• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

şeftali Hirsizlari

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Lengerli Sapka ve Cercici, iki yakın arkadaştı. Lengerli Sapka, başında her zaman rengarenk, yamalı bir sapka taşıyan, neşeli ve biraz da başına buyruk bir tavşandı. Cercici ise, büyük, yuvarlak gözlere ve uzun, kıvırcık bir kuyruğa sahip, uysal ve düşünceli bir kirpidir.

Bir gün, güneş tepedeyken, Lengerli Sapka heyecanlı bir şekilde Cercici’nin evinin önünde belirdi. “Cercici, Cercici! Harika bir fikir buldum!” diye bağırdı, nefes nefese.

Cercici, küçük evinin kapısından kafasını uzattı. “Ne oldu Lengerli Sapka? Yine mi bir macera peşindesin?” diye sordu usulca. Lengerli Sapka her zaman bir şeyler peşinde koşardı, bu yüzden Cercici şaşırmamıştı.

“Maceradansa daha iyisi! Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesindeki şeftali ağacının en olgun şeftalilerini çalacağız!” dedi Lengerli Sapka gözleri parlayarak. Cercici gözlerini kocaman açtı. Büyük Büyükanne Tilki, ormanın en korkunç hayvanlarından biriydi. “Ama Lengerli Sapka, o çok tehlikeli!” diye itiraz etti.

Lengerli Sapka ise, “ Korkma Cercici! Benim planım mükemmel! Benim muhteşem Lengerli Sapkam sayesinde kimse bizi görmeyecek!” dedi ve rengarenk şapkasını gösterdi. Cercici ikna olmamıştı ama Lengerli Sapka’nın ısrarlarına dayanamadı.

İki arkadaş, gün batımında Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gizlice girdiler. Lengerli Sapka, şapkasını dikkatlice yere koydu. Şapka, büyük ve renkli olduğu için, sanki bahçedeki çiçeklerin arasında bir çiçek gibi duruyordu. Lengerli Sapka ve Cercici, şapkayı gizli bir saklanma yeri gibi kullanmayı planlamışlardı.

Şeftaliler ağacın en tepesindeydi. Lengerli Sapka, uzun bacaklarıyla hızla ağaca tırmandı ve en olgun şeftalileri toplamaya başladı. Cercici ise, endişeyle aşağıdan bekliyordu. Birden, kuş seslerinin arasında, Büyük Büyükanne Tilki'nin hırıltılı sesi duyuldu.

Lengerli Sapka, korkuyla şeftalileri bırakarak aşağı indi. İki arkadaş, hızla Lengerli Sapka’nın rengarenk şapkasının yanına koştular ve saklandılar. Büyük Büyükanne Tilki, bahçesinde dolaşmaya başladı. Fakat rengarenk şapka, bahçenin diğer çiçekleri arasında öyle güzel duruyordu ki Tilki, iki arkadaşın orada saklandığını fark edemedi.

Büyük Büyükanne Tilki, bir süre sonra bahçeden ayrıldı. Lengerli Sapka ve Cercici, nefes nefese ve korkudan titreyerek saklandıkları yerden çıktılar. Topladıkları şeftalilerle eve doğru koştular.

Eve vardıklarında, yorgun ama çok mutluydular. O gece, çaldıkları şeftalileri paylaştılar ve maceralarını anlattılar. Cercici, bir daha asla Büyük Büyükanne Tilki’nin bahçesine gitmeyeceğine karar verdi. Lengerli Sapka ise, sadece macera peşinde koşmanın tehlikeli olduğunu, bazen planlarının beklediği gibi gitmeyebileceğini öğrendi. Ve bir dahaki macerasında, Lengerli Sapkası'nın mucizevi yeteneklerine fazla güvenmeyeceğini biliyordu. O gece, iki arkadaş, birlikte yedikleri tatlı şeftalilerin tadını çıkararak, öğrendikleri dersleri unutmayacaklarını düşündüler.
 
Şeftali Hırsızları: Minik Muz ve Uçan Armut

Minik Muz, adı üstünde minicik bir muzdu. Ama cesareti, boyundan çok daha büyüktü. Arkadaşı Uçan Armut ise, adından da anlaşılacağı gibi, ufak bir rüzgarda bile havalanabilen, biraz da uçarı bir armuttu. İkisi de Bay Şeftali'nin bahçesindeki kocaman, sulu şeftalilere göz koymuşlardı.

Bay Şeftali, şeftalilerini korumak için her türlü önlemi almıştı: Çitler, korkuluklar, hatta bir de gürültülü bir korkuluk kuşu! Ama Minik Muz ve Uçan Armut, bu engellere gülüp geçtiler.

İlk girişimleri tam bir fiyaskoydu. Minik Muz, korkuluk kuşunun gürültüsünden ödüne kaçarak, çitlere takılıp kaldı. Uçan Armut ise, rüzgarın şiddetinden dolayı bahçenin tam ortasına düştü ve bir tavşanın kahvaltısı olmaya çok yaklaştı.

İkinci denemelerinde daha zekice davrandılar. Uçan Armut, rüzgarı kullanarak çitin üzerinden uçtu ve içeriye sızdı. Minik Muz ise, tavşanı aldatarak dikkatini dağıttı. Tavşana, "Bak, harika bir havuç buldum! Bu, senden çok daha güzel!" diye bağırarak onu uzaklaştırdı.

Uçan Armut, şeftalileri toplamaya başlarken, Minik Muz da bahçenin etrafını kollamaya başladı. Ama bir sorun vardı: Uçan Armut, şeftaliyi ağacından koparırken, o kadar heyecanlanmıştı ki, kendi kendine dönmeye başladı! Hızla dönen Uçan Armut, topladığı şeftalileri havada savuruyordu.

Şeftaliler her yöne doğru uçuyordu! Bazıları Bay Şeftali'nin kafasına, bazıları korkuluk kuşuna, bazıları da tavşanın yeni bulduğu havuçlara düştü. Minik Muz ve Uçan Armut, kahkahadan kırılıyordu. Bahçenin hali perişandı, ama o kadar komik bir manzaraydı ki, hiç kimse kızamıyordu.

Bay Şeftali, şeftalilerinin yarısını kaybetmesine rağmen, kahkahadan gözünden yaş geldiğini fark etti. Minik Muz ve Uçan Armut'un neşeli hırsızlığını oldukça eğlenceli bulmuştu. "Tamam, tamam," dedi gülerek, "sizden birer şeftali alabilirsiniz. Ama bir daha böyle bir kargaşa çıkarmayın lütfen!"

Minik Muz ve Uçan Armut, her biri birer şeftaliyle eve döndüler. Onlar için en büyük ödül, komik maceralarına ve Bay Şeftali'nin hoşgörüsüne şahit olmuş olmaktı. Ve böylece, Şeftali Hırsızları, bir daha asla gerçek hırsızlık yapmadılar, sadece çok komik ve biraz da yaramaz maceralar yaşamaya devam ettiler.
 
Geri
Top