, mekânların resimlerinin çizildiği paragraflardır. Sanat metinlerinde (özellikle roman ve hikâyede) betimleme paragraflarına geniş yer verilir. Betimlemeler; açıklayıcı betimlemeler (nesnel, fotoğraf gerçekliğinde) ve sanatsal betimlemeler (izlenimsel, kişisel) biçiminde karşımıza çıkmaktadır.


Örnek: Büyükçe bir oda... Sade döşenmiş. İç karartıcı bir yeşil kadifeyle kaplı ikili, üçlü koltuklar... Akçaağaç ve siyah deri bantların oluşturduğu ürkütücü bir renk zıtlığına sahip sandalyeler... Külleri temizlenmemiş yanmayan bir şömine... Çok açık bir krom sarısına boyanmış duvarlardan birini tümüyle kaplayan ağır meşe ahşaplı ve kesme camlı bir kütüphane... Kalın perdelerle kapatılmış pencerelerden bir kanat, içeriye biraz hava girmesi için açık bırakılmış. Fazla uzak olmayan Davos dağının tepesinden kopup gelen kar kokulu bir rüzgâr perdeyi havalandırıp odaya doluyor.



Çö
zümleme (Tahlil) Paragrafı
: Bir konunun, bir yapıtın çözümlendiği ya da bir kişinin psikolojik yapısının tahlil edildiği paragraflardır. Sanatsal metinlerde (hikâye, roman vb.) ağırlıklı olarak kullanılır.


Örnek: Sanki herkesin bütün işleri yolunda ve bütün dilekleri gerçekleşiyordur da bir onun işleri bozuktur, bir onun istekleri gerçekleşmiyordur. Kızgındır, ağlamak, haykırmak, isyan etmek çözüm değildir ki içindeki sıkıntıdan kurtulmak için yapmak istediği tüm şeyler, birilerinin onu akıl hastası olarak addetmesinden başka bir işe de yaramayacaktır; bilir bunu, bilir ve derin bir nefes alıp herhangi biri, sorunsuz, tanıdık biri olmaya çalışır yeniden. Evine gelir sonra odasına saklanır belki kaçmak için her gün gördüklerinden ve dünya yeniden başına yıkılır yalnız kaldığında.



A
çıklama Paragrafı:
Bir konuyu (bir sözü, kapalı bir ifadeyi, bir kavramı vb.) geniş kitlelerin anlayabileceği biçimde basitten karmaşığa, bilinenlerden bilinmeyenlere doğru açıklamayı hedefleyen nesnelliğin ağır bastığı paragraflardır.


Örnek: Edebiyat eserlerinden seçme parçalan bir araya toplayan kitaplara "antoloji" denir. Yunanca'daki "anthos" (çiçek) ile "legein" (toplamak) kelimelerinden türemiştir. İlk antolojileri Eski Yunanlılar derlemişlerdir. Bilinen ilk antoloji MÖ II. yüzyılda derlenmiştir. "Çelenk" adındaki bu antolojinin derleyicisi Meleagros'tur.



Tart
ışma Paragrafı:
Bir düşünceye karşı çıkıp onu çürütmenin hedeflendiği, kendi görüşünü okura benimset*mek amacıyla yazılmış paragraflardır. Tartışma paragraflarında karşıt düşüncelere de yer verilir; bu yer verişin ardından "ama, fakat" gibi bağlaçlarla başlayan cümlelerle karşıt düşüncenin yanlışlığı ortaya konulmaya çalışılır..


Örnek: Çocukluğunda kâşif olmayı düşleyenlerin kimsenin ayak basmadığı topraklara gitmek isteyişi gibi, neredeyse yazıyla uğraşan herkes de o güne kadar kimsenin yazmadığı cümleler yazma peşinde. Peki bu mümkün müdür sence? Hiç kimsenin yazmadığı bir cümle yazılabilir mi? Kimileri bunu deneyebilir, ama gramer kuralları doğrultusunda ilerleyeceğin için daha önce hiç yazılmamış anlamlı bir cümle yazmak neredeyse imkânsızdır. İşte bu sebepten yazarlar artık üsluba ve konulara daha çok önem vermelidir.




Düşsel (Fantastik) Paragraf:İnsanın hayal gücünün hiçbir sınırlamaya yer vermeden yansıtıldığı, olağa*nüstü olay, kişi ve durumlarla örülmüş paragraflardır.
Örnek: Kitapçı düzenlediği senetleri "Birinci Kadın"a uzatır, sırıtarak alır kendisine ikram edilen suyu. Bir dikişte içtikten sonra, "Ne tatlıymış, hiç böyle su içmemiştim ben." der. Sözü biter bitmez de boncuk boncuk terlemeye başlar, titrer. Enine boyuna küçülmeye başlar büyük bir hızla. Şimdi sokak kapısının önünde, bir hamam böceğinin boyutlarına inmiştir. "İkinci Kadın" avucuna alır kitapçıyı, hızla oturma odasına seğirtir ve adamı iki kalın ansiklopedinin arasına koyar.



M
izahi Paragraf:
Okuyucu güldürmeyi, güldürürken de genellikle düşündürmeyi hedefleyen paragraflardır.


Örnek: Kalabalık bir akşam yemeği sonrasında, kendisine bir konuşma yapması için ricada bulunulan büyüklerden biri, kalkıp yemekleri övmeye başlamış ve konuşmasını da uzatmış... Bir ara: "Bu güzel sofrada, eğer bir lokma daha yeseydim bu konuşmayı yapamayacaktım." deyince, Aziz Nesin seslenmiş: "Efendiye bir tabak daha verebilir miyiz?"
 
Geri
Top