Lengerli Sapka ve Cercici, iki yakın arkadaştı. Lengerli Sapka, başında her zaman rengarenk, yamalı bir sapka taşıyan, neşeli ve biraz da başına buyruk bir tavşandı. Cercici ise, büyük, yuvarlak gözlere ve uzun, kıvırcık bir kuyruğa sahip, uysal ve düşünceli bir kirpidir.
Bir gün, güneş tepedeyken, Lengerli Sapka heyecanlı bir şekilde Cercici’nin evinin önünde belirdi. “Cercici, Cercici! Harika bir fikir buldum!” diye bağırdı, nefes nefese.
Cercici, küçük evinin kapısından kafasını uzattı. “Ne oldu Lengerli Sapka? Yine mi bir macera peşindesin?” diye sordu usulca. Lengerli Sapka her zaman bir şeyler peşinde koşardı, bu yüzden Cercici şaşırmamıştı.
“Maceradansa daha iyisi! Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesindeki şeftali ağacının en olgun şeftalilerini çalacağız!” dedi Lengerli Sapka gözleri parlayarak. Cercici gözlerini kocaman açtı. Büyük Büyükanne Tilki, ormanın en korkunç hayvanlarından biriydi. “Ama Lengerli Sapka, o çok tehlikeli!” diye itiraz etti.
Lengerli Sapka ise, “ Korkma Cercici! Benim planım mükemmel! Benim muhteşem Lengerli Sapkam sayesinde kimse bizi görmeyecek!” dedi ve rengarenk şapkasını gösterdi. Cercici ikna olmamıştı ama Lengerli Sapka’nın ısrarlarına dayanamadı.
İki arkadaş, gün batımında Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gizlice girdiler. Lengerli Sapka, şapkasını dikkatlice yere koydu. Şapka, büyük ve renkli olduğu için, sanki bahçedeki çiçeklerin arasında bir çiçek gibi duruyordu. Lengerli Sapka ve Cercici, şapkayı gizli bir saklanma yeri gibi kullanmayı planlamışlardı.
Şeftaliler ağacın en tepesindeydi. Lengerli Sapka, uzun bacaklarıyla hızla ağaca tırmandı ve en olgun şeftalileri toplamaya başladı. Cercici ise, endişeyle aşağıdan bekliyordu. Birden, kuş seslerinin arasında, Büyük Büyükanne Tilki'nin hırıltılı sesi duyuldu.
Lengerli Sapka, korkuyla şeftalileri bırakarak aşağı indi. İki arkadaş, hızla Lengerli Sapka’nın rengarenk şapkasının yanına koştular ve saklandılar. Büyük Büyükanne Tilki, bahçesinde dolaşmaya başladı. Fakat rengarenk şapka, bahçenin diğer çiçekleri arasında öyle güzel duruyordu ki Tilki, iki arkadaşın orada saklandığını fark edemedi.
Büyük Büyükanne Tilki, bir süre sonra bahçeden ayrıldı. Lengerli Sapka ve Cercici, nefes nefese ve korkudan titreyerek saklandıkları yerden çıktılar. Topladıkları şeftalilerle eve doğru koştular.
Eve vardıklarında, yorgun ama çok mutluydular. O gece, çaldıkları şeftalileri paylaştılar ve maceralarını anlattılar. Cercici, bir daha asla Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gitmeyeceğine karar verdi. Lengerli Sapka ise, sadece macera peşinde koşmanın tehlikeli olduğunu, bazen planlarının beklediği gibi gitmeyebileceğini öğrendi. Ve bir dahaki macerasında, Lengerli Sapkası'nın mucizevi yeteneklerine fazla güvenmeyeceğini biliyordu. O gece, iki arkadaş, birlikte yedikleri tatlı şeftalilerin tadını çıkararak, öğrendikleri dersleri unutmayacaklarını düşündüler.
Bir gün, güneş tepedeyken, Lengerli Sapka heyecanlı bir şekilde Cercici’nin evinin önünde belirdi. “Cercici, Cercici! Harika bir fikir buldum!” diye bağırdı, nefes nefese.
Cercici, küçük evinin kapısından kafasını uzattı. “Ne oldu Lengerli Sapka? Yine mi bir macera peşindesin?” diye sordu usulca. Lengerli Sapka her zaman bir şeyler peşinde koşardı, bu yüzden Cercici şaşırmamıştı.
“Maceradansa daha iyisi! Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesindeki şeftali ağacının en olgun şeftalilerini çalacağız!” dedi Lengerli Sapka gözleri parlayarak. Cercici gözlerini kocaman açtı. Büyük Büyükanne Tilki, ormanın en korkunç hayvanlarından biriydi. “Ama Lengerli Sapka, o çok tehlikeli!” diye itiraz etti.
Lengerli Sapka ise, “ Korkma Cercici! Benim planım mükemmel! Benim muhteşem Lengerli Sapkam sayesinde kimse bizi görmeyecek!” dedi ve rengarenk şapkasını gösterdi. Cercici ikna olmamıştı ama Lengerli Sapka’nın ısrarlarına dayanamadı.
İki arkadaş, gün batımında Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gizlice girdiler. Lengerli Sapka, şapkasını dikkatlice yere koydu. Şapka, büyük ve renkli olduğu için, sanki bahçedeki çiçeklerin arasında bir çiçek gibi duruyordu. Lengerli Sapka ve Cercici, şapkayı gizli bir saklanma yeri gibi kullanmayı planlamışlardı.
Şeftaliler ağacın en tepesindeydi. Lengerli Sapka, uzun bacaklarıyla hızla ağaca tırmandı ve en olgun şeftalileri toplamaya başladı. Cercici ise, endişeyle aşağıdan bekliyordu. Birden, kuş seslerinin arasında, Büyük Büyükanne Tilki'nin hırıltılı sesi duyuldu.
Lengerli Sapka, korkuyla şeftalileri bırakarak aşağı indi. İki arkadaş, hızla Lengerli Sapka’nın rengarenk şapkasının yanına koştular ve saklandılar. Büyük Büyükanne Tilki, bahçesinde dolaşmaya başladı. Fakat rengarenk şapka, bahçenin diğer çiçekleri arasında öyle güzel duruyordu ki Tilki, iki arkadaşın orada saklandığını fark edemedi.
Büyük Büyükanne Tilki, bir süre sonra bahçeden ayrıldı. Lengerli Sapka ve Cercici, nefes nefese ve korkudan titreyerek saklandıkları yerden çıktılar. Topladıkları şeftalilerle eve doğru koştular.
Eve vardıklarında, yorgun ama çok mutluydular. O gece, çaldıkları şeftalileri paylaştılar ve maceralarını anlattılar. Cercici, bir daha asla Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gitmeyeceğine karar verdi. Lengerli Sapka ise, sadece macera peşinde koşmanın tehlikeli olduğunu, bazen planlarının beklediği gibi gitmeyebileceğini öğrendi. Ve bir dahaki macerasında, Lengerli Sapkası'nın mucizevi yeteneklerine fazla güvenmeyeceğini biliyordu. O gece, iki arkadaş, birlikte yedikleri tatlı şeftalilerin tadını çıkararak, öğrendikleri dersleri unutmayacaklarını düşündüler.