Bazıları siyasetle yaşar. Onları iktidar ayakta tutar.
Celal Bayar, dalya diyene kadar kapısında el öpme kuyruğu vardı.
İsmet İnönü, kendisine 80 yaşına kadar yaşama azmi veren siyasetten koptuktan 50 gün sonra öldü.
Seçim depreminden sonra siyaset hayatımız, Erbakan'dan Ecevit'e, Bahçeli'den Yılmaz'a, Çiller’e kadar son kullanma tarihi geçmiş liderlerle doldu.
Kimileri "Geri dön" çağrılarına "İstemem yan cebime" nazı yaparken, kimileri ciddi ciddi nasıl geçineceğini düşünüyor.
Onlar için "siyasetsiz hayatı kullanma kılavuzu" vermek istiyorum bugün.
Bakın dünyaca tanınmış üç devrik lider, kaybedilmiş bir seçimin sonrasını nasıl anlatıyor...
FRANÇOIS MITTERRAND
Kaybettiği bir seçimle Elysee Sarayı'na veda eden Fransız devlet başkanı François Mitterrand, bir söyleşisinde seçim kaybetme duygusunu şöyle tarif etmişti:
"Kendinizi gözden düşmüş, bir kenara itilmiş hissedersiniz. Bunun geri döndürülemez olduğunu sanıp kendinizi koyuverirsiniz. Oysa yaşamın gerçekte sınırsız bir gücü vardır ve ertesi sabah, gelecek hafta ya da sabırlı olanlar için bir - iki yıl sonra durum değişir."
Oysa kendisi devrildikten altı ay sonra 80 yaşında öldü.
Mezar taşına, Willy Brandt'ın mezarında yazan şu kısa cümlenin yazılmasını istedi:
“Elimden geleni yaptım."
MARGARET THATCHER
11 yıllık başbakanlıktan sonra bir sandık darbesiyle devrilen İngilizler'in "Demir Leydi"si, anılarında istifa ettiği geceyi şöyle yazdı:
"Görev başındaki son günüm Çarşamba'ydı. Sabah erkenden çalışma odama girip geride bir şey kalıp kalmadığını son bir kez kontrol ettim. Anahtarım alınmış olduğundan, içeri girememek kötü bir sürpriz oldu. İlk gelişimde olduğu gibi 10 Numara'nın (Başbakanlık konutunun) tüm çalışanları ön holde toplanmıştı. Ellerini sıktım. Bazıları ağlıyordu.
Kendimi tutmaya çalıştım ama tıpkı 11 yıl önceki gelişimde olduğu gibi beni alkışlayanların arasından geçerken göz yaşlarım yanaklarımdan süzüldü. Yardımcım yanaklarımdaki rimel izlerini sildi. Kapıdaki basın mensuplarına 'Yeni bir dönem açılmaktadır' dedim, el sallayıp henüz bilmediğim bir geleceğe gitmek üzere otomobile bindim."
Thatcher, halen konferanslar veriyor ve eski bir bakanına göre "iktidarı yitirmenin acısını içkiyle unutmaya çalışıyor."
MIHAIL GORBAÇOV
Sovyetler'in son başkanı Mihail Gorbaçov, tarihin akışını değiştiren bir devre imza attıktan sonra önce işini, sonra eşini kaybetti. Ama yıkılmadı. Bir vakıf kurup uluslararası ilişkiler konusunda araştırmalara girişti. Anılarından kazandığı 1 milyon dolarla geçinmeye çalıştı. Paralarını yatırdığı banka batınca beş parasız kaldı. Krizi aşmak için Pizza Hut reklamına çıktı. San Remo Müzik Festivali'nde sahne aldı. "Bu kadar da olmaz" diyenlere şu cevabı verdi: "Benim gibi siyaset emeklileri politikayı bırakınca sudan çıkmış balığa dönüyor. Ama hayat, sadece siyaset değil."
Şimdilerde konferanslarla geçimini sağlıyor. Son Türkiye ziyaretinde "Belki de Rusya yeniden Gorbaçov'u göreve çağıracak" diyordu. Umut, herkesin ekmeği...
Celal Bayar, dalya diyene kadar kapısında el öpme kuyruğu vardı.
İsmet İnönü, kendisine 80 yaşına kadar yaşama azmi veren siyasetten koptuktan 50 gün sonra öldü.
Seçim depreminden sonra siyaset hayatımız, Erbakan'dan Ecevit'e, Bahçeli'den Yılmaz'a, Çiller’e kadar son kullanma tarihi geçmiş liderlerle doldu.
Kimileri "Geri dön" çağrılarına "İstemem yan cebime" nazı yaparken, kimileri ciddi ciddi nasıl geçineceğini düşünüyor.
Onlar için "siyasetsiz hayatı kullanma kılavuzu" vermek istiyorum bugün.
Bakın dünyaca tanınmış üç devrik lider, kaybedilmiş bir seçimin sonrasını nasıl anlatıyor...
FRANÇOIS MITTERRAND
Kaybettiği bir seçimle Elysee Sarayı'na veda eden Fransız devlet başkanı François Mitterrand, bir söyleşisinde seçim kaybetme duygusunu şöyle tarif etmişti:
"Kendinizi gözden düşmüş, bir kenara itilmiş hissedersiniz. Bunun geri döndürülemez olduğunu sanıp kendinizi koyuverirsiniz. Oysa yaşamın gerçekte sınırsız bir gücü vardır ve ertesi sabah, gelecek hafta ya da sabırlı olanlar için bir - iki yıl sonra durum değişir."
Oysa kendisi devrildikten altı ay sonra 80 yaşında öldü.
Mezar taşına, Willy Brandt'ın mezarında yazan şu kısa cümlenin yazılmasını istedi:
“Elimden geleni yaptım."
MARGARET THATCHER
11 yıllık başbakanlıktan sonra bir sandık darbesiyle devrilen İngilizler'in "Demir Leydi"si, anılarında istifa ettiği geceyi şöyle yazdı:
"Görev başındaki son günüm Çarşamba'ydı. Sabah erkenden çalışma odama girip geride bir şey kalıp kalmadığını son bir kez kontrol ettim. Anahtarım alınmış olduğundan, içeri girememek kötü bir sürpriz oldu. İlk gelişimde olduğu gibi 10 Numara'nın (Başbakanlık konutunun) tüm çalışanları ön holde toplanmıştı. Ellerini sıktım. Bazıları ağlıyordu.
Kendimi tutmaya çalıştım ama tıpkı 11 yıl önceki gelişimde olduğu gibi beni alkışlayanların arasından geçerken göz yaşlarım yanaklarımdan süzüldü. Yardımcım yanaklarımdaki rimel izlerini sildi. Kapıdaki basın mensuplarına 'Yeni bir dönem açılmaktadır' dedim, el sallayıp henüz bilmediğim bir geleceğe gitmek üzere otomobile bindim."
Thatcher, halen konferanslar veriyor ve eski bir bakanına göre "iktidarı yitirmenin acısını içkiyle unutmaya çalışıyor."
MIHAIL GORBAÇOV
Sovyetler'in son başkanı Mihail Gorbaçov, tarihin akışını değiştiren bir devre imza attıktan sonra önce işini, sonra eşini kaybetti. Ama yıkılmadı. Bir vakıf kurup uluslararası ilişkiler konusunda araştırmalara girişti. Anılarından kazandığı 1 milyon dolarla geçinmeye çalıştı. Paralarını yatırdığı banka batınca beş parasız kaldı. Krizi aşmak için Pizza Hut reklamına çıktı. San Remo Müzik Festivali'nde sahne aldı. "Bu kadar da olmaz" diyenlere şu cevabı verdi: "Benim gibi siyaset emeklileri politikayı bırakınca sudan çıkmış balığa dönüyor. Ama hayat, sadece siyaset değil."
Şimdilerde konferanslarla geçimini sağlıyor. Son Türkiye ziyaretinde "Belki de Rusya yeniden Gorbaçov'u göreve çağıracak" diyordu. Umut, herkesin ekmeği...
Bağlantıyı görüntüleme izniniz yok, görüntülemek için:
Giriş yapın veya üye olun.