gülüşlerden, periler doğar...
ben böyle öğrendim. sabit ve boş bir yüz ifadesinden, hafif hafif tatlı ve içten bir halle tebessüm ettiğimiz anlarda, birden çok peri kızı dünyaya geliyormuş. şeffaf, ışıltılı kanatları ve küçük bedenleriyle..barbie'lerden bile daha düzgün fiziğe sahipler, hepsi de mucizevi güzellikte... incecik, zarif ellerinde uçuşan pırıltılarla gözlerimizin etrafında gezinirlermiş. bakışlarımıza serpiştirirlermiş pırıltılarını.
ben onları hissediyormuşum meğer... on yedi yaşında tenimizin buruşmasına, gözlerimizin ferinin sönmesine onlar engel olurmuş. yanıbaşımızda sayıları ne kadar çok olursa, öyle genç..öyle neşeli..öyle kahkahalı olurmuşız.
gülmekten daha güzel hiçbir şey olamaz... dudaklarımıza bu kadar yakışan bir ruj bulamayız asla... yüzümüze ne kadar makyaj yaparsak yapalım, gülüşlerimizden doğan o periler yanımızda olmadığı müddetçe yaşlanmış olurmuşuz.
ve ağladığımızda..gözyaşı öldürürmüş peri kızlarını.
minik canlarını alıp götürürmüş.
suratımızı asıp somurttuğumuz zamanlarda hemen çekip gider; küserlermiş üzülüyoruz diye.
eğer bağırırsak ya da kızgınlıklarımızı dizginleyemezsek, ürkerler..terk ederlermiş bizi. yüksek sese dayanamazlarmış.
ben böyle öğrendim. sabit ve boş bir yüz ifadesinden, hafif hafif tatlı ve içten bir halle tebessüm ettiğimiz anlarda, birden çok peri kızı dünyaya geliyormuş. şeffaf, ışıltılı kanatları ve küçük bedenleriyle..barbie'lerden bile daha düzgün fiziğe sahipler, hepsi de mucizevi güzellikte... incecik, zarif ellerinde uçuşan pırıltılarla gözlerimizin etrafında gezinirlermiş. bakışlarımıza serpiştirirlermiş pırıltılarını.
ben onları hissediyormuşum meğer... on yedi yaşında tenimizin buruşmasına, gözlerimizin ferinin sönmesine onlar engel olurmuş. yanıbaşımızda sayıları ne kadar çok olursa, öyle genç..öyle neşeli..öyle kahkahalı olurmuşız.
gülmekten daha güzel hiçbir şey olamaz... dudaklarımıza bu kadar yakışan bir ruj bulamayız asla... yüzümüze ne kadar makyaj yaparsak yapalım, gülüşlerimizden doğan o periler yanımızda olmadığı müddetçe yaşlanmış olurmuşuz.
ve ağladığımızda..gözyaşı öldürürmüş peri kızlarını.
minik canlarını alıp götürürmüş.
suratımızı asıp somurttuğumuz zamanlarda hemen çekip gider; küserlermiş üzülüyoruz diye.
eğer bağırırsak ya da kızgınlıklarımızı dizginleyemezsek, ürkerler..terk ederlermiş bizi. yüksek sese dayanamazlarmış.