• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Sakarya Savaşı

  • Konuyu açan Konuyu açan wien06
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

wien06

V.I.P
V.I.P
"Vatan toprakları üzerinde oynanan bu oyun, ancak Türk milletinin birlik ve beraberliğiyle bozulabilirdi." Mustafa Kemal Atatürk'ün bu sözleri, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesindeki en önemli dönüm noktalarından biri olan Sakarya Meydan Muharebesi'nin önemini özetler.

Sakarya Savaşı

Savaşın Arka Planı:
  • I. Dünya Savaşı ve Sonrası: Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'nda yenilgisi ve Mondros Ateşkes Antlaşması ile topraklarının işgal edilmesi.
  • Milli Mücadele'nin Başlaması: İşgaller karşısında Anadolu'da başlatılan bağımsızlık mücadelesi ve Mustafa Kemal Paşa'nın liderliği.
  • Yunan İlgisi: Yunan ordusunun, İtilaf Devletleri'nin desteğiyle Anadolu'yu işgal etmesi ve Ankara'yı hedef alması.
Sakarya Meydan Muharebesi:
  • Neden Sakarya? Coğrafi önemi ve Ankara'ya giden yol üzerinde olması nedeniyle Sakarya Nehri kıyıları, iki ordu arasında büyük bir çarpışmanın yaşanacağı yer haline geldi.
  • Savaşın Seyri:
    • Zorlu Koşullar: Türk ordusunun yetersiz imkanlara rağmen gösterdiği kahramanlık.
    • Taktıkler ve Stratejiler: Mustafa Kemal Paşa'nın askeri dehası ve başarılı taktikleri.
    • Milletin Katkıları: Cephe gerisindeki halkın, orduya verdiği destek ve fedakarlıklar.
  • Zaferin Önemi:
    • Moral ve Psikolojik Etki: Türk milletinin moralini yükseltmesi ve düşman iradesini kırması.
    • Uluslararası Tanıma: Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin meşruiyetini güçlendirmesi ve uluslararası arenada kabul görmesi.
  • Sonuçları:
    • Lozan Barış Antlaşması'na Giden Yol: Sakarya Zaferi, Türkiye'nin bağımsızlığını sağlamak için atılan en önemli adımlardan biri oldu ve Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasına zemin hazırladı.

Sonuç:

Sakarya Meydan Muharebesi, Türk milletinin birlik, beraberlik ve bağımsızlık mücadelesinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu savaş, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda milli bir bilincin uyanışının da simgesidir.
 

Sakarya Savaşı'nın Türkiye Cumhuriyeti Açısından Önemi​

Sakarya Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasında hayati bir rol oynamıştır. Bu savaşın önemini şu başlıklar altında değerlendirebiliriz:

1.​

  • Moral ve Psikoloji: Savaşın kazanılması, Türk milletinin moralini yükselterek, bağımsızlık mücadelesine olan inancını pekiştirmiştir. Düşman ise ağır bir yenilgi alarak moral bozukluğu yaşamış ve hedeflerinden uzaklaşmıştır.
  • Uluslararası Tanıma: Sakarya Zaferi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin meşruiyetini uluslararası arenada güçlendirmiş ve diğer devletlerin Türkiye'yi bağımsız bir devlet olarak tanımasına önemli katkı sağlamıştır.

2.​

  • Güçlü Bir Konum: Sakarya Zaferi sayesinde Türkiye, Lozan Barış Konferansı'na daha güçlü bir konumda katılmıştır. Bu durum, Türkiye'nin kendi geleceğini belirleme hakkını korumasını sağlamıştır.
  • Eşit Haklar: Savaşın kazanılması, Türkiye'nin Lozan Antlaşması'nda eşit haklar elde etmesine ve milli sınırlarını belirlemesine olanak tanımıştır.

3.​

  • Milli Birlik ve Beraberlik: Sakarya Savaşı, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu birlik ve beraberlik, Türkiye Cumhuriyeti'nin temelini oluşturan değerlerden biridir.
  • Milli İrade: Savaşın kazanılması, Türk milletinin kendi geleceğini kendi elleriyle şekillendirme hakkına sahip olduğunu göstermiştir. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yapısının temelini oluşturan milli iradenin güçlenmesine katkı sağlamıştır.

4.​

  • Askeri Deha: Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri dehası, Sakarya Savaşı'nda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Başarılı stratejileri ve taktikleri sayesinde Türk ordusu, daha güçlü ve disiplinli bir yapıya kavuşmuştur.
  • Siyasi Liderlik: Mustafa Kemal Atatürk, hem savaşın hem de siyasi sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu durum, onun ulusal lider olarak kabul görmesini sağlamıştır.
Özetle, Sakarya Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası olmuş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına zemin hazırlamış ve Türk milletinin tarihine altın harflerle yazılmış bir zafer olarak yer etmiştir. Bu savaş, Türk milletinin birlik, beraberlik, bağımsızlık ve özgürlük uğruna verdiği mücadelenin en önemli örneklerinden biridir.
 
Arkadaslar benim sizden ricam yukaridaki fotograflara bakarken onlara tarihimizden bir ani gözüyle bakmayin. O fotograflarada yansiyan SANLI KURTULUS SAVASIMIZIN ne zorluklar altinda yapildigini ve Atalarimizin bu CENNET VATANI kurtarmak ve bizlerin gelecegini garanti altina almak icin ne fedakarliklar yaptiklarinin farkina vararak VATANIMIZA ve CUMHURIYETIMIZE daha bir dört elle sarilmaliyiz.
 
Bu gün hiçbir korku ve baski duymadan bir bastan bir basa özgürce gezdigimiz bu topraklar bizim...Bu ovalar, ormanlar ve daglar, sonsuz gökyüzü ve bu bulutlar bizim..Ve .buz gibi akarsular, bozkirin sarisindaki bu bereket bizim....Çocuklarimizin üzerinde mutlulukla kostugu sonsuz güzelliklerle dolu olan bu topraklar bizim. Atalarimizin, bagrinda huzur içinde uyudugu, büyüklerimizin kiyilarinda güvenle dinlendigi bu vatan bizim...
Nasil bir bedel ödenmistir bu özgürlük için? Kim bilir kaç hayat solmus? Kaç ocak sönmüstür?Yeter ki, vatanin harem-i ismetine düsman girmesin diye. Kaç delikanli murat alamamis? Kaç genç kiz, kefensiz, topraga sarilmistir gelinlik yerine ? Ve daha büyümeden fidan, hatta çocuk bile olamadan solan, bu çiçekler bizimdir... Türkiye'nin herhangi bir kösesinde; lafa gelince mangalda kül birakmadigimiz,hep önemli bir isimiz oldugu için vakit ayiramadigimiz, yanindan geçerken bazen, farkina bile varamadigimiz sehitlikler...kendileri için yesertecekleri her umudu vatanin ask atesinde yakan, sirasi geldiginde sessiz ve onurluca ölüme yatan. Ülkenin her bir kösesinden yigit Anadolu çocuklari...
Polatli'daki Sakarya Sehitligi'nde de bunlar yatiyor. Sehitligin tam ortasinda ise bakin ne yaziyor:
BIZ BURADA YUNANA BIR MEZAR KAZDIK
CAN VERDIK TÜRKIYE YASASIN DIYE
AL KANLA SAKARYA TARIHI YAZDIK
MILLETE BIR VATAN ETTIK HEDIYE.
23 AGUSTOS 1337 13 EYLÜL 1337 Vatan! Millet! Sakarya!...

Günlük hayatta içi bos ve dogruluguna inanmadigimiz sözlerin karsiligi olarak kullanir oldugumuz bu sözcüklerden özellikle üçüncüsü: Sakarya! Bahtsiz Sakarya!
Kiyilarinda uygarliklar yesertmis, Ugrunda akitilan kanli yaslarla kizila kesmis Sakarya!
Sen ki hayatin kendisi kadar gerçek Sakarya!.. Yerine getirilmis bir görevin huzuru içerisinde muhtesem bir özveri ancak bu kadar mütevazi anlatilabilir. Geride biraktiklarina üzülmeden, yitirilen ömre imrenmeden, sira kendisine geldiginde bir an bile çekinmeden, ölümün üzerine kosan yigit bir halkin destanidir bu...

Balkanlardan adim adim geri çekilmek zorunda kalan yorgun bir halk; Ingilizlerin yogun destegini alarak Izmir'e asker çikaran General Populas komutasindaki Yunan ordusu karsisinda var olma sinavi veriyor. Bu sinavin bedeli ise kanla ödeniyor. Büyük Iskender'in geçmiste kazandigi bir zaferi "Küçük Asya Seferi" ile yinelemeye çalisan Bir çok Avrupa ülkesinden destek alan dinlenmis bir ordu.Kiran kirana bir kavganin ortasinda Ankara'ya dogru ilerliyor.
O Ankara ki henüz bir yillik meclisi ile milletinin hizmetinde ; Baskomutan olarak kurucularindan "Sari Pasa"yi seçmis. Sari Pasa ise Alagöz'ü...
Kanli bir savas için hazirliklar hizla sürdürülüyor Baskomutanlik karargahi insan kayniyor.Mustafa Kemal, Fevzi, Ismet ve diger pasalar karargahtan Polatli ve çevresindeki cephelere emirler gönderiyor. Bizzat gidip çalisiyorlar.Baskomutan her ayrinti ile bizzat ilgileniyor. 1921 yilinin Agustosunda Yunan taarruzu basliyor.Polatli topraklarinda tarihin taniklik ettigi en büyük ve kanli meydan savaslarindan biri yasaniyor..
Duatepe, Yildiztepe, Kartaltepe Mangaldagi ve illâ ki Karatepe... Her birinde bir baska destan yaziliyor. Duatepe'den dogru Kemal Pasa düsmana dürbünle bakiyor. Az ötede Halide Edip genelkurmay için rapor yaziyor.
Takvimler 13 Eylülü gösteriyor. Yunan ordusu Piyadesini kurtarmak için topçusunu feda ediyor. Hizla Sakarya nehrinin batisina çekiliyorlar. Emperyalist destekçilerinden hiç biri , tanimadiklari bu topraklarda ölen Yunan gençlerinin yaninda yok Cesetleri yalniz ve yenik Polatli bozkirinda komsulariyla yan yana yatiyor. Esir alinanlari ise aç ve tedirgin. Ölümden kurtulduklarina inanamiyorlar.
Önlerinde uzanan ise belirsiz ve pismanlik dolu günler... Karatepe kiyilarinda öbek öbek sehitler yatiyor. Her iki ulusun askerleri bogaz bogaza girmisler. Karatepe bir gün içerisinde bir çok kez el degistirmis. Biri Türk, digeri Yunanli Iki asker elele ölmüsler. Önce bogazlasmis ölüm aninda ise birbirlerine sarilmislar. Savasin insanlik tarihi için nasil bir kara leke oldugunu yasayarak görmüsler. Kaybeden Insanlik.
Türkiye ise gerçekten küllerinden yeniden dogmanin ne demek oldugunu Sakarya Meydan Muharebesi ile Anadolu üzerinde hesaplar yapan uygar dünyadaki herkese onurlu bir direnisle anlatmis olmanin kivanci içerisinde..

Evet! Vatan, Millet, Sakarya! Ölümün ve savasin ve yeni bir umutla dogusun ifadesi olan bu sözler agzinizdan çikarken. Bin kez düsünün.. Polatli'dan geçerken; bu gün üzerinde özgürce gezdiginiz vatan topragini size, gelecek kusaklara birakabileceginiz kutsal bir emanet olarak birakan bu fedakar insanlari ibretle ve minnetle animsayin...


[ALINTI]
 
yine çok güzel bir çalışma ve ardından çok güzel bir yazı.
Tarihini yanlış hatırlamıyorsam 2004 yılında Çanakkaleye gittim.Ben,Şehitliklerin yolları üzerinde bırakın yürümeyi nefes almaya utanırken,etraftaki bira kutularını gördüğümde gözlerime inanamadım.Bir vatanın binlerce evladı her adımınızın altında yatarken siz üzerlerinde içki içerek alem yapıyorsunuz. İçecekseniz için tabiki o size kalmış ama yapmayın bunu şehitliklerde yapmayın.Din için,namus için,vatan için,bağımsızlık için hem de kendilerinden sonrakiler için (çünkü kendilerinin yaşam ümidi yoktu zaten) can verdiler ve sanırım bir saygıyı hak ediyorlar.O duygularla oradan ayrıldığımda günlerce içim sızladı. Geçen yıl da İnönü zaferlerinin yaşandığı toprakları gezdim.Yine şunu söylemekten kendimi alamadım.Allahın İngilizi,Fransızı başka ülkedeki cesedi için lüks denecek abideler yaptırıyor.(ceset diyorum ,işgal için geldiklerinden dolayı) Biz vatanımızı koruyan,bu günümüzü borçlu olduğumuz insanlar için harap halde topraklar ayırıyoruz.Saygı yok çünkü minnet duygusu yok.Ölmüşse ölmüş diyoruz.Oysa bir can o kadar tatlı ki !Bu gün oğulları askere gitmesin diyen pek çok bilinçsiz, sahte raporlar düzenletiyor.O evlatlar evlat değil miydi? o analar evlatlarını sokakta mı bulmuştu?O eşler belki de görücü usulü evlendi ama eşlerini hiç mi sevmemişlerdi.

Lütfen,Allah aşkına artık bilinçlenelim.Bu vatan o kadar zor kurtarıldı ki hayali bile bize imkansız.Türk filmi gibi izlesek bile amma da abartılmış deriz bazı şeylere.Ama o kadar gerçek ki?!..
Lütfen,klişeleşmiş sözlerle vatanımız sevmeyelim.Gerçekten sevelim.Okurken,çalışırken,sohbet ederken konumuz vatan olsun,bayrak olsun,üzerimize oynanan oyunlar olsun.Bırakalım "aslında bize anlatıldığı gibi değilmiş." "aslında o şöyleymiş,böyleymiş" "aslında o savaşmamış...."tarzı içi boş sohbetleri. Biz elden gitmekte olan geleceğimizi düşünüp çareler üretelim.Kimliksiz,kişiliksizevlatlar yetiştirmemek için mücadele verelim.Gerisi kolay.
 
Geri
Top