BİREYİ TANIMANIN AMACI
1. Bireyin kendisini tanımasına ve gerçekçi bir benlik geliştirmesine yardım etmek için,
2. Herhangi bir konuda karar vermek için gerekli temel bilgilerin toplanması amacı ile,
3. Yetenek ve ilgileri doğrultusunda bireyleri akademik programlara ve mesleklere yönlendirmek için,
4. Genelde ve okulda düzenlenecek eğitim programları için uygun olacak bireyleri ayırma ve sınıflandırmada,
5. İş verimi artırmak için bireylerin ve işin niteliklerine uygun kişileri seçmek ve yerleştirmek için,
6. Evlilik ve eş seçiminde bireylere yardımcı olmak için,
7. Bir kurumun özel amaçları için en uygun kişileri seçmek için,
8. Bireyin problemlerine uygun yardım ve tedavi hizmetini kararlaştırmak ve teşhis koymak için,
9. Bireylerin belirli konularda gelecekteki başarılarını yordamak, tahminlerde bulunmak için.
Her birey çeşitli yönleriyle diğerlerinden farklıdır. O halde bireyi tanımanın asıl amacı onun kendisini tanımasına, kendisinin başkalarından olan farklılıklarını görmesine yardım etmektir.
BİREYİ TANIMANIN TEMEL İLKELERİ
1. Temel ilke bireyin kendini tanımasına yardım etmektir.
2. Sadece bir ölçme aracı bireyi tanımak için yeterli değildir. Amaç bireyi olabildiğince farklı yönleriyle tanımaya çalışmak olmalıdır. Önemli bir noktada uygulanacak ölçme aracı amaca hizmet edecek şekilde hazırlanmalıdır.
3. Bireyi tanıma tekniklerinin birlikte veya kısa zaman dilimi içinde uygulanıp sonuçlarının birlikte yorumlanması daha yararlıdır.
Ölçme araçlarının sonucuna en kısa zamanda ulaşmak için uygulanacak ölçme aracı yaş, yaşantı, eğitim açısından öğrencinin seviyesine uygun olmalıdır. Örneğin, otobiyografi ilköğretim 1. Sınıfa uygun değildir. Çünkü 1. Sınıf öğrencileri düşündüklerini yazıya aktarmakta zorlanırlar. Sosyometri ise ilköğretim 3. Sınıftan sonra uygulanmalıdır.
4. Bireyi tanıma tekniklerinin etkili biçimde uygulanabilmesi ve sonuçlarından yararlanılabilmesi için okulda öğrenci ile ilgili olan herkesin işbirliği içinde olması gerekir.
5. Bireyi tanıma teknikleri bir araçtır. Araç uygulamak amaç haline getirilmemelidir.
Amaç sadece anket uygulamak değil daha çok öğrenciyi tanımaya yönelik olmalı ve anket sonuçları mutlaka değerlendirilmelidir. Anketin yanı sıra öğrenciyi tanımak için, öğrencinin arkadaş ilişkileri, sınıf içinde davranışları gözlemlenebilir; ailesi hakkında bilgi edinilebilir.
6. Bireyi tanıma hizmetleri sadece duygusal sorunu olan öğrencilere değil,tüm öğrencilere yönelik olmalıdır.
7. Öğrencileri tanıma hizmetleri süreklidir.
8. Bireyi tanıma teknikleri aracılığıyla elde edilen bilgiler en kısa sürede planlı bir biçimde kullanılmalıdır. Çünkü birey hızla değişmekte ve uzun süre saklanan bazı bilgiler eskimektedir.
9. Okullarda öğrenciler hakkında toplanan özel ve gizli olmayan bilgilerden öğretmenler, yöneticiler ve velilerinde yararlanabilmeleri sağlanmalıdır.
Özel bilgi, öğrencinin başkaları tarafından duyulduğunda rahatsızlık hissedebileceği bilgilerdir. Çocukla konuştuğumuz her şey değilde eğitim hayatında ona yardımcı olabilecek bilgiler başkalarıyla paylaşılabilir. Örneğin, çocuğun hoşlandığı bir kız arkadaşı var. Bunu ailesinden gizliyor. Ailesinin durumu öğrendiğinde ters tepki verebileceğinden endişe ettiğini söylerse, direkt bu bilgiyi vermek yerine çocukların o yaşlarda karşı cinse ilgi duyabileceği bilgisi ailesine söylenebilir.
ÖĞRENCİLERİN TANINMASI GEREKEN YÖNLERİ
1. Beden gelişimi: Beden ölçüleri, ayak, boy, ağırlık, göğüs, kalça v.s. gibi bireyler ve cinsler arasındaki farklar “doğrudan” ölçülebilmektedir.
2. Öğrencinin çevresi: Yapılan çeşitli araştırmalar aile çevresinin ve yakın çevrenin bireyin kişisel tutum ve değer yargıları ile alışkanlıklarının gelişiminde çok önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ana, baba ve kardeşler ve aile çevresine yakın kişilerin meslekleri, sağlıkları, eğitimleri, aile ilişkileri, sosyo-ekonomik durumları v.s. nitelikleri hakkındaki bilgiler toplanmalıdır. Ailenin ve kişinin bulunduğu yakın çevreye ait kültürel ve sosyal nitelikteki bilgiler de bireyin gelişim ve uyum özellikleri hakkında tamamlayıcı bilgiler verirler. Bu bilgiler bireyin gözlenen davranışlarının nedenlerinin anlaşılmasında ve bilinçli olarak bireye yardım edilmesinde kullanılır.
3. Sağlık durumu: Öğrencinin beden sağlığı onun kişilik gelişimini olduğu kadar okul başarısını da etkilemektedir. Bu nedenle öğrencilerin bedence, gelişim dönemlerine uygun olarak gelişip gelişmedikleri belli aralıklarla izlenmelidir.
4. Öğrencinin yetenekleri: Yetenek, bireyin öğrenebilme gücüdür. Başka deyişle yetenek bireyin gelecekte neler yapacağını değil; eğitim aracılığıyla neler kazanabileceğini, neler yapılabileceğini göstermektedir. Böylece bireyin yetenekleri hakkında bilgi edinerek o bireyin gelecekteki başarısını kestirebilmek mümkün olabilmektedir. Öğrencileri kendi potansiyelleri doğrultusunda yönlendirebilmek için öncelikle yeteneklerini tanımak gerekir.
5. Öğrencinin ilgileri: İlgi, bireyin bir şeyden hoşlanıp hoşlanmama derecesini ifade etmektedir. Örneğin, boş zamanlarında müzik dinleyen, harçlığını disket veya kasetlere harcayan, müzik konserlerini genellikle kaçırmayan, bir müzik aleti çalmak uğraşı veren bir öğrencinin müziğe karşı ilgisinin olduğu söylenebilir. Öğrencinin yetenekleri ile birlikte ilgisinin de bilinmesi, o öğrencinin bir alana veya mesleğe yönlendirilebilmesi için gereklidir. Öğretmenler, gözlem yolu ile öğrencilerin yetenekleri ve ilgileri hakkında bilgi toplayıp bu bilgileri veliler ve rehber öğretmenler ile paylaşarak o öğrencinin yönlendirilmesine katkıda bulunabilirler.
6. Öğrencinin başarısı: Öğrencilerin başarı durumunun, üstün ve zayıf oldukları alanların bilinmesi başarısızlık nedenlerinin bulunup ortadan kaldırılmasına yardım edebilir. Ayrıca, geçmiş ve halihazırdaki başarısının bilinmesi, öğrencinin gelecekteki başarısının kestirilmesine, uygun bir alana ve mesleğe yönlendirilmesine yardım edebilir.
7. Öğrencinin kişilik özellikleri: Bireyin yetenekleri, ilgileri, mizacı, duygusal yaşamı, alışkanlıkları, tavır ve değerleri, liderlik özellikleri, bağımsız davranabilme, duygusal kararlılık, başkalarıyla işbirliği yapabilme kişilik özellikleri arasındadır.
8. Öğrencinin benlik algısı: Benlik, bireyin kendini nasıl gördüğüdür. Örneğin, bir öğrenci kendisini derslerinde başarılı, zeki biri olarak görürken, diğer yandan kendisini düzensiz veya insan ilişkilerinde başarısız olarak tanımlayabilir. Öğrencinin geliştirdiği benlik algısı onun ruh sağlığı, meslek seçimi ve okul başarısı ile anlamlı olarak ilişkilidir.
9. Sosyal destek sistemi: Sosyal destek sistemi, bireyin nasıl bir çevrede yaşadığını, aile çevresini, ailesi dışındaki diğer çevreyi; ailesi, arkadaşları, öğretmenleri, akrabaları,komşuları ve bireyin yaşamında önemli olan diğer kimselerle olan ilişkilerinin niteliğini; bu kimselerden ne derecede destek aldığını göstermektedir.
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılan teknikler, bireylere yardım için sadece birer araç gibi düşünülmeli. Sonuçları kullanılmayan , bireyin kendini daha gerçekçi ve doğru olarak tanımasına yardım amacı ile sonuçları bireyle paylaşılmayan hiçbir tekniğin değeri yoktur. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte bir teknik kullanma yerine her zaman daha çok teknikle bilgi toplama yolu tercih edilmelidir. Tekniklerin uygulanmasında mutlaka süreklilik olmalı. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılacak tüm teknikler Psikolojik Danışma ve Rehberlikte tanıma ve tanıtma hizmetlerinin tamamlayıcı ve ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmelidir.
Bireyi tanımak, bireylerin çeşitli nitelikleri hakkında bilgi toplamayı gerektirir. Bireyin tüm yetenek, kişilik ve davranış özellikleri hakkında topluca aynı anda tek bir araçla bilgi elde edebilecek bir teknoloji henüz geliştirilmiş değildir. Bireyin niteliklerine ilişkin bilgiler tek tek ve her biri farklı yaklaşım, yöntem ve ölçme araçları ile elde edilmektedir. Bireyi tanımada yaralanılan yaklaşım ve teknikler oldukça çok sayıda olmakla birlikte bunları bazı ölçütlere göre gruplamak ve sınıflandırmak olanaklı görülmektedir.
Bu teknikler bir ölçüte göre test ve test dışı teknikler olarak iki gruba ayrılır. Buna göre çeşitli yetenek, kişilik, ilgi ve tutum envanterleri, envanterler test grubuna; anket, görüşme, gözlem test dışı teknikler grubuna dahil olmaktadır.
Bunun yanında bilginin kaynağı, bilginin elde ediliş süreci ve bilgilerin toplanmasında yapılması olası hata kaynakları ölçüt alınarak farklı sınıflamalarda yapılmıştır. Bu ölçütlere göre bireyi tanıma teknikleri 4 yaklaşım içinde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflama şöyledir:
Standart testler
Durumsal testler
Kendini anlatma teknikleri
Gözlemsel teknikler
STANDART TESTLER
Standart testler maksimum performans ( yetenek, başarı testleri), tipik davranış testleri (ilgi envanterleri, kişilik testleri, tutum ölçekleri ) olarak iki gruba ayrılır.
Standart testlerde, testin içeriği, madde veya soru sayısı, testin açıklaması ve testin cevaplaması için verilen süre, testin uygulanması, puanlanması ve değerlendirilmesi testi alan her birey için aynıdır, standarttır.
Standart testler, uygulanan kişi sayısına göre bireysel – grup testleri; cevaplandırılması için verilen zamana göre hız – güç testleri olarak ayrılır.
Yetenek testleri
Bireylerin zihinsel ya da akademik yetenekleri hakkında bilgi toplamak ve bireyin geleceğe yönelik başarısını yordamak ( tahmin etmek) amacı ile kullanılan testlerdir. Bu testler belirli yaş grupları için değişik şekillerde hazırlanır. Genel yetenek, özel yetenek ve farklı yetenek testleri olarak hazırlanır ve incelenir. Genel yetenek testleri belirli düzeylerde bireyin genel zihin yeteneklerini; özel yetenek testleri, müzik, resim, sanat dallarında bireyin sahip olduğu özel zihin yeteneklerini; farklı yetenek testleri de, dil yeteneği, soyut kavrama yeteneği, mekanik kavrama yeteneği gibi farklı zihin yeteneklerini ölçmek amacıyla hazırlanmıştır.
Farklı yetenek testleri en yaygın olarak kullanılan yetenek testleri arasındadır.
Müzik ve resim gibi güzel sanatlara ilişkin ölçme ve gözlemler daha erken yaşlarda okulöncesi ve ilköğretim düzeyinde başlamalıdır. Araç kullanma, el ve göz koordinasyonu, tasarım gibi sekizinci yılda ve lise-1 de yapılacak yöneltmelere esas olacak özel yeteneklerin de ölçülmesi yerinde olur. Ancak bazı denemelerin ötesinde okullarımızda henüz özel yetenek testleri kullanılmamaktadır. Bu konuda ülkemizde hazırlanmış ölçeklerde yoktur. (Özgüven, 2001; s.87)
Bu testler, daha çok öğrencileri yönlendirmek amacı ile yani öğrencilerin kendi potansiyellerine uygun bir derse, alana veya mesleğe yönlendirmek ya da öğrencinin yeteneği ile ilişkili herhangi bir uyum sorunu olup olmadığını teşhis etmek gibi amaçlarla da kullanılabilir.
Özel yetenek testleri rehberlikte daha çok güzel sanatlarda yetenekli olan bireyleri teşhis veya seçme – yerleştirme amacı ile kullanılır. İlköğretimde uygulanan özel yetenek testleri kesin sonuç veren testler değildir. Tamamen öğrenciyi yönlendirmek amaçlıdır.
Başarı testleri
Başarı testleri maksimum performans ölçen testler grubuna dahildir. Öğretmen yapımı başarı testleri – standart başarı testleri olarak ikiye ayrılır.
Öğretmen yapımı başarı testleri, öğrencilerin bir derse ilişkin başarılarını ölçmek, değerlendirmek amacıyla hazırlanmış ama geçerlik ve güvenirlikleri yüksek olmayan testlerdir.
Standart başarı testleri ise geçerlik ve güvenirlikleri saptanmış, grup içerisinde başarısı en yüksek olan adayları seçmek ve başarılarına göre bir alana, programa veya işe yerleştirmek amacıyla uzman bir grup tarafından hazırlanmış testlerdir. Öğrencinin başarısızlık nedenleri, başarı ve yetenek düzeylerinin karşılaştırılması gibi amaçlarla da kullanılabilir.
İlgi envanterleri
Bireylerin ilgisini ölçmek amacıyla geliştirilmiş envanterlerdir. Okullarda öğrencilerin hangi alana, programa, mesleğe veya etkinliğe ilgisi olduğunu saptamak ve böylece öğrenciyi yönlendirmek amacıyla uygulanmaktadır.
Bireylerin ilgilerinin ölçülmesi ilgi envanterleri ve gözlemsel yollarla yapılmaktadır. Öğrencilerin okuldaki faaliyet alanları veya eğitsel kollardan hangisine ilgi duydukları, sosyal ve kültürel kolların hangisine üye oldukları, boş zamanlarında zamanını nasıl kullandığı gibi konulara ilişkin bilgiler öğrencinin sosyal, eğitsel ve meslek ilgileri hakkında gözlemsel ve tamamlayıcı ve geçerli bilgiler verirler. ( Özgüven, 2001; s.89)
Sanayi sektöründe ilgi envanterleri işe en uygun kişiyi seçmek ve işe yerleştirmek amacıyla kullanılmaktadır.
Bugün üniversitelerin belirli bir akademik programına girmiş ve okumakta olan öğrenciler arasında ilgilerine uygun bir programa girememiş olanların sayısı oldukça yüksektir. Özgüven (1970)’in yaptığı araştırmalarda üniversiteye giren öğrencilerin %38’i liseyi bitirdikleri zaman istedikleri branşa, %29’u istediğine yakın bir programa, % 33’ü ise istediği ile hiç ilişiği olmayan bir branşa girmiş olduklarını ifade etmişlerdir. Üniversiteye girenlerin yaklaşık % 17’si girdiği programı değiştirmek için yeniden, üniversiteye giriş sınavına girmek ve bunların ancak % 27’si programını değiştirebilmektedir ( Kuzgun 1991). ( Özgüven, 2001; s.88 )
Gözlemler ve araştırmalar, bireylerin ilgi ve yeteneklerine uygun meslek alan ve iş seçmeleri sonucunda daha mutlu ve işlerinde daha başarılı olacakları yönünde sonuçlar ortaya koymuştur.
Okullarda Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri kapsamında Kuder İlgi Envanteri, Strong İlgi Envanteri ve bunlara benzer birçok ilgi envanterleri kullanılmaktadır. İlgi envanterlerinin , uygulanması, puanlanması, puanların yorumlanması ve sonuçların kullanılması, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında uzman kişiler tarafından, profesyonel olarak yapılmalıdır.
Kişilik testleri
Kişilik test ve envanterleri genellikle bireylerin kişilik özellikleri ve uyum düzeyleri hakkında bilgi toplamak, bir sorununun çözümü amacıyla başvuran kişiye doğru tanı koyabilmek, toplumdaki risk altında bulunan, ruh sağlığı sorunu bulunan veya psikolojik danışmaya ihtiyacı olan bireyleri belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.
Ayrıca çeşitli sektörlerde iş için başvuran adayı işin gerektirdiği kişilik özelliklerine sahip olup olmadığını belirlemek, böylece işe en uygun bireyi seçmek amacıyla da kullanılmaktadır.
Türkiye’de genellikle Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, Hacettepe Kişilik Envanterleri kullanılmaktadır.
Tutum Testleri
Tutum ölçekleri bireyin duygusal, düşünsel ve davranışsal eğilimlerini ölçmek amacıyla hazırlanmış araçlardır. Genellikle Likert Tipi derecelendirme ölçekleri biçiminde hazırlanmıştır. Eşlerin çocuk yetiştirme tutumları, ailede gencin bağımsızlık veya bağımlılık eğilimi, anne-babanın ailede otoriter veya demokratik olması gibi tutumlar tutum ölçekleri ile ölçülebilir.
Tutum ölçeklerinin geliştirilmesi ve sonuçlardan yararlanarak bireye yardım sunulması uzmanlık işidir.
Standart testler grubuna giren test ve envanterler hazırlanırken iki tip soru kullanılır:
1. Soruyu soran kişi sorunun cevabını kendisi bildiği halde, karşısındakinin cevabı bilip bilmediğini ve bilgi düzeyini ölçmek amacıyla araç olarak kullanılan soru. Genellikle yetenek ve başarı testleri hazırlanırken kullanılan soru tipi. Uyarıcı görevi yapar. Soru olarak adlandırılır.
2. Soruyu soran kişi cevabı bilmemektedir. Soruyu sorduğu bireyin cevapları bildiğine ve sorunun çeşitli seçenek ve derecesi arasından kendi özel durumuna en uygun cevabı seçerek istenen bilgiyi vereceğine inanmaktadır. Bu ikinci tip soru madde olarak adlandırılmaktadır. Kişilik, ilgi ve tutum testlerinin hazırlanmasında kullanılır.
DURUMSAL TESTLER
Bireyi tanıma teknikleri arasında en az kullanılan tekniklerden biridir.
Standart koşullarda yapılan, düzenlenmiş gözlem gibi düşünülebilir. Örneğin; belirli bir amaca yönelmiş bireyin engellendiği zaman ne derecede kızgın ve kavgacı olabileceğinin doğal bir ortamda ya da laboratuar ortamında gözlenmesi
Öğrencilerin kopya çekme davranışları doğal bir sınav ortamında denetim gevşek tutularak veya denetimsiz ortamda, gizli olarak yerleştirilmiş kamera aracılığı ile gözlenebilir.
Mesela, öğretmenle birlikte araştırmacı bir sınavda öğrencilere “size güveniyoruz. Lütfen kimseye bakmadan, herkes kendi başına soruları yanıtlasın...” diyerek öğretmenle birlikte sınav salonundan çıkabilir. Sınavın son 15-20 dakikasında sınav salonuna gelen araştırmacı sınav bitinceye kadar salonda kalır. Sınav bittikten sonra, daha önceden sınav salonuna yerleştirdiği gizli kameralar aracılığı ile gözetmenlerin olmadığı test ortamında, hangi öğrencinin sınav kurallarını ne şekilde ihlal ettiğini, davranışlarını v.b. izleyerek öğrenciler hakkında bilgi toplayabilir.
Bu tür durumsal koşulların düzenlenmesinde doğal ve gerçek bir yaşam ortamının seçilmesi, standart ve objektif olmasına önem gösterilmelidir. Çok yaygın olarak kullanılmayan durumsal test yaklaşımının uygulanmasında karşılaşılan güçlüğün yanında bazı durumlarda bireyin özel yaşamına müdahale etmek gibi etik sorunları da bulunmaktadır. Bunun için de yaygın olarak kullanılmayan bir tekniktir.
Ülkemizde henüz gelişmekte olan Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerinin uygulanmasında karşılaşılan sorunların temelinde, bireylere Psikolojik Danışma ve Rehberliğin tam anlamıyla anlatılamaması ve bu konuda yapılan çalışmaların vakit kaybıymış gibi görülmesi. Çünkü Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri uzman – sınıf öğretmeni, uzman- aile, uzman- okul yönetimi arasındaki kuvvetli işbirliği ile yürütülmektedir. Bunun içinde önce sınıf öğretmeni sonra yönetim ve aile Psikolojik Danışma ve Rehberlik konusunda örgütlü bir şekilde bilgilendirilmelidir.
1. Bireyin kendisini tanımasına ve gerçekçi bir benlik geliştirmesine yardım etmek için,
2. Herhangi bir konuda karar vermek için gerekli temel bilgilerin toplanması amacı ile,
3. Yetenek ve ilgileri doğrultusunda bireyleri akademik programlara ve mesleklere yönlendirmek için,
4. Genelde ve okulda düzenlenecek eğitim programları için uygun olacak bireyleri ayırma ve sınıflandırmada,
5. İş verimi artırmak için bireylerin ve işin niteliklerine uygun kişileri seçmek ve yerleştirmek için,
6. Evlilik ve eş seçiminde bireylere yardımcı olmak için,
7. Bir kurumun özel amaçları için en uygun kişileri seçmek için,
8. Bireyin problemlerine uygun yardım ve tedavi hizmetini kararlaştırmak ve teşhis koymak için,
9. Bireylerin belirli konularda gelecekteki başarılarını yordamak, tahminlerde bulunmak için.
Her birey çeşitli yönleriyle diğerlerinden farklıdır. O halde bireyi tanımanın asıl amacı onun kendisini tanımasına, kendisinin başkalarından olan farklılıklarını görmesine yardım etmektir.
BİREYİ TANIMANIN TEMEL İLKELERİ
1. Temel ilke bireyin kendini tanımasına yardım etmektir.
2. Sadece bir ölçme aracı bireyi tanımak için yeterli değildir. Amaç bireyi olabildiğince farklı yönleriyle tanımaya çalışmak olmalıdır. Önemli bir noktada uygulanacak ölçme aracı amaca hizmet edecek şekilde hazırlanmalıdır.
3. Bireyi tanıma tekniklerinin birlikte veya kısa zaman dilimi içinde uygulanıp sonuçlarının birlikte yorumlanması daha yararlıdır.
Ölçme araçlarının sonucuna en kısa zamanda ulaşmak için uygulanacak ölçme aracı yaş, yaşantı, eğitim açısından öğrencinin seviyesine uygun olmalıdır. Örneğin, otobiyografi ilköğretim 1. Sınıfa uygun değildir. Çünkü 1. Sınıf öğrencileri düşündüklerini yazıya aktarmakta zorlanırlar. Sosyometri ise ilköğretim 3. Sınıftan sonra uygulanmalıdır.
4. Bireyi tanıma tekniklerinin etkili biçimde uygulanabilmesi ve sonuçlarından yararlanılabilmesi için okulda öğrenci ile ilgili olan herkesin işbirliği içinde olması gerekir.
5. Bireyi tanıma teknikleri bir araçtır. Araç uygulamak amaç haline getirilmemelidir.
Amaç sadece anket uygulamak değil daha çok öğrenciyi tanımaya yönelik olmalı ve anket sonuçları mutlaka değerlendirilmelidir. Anketin yanı sıra öğrenciyi tanımak için, öğrencinin arkadaş ilişkileri, sınıf içinde davranışları gözlemlenebilir; ailesi hakkında bilgi edinilebilir.
6. Bireyi tanıma hizmetleri sadece duygusal sorunu olan öğrencilere değil,tüm öğrencilere yönelik olmalıdır.
7. Öğrencileri tanıma hizmetleri süreklidir.
8. Bireyi tanıma teknikleri aracılığıyla elde edilen bilgiler en kısa sürede planlı bir biçimde kullanılmalıdır. Çünkü birey hızla değişmekte ve uzun süre saklanan bazı bilgiler eskimektedir.
9. Okullarda öğrenciler hakkında toplanan özel ve gizli olmayan bilgilerden öğretmenler, yöneticiler ve velilerinde yararlanabilmeleri sağlanmalıdır.
Özel bilgi, öğrencinin başkaları tarafından duyulduğunda rahatsızlık hissedebileceği bilgilerdir. Çocukla konuştuğumuz her şey değilde eğitim hayatında ona yardımcı olabilecek bilgiler başkalarıyla paylaşılabilir. Örneğin, çocuğun hoşlandığı bir kız arkadaşı var. Bunu ailesinden gizliyor. Ailesinin durumu öğrendiğinde ters tepki verebileceğinden endişe ettiğini söylerse, direkt bu bilgiyi vermek yerine çocukların o yaşlarda karşı cinse ilgi duyabileceği bilgisi ailesine söylenebilir.
ÖĞRENCİLERİN TANINMASI GEREKEN YÖNLERİ
1. Beden gelişimi: Beden ölçüleri, ayak, boy, ağırlık, göğüs, kalça v.s. gibi bireyler ve cinsler arasındaki farklar “doğrudan” ölçülebilmektedir.
2. Öğrencinin çevresi: Yapılan çeşitli araştırmalar aile çevresinin ve yakın çevrenin bireyin kişisel tutum ve değer yargıları ile alışkanlıklarının gelişiminde çok önemli etkileri olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ana, baba ve kardeşler ve aile çevresine yakın kişilerin meslekleri, sağlıkları, eğitimleri, aile ilişkileri, sosyo-ekonomik durumları v.s. nitelikleri hakkındaki bilgiler toplanmalıdır. Ailenin ve kişinin bulunduğu yakın çevreye ait kültürel ve sosyal nitelikteki bilgiler de bireyin gelişim ve uyum özellikleri hakkında tamamlayıcı bilgiler verirler. Bu bilgiler bireyin gözlenen davranışlarının nedenlerinin anlaşılmasında ve bilinçli olarak bireye yardım edilmesinde kullanılır.
3. Sağlık durumu: Öğrencinin beden sağlığı onun kişilik gelişimini olduğu kadar okul başarısını da etkilemektedir. Bu nedenle öğrencilerin bedence, gelişim dönemlerine uygun olarak gelişip gelişmedikleri belli aralıklarla izlenmelidir.
4. Öğrencinin yetenekleri: Yetenek, bireyin öğrenebilme gücüdür. Başka deyişle yetenek bireyin gelecekte neler yapacağını değil; eğitim aracılığıyla neler kazanabileceğini, neler yapılabileceğini göstermektedir. Böylece bireyin yetenekleri hakkında bilgi edinerek o bireyin gelecekteki başarısını kestirebilmek mümkün olabilmektedir. Öğrencileri kendi potansiyelleri doğrultusunda yönlendirebilmek için öncelikle yeteneklerini tanımak gerekir.
5. Öğrencinin ilgileri: İlgi, bireyin bir şeyden hoşlanıp hoşlanmama derecesini ifade etmektedir. Örneğin, boş zamanlarında müzik dinleyen, harçlığını disket veya kasetlere harcayan, müzik konserlerini genellikle kaçırmayan, bir müzik aleti çalmak uğraşı veren bir öğrencinin müziğe karşı ilgisinin olduğu söylenebilir. Öğrencinin yetenekleri ile birlikte ilgisinin de bilinmesi, o öğrencinin bir alana veya mesleğe yönlendirilebilmesi için gereklidir. Öğretmenler, gözlem yolu ile öğrencilerin yetenekleri ve ilgileri hakkında bilgi toplayıp bu bilgileri veliler ve rehber öğretmenler ile paylaşarak o öğrencinin yönlendirilmesine katkıda bulunabilirler.
6. Öğrencinin başarısı: Öğrencilerin başarı durumunun, üstün ve zayıf oldukları alanların bilinmesi başarısızlık nedenlerinin bulunup ortadan kaldırılmasına yardım edebilir. Ayrıca, geçmiş ve halihazırdaki başarısının bilinmesi, öğrencinin gelecekteki başarısının kestirilmesine, uygun bir alana ve mesleğe yönlendirilmesine yardım edebilir.
7. Öğrencinin kişilik özellikleri: Bireyin yetenekleri, ilgileri, mizacı, duygusal yaşamı, alışkanlıkları, tavır ve değerleri, liderlik özellikleri, bağımsız davranabilme, duygusal kararlılık, başkalarıyla işbirliği yapabilme kişilik özellikleri arasındadır.
8. Öğrencinin benlik algısı: Benlik, bireyin kendini nasıl gördüğüdür. Örneğin, bir öğrenci kendisini derslerinde başarılı, zeki biri olarak görürken, diğer yandan kendisini düzensiz veya insan ilişkilerinde başarısız olarak tanımlayabilir. Öğrencinin geliştirdiği benlik algısı onun ruh sağlığı, meslek seçimi ve okul başarısı ile anlamlı olarak ilişkilidir.
9. Sosyal destek sistemi: Sosyal destek sistemi, bireyin nasıl bir çevrede yaşadığını, aile çevresini, ailesi dışındaki diğer çevreyi; ailesi, arkadaşları, öğretmenleri, akrabaları,komşuları ve bireyin yaşamında önemli olan diğer kimselerle olan ilişkilerinin niteliğini; bu kimselerden ne derecede destek aldığını göstermektedir.
BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılan teknikler, bireylere yardım için sadece birer araç gibi düşünülmeli. Sonuçları kullanılmayan , bireyin kendini daha gerçekçi ve doğru olarak tanımasına yardım amacı ile sonuçları bireyle paylaşılmayan hiçbir tekniğin değeri yoktur. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte bir teknik kullanma yerine her zaman daha çok teknikle bilgi toplama yolu tercih edilmelidir. Tekniklerin uygulanmasında mutlaka süreklilik olmalı. Psikolojik Danışma ve Rehberlikte kullanılacak tüm teknikler Psikolojik Danışma ve Rehberlikte tanıma ve tanıtma hizmetlerinin tamamlayıcı ve ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmelidir.
Bireyi tanımak, bireylerin çeşitli nitelikleri hakkında bilgi toplamayı gerektirir. Bireyin tüm yetenek, kişilik ve davranış özellikleri hakkında topluca aynı anda tek bir araçla bilgi elde edebilecek bir teknoloji henüz geliştirilmiş değildir. Bireyin niteliklerine ilişkin bilgiler tek tek ve her biri farklı yaklaşım, yöntem ve ölçme araçları ile elde edilmektedir. Bireyi tanımada yaralanılan yaklaşım ve teknikler oldukça çok sayıda olmakla birlikte bunları bazı ölçütlere göre gruplamak ve sınıflandırmak olanaklı görülmektedir.
Bu teknikler bir ölçüte göre test ve test dışı teknikler olarak iki gruba ayrılır. Buna göre çeşitli yetenek, kişilik, ilgi ve tutum envanterleri, envanterler test grubuna; anket, görüşme, gözlem test dışı teknikler grubuna dahil olmaktadır.
Bunun yanında bilginin kaynağı, bilginin elde ediliş süreci ve bilgilerin toplanmasında yapılması olası hata kaynakları ölçüt alınarak farklı sınıflamalarda yapılmıştır. Bu ölçütlere göre bireyi tanıma teknikleri 4 yaklaşım içinde sınıflandırılmıştır. Bu sınıflama şöyledir:
Standart testler
Durumsal testler
Kendini anlatma teknikleri
Gözlemsel teknikler
STANDART TESTLER
Standart testler maksimum performans ( yetenek, başarı testleri), tipik davranış testleri (ilgi envanterleri, kişilik testleri, tutum ölçekleri ) olarak iki gruba ayrılır.
Standart testlerde, testin içeriği, madde veya soru sayısı, testin açıklaması ve testin cevaplaması için verilen süre, testin uygulanması, puanlanması ve değerlendirilmesi testi alan her birey için aynıdır, standarttır.
Standart testler, uygulanan kişi sayısına göre bireysel – grup testleri; cevaplandırılması için verilen zamana göre hız – güç testleri olarak ayrılır.
Yetenek testleri
Bireylerin zihinsel ya da akademik yetenekleri hakkında bilgi toplamak ve bireyin geleceğe yönelik başarısını yordamak ( tahmin etmek) amacı ile kullanılan testlerdir. Bu testler belirli yaş grupları için değişik şekillerde hazırlanır. Genel yetenek, özel yetenek ve farklı yetenek testleri olarak hazırlanır ve incelenir. Genel yetenek testleri belirli düzeylerde bireyin genel zihin yeteneklerini; özel yetenek testleri, müzik, resim, sanat dallarında bireyin sahip olduğu özel zihin yeteneklerini; farklı yetenek testleri de, dil yeteneği, soyut kavrama yeteneği, mekanik kavrama yeteneği gibi farklı zihin yeteneklerini ölçmek amacıyla hazırlanmıştır.
Farklı yetenek testleri en yaygın olarak kullanılan yetenek testleri arasındadır.
Müzik ve resim gibi güzel sanatlara ilişkin ölçme ve gözlemler daha erken yaşlarda okulöncesi ve ilköğretim düzeyinde başlamalıdır. Araç kullanma, el ve göz koordinasyonu, tasarım gibi sekizinci yılda ve lise-1 de yapılacak yöneltmelere esas olacak özel yeteneklerin de ölçülmesi yerinde olur. Ancak bazı denemelerin ötesinde okullarımızda henüz özel yetenek testleri kullanılmamaktadır. Bu konuda ülkemizde hazırlanmış ölçeklerde yoktur. (Özgüven, 2001; s.87)
Bu testler, daha çok öğrencileri yönlendirmek amacı ile yani öğrencilerin kendi potansiyellerine uygun bir derse, alana veya mesleğe yönlendirmek ya da öğrencinin yeteneği ile ilişkili herhangi bir uyum sorunu olup olmadığını teşhis etmek gibi amaçlarla da kullanılabilir.
Özel yetenek testleri rehberlikte daha çok güzel sanatlarda yetenekli olan bireyleri teşhis veya seçme – yerleştirme amacı ile kullanılır. İlköğretimde uygulanan özel yetenek testleri kesin sonuç veren testler değildir. Tamamen öğrenciyi yönlendirmek amaçlıdır.
Başarı testleri
Başarı testleri maksimum performans ölçen testler grubuna dahildir. Öğretmen yapımı başarı testleri – standart başarı testleri olarak ikiye ayrılır.
Öğretmen yapımı başarı testleri, öğrencilerin bir derse ilişkin başarılarını ölçmek, değerlendirmek amacıyla hazırlanmış ama geçerlik ve güvenirlikleri yüksek olmayan testlerdir.
Standart başarı testleri ise geçerlik ve güvenirlikleri saptanmış, grup içerisinde başarısı en yüksek olan adayları seçmek ve başarılarına göre bir alana, programa veya işe yerleştirmek amacıyla uzman bir grup tarafından hazırlanmış testlerdir. Öğrencinin başarısızlık nedenleri, başarı ve yetenek düzeylerinin karşılaştırılması gibi amaçlarla da kullanılabilir.
İlgi envanterleri
Bireylerin ilgisini ölçmek amacıyla geliştirilmiş envanterlerdir. Okullarda öğrencilerin hangi alana, programa, mesleğe veya etkinliğe ilgisi olduğunu saptamak ve böylece öğrenciyi yönlendirmek amacıyla uygulanmaktadır.
Bireylerin ilgilerinin ölçülmesi ilgi envanterleri ve gözlemsel yollarla yapılmaktadır. Öğrencilerin okuldaki faaliyet alanları veya eğitsel kollardan hangisine ilgi duydukları, sosyal ve kültürel kolların hangisine üye oldukları, boş zamanlarında zamanını nasıl kullandığı gibi konulara ilişkin bilgiler öğrencinin sosyal, eğitsel ve meslek ilgileri hakkında gözlemsel ve tamamlayıcı ve geçerli bilgiler verirler. ( Özgüven, 2001; s.89)
Sanayi sektöründe ilgi envanterleri işe en uygun kişiyi seçmek ve işe yerleştirmek amacıyla kullanılmaktadır.
Bugün üniversitelerin belirli bir akademik programına girmiş ve okumakta olan öğrenciler arasında ilgilerine uygun bir programa girememiş olanların sayısı oldukça yüksektir. Özgüven (1970)’in yaptığı araştırmalarda üniversiteye giren öğrencilerin %38’i liseyi bitirdikleri zaman istedikleri branşa, %29’u istediğine yakın bir programa, % 33’ü ise istediği ile hiç ilişiği olmayan bir branşa girmiş olduklarını ifade etmişlerdir. Üniversiteye girenlerin yaklaşık % 17’si girdiği programı değiştirmek için yeniden, üniversiteye giriş sınavına girmek ve bunların ancak % 27’si programını değiştirebilmektedir ( Kuzgun 1991). ( Özgüven, 2001; s.88 )
Gözlemler ve araştırmalar, bireylerin ilgi ve yeteneklerine uygun meslek alan ve iş seçmeleri sonucunda daha mutlu ve işlerinde daha başarılı olacakları yönünde sonuçlar ortaya koymuştur.
Okullarda Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri kapsamında Kuder İlgi Envanteri, Strong İlgi Envanteri ve bunlara benzer birçok ilgi envanterleri kullanılmaktadır. İlgi envanterlerinin , uygulanması, puanlanması, puanların yorumlanması ve sonuçların kullanılması, Psikolojik Danışma ve Rehberlik alanında uzman kişiler tarafından, profesyonel olarak yapılmalıdır.
Kişilik testleri
Kişilik test ve envanterleri genellikle bireylerin kişilik özellikleri ve uyum düzeyleri hakkında bilgi toplamak, bir sorununun çözümü amacıyla başvuran kişiye doğru tanı koyabilmek, toplumdaki risk altında bulunan, ruh sağlığı sorunu bulunan veya psikolojik danışmaya ihtiyacı olan bireyleri belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.
Ayrıca çeşitli sektörlerde iş için başvuran adayı işin gerektirdiği kişilik özelliklerine sahip olup olmadığını belirlemek, böylece işe en uygun bireyi seçmek amacıyla da kullanılmaktadır.
Türkiye’de genellikle Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, Hacettepe Kişilik Envanterleri kullanılmaktadır.
Tutum Testleri
Tutum ölçekleri bireyin duygusal, düşünsel ve davranışsal eğilimlerini ölçmek amacıyla hazırlanmış araçlardır. Genellikle Likert Tipi derecelendirme ölçekleri biçiminde hazırlanmıştır. Eşlerin çocuk yetiştirme tutumları, ailede gencin bağımsızlık veya bağımlılık eğilimi, anne-babanın ailede otoriter veya demokratik olması gibi tutumlar tutum ölçekleri ile ölçülebilir.
Tutum ölçeklerinin geliştirilmesi ve sonuçlardan yararlanarak bireye yardım sunulması uzmanlık işidir.
Standart testler grubuna giren test ve envanterler hazırlanırken iki tip soru kullanılır:
1. Soruyu soran kişi sorunun cevabını kendisi bildiği halde, karşısındakinin cevabı bilip bilmediğini ve bilgi düzeyini ölçmek amacıyla araç olarak kullanılan soru. Genellikle yetenek ve başarı testleri hazırlanırken kullanılan soru tipi. Uyarıcı görevi yapar. Soru olarak adlandırılır.
2. Soruyu soran kişi cevabı bilmemektedir. Soruyu sorduğu bireyin cevapları bildiğine ve sorunun çeşitli seçenek ve derecesi arasından kendi özel durumuna en uygun cevabı seçerek istenen bilgiyi vereceğine inanmaktadır. Bu ikinci tip soru madde olarak adlandırılmaktadır. Kişilik, ilgi ve tutum testlerinin hazırlanmasında kullanılır.
DURUMSAL TESTLER
Bireyi tanıma teknikleri arasında en az kullanılan tekniklerden biridir.
Standart koşullarda yapılan, düzenlenmiş gözlem gibi düşünülebilir. Örneğin; belirli bir amaca yönelmiş bireyin engellendiği zaman ne derecede kızgın ve kavgacı olabileceğinin doğal bir ortamda ya da laboratuar ortamında gözlenmesi
Öğrencilerin kopya çekme davranışları doğal bir sınav ortamında denetim gevşek tutularak veya denetimsiz ortamda, gizli olarak yerleştirilmiş kamera aracılığı ile gözlenebilir.
Mesela, öğretmenle birlikte araştırmacı bir sınavda öğrencilere “size güveniyoruz. Lütfen kimseye bakmadan, herkes kendi başına soruları yanıtlasın...” diyerek öğretmenle birlikte sınav salonundan çıkabilir. Sınavın son 15-20 dakikasında sınav salonuna gelen araştırmacı sınav bitinceye kadar salonda kalır. Sınav bittikten sonra, daha önceden sınav salonuna yerleştirdiği gizli kameralar aracılığı ile gözetmenlerin olmadığı test ortamında, hangi öğrencinin sınav kurallarını ne şekilde ihlal ettiğini, davranışlarını v.b. izleyerek öğrenciler hakkında bilgi toplayabilir.
Bu tür durumsal koşulların düzenlenmesinde doğal ve gerçek bir yaşam ortamının seçilmesi, standart ve objektif olmasına önem gösterilmelidir. Çok yaygın olarak kullanılmayan durumsal test yaklaşımının uygulanmasında karşılaşılan güçlüğün yanında bazı durumlarda bireyin özel yaşamına müdahale etmek gibi etik sorunları da bulunmaktadır. Bunun için de yaygın olarak kullanılmayan bir tekniktir.
Ülkemizde henüz gelişmekte olan Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetlerinin uygulanmasında karşılaşılan sorunların temelinde, bireylere Psikolojik Danışma ve Rehberliğin tam anlamıyla anlatılamaması ve bu konuda yapılan çalışmaların vakit kaybıymış gibi görülmesi. Çünkü Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetleri uzman – sınıf öğretmeni, uzman- aile, uzman- okul yönetimi arasındaki kuvvetli işbirliği ile yürütülmektedir. Bunun içinde önce sınıf öğretmeni sonra yönetim ve aile Psikolojik Danışma ve Rehberlik konusunda örgütlü bir şekilde bilgilendirilmelidir.