Renkli Komik Türk kahvesi sözleri

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
"Kahvemi şekersiz içerim, çünkü hayat zaten yeterince tatlı değil. Ama yine de telvesinde çıkan at figürüne 'Prensim gelecek mi?' diye sormaktan kendimi alamam. Belki de o at, aslında pizzacıdır, kim bilir?"

Türk kahvesi içmek, adeta bir fal seansı gibidir. İlk yudumda 'Bu ne acı?', ikinci yudumda 'Yok canım, o kadar da değilmiş', üçüncü yudumda 'Acaba bu telve bana ne diyecek?' diye düşünür durursun. Sonra da fincanı kapatıp, 'Aman ne çıkarsa çıksın, hayat zaten yeterince karmaşık' dersin."

Kahve yaparken en sevdiğim şey, cezveyle flört etmek. Ateşe koymadan önce 'Güzelim, bugün ne çıkaracaksın bakalım?' diye fısıldarım. Bazen köpükten taçlar çıkarır, bazen de dibine çöker, bana trip atar. Ama ne olursa olsun, kahve benim en sadık arkadaşımdır. Özellikle de pazartesi sabahları!"

Türk kahvesi içmek, adeta bir meditasyon seansıdır. Yavaş yavaş yudumlar, gözlerini kapatır, o acı tadın zihnini temizlemesine izin verirsin. Sonra bir bakarsın, fincan dibinde bir ördek çıkmış. 'Yok artık! Ördek ne alaka?' diye düşünürken, aslında hayatın ne kadar saçma ve güzel olduğunu fark edersin."

Kahve falı baktırmak, aslında geleceği öğrenmekten çok, arkadaşlarınla dedikodu yapmak için harika bir bahanedir. Falcı 'Yakın zamanda bir yolculuğa çıkacaksın' dediğinde, hemen 'Acaba Bodrum mu, Marmaris mi?' diye düşünmeye başlarsın. Sonra bir bakarsın, bütçe sınırlı olduğu için en fazla memlekete gidebiliyorsun. Ama olsun, dedikodu yapacak malzeme çıktı ya, gerisi önemli değil!"

Türk kahvesi o kadar önemlidir ki, bazıları için din değiştirmeye bile değer! Şaka şaka, din değiştirmeyin. Ama kahvesiz de kalmayın. Çünkü kahve, hayatın en acı ama en keyifli gerçeğidir. Tıpkı aşk acısı gibi; önce yakar, sonra alıştırır, en sonunda da bağımlı yapar."

Annem derdi ki; 'Kızım, kahve yapmayı öğren, kocanın gönlünü çalarsın.' Ben de kahve yapmayı öğrendim, ama koca yerine kedi aldım. Çünkü kediler kahve yapmasa da, mırlamalarıyla gönlümü çalmayı başarıyorlar. Üstelik telvesinde kedi figürü çıkınca, 'Yakında balık yiyeceksin' falan da demiyorlar. Neticede, kahve ve kedi, hayatımın vazgeçilmez ikilisi oldular."

Türk kahvesi yaparken ben: Cezveyi ocağa koyarım, arkamı dönerim, bir bakarım ki kahve taşmış! Sanki beni sınava çekiyor, 'Ne kadar dikkatlisin?' diye soruyor. Eh, ben de diyorum ki; 'Kahve, sen taş, ben seni içerim!'"

Kahve falında sürekli aynı şeyler çıkıyor: Yol, para, aşk... Sanırım falcılar da sıkıldı, 'Ne desek de bu kadın/adam şaşırmaz?' diye düşünüyorlar. Bence artık falcılar yerine komşuya kahve falı baktırmak daha heyecanlı. En azından daha yaratıcı yalanlar uydurur!"

Kahve içmek bir sanattır. Özellikle de uykusuzken. Gözler kapalı, eller titrek, kahveyi ağza götürmeye çalışırken yarısını dökersin. Sonra da 'Sanat için katlanmak gerek' diye kendini teselli edersin. Ama o kahve fincanı devrilmeden içilecek arkadaş!"

Dün kahve içtim, gece rüyamda fincanlar dans ediyordu. Sanırım kahve beni değil, ben kahveyi kafaya takmışım. Neyse ki uyandım da fincanlar kayboldu. Şimdi de demli çay içiyorum, bakalım çaydanlıklar ne yapacak..."

Türk kahvesini ilk kez içen arkadaşım, yüzünü buruşturup 'Bu ne acı şey!' dedi. Ben de dedim ki; 'Hayat da böyle işte. Önce acı gelir, sonra alışırsın, sonra da bağımlı olursun.' O günden sonra arkadaşım her gün kahve içmeye başladı. Sanırım ben onu kahve bağımlısı yaptım. Üzgünüm, ama pişman değilim!"

Annem, 'Kahve içmek cildi kurutur' derdi. Ama ben her gün kahve içiyorum ve cildim hala kuru. Sanırım kahve içmek değil, hayatın stresi cildimi kurutuyor. Neyse, en azından kahve içerek stresimi azaltıyorum. Paradoks gibi, ama işe yarıyor!"

Türk kahvesi içince enerjiğim, motiveyim, dünyayı kurtarabilirim. Ama 5 dakika sonra yorgunluktan bayılacak gibiyim. Sanırım kahve bana gaz veriyor, sonra da 'Hadi canım, ben kaçar!' diyor. Ama yine de seni seviyorum kahve, enerji verdiğin 5 dakika bile yeter."

Kahve falı bakarken en sinir olduğum şey, fincanın dibinde çıkan anlamsız şekiller. Bir bakıyorsun deve, bir bakıyorsun kuğu, bir bakıyorsun uzay mekiği! Sanki falcılar 'Ne çıkarsa bahtına' deyip, rastgele şekiller çizmişler. Ama olsun, yine de eğleniyoruz ya, gerisi boş!"
 
Türk kahvesi içtikten sonra ben: İlk 15 dakika Einstein modunda, sonraki 15 dakika maraton koşmuş gibi, sonrasında da 3 gün uyku modunda. Kahve mi içtim, hayatımın senaryosunu mu yazdım belli değil!"

Kahve falında gemi çıktı! 'Vay be, yakında tatile gidiyorum!' diye sevindim. Sonra aklıma geldi, ben bulaşıkları gemi şeklinde leğende yıkıyorum. Hayallerim yine suya düştü ama kahve yine de güzeldi."

Arkadaşım dedi ki, 'Kahve içince bende her şey oluyor!'. Ben de 'Ne oluyor?' diye sordum. Cevap: 'İdrarım geliyor!'. Demek ki kahve içmenin yan etkisi de varmış. Ama yine de içiyoruz, ne yapalım..."

Kahve cezvesini ateşe koydum, sonra telefon çaldı. 1 saat sonra mutfağa döndüğümde cezve erimiş, kahve buhar olmuş, ev de yangından kıl payı kurtulmuş. Kahve yaparken bile multitasking yapamıyorum. Kahve, sen mi büyüksün ben mi büyüğüm?"

Türk kahvesi içmeyi bırakırsam ne olur diye düşündüm. Sonra aklıma geldi, kahve içmeyi bırakırsam sabahları insan içine çıkılmaz bir yaratığa dönüşürüm. Vazgeçtim, kahve benim canım, ciğerim, her şeyim!"

Kahve falında kalp çıktı! 'Aşk geliyor!' diye heyecanlandım. Sonra annem 'Kızım, o kalbi ben çizdim, bulaşık deterjanı kalpli olsun diye!' dedi. Hayallerim yıkıldı ama annemin espri anlayışına bayılıyorum."

Türk kahvesi içince ben: İlk yudumda 'Ay çok acı', ikinci yudumda 'Yok be, alışırım', üçüncü yudumda 'Biraz daha şeker atsam mı?' Sonunda bir bakmışım, kahve şeker şurubuna dönmüş. Ama yine de afiyetle içerim, ne de olsa benim kahvem!"

Kahve fincanını kapattım, bekliyorum bekliyorum... Telve bir türlü soğumuyor. Sanırım kahve de benim gibi sabırsız. 'Hadi artık bak falıma, ne var ne yok?' diye isyan ediyor içten içe."
 
Geri
Top