Sadık Mısınız? Test Et

Pazara değil, mezara kadar
Zor seviyor, ama sevdiğinizde sonsuza kadar sürdürmek istiyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat ve duyarlılık, karşı taraftan da geldiği müddetçe gözünüz başka kimseyi görmüyor. Filmlerde ve nikâh törenlerinde olduğu gibi “hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve varlıkta” hep onun yanında oluyorsunuz. Sadakati koruyabilmek için korkusuz, güvene dayalı bir iletişim ortamı sağlamaya gayret ediyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat bir bağımlılık değil. Çünkü her an başka tercihler de yapabileceğinizi biliyor, karşınızdakinin de anlamasını sağlıyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat zayıflığınızdan değil, gücünüzden kaynaklanıyor ve saygı uyandırıyor.
 
Kırılgan sadakat
Aldatanı aldatıyor, sadakat gösterene bağlanıyorsunuz. Değişken bir sadakat anlayışınız var, bu yüzden de onu ilişkilerinizin temeli olarak görmüyorsunuz. Birlikte olduğunuz insanın bu konudaki eğilimlerini benimsemekle yetiniyorsunuz. Fakat bu zaman zaman olmadığınız biri gibi davranmanıza neden oluyor. Kendinizi suçlu ya da istismar edilmiş hissedebiliyorsunuz. Bu halden kurtulmanın tek yolu bu konuda hakikaten ne düşündüğünüzü keşfetmeye çalışmak. Böylece hem daha sürdürülebilir, hem de kendinize ve sevdiklerinize daha az kırılacağınız ilişkileriniz olabilir…
 
Pazara değil, mezara kadar
Zor seviyor, ama sevdiğinizde sonsuza kadar sürdürmek istiyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat ve duyarlılık, karşı taraftan da geldiği müddetçe gözünüz başka kimseyi görmüyor. Filmlerde ve nikâh törenlerinde olduğu gibi “hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve varlıkta” hep onun yanında oluyorsunuz. Sadakati koruyabilmek için korkusuz, güvene dayalı bir iletişim ortamı sağlamaya gayret ediyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat bir bağımlılık değil. Çünkü her an başka tercihler de yapabileceğinizi biliyor, karşınızdakinin de anlamasını sağlıyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat zayıflığınızdan değil, gücünüzden kaynaklanıyor ve saygı uyandırıyor.
 
Sadık değil, bağımlı
Sadakatin sizde aldığı şekle bağımlılık diyoruz. Zira karşınızdaki sizi incitse, egonuzu yerle bir etse bile ona olan bağlılığınızı sürdürüyorsunuz. Terk etmeyi, uzaklaşmayı beceremiyorsunuz. En küçük bir duygusal kıpırtıyı bile aşırı önemsiyor ve bir bağlılık yeminine tercüme ediyorsunuz. Masallardan, klasik romanlardan devşirilmiş bir sadakat anlayışıyla hareket ediyorsunuz. Oysa artık şövalyeler ve prensesler zamanında yaşamıyoruz. Kaldı ki o zamanlarda bile bunca sabır, bağlılık aşırılığa kaçmak olarak kabul edilirdi. Sadakatin tek taraflı bir hal olmadığını akılda tutarsanız, kendinize kurduğunuz bağımlılık tuzağından çabucak kurtuluverirsiniz…
 
Pazara değil, mezara kadar
Zor seviyor, ama sevdiğinizde sonsuza kadar sürdürmek istiyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat ve duyarlılık, karşı taraftan da geldiği müddetçe gözünüz başka kimseyi görmüyor. Filmlerde ve nikâh törenlerinde olduğu gibi “hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve varlıkta” hep onun yanında oluyorsunuz. Sadakati koruyabilmek için korkusuz, güvene dayalı bir iletişim ortamı sağlamaya gayret ediyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat bir bağımlılık değil. Çünkü her an başka tercihler de yapabileceğinizi biliyor, karşınızdakinin de anlamasını sağlıyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat zayıflığınızdan değil, gücünüzden kaynaklanıyor ve saygı uyandırıyor



şuan kendimne hayran oldum :P tamda beni anlatmış ,gerçekmi ki bu :P
 
Pazara değil, mezara kadar
Zor seviyor, ama sevdiğinizde sonsuza kadar sürdürmek istiyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat ve duyarlılık, karşı taraftan da geldiği müddetçe gözünüz başka kimseyi görmüyor. Filmlerde ve nikâh törenlerinde olduğu gibi “hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve varlıkta” hep onun yanında oluyorsunuz. Sadakati koruyabilmek için korkusuz, güvene dayalı bir iletişim ortamı sağlamaya gayret ediyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat bir bağımlılık değil. Çünkü her an başka tercihler de yapabileceğinizi biliyor, karşınızdakinin de anlamasını sağlıyorsunuz. Gösterdiğiniz sadakat zayıflığınızdan değil, gücünüzden kaynaklanıyor ve saygı uyandırıyor


tamamen beni anlatıyor ;;)
 
Pazara kadar
Sözüne sadık biri olduğunuza kuşku yok, ama iş ilişkilere gelince pek öyle sayılmazsınız. Açıkçası bu konuda henüz gözünüz doymamış. Bir tür koleksiyon yapar gibisiniz. Duygularınız o çiçekten bu böceğe dolaşıp duruyor. Her lezzeti tatmak istiyorsunuz. Arada bu hareketlilik yüzünden kendinize de sadakatsizlik ettiğiniz oluyor. Sevdiğiniz halde, sırf başka tecrübeler edinmek için terk ediveriyorsunuz. Acı çekiyor, farkında değilmiş gibi davranıyorsunuz. Bir gün siz de yorulacaksınız. Ama o güne kadar çok can yakacak, kendinizi de bir miktar hırpalayacaksınız…




Alla beeeeeeeeeen :D:D
 
Sadık değil, bağımlı
Sadakatin sizde aldığı şekle bağımlılık diyoruz. Zira karşınızdaki sizi incitse, egonuzu yerle bir etse bile ona olan bağlılığınızı sürdürüyorsunuz. Terk etmeyi, uzaklaşmayı beceremiyorsunuz. En küçük bir duygusal kıpırtıyı bile aşırı önemsiyor ve bir bağlılık yeminine tercüme ediyorsunuz. Masallardan, klasik romanlardan devşirilmiş bir sadakat anlayışıyla hareket ediyorsunuz. Oysa artık şövalyeler ve prensesler zamanında yaşamıyoruz. Kaldı ki o zamanlarda bile bunca sabır, bağlılık aşırılığa kaçmak olarak kabul edilirdi. Sadakatin tek taraflı bir hal olmadığını akılda tutarsanız, kendinize kurduğunuz bağımlılık tuzağından çabucak kurtuluverirsiniz…
 
Geri
Top