Nafiz_Yılmaz
Üye
SARIKIZ EFSANESİ
İda Efsanesi Edremit Körfezi’nin kuzeyindeki Kaz Dağı’nın mitolojide önemli bir yeri vardır. İlk güzellik yarışması burada yapılmıştır, Baştanrı Zeus, Ganimedes’i bu dağdan kaçırmış; Paris, İda’da büyüyüp evlenmiştir. Troya Savaşı da tanrılarca buradan izlenmiştir.
Zeus, Girit’teki İda Dağı’nda Anadolu’nun matriyarkal tanrısı olan Kybele tarafından doğurulmuştu. Anadolu’nun ikinci bir İda Dağı’nda, karısı Hera ile evlenmişti. Güya toprağı ilkah edici yağmur, orada toprağa kavuştu. İda Dağı güney Frigya’da Koca Katran Dağları denilen bir dağ zincirinin en yüksek zirvesidir. İlyada da hep “Ana İda” veya “Çok Pınarlı İda”, diye anılır. Zeus Truva Savaşı’nı bu tepeden seyreder. Skamander (Küçük Menderes) nehri oradan akmaya başlar.Güya bir gün Herkül çok susamış ve İda Dağı’nın eteğini kazmış. İşte o zaman Skamander akmaya başlamış. Onun suyunda ayışığında yıkanan kadınların saçları altın sarısı olurmuş. Truva havalisinin bütün kızları zifaf gecesi arifesinde Skamander nehrinde yıkanırmış.
Aynı yöre, Müslümanlığın yayılışından sonra da çeşitli söylencelere konu olmuştur. Sarıkız, bunların en yaygınıdır. Söylencenin kahramanı Sarıkız burada kaz çobanlığı yaptığı için dağ “Kaz Dağı” diye anılmaya başlanmıştır. Bu olaya ilişkin anlatılan Sarıkız efsanesi şöyledir:
Edremit’in Güre Köyü’nde yaşayan Sarıkız çok güzel, güzel olduğunca da iyi yürekli, yardımsever bir kızdır. Bu özellikleri nedeniyle çekemeyenleri de çoktur. Yaşantısı çeşitli söylentilere yol açar.
Çıkarılan söylentiler babayı çok üzer, ama elinden bir şey gelmez. Sarıkız’ın önünde beş-on kaz katarak dağa bırakır. Orada yaşamını sürdürebilmesi iyi bir insan olduğunu kanıtlayacaktır. Sarıkız sessizce katlanır. Bir gün babası onu görmeye gelir. Dağa tırmanırken yorulur ve kızından su ister. Sarıkız’ın dağın tepesinden elini uzatarak körfezden tasını doldurup, kendisine uzatmasıyla adamcağız şaşkına döner. Kızının erdiğini anlar, öneünde namaz kılar. Ancak sırrının anlaşılması ile Sarıkız oracıkta ölür. Baba çok üzülür, oralardan gitmek üzere uzaklaşır. O da bir tepede can verir. Kaz Dağı adının bu söylenceden geldiği öne sürülmektedir. Dağın en yüksek doruğu “Sarıkız Tepesi”, babasının öldüğü yer de “Baba Dağı” olarak anılmaktadır.
Sarıkız’ın gömüsü Sarıkız Tepesi’ndedir. Bu gömü Türkmenlerce kutsal sayılmaktadır. Her yıl eylül ayında ziyaret edilir. Yozgat, Antalya yörelerinden gelenler olur. Törenlerin üç gün üç gece sürdüğü söylenmektedir.
İda Efsanesi Edremit Körfezi’nin kuzeyindeki Kaz Dağı’nın mitolojide önemli bir yeri vardır. İlk güzellik yarışması burada yapılmıştır, Baştanrı Zeus, Ganimedes’i bu dağdan kaçırmış; Paris, İda’da büyüyüp evlenmiştir. Troya Savaşı da tanrılarca buradan izlenmiştir.
Zeus, Girit’teki İda Dağı’nda Anadolu’nun matriyarkal tanrısı olan Kybele tarafından doğurulmuştu. Anadolu’nun ikinci bir İda Dağı’nda, karısı Hera ile evlenmişti. Güya toprağı ilkah edici yağmur, orada toprağa kavuştu. İda Dağı güney Frigya’da Koca Katran Dağları denilen bir dağ zincirinin en yüksek zirvesidir. İlyada da hep “Ana İda” veya “Çok Pınarlı İda”, diye anılır. Zeus Truva Savaşı’nı bu tepeden seyreder. Skamander (Küçük Menderes) nehri oradan akmaya başlar.Güya bir gün Herkül çok susamış ve İda Dağı’nın eteğini kazmış. İşte o zaman Skamander akmaya başlamış. Onun suyunda ayışığında yıkanan kadınların saçları altın sarısı olurmuş. Truva havalisinin bütün kızları zifaf gecesi arifesinde Skamander nehrinde yıkanırmış.
Aynı yöre, Müslümanlığın yayılışından sonra da çeşitli söylencelere konu olmuştur. Sarıkız, bunların en yaygınıdır. Söylencenin kahramanı Sarıkız burada kaz çobanlığı yaptığı için dağ “Kaz Dağı” diye anılmaya başlanmıştır. Bu olaya ilişkin anlatılan Sarıkız efsanesi şöyledir:
Edremit’in Güre Köyü’nde yaşayan Sarıkız çok güzel, güzel olduğunca da iyi yürekli, yardımsever bir kızdır. Bu özellikleri nedeniyle çekemeyenleri de çoktur. Yaşantısı çeşitli söylentilere yol açar.
Çıkarılan söylentiler babayı çok üzer, ama elinden bir şey gelmez. Sarıkız’ın önünde beş-on kaz katarak dağa bırakır. Orada yaşamını sürdürebilmesi iyi bir insan olduğunu kanıtlayacaktır. Sarıkız sessizce katlanır. Bir gün babası onu görmeye gelir. Dağa tırmanırken yorulur ve kızından su ister. Sarıkız’ın dağın tepesinden elini uzatarak körfezden tasını doldurup, kendisine uzatmasıyla adamcağız şaşkına döner. Kızının erdiğini anlar, öneünde namaz kılar. Ancak sırrının anlaşılması ile Sarıkız oracıkta ölür. Baba çok üzülür, oralardan gitmek üzere uzaklaşır. O da bir tepede can verir. Kaz Dağı adının bu söylenceden geldiği öne sürülmektedir. Dağın en yüksek doruğu “Sarıkız Tepesi”, babasının öldüğü yer de “Baba Dağı” olarak anılmaktadır.
Sarıkız’ın gömüsü Sarıkız Tepesi’ndedir. Bu gömü Türkmenlerce kutsal sayılmaktadır. Her yıl eylül ayında ziyaret edilir. Yozgat, Antalya yörelerinden gelenler olur. Törenlerin üç gün üç gece sürdüğü söylenmektedir.