Saldırganlık İçgüdü mü?
Saldırganlık (mütecavizlik) (aggressiveness) başka kişilere ya da nesnelere yönelmiş olan zarar verici, yok edici davranış biçimidir.
Saldırganlığın kaynağına ilişkin türlü kuramlar, varsayımlar Heri sürülmüş, değişik yorumlar yapılmıştır. Bunlar iki büyük grup altında toplanabilir: Birinci grupta yer alan görüşler saldırganlığı doğuştan gelen; ikinci grupta yer alanlar sonradan kazanılan bir güdü olarak kabul etmişlerdir.
Saldırganlığın doğuştan gelen bir güdü olduğunu kabul edenlerin bir bölümü, saldırganlığın cinsel dürtünün bir parçası olduğu görüşündedir.
özellikle erkeklerin kadınlara ve eşlerine yaptıktan saldırgan davranışlar ve cinsel saldınlar, aile içinde ve dışında çocuklara ve gençlere karşı saldırgan tutumları, cinsel sömürü, taciz ve saldırılar bu görüşü doğrular niteliktedir.
İnsanlar toplumsallaştıkça, eğitim ve kültür düzeyleri geliştikçe baskı ve denetim altına alınan, değişen, gelişen saldırgan davranışlar bireysel ve toplumsal nedenlerle su üstüne çıkabilir, başkalarına zarar veren eylemlere dönüşebilir.
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde güncelliğini koruyan saldırgan davranışlar arasında aile içinde ve dışında kadınlara yapılan saldırılar, cinsel tacizlerle aile içinde ve dışında çocuklara, gençlere yapılan cinsel taciz ve saldırılar yer almaktadır.
Özellikle toplumumuzda, kadınlara yönelik saldırılar bütün toplum kesimlerinde değişik oranlarda yaygın olarak görülmektedir.
Taşıt araçlannda, çarşıda, pazarda, işde, caddede, sokakta söz atmadan başlayan bu tür davranışlar el, kol saldırılarına varmaktadır.
Evde ve dışarda kadınlara yönelik saldırıların başında cinsel saldırıyı da içeren açık saçık konuşma, elle, kolla saldırı, tecavüz, yasak aşk (ensest) yer alır.
Özcan Köknel, Yaşamın Zaferi
Saldırganlık (mütecavizlik) (aggressiveness) başka kişilere ya da nesnelere yönelmiş olan zarar verici, yok edici davranış biçimidir.
Saldırganlığın kaynağına ilişkin türlü kuramlar, varsayımlar Heri sürülmüş, değişik yorumlar yapılmıştır. Bunlar iki büyük grup altında toplanabilir: Birinci grupta yer alan görüşler saldırganlığı doğuştan gelen; ikinci grupta yer alanlar sonradan kazanılan bir güdü olarak kabul etmişlerdir.
Saldırganlığın doğuştan gelen bir güdü olduğunu kabul edenlerin bir bölümü, saldırganlığın cinsel dürtünün bir parçası olduğu görüşündedir.
İnsanlar toplumsallaştıkça, eğitim ve kültür düzeyleri geliştikçe baskı ve denetim altına alınan, değişen, gelişen saldırgan davranışlar bireysel ve toplumsal nedenlerle su üstüne çıkabilir, başkalarına zarar veren eylemlere dönüşebilir.
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde güncelliğini koruyan saldırgan davranışlar arasında aile içinde ve dışında kadınlara yapılan saldırılar, cinsel tacizlerle aile içinde ve dışında çocuklara, gençlere yapılan cinsel taciz ve saldırılar yer almaktadır.
Özellikle toplumumuzda, kadınlara yönelik saldırılar bütün toplum kesimlerinde değişik oranlarda yaygın olarak görülmektedir.
Taşıt araçlannda, çarşıda, pazarda, işde, caddede, sokakta söz atmadan başlayan bu tür davranışlar el, kol saldırılarına varmaktadır.
Evde ve dışarda kadınlara yönelik saldırıların başında cinsel saldırıyı da içeren açık saçık konuşma, elle, kolla saldırı, tecavüz, yasak aşk (ensest) yer alır.
Özcan Köknel, Yaşamın Zaferi