• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu resim yarışması başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de beğendiğiniz 2 resmi oylamanız için bekliyoruz...

Serebral Palsy

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Serebral Palsi (SP) gelişimini sürdüren beyinde oluşan bir hasara bağlı kalıcı hareket ve postür bozukluğudur. Beyindeki lezyon kas tonusu ve koordinasyonunda sorunlar yaratır, zamanla kas iskelet sisteminde ikincil bozukluklar da gelişir. SP tablosu doğum öncesinde, doğum sırasında veya doğum sonrası erken dönemde oluşan beyin lezyonlarında görülür. Beynin erken gelişim döneminde ve ilerleyici olmayan beyin lezyonlarının tümü SP olarak tanımlanabilir. Nöromotor kontrol bozukluğu dışında SP' de ayrıca görme, konuşma, yutma ve bilişsel işlev bozuklukları da olabilir.

Risk Faktörleri
Öyküsünde aşağıdaki sorunlar bulunan bebeklerde SP riski yüksektir.

* Doğum öncesi

* Enfeksiyonlar

* Kanamalar

* Plasental yetmezlik

* İlaç kullanımı

* Travma

* Radyasyon

* Doğum Prematürite (36. haftadan erken doğum)

* Düşük doğum ağırlığı (2500 gr'dan az)

* Zor / Müdahaleli doğum öyküsü

* Prezentasyon anomalileri

* Çoğul gebelik

* Doğum sonrası ( 0 - 6 yaş )

* Neonatal hiperbilüribinemi

* Neonatal enfeksiyonlar sepsis, menenjit

* Konvülsiyonlar

* Kafa travması

* Merkezi sinir sistemi enfeksiyonları​

SP (serebral palsi ), beyin hasarı oluştuktan sonra vücutta tutulan bölgelere göre sınıflandırılabilir :

1) Hemiplejik Tip : Vücudun bir yarısında tutulum vardır.

2) Diplejik Tip : Bacaklarda baskın olmak üzere dört ekstremitede de tutulum vardır. Bu gruptaki hastaların çoğu 7 yaşa kadar yürür.

3) Kuadriplejik Tip : Dört ekstremite birden şiddetli tutulmuştur. Bu hastaların sadece % 10'u yürür. 7 yaşa kadar yürüyemeyenlerden, hayatları boyunca ambulasyon beklenmez.

Beyinin tutulan bölgesine göre hastalık çeşitli tablolar ile çıkabilir. Buna göre fizyolojik sınıflama yapılırsa:

1) Spastik tip: En sık rastlanılan tiptir. Piramidal sistem tutulumu mevcuttur. Hipertonisite vardır ve daha çok fleksor kas grupları etkilenir.

2) Atetoid tip: Basal ganglionlar tutulmuştur. İstemsiz hareketler, konuşma güçlüğü ve anlamsız yüz gibi belirtiler vardır.

3) Ataksik : serebellum ve beyin kökü tutulumu vardır. Tremor, nistagmus ve denge problemleri izlenir.

4) Yaygın bozukluk : Rijidite, zeka geriliği, yürüme ve konuşma bozukluğu, ağızdan tükrük akması, idrar - gaita inkontinansı gibi belirtiler ile seyreder. Prognozu en kötü tiptir. Klinik muayenede ; motor, postür ve denge problemlerine ek olarak duyu bozukluğu, konuşma bozukluğu, algılama bozukluğu, zeka geriliği, epilepsi, iskelette gelişme bozukluğu, kalça çıkığı ve hipersalivasyon olabilir. Daha çok spastik ve hemiplejik tip hakimdir. Ekstremiteler tutulduğunda karakteristik bir postür alırlar.

SEREBRAL PALSİDE TEDAVİ AMAÇLARI

* Sosyalite

* Okul katılımı

* Ağrıların azaltılması

* Mobilite ve fonksiyon'un arttırılması

* Eklem çıkıklarının önlenmesi

* Oturma ve yeterli yürümenin sağlanması​

SEREBRAL PALSİDE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

1)Medikal tedavi:Beslenmeyi düzenlemek Nöbetleri durdurmak

Genel sağlık önlemleri (aşılama). Spastisite ve hareket bozukluğunu azaltmak. Oral medikasyonlar. İntratekal medikasyonlar

Kemonöroliz (fenol,botulinum toksini)

2)REFLEKSOLOJİ

3)Psikolojik tedavi

4)Özel eğitim

5)Fizyoterapi

6)İş-uğraşı terapisi

7)Ortezler

8)Ortopedik tedavi. Düzeltici alçılama. Cerrahi Tedavi

9)Nöroşirurjik girişimler. Talamotomi. Derin beyin stimulasyonu. Selektif dorsal rizotomi

10)Elektrostimulasyon. Fonksiyonel elektrik stimulasyon yöntemleri Repetatif manyetik stimulasyon

REFLEKSOLOJİ İLE TEDAVİ;

SP'nin tedavisi var mıdır?

Merkez sinir sistemine çeşitli yöntemlerle gönderilen duysal uyarıların refleks olarak motor yanıt oluşturduğu bilinmektedir. SP'de yoğun olarak kullanılan refleksoloji tedavisi uzmanların çoklu araştırma prensibine dayanan ve ilgili sinir uçlarına manüel bası ile uygulanan terapilerdir.

Beynin sağlam bölgeleri hasarlı bölgelere ait fonksiyonları üstlenmesine , yeni sinapslar oluşmasına yardımcı olunur ve 5-6 yaşına kadar beyindeki nöronlar yeniden organize olurlar, buna bağlı olarak bazı fonksiyonlar kısmen kazanılmaktadır. Bu sürece nöronal plastisite denmektedir. Refleksoloji ile nöronal plastisiteyi hızlandırmak ve duysal entegrasyonu artırmak ve bazı yöntemlerin erken aylardan itibaren uygulanması ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Refleksoloji ile bu yöntem tüm dünyaca kesinlik kazanmış ve uygulama yelpazesi günden güne artış göstermiştir.

Refleksoloji tekniklerin genel amacı kas tonusunu normalleştirmek, gövdede ileri denge reaksiyonlarını geliştirmek ve normal hareket paternlerini fasilite etmektir. Bazı uyarı noktalarından verilen basınç kas iğciğinden kalkan germe refleksini inhibe ederek spastik kas tonusunu azaltır.

Refleksoloji de amaç:

Anormal postür ve paternlerin düzeltilmesi, oluşabilecek deformitelerin önlenmesi, mevcut becerilerin geliştirilmesi, yeni becerilerin öğretilmesi, üst ekstremitelerin fonksiyonel kullanımı sağlamak, yürüme eğitimi vermek, konuşama merkezine yapılan çalışma ile anlaşabilir konuşmayı sağlamaktır. Refleksoloji merkezlerimizde hastanın çocuk olduğu, ruhsal ve fiziksel gelişimi için çevresi ve diğer çocuklarla iletişiminin önemi unutulmamalı, topluma kazandırılmış mutlu bir birey olması hedeflenmelidir.
 
Geri
Top