Yapılan bağımsız bir araştırmayla portakal suyu böbrek taşını önlemede, limonata ve diğer turunçgiller meyve sularının önüne geçti.
Potasyum nitratın --portakal suyunda bulunur-- uzun süre kullanımında insanlarda taş oluşumunu önlediği uzmanlar tarafından biliniyordu.
Dallas'taki Texas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi'nde yürütülen araştırmada, diğer bileşenlerin portakal suyunun taş oluşumunu önleme özelliğini etkileyebileceği bulundu.
Amerikan Sağlık Enstitüsü'nün finanse ettiği ve pek çok evreden oluşan testlere 13 gönüllü (bir kısmı böbrek taşı problemi yaşamış ve bir bölümü bu problemle karşılaşmamış) katıldı. Katılımcılar bir hafta damıtılmış su, bir hafta portakal suyu, ve bir hafta limonata içtiler. Ve her bir haftanın arasında üç hafta geçmesi beklendi.
Her testte, katılımcılar günde üç defa yemekle beraber yaklaşık 0,4 litre portakal suyu, limonata, veya damıtılmış su içtiler. Ayrıca araştırmaya katılan gönüllülerin böbrek taşı oluşumunu önlemeye yardımcı düşük kalsiyumlu, ve düşük oksalatlı diyet takip etmeleri sağlandı.
Araştırma neticesinde portakal suyunun idrardaki asit sitrik tuzunu artırdığı ve böbrek taşının en yaygın bileşenlerinden olan ürik asit ve kalsiyum oksalat kristalizasyonunu azalttığı belirlendi. Limonatanın ise sitrat seviyesini artırmadığı gözlemlendi.
Charles ve Jane Pak Merkezi Mineral Metabolizması ve Klinik Araştırmalar bölümünde asistan profesör Dr. Clarita Odvina: 'Bunun nedeni meyve suyunu oluşturan unsurların çeşitliliği olabilir,'dedi.
Odvina, portakal suyunda ve greyfurtta bulunan sitratın potasyum iyonlarınca oluşturulduğunu ancak limonata ve yabanmersini suyundaki sitratın hidrojen iyonları içerdiğini belirtti. Ve hidrojen iyonları yüksek oranda sitrat içermenin sağladığı yararları ortadan kaldırırken potasyum iyonlarının böyle bir etkisi olmuyor.
Bu çalışma online olarak yayımlanmaktadır ve 26 Ekim'de Clinical Journal of the American Society of Nephrology'de yer alması bekleniyor.
Potasyum nitratın --portakal suyunda bulunur-- uzun süre kullanımında insanlarda taş oluşumunu önlediği uzmanlar tarafından biliniyordu.
Dallas'taki Texas Üniversitesi Güneybatı Tıp Merkezi'nde yürütülen araştırmada, diğer bileşenlerin portakal suyunun taş oluşumunu önleme özelliğini etkileyebileceği bulundu.
Amerikan Sağlık Enstitüsü'nün finanse ettiği ve pek çok evreden oluşan testlere 13 gönüllü (bir kısmı böbrek taşı problemi yaşamış ve bir bölümü bu problemle karşılaşmamış) katıldı. Katılımcılar bir hafta damıtılmış su, bir hafta portakal suyu, ve bir hafta limonata içtiler. Ve her bir haftanın arasında üç hafta geçmesi beklendi.
Her testte, katılımcılar günde üç defa yemekle beraber yaklaşık 0,4 litre portakal suyu, limonata, veya damıtılmış su içtiler. Ayrıca araştırmaya katılan gönüllülerin böbrek taşı oluşumunu önlemeye yardımcı düşük kalsiyumlu, ve düşük oksalatlı diyet takip etmeleri sağlandı.
Araştırma neticesinde portakal suyunun idrardaki asit sitrik tuzunu artırdığı ve böbrek taşının en yaygın bileşenlerinden olan ürik asit ve kalsiyum oksalat kristalizasyonunu azalttığı belirlendi. Limonatanın ise sitrat seviyesini artırmadığı gözlemlendi.
Charles ve Jane Pak Merkezi Mineral Metabolizması ve Klinik Araştırmalar bölümünde asistan profesör Dr. Clarita Odvina: 'Bunun nedeni meyve suyunu oluşturan unsurların çeşitliliği olabilir,'dedi.
Odvina, portakal suyunda ve greyfurtta bulunan sitratın potasyum iyonlarınca oluşturulduğunu ancak limonata ve yabanmersini suyundaki sitratın hidrojen iyonları içerdiğini belirtti. Ve hidrojen iyonları yüksek oranda sitrat içermenin sağladığı yararları ortadan kaldırırken potasyum iyonlarının böyle bir etkisi olmuyor.
Bu çalışma online olarak yayımlanmaktadır ve 26 Ekim'de Clinical Journal of the American Society of Nephrology'de yer alması bekleniyor.