• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

PAST CONTINUOUS TENSE (Şimdiki Zamanın Hikayesi-Geçmişte Devam Eden Zaman)

Mc_ÖRGE

Kaptan
Özel üye
PAST CONTINUOUS TENSE (Şimdiki Zamanın Hikayesi-Geçmişte Devam Eden Zaman)

Past Continuous Tense, hem geçmişte olmuş, hem de geçmişte devam etmiş zamanları anlatmak için kullanılır. Şimdiki zaman nasıl ki, şu an yapılan olayları anlatıyorsa, Past Continuous ta geçmişte anlatmaktadır. Kural olarak iki zaman birbirinden çok farklı değildir. Sadece Past Continuous Tense'te, geçmiş zaman yardımcı fillerini kullanmamız gerekmektedir.

Bu zamanın yardımcı fiiileri WAS ve WERE'dür.

WAS/WERE YARDIMCI FİİLLERİNİN ÖZNELERE GÖRE KULLANIMI


AFFIRMATIVE: OLUMLU CÜMLE

Subject (Özne) + ( was / were ) + Verb (Fiil) + - ING takısı + nesne

I waswriting a letter. (Bir mektup yazıyordum.)
You were studying maths all day yesterday. (Dün bütün gün matematik çalışıyordun / çalışıyordunuz.)
He was playing football. (O Futbol oynuyordu)
She was crying. (O ağlıyordu.)
It was playing. (O oynuyordu)
We were studying lesson. (Ders çalışıyorduk.)
They were eating apples. (Elma yiyorlardı.)

PRESENT CONTINUOUS TENSE(Şimdiki Zaman) ile PAST CONTINUOUS TENSE'IN (Şimdiki Zamanın Hikayesi) KARŞILAŞTIRILMASI

I amwriting a letter. (Bir mektup yazıyorum.) Present Cont. Tense
I waswriting a letter. (Bir mektup yazıyordum.) Past Cont. Tense

You are studying now. (Şimdi matematik çalışıyorum / çalışıyoruz.) Present Cont. Tense
You were studying maths all day yesterday. (Dün bütün gün matematik çalışıyordun / çalışıyordunuz.) Past Cont. Tense[/color]

He is playing football. (O Futbol oynuyor.)Present Cont. Tense
He was playing football. (O Futbol oynuyordu) Past Cont. Tense

They are eating apples. (Elma yiyorlar.) Present Cont. Tense
They were eating apples. (Elma yiyorlardı.) Past Cont. Tense



INTERROGATIVE: OLUMSUZ CÜMLE

Subject (Özne) + was not (wasn't) / were not (weren't) + Verb (Fiil) + - ING takısı + nesne

I wasn’t expecting this. (Bunu beklemiyordum.)
You weren't playing tennis at 10.30. (10.30 da tennis oynuyordun / oynamıyordunuz.)
He wasn't cleaning his room. (O odasını temizlemiyordu.)
She wasn't having breakfast. (Kahvaltı yapmıyordu.)
We weren't watching TV. (Televizyon seyretmiyorduk.)
They weren’t helping. (Yardım etmiyorlardı.)

PRESENT CONTINUOUS TENSE(Şimdiki Zaman) ile PAST CONTINUOUS TENSE'IN (Şimdiki Zamanın Hikayesi) KARŞILAŞTIRILMASI

He isn't cleaning his room. (O odasını temizlemiyor.) Present Cont. Tense
He wasn't cleaning his room. (O odasını temizlemiyordu.) Past Cont. Tense

We aren't watching TV. (Televizyon seyretmiyoruz.) Present Cont. Tense
We weren't watching TV. (Televizyon seyretmiyorduk.) Past Cont. Tense

They aren't helping. (Yardım etmiyorlar.) Present Cont. Tense
They weren’t helping. (Yardım etmiyorlardı.) Past Cont. Tense


QUESTION: SORU CÜMLESİ

OLUMLU SORU CÜMLESİ

Was / Were + Subject (Özne) + Verb (Fiil) + - ING takısı + nesne

Was she having breakfast ? (O kahvaltı yapıyor muydu?)
Was Jack sleeping in his room? (Odasında mı uyuyordu?)
Was it raining at 12 o'clock yesterday? (Dün saat 12'de yağmur yağıyor muydu?)
Were you chatting about the current events? (Güncel olaylar hakkında sohbet yapıyor muydunuz?)
Were we speaking on the phone? (Telefonda konuşuyor muyduk?)
Were you going to the supermarket? (Süpermarkete gidiyordun muydun? / gidiyor muydunuz?)
Were the students studying in the library? (Öğrenciler kütüphane çalışıyorlar mıydı?)


OLUMSUZ SORU CÜMLESİ

Wasn't / Weren't + Subject (Özne) + Verb (Fiil) + - ING takısı + nesne

Wasn't I telling the truth? (Ben doğruyu söylemiyor muydum?)
Weren't you having a rest? (Sen dinlenmiyor muydun?)
Wasn't he watching the match? (O maç izlemiyor muydu?)
Wasn't she drinking coffee? (O kahve içmiyor muydu?)
Wasn't it snowing then ? (O zaman kar yağmıyor muydu?)
Weren't we doing shopping at this time yesterday? (Dün bu vakitte alışveriş yapmıyor muyduk?)
Weren't you waiting for your friends? (Siz arkadaşlarınızı beklemiyor muydunuz?)
Weren't they washing the dishes? (Onlar bulaşıkları yıkamıyorlar mıydı?)


PRESENT CONTINUOUS TENSE(Şimdiki Zaman) ile PAST CONTINUOUS TENSE'IN (Şimdiki Zamanın Hikayesi) KARŞILAŞTIRILMASI

Is she having breakfast ? (O kahvaltı yapıyor mu?) Present Cont. Tense
Was she having breakfast ? (O kahvaltı yapıyor muydu?) Past Cont. Tense

Are the students studying in the library? (Öğrenciler kütüphane çalışıyorlar mı?) Present Cont. Tense
Were the students studying in the library? (Öğrenciler kütüphane çalışıyorlar mıydı?) Past Cont. Tense

Aren't they washing the dishes? (Onlar bulaşıkları yıkamıyorlar mı?)
Weren't they washing the dishes? (Onlar bulaşıkları yıkamıyorlar mıydı?) Past Cont. Tense

Aren't we doing shopping ? (Alışveriş yapmıyor muyuz?) Present Cont. Tense
Weren't we doing shopping at this time yesterday? (Dün bu vakitte alışveriş yapmıyor muyduk?) Past Cont. Tense [/i] Past Cont. Tense

PAST CONTINUOUS TENSE'İ NERELERDE KULLANIRIZ.

1- Specific Time as an Interruption (Geçmişte devam eden bir olayı belirtmek için):

I was studying at 9 a.m. yesterday. (Dün sabah saat 9’ da çalışıyordum.)
They were eating dinner at 6 pm last night. (Dün gece saat 6'da yemek yiyorlardı.)


Önemli Not: Simple Past Tense'de kullanılan zaman ifadeleri eylemin tam olarak başlama veya bitiş zamanını belirtir. Past Continuous Tense'de ise, belirtilen zaman eylemin başlangıcı veya bitişini değil, yalnızca o anda eylemin yapılmakta olduğunu belirtir.

Örnek:
I ate
dinner at 6 pm last night. (Saat 6'da yemeye başladım.)
I was eating dinner at 6 pm last night. (Yemek yemeye daha önce başladım ve saat 6'da yemek süreci devam ediyordu.)


2- Interrupted Action in the Past (Geçmişte yarıda kesilen eylemleri anlatmak için):

Past Continuous Tense geçmişte yarıda kesilen uzun olayları anlatmak için kullanılır. Daha uzun olan eylemi yarıda kesen eylem genelde Simple Past tense ile ifade edilir.

I was watching TV when she called. (O aradığında televizyon seyrediyordum.)
Geçmişte devam eden eylem, televizyon seyretme eylemidir. Bu eylem, telefon çalınca yarıda kesilmiştir.

When the door rang, she was writing a letter. (Kapı çaldığında mektup yazıyordu.)
Geçmişte devam eden eylem, mektup yazma eylemidir. Bu eylem, kapı çalınca yarıda kesilmiştir.

While we were having a picnic, it started to rain. (Piknik yaparken yağmur yağmaya başladı.)
Geçmişte devam eden eylem, piknik yapma eylemidir. Bu eylem, yapmur yağınca yarıda kesilmiştir.

Sally was working when Joe had the car accident. (Joe araba kazası geçirdiğinde Sally çalışıyordu.)
Geçmişte devam eden eylem, Sally'nin çalışıyor olmasıdır. Bu eylem, Joe araba kazası yapınca yarıda kesilmiştir.

While John was sleeping last night, someone stole his car. (Dün gece John uyurken birisi arabasını çaldı.)
Geçmişte devam eden eylem, John'un uyuyor olmasıdır. Bu eylem, arabası çalınınca yarıda kesilmiştir.


3- Parallel Actions (Paralel eylemler):

İki eylemi aynı anda Past Continuous Tense ile kullandığımızda, belirtilen iki eylemin aynı anda yapıldığı fikri ortaya çıkar. Yani eylemler paraleldir.

I was studying while he was making dinner. (O yemeği hazırlarken ben ders çalışıyordum)

While Ellen was reading, Tim was watching television. (Ellen kitap okurken Tim televizyon seyrediyordu.)

They were eating dinner, discussing their plans and having a good time. (Yemek yiyor, planları hakkında tartışıyor ve iyi vakit geçiriyorlardı.)


4- Atmosphere (Atmosfer):

İngilizce'de genelde geçmişteki bir havayı (atmosferi) tasvir etmek için bir dizi eylemi arka arkaya kullanırız.

When I walked into the office, several people were busily typing, some were talking on the phones, the boss was yelling directions, and customers were waiting to be helped. One customer was yelling at a secretary and waving his hands. Others were complaining to each other about the bad service. (Ofise geldiğimde birkaç insan meşgul bir şekilde daktilo kullanıyor, bazıları telefonda konuşuyor, patron emirler yağdırıyor ve müşteriler yardım için bekliyorlardı. Müşterinin biri sekretere bağırıyor ve ellerini sallıyordu. Diğerleri birbirlerine kötü hizmetten yakınıyorlardı.)


TIME EXPRESSIONS (PAST CONT. TENSE İLE KULLANILAN ZAMAN İFADELERİ)

Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve İngilizce'de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression'ların bilinmesi çok önemlidir.

WHILE

I saw him while he was driving. (Onu araba sürerken gördüm.)
Ali came in while Ayşe was working. (Ayşe çalışıyorken, Ali içeri girdi.)
While my father was sleeping, I entered the room. (Babam uyuyorken, ben odaya girdim.)
While I was studying, my sister came in. (Ben ders çalışırken, kız kardeşim geldi.)


WHEN

He was driving when I saw him. (Onu gördüğüm zaman, araba kullanıyordu)
Ayşe was working when he came in. (O, içeri girdiği zaman, Ayşe çalışıyordu.)
When l entered the room, my father was sleeping (Ben odaya girdiğimde, babam uyuyordu.)
When my sister came in, I was studying. (Kız kardeşim geldiğinde ders çalışıyordum.)


Önemli Not: Örneklerde de görüldüğü gibi “when” bağlacından sonra “Simple Past Tense” cümle “while” bağlacından sonra ise “Past Continuous Tense” cümle geliyor

Formül haline getirirsek;

WHEN için:
WHEN + Subject + V2, Subject + WAS / WERE + Ving
ya da Subject + WAS / WERE + Ving, WHEN + Subject + V2

WHILE için:
WHILE + Subject + WAS / WERE + Ving, Subject + V2
ya da Subject + V2, WHILE + Subject + WAS / WERE + Ving


AS

As ile While'in kullanım şekilleri ve anlamları aynıdır.

They helped me as I was carrying some heavy bags. (Bazı ağır çantaları taşırken bana yardım ettiler.)
 
Geri
Top