Gerçek ismi Robert Nesta MARLEY olan Bob MARLEY 1945 Jamaika doğumludur.
Onu anlamak için çocukluğu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bob MARLEY ‘in babası bir İngiliz deniz subayı, annesi yerli idi. Babasını 5 yaşında kaybetti ve annesi ile birlikte Kingston’a taşındı. Ülkesinin banliyölerinde ırkçılığın gölgesinde bir melez çocuk olarak büyüdü. Kingston ‘da hayatı boyunca en iyi arkadaşı Bunny Livingston ile tanıştı.
The Wailers grubunu arkadaşları Bunny Livingston ve Peter Tosh ile kurdu. Hayarı boyunca devam ettiği gibi bu grupta da hem vokalist, hem gitarist hem de şarkı sözü yazarı olarak görev alıyordu. Grubun çıkarttığı ilk single ‘Simmer Down’ oldu. Grubun diğer üyeleri de Bob MARLEY gibi profesyonel müziğe yalnız devam ettiler.
Bob MARLEY ‘in kariyeri üç kadın reggea sanatçısı ile kurduğu The I-Threes adlı grupla devam etti. Müzik donanımı ve yaratıcılığı ile sadece kendisinin ve grubunun değil Afrika müziğinin tüm dünyaca tanınmasına olanak sağladı.
Bu gruptan sonraki kariyeri solo devam etti. 1972 ‘te ‘Catch A Fire’, 1973 ‘te ‘Burnin’ ve 1975 yılında yayınladığı ‘Natty Dread’ ile Hem Avrupa hemde Amerika ‘da ün kazandı. Bu ün ona haklı genişlikte bir dinleyici kitlesi sağladı. Bu dönem içerisinde de Avrupa ‘nın büyük kentlerinde konser verme şansı edindi.
Şarkıları basit siyasal öğretiler içerir. Bunlar ırkçılığa, nefrete, kine ve şiddete karşı sadece sevginin kalabileceği, barışın ve aşkın dünyanın tek ideolojisi olmasına yöneliktir. ‘Get up, Stand up’, ‘Buffalo Soldier’ ve ‘I Shot the Sheriff’ gibi parçaları basit politik mesajlar içerir.
Müziği ve felsefesindeki önemli rol oynayan etmenlerden biride dinidir. Bob MARLEY, 1966 yılında Rastafarianizm dinini kabul etmiş ve bu doğrulta yaşamaya başlamıştır. Kısaca Rastafarianizm hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu din Musevilik ve Hristiyanlık gibi ‘ilahi’ dinler ile Mısır Tanrısı RA ‘nın dininin karışımı benzeri bir dindir. Tabii bu benzetme çok sığdır. Rastafarianizm ‘e göre Musa İsrailoğullarına değil aslında zencilere ve özellikle Etioypyalılara gönderildiğine inanırlar. Vadedilmiş kutsal topraklar ‘Zion’ yani cennet kavramına sahiptir. Bu din ve kültür Reggea müzk türüne ilham olmuş, kaynaklı etmiştir. Rastafarianizm ‘ce kutsal olan renkler vardır. Bunlar Jamaika’nın bayrak renkleri de olan; siyah, sarı, yeşil ve kırmızıdır. Siyah zencileri, sarı mücevher ve hazineleri ve yeşil de üzerinde yaşadığımız dünyayı temsil eder. Rastafariler, insan bedeninin toprağa geldiği gibi tek parça dönmesine inanırlar ve cerrahi operasyonlara karşıdırlar. Dilimizde ‘rasta’ , ingilizcede ‘dreadlock’ olarak bilinen saç modeli de Rastafariler için kutsaldır ve bu görünüşün moda haline gelip herkesçe kullanılmasına da karşılardır.
O ülkesinde, kıtasında ve tüm dünyada ırkçılık ve nefreti, barış ve sevgi ile değiştirmeyi kendine görev edimişti. Bu yüzden mücadele etti. Bir barış mitinginde sahne alması gerekiyordu. Sahneye çıkacağı gün evine gelen iki kişi tarafından silahla vuruldu. Ama o durmadı. İki gün sonra sahneye çıkarken ona dinlenmesi gerektiğini, neden ayağa kalktığını soran birisine, “Bu dünyayı daha da kötü bir yer haline getirmek isteyenler bir dakika bile dinlenmiyorlar. Ben nasıl dinlenebilirim?” diye cevap vermiştir.
1975 yılında çıkarttığı ‘No, Woman No Cry’ şarkısı dünyanın dört bir yanında dinlendi. Ama art niyetli insanlar Jamaika ‘daki ingilizcenin farklı kullanımı sonucu oluşan yanlış anlaşılma nedeni ile şarkıyı ‘Kadın Yok, Ağlamak Yok’ şeklinde dinlediler yada öyle anlamak istediler. Erkek gruplarının en gözde şarkısı olmuştu. Ama Bob MARLEY ‘den, onun görüş ve felsefesinden böyle birşey çıkmayacağını bilmiyorlardı. Şarkının aslı ‘Hayır, Kadın Daha Fazla Ağlama’ dır.
O sadece ülkesi ve Afrikalılar için iyi bir müzisyen, başarılı bir sanatçı değil tüm dünya için umut kaynağı idi. Ülkesindeki ve Afrikada ki sorunları dünyanın görmesini sağladı. Çözüm için mücadele etti. Tüm dünyanın en büyük problemleri olan ırkçılık, nefret ve şiddet ‘i yenmeye çalıştı, insanlara yol gösterdi. Bu insani yönü sebebi ile de Birleşmiş Milletler tarafından ‘Barış Madalyası’ ile ödüllendirildi. O politik müzikte yani bir çağ açtı. Çünkü o müziği ile insanları fikir ve eylemlerini değiştirmeyi başarabilmişti.
1977 yılında çıplak ayakla futbol oynarken oluşan bir yaradan dolayı deri kanseri oldu. Dini inançları gereği parmağının kesilmesini istemedi. 1981 yılında bir konserden ülkesine dönerken uçakta fenalaşan Bob MARLEY ‘in sağlık sebebi ile uçak Miami’ye acil iniş yaptı ve Bob MARLEY 11 Mayıs 1981 yılında daha 36 yaşında iken hayatını kaybetti. Ülkesine döndüğünde, ülkesi, kültürü ve Afrika halkları için yaptıklarından dolayı Jamaika’nın en büyük ödülü ‘MERIT’ ile onurlandırılacaktı fakat ömrü bunu almaya yetmedi. Ömrünün son sözleri oğlu Ziggy ‘e “PARA HAYATI SATIN ALAMAZ.” oldu.
Onu anlamak için çocukluğu hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Bob MARLEY ‘in babası bir İngiliz deniz subayı, annesi yerli idi. Babasını 5 yaşında kaybetti ve annesi ile birlikte Kingston’a taşındı. Ülkesinin banliyölerinde ırkçılığın gölgesinde bir melez çocuk olarak büyüdü. Kingston ‘da hayatı boyunca en iyi arkadaşı Bunny Livingston ile tanıştı.
The Wailers grubunu arkadaşları Bunny Livingston ve Peter Tosh ile kurdu. Hayarı boyunca devam ettiği gibi bu grupta da hem vokalist, hem gitarist hem de şarkı sözü yazarı olarak görev alıyordu. Grubun çıkarttığı ilk single ‘Simmer Down’ oldu. Grubun diğer üyeleri de Bob MARLEY gibi profesyonel müziğe yalnız devam ettiler.
Bob MARLEY ‘in kariyeri üç kadın reggea sanatçısı ile kurduğu The I-Threes adlı grupla devam etti. Müzik donanımı ve yaratıcılığı ile sadece kendisinin ve grubunun değil Afrika müziğinin tüm dünyaca tanınmasına olanak sağladı.
Bu gruptan sonraki kariyeri solo devam etti. 1972 ‘te ‘Catch A Fire’, 1973 ‘te ‘Burnin’ ve 1975 yılında yayınladığı ‘Natty Dread’ ile Hem Avrupa hemde Amerika ‘da ün kazandı. Bu ün ona haklı genişlikte bir dinleyici kitlesi sağladı. Bu dönem içerisinde de Avrupa ‘nın büyük kentlerinde konser verme şansı edindi.
Şarkıları basit siyasal öğretiler içerir. Bunlar ırkçılığa, nefrete, kine ve şiddete karşı sadece sevginin kalabileceği, barışın ve aşkın dünyanın tek ideolojisi olmasına yöneliktir. ‘Get up, Stand up’, ‘Buffalo Soldier’ ve ‘I Shot the Sheriff’ gibi parçaları basit politik mesajlar içerir.
Müziği ve felsefesindeki önemli rol oynayan etmenlerden biride dinidir. Bob MARLEY, 1966 yılında Rastafarianizm dinini kabul etmiş ve bu doğrulta yaşamaya başlamıştır. Kısaca Rastafarianizm hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu din Musevilik ve Hristiyanlık gibi ‘ilahi’ dinler ile Mısır Tanrısı RA ‘nın dininin karışımı benzeri bir dindir. Tabii bu benzetme çok sığdır. Rastafarianizm ‘e göre Musa İsrailoğullarına değil aslında zencilere ve özellikle Etioypyalılara gönderildiğine inanırlar. Vadedilmiş kutsal topraklar ‘Zion’ yani cennet kavramına sahiptir. Bu din ve kültür Reggea müzk türüne ilham olmuş, kaynaklı etmiştir. Rastafarianizm ‘ce kutsal olan renkler vardır. Bunlar Jamaika’nın bayrak renkleri de olan; siyah, sarı, yeşil ve kırmızıdır. Siyah zencileri, sarı mücevher ve hazineleri ve yeşil de üzerinde yaşadığımız dünyayı temsil eder. Rastafariler, insan bedeninin toprağa geldiği gibi tek parça dönmesine inanırlar ve cerrahi operasyonlara karşıdırlar. Dilimizde ‘rasta’ , ingilizcede ‘dreadlock’ olarak bilinen saç modeli de Rastafariler için kutsaldır ve bu görünüşün moda haline gelip herkesçe kullanılmasına da karşılardır.
O ülkesinde, kıtasında ve tüm dünyada ırkçılık ve nefreti, barış ve sevgi ile değiştirmeyi kendine görev edimişti. Bu yüzden mücadele etti. Bir barış mitinginde sahne alması gerekiyordu. Sahneye çıkacağı gün evine gelen iki kişi tarafından silahla vuruldu. Ama o durmadı. İki gün sonra sahneye çıkarken ona dinlenmesi gerektiğini, neden ayağa kalktığını soran birisine, “Bu dünyayı daha da kötü bir yer haline getirmek isteyenler bir dakika bile dinlenmiyorlar. Ben nasıl dinlenebilirim?” diye cevap vermiştir.
1975 yılında çıkarttığı ‘No, Woman No Cry’ şarkısı dünyanın dört bir yanında dinlendi. Ama art niyetli insanlar Jamaika ‘daki ingilizcenin farklı kullanımı sonucu oluşan yanlış anlaşılma nedeni ile şarkıyı ‘Kadın Yok, Ağlamak Yok’ şeklinde dinlediler yada öyle anlamak istediler. Erkek gruplarının en gözde şarkısı olmuştu. Ama Bob MARLEY ‘den, onun görüş ve felsefesinden böyle birşey çıkmayacağını bilmiyorlardı. Şarkının aslı ‘Hayır, Kadın Daha Fazla Ağlama’ dır.
O sadece ülkesi ve Afrikalılar için iyi bir müzisyen, başarılı bir sanatçı değil tüm dünya için umut kaynağı idi. Ülkesindeki ve Afrikada ki sorunları dünyanın görmesini sağladı. Çözüm için mücadele etti. Tüm dünyanın en büyük problemleri olan ırkçılık, nefret ve şiddet ‘i yenmeye çalıştı, insanlara yol gösterdi. Bu insani yönü sebebi ile de Birleşmiş Milletler tarafından ‘Barış Madalyası’ ile ödüllendirildi. O politik müzikte yani bir çağ açtı. Çünkü o müziği ile insanları fikir ve eylemlerini değiştirmeyi başarabilmişti.
1977 yılında çıplak ayakla futbol oynarken oluşan bir yaradan dolayı deri kanseri oldu. Dini inançları gereği parmağının kesilmesini istemedi. 1981 yılında bir konserden ülkesine dönerken uçakta fenalaşan Bob MARLEY ‘in sağlık sebebi ile uçak Miami’ye acil iniş yaptı ve Bob MARLEY 11 Mayıs 1981 yılında daha 36 yaşında iken hayatını kaybetti. Ülkesine döndüğünde, ülkesi, kültürü ve Afrika halkları için yaptıklarından dolayı Jamaika’nın en büyük ödülü ‘MERIT’ ile onurlandırılacaktı fakat ömrü bunu almaya yetmedi. Ömrünün son sözleri oğlu Ziggy ‘e “PARA HAYATI SATIN ALAMAZ.” oldu.