YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
Parkour, bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etme sporudur. Daha doğrusu sanatıdır. Günümüzde şehir sporu olarak anılmaktadır. Kısaltılmış haliyle "PK" olarak da rastlanılabilir.
Sporun kurucuları Fransa'da yaşayan David Belle ve bir grup arkadaşıdır. Avrupa'da müthiş derecede popülerleşmiş olan Parkour ülkemizde yeterli ilgiyi şu an için görebilmiş değildir.
Korkutucu gelebilir ya da sakatlanma riski yüksek denilebilir. Fakat bu sporun içinde olanların belirttiği üzere sakatlanma ihtimaliniz yolda yürürkenki sakatlanma ihtimalinizden daha azdır. Çünkü yeteneklerinizi, sınırlarınızı keşfetmişsinizdir. Neler yapabileceğini bilmek insana güven vermektedir.
PARKOUR NEDİR?
Genel olarak bilinen açıklaması önümüze çıkan engelleri zaman hız kaybetmeden kolayca geçebilmenin yoludur. Bana göre ise parkour her insanın içinde keşfedilmeyi bekleyen keşfedildikçe kendini geliştiren, insanın özgürlük duygusunu doruklara çıkaran bir extreme spordur. Bu sporda başarılı olmak biraz zordur. Başarıyı ancak istek, azim sıkı bir çalışma getirir. Bunların içinde en önemlisi istektir. İsteksizlik olursa hem bu sporda başarısızlık devamda da sakatlıklar getirir.
Tavsiler: Kendinize bir grup edinmeye çalışın. Çünkü grup ortamında hem istek artar beraber çalışmanın zevki kalabalığın verdiği etkiyle daha başarılı ve güzel hareketler çıkarabilirsiniz.
Le Parkour Fransızca kelimedir. Türkçede bildiğimiz Parkur manasına gelen bir cümledir. Kısaltılmış haliyle PK olarak da görülebilir. Parkour bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen bir beden eğitimi türü ve yaşam tarzıdır, erkek sporcularına Traceur bayanlara ise Traceuse denir, iz bırakan manasına gelir.
Parkourun özelliği özgürlüğüdür, bir Hayat Tarzıdır' Parkour'un belirli temel hareketleri vardır. Ve bu bir kaç tekniği her yerde uygulamak veya çalışmak mümkündür. Amaç engelleri aşmaktır, üzerinden, altından, arasından v.b. ama en önemli nokta akıcılıktır. Parkour yapan bir insan deneyim kazandıkça bu akıcılığa sahip olmaya başlar. Estetik bir akışa sahip olmak kişiye bağlı olarak 1 ile 2 sene içerisinde elde edilebilir.
Parkour 1980'lerde Fransa'da David Belle ve arkadaşları ile başladı ve aynı tarihlerde hızlı bir yayılma gösterdi. Öncüler sınır olarak düşünülen birçok düşünceyi yıkıp insan anatomisinin gercek potansiyelinin ne kadar geliştirilebileceğini ortaya koydular. 1997 de David Belle ve Sébastien Foucan herkesin bildiği Yamakasi gurubunu kurdurlar. 2001 yılında pek çok insan Sinemada Parkour'la ilgili çekilen ilk filmi hayranlık ile izledi. Böylelikle bu spor dünya üzerinde ciddi bir hayran kitlesi yaratmaya başladı.
Şehirde parkour'un en ilginç yanı ise insanların gerçekte parkour yapma amacı için üretilmemiş şeyler üzerinde hareket etmeleridir. Günümüzde Evebeynler çocuklarını korumak adına şehrin bizden aldığı hareket etme farkındalığını kazanmalarına istemeden engel olmaktadırlar (Dikkat et, bir yerini sakatlayacaksın, Hayır! Oraya değil düşeceksin v.b.) Bir çok korkuyu öğretirken cesaretli olmayı da aynı zamanda öğretebiliriz.. Deneyimleri sırasında sizin veya bir eğitmenin kontrolünde onları yeri geldiğinde cesaretlendirip yeri geldiğinde korkutabiliriz. Onlar geleceğin anneleri ve babaları olacaklar. Böyle devam edilirse gelecek nesillerin kendine güveni git gide azalacaktır. Parkour şehir yaşantısının bizden aldığı birçok şeyi bize geri kazandırmaktadır.
Bunların ilk başlarında vücut yeterliliğinin bilinci, sağlıklı bir vücut, kendine güven, disiplinli bir çalışma hayatı ile eğlenebilme olanağı.
Sporun kurucuları Fransa'da yaşayan David Belle ve bir grup arkadaşıdır. Avrupa'da müthiş derecede popülerleşmiş olan Parkour ülkemizde yeterli ilgiyi şu an için görebilmiş değildir.
Korkutucu gelebilir ya da sakatlanma riski yüksek denilebilir. Fakat bu sporun içinde olanların belirttiği üzere sakatlanma ihtimaliniz yolda yürürkenki sakatlanma ihtimalinizden daha azdır. Çünkü yeteneklerinizi, sınırlarınızı keşfetmişsinizdir. Neler yapabileceğini bilmek insana güven vermektedir.
PARKOUR NEDİR?
Tavsiler: Kendinize bir grup edinmeye çalışın. Çünkü grup ortamında hem istek artar beraber çalışmanın zevki kalabalığın verdiği etkiyle daha başarılı ve güzel hareketler çıkarabilirsiniz.
Le Parkour Fransızca kelimedir. Türkçede bildiğimiz Parkur manasına gelen bir cümledir. Kısaltılmış haliyle PK olarak da görülebilir. Parkour bir noktadan başka bir noktaya insan vücudunun yeteneklerini en verimli şekilde kullanıp, sınırlarını da zorlayarak, hızlı ve etkili biçimde hareket etmesini hedefleyen bir beden eğitimi türü ve yaşam tarzıdır, erkek sporcularına Traceur bayanlara ise Traceuse denir, iz bırakan manasına gelir.
Parkourun özelliği özgürlüğüdür, bir Hayat Tarzıdır' Parkour'un belirli temel hareketleri vardır. Ve bu bir kaç tekniği her yerde uygulamak veya çalışmak mümkündür. Amaç engelleri aşmaktır, üzerinden, altından, arasından v.b. ama en önemli nokta akıcılıktır. Parkour yapan bir insan deneyim kazandıkça bu akıcılığa sahip olmaya başlar. Estetik bir akışa sahip olmak kişiye bağlı olarak 1 ile 2 sene içerisinde elde edilebilir.
Parkour 1980'lerde Fransa'da David Belle ve arkadaşları ile başladı ve aynı tarihlerde hızlı bir yayılma gösterdi. Öncüler sınır olarak düşünülen birçok düşünceyi yıkıp insan anatomisinin gercek potansiyelinin ne kadar geliştirilebileceğini ortaya koydular. 1997 de David Belle ve Sébastien Foucan herkesin bildiği Yamakasi gurubunu kurdurlar. 2001 yılında pek çok insan Sinemada Parkour'la ilgili çekilen ilk filmi hayranlık ile izledi. Böylelikle bu spor dünya üzerinde ciddi bir hayran kitlesi yaratmaya başladı.
Şehirde parkour'un en ilginç yanı ise insanların gerçekte parkour yapma amacı için üretilmemiş şeyler üzerinde hareket etmeleridir. Günümüzde Evebeynler çocuklarını korumak adına şehrin bizden aldığı hareket etme farkındalığını kazanmalarına istemeden engel olmaktadırlar (Dikkat et, bir yerini sakatlayacaksın, Hayır! Oraya değil düşeceksin v.b.) Bir çok korkuyu öğretirken cesaretli olmayı da aynı zamanda öğretebiliriz.. Deneyimleri sırasında sizin veya bir eğitmenin kontrolünde onları yeri geldiğinde cesaretlendirip yeri geldiğinde korkutabiliriz. Onlar geleceğin anneleri ve babaları olacaklar. Böyle devam edilirse gelecek nesillerin kendine güveni git gide azalacaktır. Parkour şehir yaşantısının bizden aldığı birçok şeyi bize geri kazandırmaktadır.
Bunların ilk başlarında vücut yeterliliğinin bilinci, sağlıklı bir vücut, kendine güven, disiplinli bir çalışma hayatı ile eğlenebilme olanağı.