YA 11 KİŞİ OLSAYDIK.
Galatasaray 7 : Fenerbahçe 0
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul'un her yani sismis, denizi kabarmis alga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.
Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...
Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul.
Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur'un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç'a dogru yol aliyorlardi..
Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç'ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.
Kadiköy'e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler
. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat'inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi.
Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat'a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu.
Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat'in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden!
Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler;
Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç?
Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip,
tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh'u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha'da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler.
Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi!
Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha'ya yayiliverdiler.
Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey,
yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar.
Onbir tane Kanarya, lodos'un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi!
Aman Allahim oda neydi? Saha'da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti...
Ali Sami Yen'in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi...
Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi aklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.
Galatasaray 7 : Fenerbahçe 0
Aman o ne lodos firtinasi... Istanbul'un her yani sismis, denizi kabarmis alga dalga, lodos kiyameti desek yerinde olacak... Günlerden 30 Aralık 1911.
Yilbasina bir gün kalmis, evlerde kestaneler çiziliyor, hazirlik
girla...
Vapurlarin kalkis saatleri birbirine girmis, kalkip kalkamiyacaklari bile meçhul.
Ama kalkan bir vapura zor bela yetisen dört Galatasarayli oyuncu, dalgalarla mücadele eden vapur'un içerisinde, Fenerbahçe ile oynayacaklari maç'a dogru yol aliyorlardi..
Galatasaray olarak Fenerbahçe karsinda oynadiklari ilk üç maç'ta da galip gelmislerdi, 2-0, 3-0, 5-0, eh, heyecanli degillerdi pek, ama lodos onlari perisan ediyordu.
Kadiköy'e geldiklerinde diger takim arkadaslari ile bulusacaklardi, ama iskelede sadece iki arkadaslarini gördüler
. Önce pek üstünde durmadilar, nede olsa Union Kulüp Stat'inda (Fenerbahçe Stati) diger arkadaslarini bulabileceklerini ümit ediyorlardi.
Alti Galatasarayli oyuncu yollandilar Stat'a... Baskan Ali sami Yen onlari orada buldu, baska da kimse yoktu.
Ali Sami Yen oynamak istiyordu ama sakatti, maç saati de yaklasiyordu, yedi Galatasarayli oyuncunun gözleri saat'in üzerindeydi, ne gelen vardi, ne giden!
Aralarinda konusup, oyunun ertelenmesini istediler;
Istanbul sehri bir lodos afetine yakalanmis, vapurlar iptal olmus, oyuncular gelememis, bu maç böyle oynanirmi, iptal en dogal hakkimiz diye düsündüler elbette.
Ama rakip takim Fenerbahçe buna razi olurmuydu hiç?
Bizim yedi kisi kalmis Galatasaray takimimiza, "Sahaya çikmazsaniz, hükmen yenik sayilirsiniz!" diyip,
tutturukluklarina devam edince, Galatasaray ruh'u bunu kaldirirmi, yenileceksek, aslanlar gibi çikariz, saha'da yeniliriz diyip, yedi kisi çikip, oynamayi kabul ettiler.
Bir önemli sorunlari daha vardi, kaleci yoktu! Lodos firtinasi yüzünden, kalecimiz de gelemeyenler arasindaydi!
Ali Sami Yen kaleci olmayi kabul edince, biri kalede olmak üzere, yedi Galatasarayli Aslan, gururla saha'ya yayiliverdiler.
Ali, Bekir Bircan, Horace Armitage, Celal, Idris, Emin Bülent ve kalede Ali Sami Yen. Hey gidi ASLANLAR hey,
yelelerini diklettirip, pençelerini çikarip, gerinip, rakiplerine baktilar.
Onbir tane Kanarya, lodos'un da etkisi ile biraz ürperdi ama, içlerinden de kis kis güldüler, arenaya sadece yedi aslan çikabilmis, saha vicik vicik, alirlardi elbet bu maçi!
Aman Allahim oda neydi? Saha'da kükreyen aslanlar sanki yüzlerce oluvermisti...
Ali Sami Yen'in durdugu kale, rakipleri tarafindan ziyaret bile edilemedi, 90 dakika boyunca top bir adet kere eline bile gelmedi...
Aslanlar hem atak yaptilar, hemde kalelerine kimseyi aklastirmadilar. Ne lodos, ne vicik vicik bir saha, nede onbir kisilik rakip takim onlarla bas edemedi.
Galatasaray, Fenerbahçeyi 30 Aralık 1911 günü, yedi kisi ile, 7 - 0
yendi.