“Ermeni” meselesinin bu kadar uzun süre gündemde tutulmasının ve ısıtılıp, ısıtılıp önümüze konmasının, büyütülmesinin asıl amacını hepimiz biliyoruz. Aleyhimizdeki çalışmalar; bir ırkın taleplerini aşarak, “Kürt” veya “Ermeni” olmayan ülkelerin parlamentolarına yansımış, anıtlar dikmeye, kanunlar çıkarmaya kadar varmıştır.
Amerikalıların ve Avrupalıların bu “Kürt” ve “Ermeni” hassasiyetleri uzun yıllardır devam ediyor. “Ermeni” meselesinde “Asala”yı çıkardıkları gibi Kürt meselesinde de “PKK” yı çıkarmışlardı. Türkiye uzun yıllar ve büyük harcamalarla bu sorunları çözmeye çalıştı, binlerce şehit verdi. Bunu yaparken siyasi ve ekonomik sıkıntıları da göğüslemek zorunda kaldı.
ABD VE AVRUPA bizdeki tarihi olaylarla ilgili olarak Meclislerinde karar alma, kanun çıkarma hakkını kendilerinde görebiliyorlarsa; Müzeler, Anıtlar açabiliyorlarsa; bizim Parlamentomuz bu ülkelerin soykırımlarını kınayacak kararları niçin almıyor ?
Bir Profesörümüz hakkında dava açabilenlere karşı, bizim “ZENCİ MÜZESİ”, “KIZILDERİLİ HEYKELİ” kurmamız gerekmez mi ? Biz bundan çekindikçe Onlar bizim üzerimize daha çok gelmeklerdir.
Bize İnsan Haklarını, Demokrasiyi, Soykırımı dayatanların ve geçmişimizle hesaplaşma yapmamızı isteyenlerin geçmişlerinde nice soykırımları, katliamları ve zulümleri görüyoruz. Bu konuda Almanya dışında hangisi geçmişi ile hesaplaştı?
Ermeni Hadisesinin olduğu tarihinin 50 yıl öncesi ile bu tarihin 50 yıl sonrası arasında yapılan soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarından bir kısmını aşağıya alıyorum. Aslında bu liste çok uzayıp gider de, biz bir kısmını yazabiliyoruz. Acaba bunlar Avrupalılara, özellikle Papa’ya bir vicdan muhasebesi yaptırabilir mi dersiniz ? Ben O’nlara şöyle haykırmak istiyorum:
Siz önce;
· Topraklarına yerleşerek kovduğunuz, nesillerini tükettiğiniz 15 milyon Kızılderili ve milyonlarca Meksikalıyı,
· Soykırım ve ayırımcılığın mazlumu Zencileri,
· ABD terörüyle ölen milyonlarca Latin Amerikalı’yı
· Dinlerine olan düşmanlığınızı katliamlarla gösterdiğiniz Bosnalıları, Iraklıları, Cezayirlileri, Bize anlatın da, ondan sonra Ermenileri hatırlayın...
Siz önce;
· Saint Barthelemy’debir gecede katlettiğiniz 50.000 Protestanı,
· Hiroşima ve Negasaki’de birkaç dakika içinde yokettiğiniz 1,5 milyon masumu,
· Bask’ta ayrılıkçı diye yıllarca öldürdüğünüz yüzbinlerce genci,
· Daha sonra kol-kola girdiğiniz Komünistleri sokmayacağız diye, dünyayı ayağa kaldırarak Kore’de çıkardığınız Savaşda ölen binlerce asker ve sivili,
· Vietnam'ı, Laos'u, Kamboçya’yı, Kore’yi, Haiti ve Küba'yı.. Bize anlatın da, ondan sonra Ermenileri hatırlayın...
Siz önce;
· Arenalarda aç aslanlara attığınız, yağlı kazıklara geçirdiğiniz, ateşlerde yakdığınız Hristiyanları,
· Din adına Engizasyonda kestiğiniz, yaktığınız onbinlerce dindarı,
· Kudüste’ki Müslüman katliamını,
· Haçlı Seferlerinde gaddarca katlettiğiniz masunları,
· Körfez Savaşında öldürdüğünüz binlerce insanı,
· İşgal altındaki Filistin’de yapılanları, Bize anlatın da, ondan sonra Ermenileri hatırlayın...
Siz önce;
· Manhattanın,
· Nitron Bombasının,
· Diğer ülkeleri mahvedetmek için hazırlamakta olduğunuz virüslerin,
· Biyo-Terörünüzün yapacağı tahriplerin
· Müslüman Ülkeleri işgal niyetinizin,
· Yaptırdığınız sobatajların, ihtilallerin, katliamların,
· Guantanamo, Ebu Garib, Nikaragua, Arjantin,Şili ve daha nice yerlerde savunmasız masum insanlara yaptığınız işkencelerin, Hesabını verin de, ondan sonra Ermenileri hatırlayın...
Ey Amerika,
Eğer sen soykırıma karşı isen, her ülkede demokrasi ve insan haklarının bulunmasını istiyorsan; neden 1 Temmuz 2002 günü hayata geçen Uluslararası Ceza Mahkemesinde soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarından dolayı ABD vatandaşlarının muhakeme edilmesini engellemek için çeşitli ülkelerle “cezasızlık anlaşması” yapmaya çalışıyorsun ?
Eğer sen soykırıma karşı isen;1 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olabileceği uyarısı yapılan “küçük nükleer silahların” geliştirilmesini neden durdurmuyorsun ?
Ellerinde Atom Silahları olduğu için değil; bu silahları üretebilirler (!) diye; Irak’a, İran’a, Suriye’ye saldırılar düzenlemek istiyorsun da; şu anda ellerinde atom silahları olan İsrail’e, Fransa’ya, İngiltere’ye ve diğer bir çok ülkelere karşı sesin çıkmıyor..
“Terörle mücadele”, “ikna diplomasisi” ya da “hür dünyanın korunması” diyerek dünyanın dört bir yanında gizli veya açıktan yaptırdığın darbeleri, işkenceleri, katliamları, operasyonları, bombardımanları “terör” tanımının dışında tutup; başkalarını “terörist” ilan ederek, kendi terörünü neden gözden kaçırmak istiyorsun.
Osmanlı-Ermeni hadisesi sırasında ve o tarihlerden sonra birçoğu sizin desteğinizle yapılmış soykırımların, katliamların, öldürmelerin çok kısa bir Listesini aşağıya alıyorum. Siz bunları görmüyor veya unutabiliyorsunuz da, “Sözde Ermeni Soykırımı”nı neden unutamıyorsunuz ?
Ermeni Hadisesinin olduğu tarihinin 50 yıl öncesi ile bu tarihin 50 yıl sonrası arasında yapılan soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarından bir kısmını aşağıya alıyoruz. Aslında bu liste çok uzayıp gider de, biz bir kısmını yazabiliyoruz. Acaba bunlar size bir vicdan muhasebesi yaptırabilir mi bilmiyoruz..
Aşağıya, bazı soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçlarından örnekleri alıyoruz. Görüleceği üzere, AVRUPA’nın da ABD den aşağı tarafı yoktur.
Başka bir yazımızda; Tarih boyunca ABD ve Avrupa’nın yaptığı soykırımları detayları ile ele almak istiyoruz. O zaman bu devletlerin sabıkaları ve içyüzleri daha iyi görülebilecektir. Biz yalnız 1915 civarı olaylarını aşağıya alıyoruz.
1915 DEN ÖNCEKİ 50 YIL İÇİNDE YAPILMIŞ SOYKIRIMLAR :
(1865-1915)
RUSYA
1877–78 Osmanlı–Rus savaşından sonra 500.000’den fazla insan Rus ve Bulgarlar tarafından katledilmiş idi. 1.250.000 kadarı da yerinden yurdundan ayrılarak göç etmek zorunda kaldı. Aynı yıllarda Bosna’da da büyük katliamlar yapıldı
KIZILDERİLİLER
ABD, keşfinden sonra (1492) Kuzey Amerika topraklarında yaşayan bütün yerli Kızılderililerin % 95’ı yok edilmiştir. 24 Eylül 1863 yılında Winona Dayly Republican gazetesindeki ilanda: “Getirilen her ölü Kızılderili için 200 $ ödül” vaad edilmekteydi.
ABD’nin keşfi esnasında 27 milyon olan Kızılderili nüfusu, 1892’de ancak 1,5 milyona düşmüştü. Theodor Roosvelt şöyle diyordu: “En iyi Kızılderilinin ölü Kızılderili olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmeyeceğim. Ama onda dokuzunun ölü olması gerektiğine inanıyorum. Bunların sebebini de soruşturma niyetinde pek değilim.”
Amerikan demokrasisi denilen şey, böylece yaklaşık 25 milyon yerlinin katledilmesi üzerine kuruldu. İngilizlerin Hindistan’dan çekilmesine kadar 1 milyon’dan fazla Hindu’yu ve müslümanı öldürdüğünü herkes biliyor. (1857-1906)
NİKARAGUA
1885’te Amerikalı korsan Walker’in bölgeyi işgal girişimi oldu.1894’ten sonra ise artık Nikaragua bir ABD eyaleti gibi oldu. Bütün zenginlikleri ABD tarafından denetleniyor ve oradan yönetiliyordu. 1926’da Sandino’nun önderliğinde başlayan direniş, Sandino’nun kamplarının basılarak 300 kişinin kurşuna dizilmesi ve kendisinin katledilmesine kadar sürdü. Daha sonra Somoza’nın diktatörlüğü başladı. Somoza, ülkeyi 1979’da iktidardan alınana kadar kan ve dehşetle yönetti. Bu süreçte kurulan Sandinist Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN)’ye karşı yapılan operasyonlarda binlerce yoksul köylü öldürüldü. 1985’e kadar geçen sürede Miami’de örgütlenen kontra çetelerinin saldırılarında 11.000 Nikaragualı yaşamını yitirdi, ülke ekonomisi de sabotajlarla mahvedildi
CEZAYİR
1830’da Fransa işgaliyle başlayan acılar CEZAYİR halkının yakasını hiç bırakmadı. Petrol ve maden yataklarıyla bütün emperyalistlerin iştahını kabartan Cezayir, 1832-39 arasında Abdülkadir Cezayiri önderliğinde ilk direnişine başladı. Yedi yıl içersinde binlerce ölü, sömürgeciliğin Cezayir’e armağanıydı. Daha sonra, sadece 1945’teki Sedif ayaklanmasında 45.000 ölü sayılabildi. 1954’te bağımsızlık hareketi yeniden başladığında bu kez sahnede Fransız İstihbarat örgütü OAS’ın işkencehaneleri ve suikastleri vardı. 1954-1962 arasındaki tablo korkunçtu: 1.5 milyon ölü, 2 milyon 800 bin tutsak... Bağımsızlıktan sonra ise kontra örgütler arasındaki iç savaş 100.000 Cezayirlinin canına mal oldu.
1915 YILLARI SIRASINDA DİĞER ÜLKELERDE YAPILMIŞ SOYKIRIMLAR, TOPLU KATLİAMLAR. SAVAŞ KAYIPLARI:
RUSYA
Rus ihtilalinde 15 milyon insanın katlettiği ileri sürülmektedir. Sadece Stalin döneminde kollektifleşme karşıtı oldukları için 20 milyon insan katledildi.. Komünizmin yerleşmesi sürecinde de, milyonlarca insan telef oldu. Bunların birçoğu Türktü. (1917-1991)
1.DÜNYA HARBİ
I. Dünya Savaşı’nın neticesi, 10 milyon ölü, 20 milyon sakattır. Bu savaşın sadece Avrupa’daki mali bilançosu ise 350 milyar dolarlık yıkımdır. Silah sanayiin patlama yaptığı ama milyonlarca çocuğun açlıktan can verdiği bu büyük katliam en ağır suçlardan biri olarak tarihte durmaktadır. (1914)
ABD
Zencilerin, en fazla ezilen ve sömürülen ırk olduğu iyi bilinir. Çok az bilinen bir şey var ki; o da Zencilerin 1861-65 ABD İç Savaşının ardından yasal planda kölelikten kurtuluşundan 65 yıl sonra 1889-1919 yıllarında hala, en zalim ve en dehşet verici linç geleneğine katlanmak zorunda kalmalarıdır. Bu süre içinde Aralarında 51 kadın ve kızın ve Birinci Dünya Savaşına katılmış olan 10 askerin de bulunduğu 2,600 Zenci linç edilmiştir. 1919'da linç edilen 78 zenciden 11'i diri diri yakılmış, 3'ü öldürüldükten sonra yakılmış, 31'i vurulmuş, 3'ü işkenceyle öldürülmüş, 1'i parçalanmış, 1'i boğulmuş ve 11'i değişik biçimlerde öldürülmüştür. Listenin başını 22 kurbanla Georgia çekmekte, onu Missisippi 12 kurbanla izlemektedir. Her ikisi de 3'er asker linç etmiş olmakla övünmektedirler. Canlı olarak yakılan 11 kurbandan 4'ü ilk eyalete ve 2'si ikinci eyalete aittir. Sistemli, önceden tasarlanmış ve örgütlenmiş 34 linç olayında birinci yeri gene 5 kurbanla Georgia işgal etmekte, onu 3 kurbanla Mississippi izlemektedir. 1920'de 50 linç olayı ve 1923'de 28 linç olayı yaşanmıştır
26 Haziran 1919'da New Orleans States gazetesi, ilk sayfasını boydan boya kaplayan ve 13 cm. yüksekliğinde harflerden oluşan bir manşetinde şöyle diyordu: "Bugün Bir Zenci 3,000 Yurttaş Tarafından Yakılacak." Aynı gün yayımlanan Jackson Daily News gazetesinin ilk sayfasının ilk iki sütununda büyük harflerle şunlar yazılmıştı: "Zenci J. H. Bugün Öğleden Sonra Saat 5'te Kitle Tarafından Yakılacak."
"Bu akşam saat 7:40'ta J. H. kızgın demir çubukla işkence gördükten sonra yakıldı... 2,000'den fazla insan... çok sayıda kadın ve çocuk yakma eylemi sırasında oradaydılar.... Zenci, elleri arkadan bağlandıktan sonra tutuşturuldu.
(Chattanooga Times, 13Şubat1918)
"...bütün toplumsal sınıflardan erkekler, kadınlar ve çocuklar oradaydı. Yüksek sosyeteden bir çok hanımefendi kalabalığı cezaevinin dışından izliyordu. Diğer bir çok kişi ise olup bitenleri bitişikteki terastan... Zencinin cesedi düştüğünde çok sayıda insan, onun asıldığı ipin parçalarını almak için hırsla birbiriyle çekişti.(Vicksburg Evening Post, 4 Mayıs 1919)
Yalnızca Zenciler değil, "Tom Amcanın Kulübesi" adlı kitabın yazarı Bn. Harriet Beecher Stowe gibi onları savunmaya cüret eden Beyazlar da kötü davranışlara hedef oldular. Elijah Lovejoy bu yüzden öldürülürken, John Brown asıldı. Thomas Beach ve Stephen Foster baskı gördüler, saldırıya uğradılar ve cezaevine kondular. İçlerinde 11 kadının da bulunduğu 708 Beyaz da Zencileri savunduğu için linç edildi.
İNGİLTERE
Sömürgeciliğin büyük örneği şimdilerde eski gücünü yitirmiş gibi görünse de Hindistan’dan Güney Afrika’ya dünyanın dört bir yanında sayısız katliama ve soyguna imza atmıştır. Yüz yıldır İngiltere’nin işgali altında olan İRLANDA’nın işgaline karşı1916’da mücadele etmeye başlayan IRA kurucusu James Conolly ve 12 arkadaşının kurşuna dizilmesinden sonra yüzlerce İrlandalı katledilmiştir. Ölüm oruçlarında yaşamını yitiren Bobby Sands ve dokuz arkadaşının da dahil olduğu 3 binden fazla kişi öldürüldü.
GÜNEY AMERİKA
KIZILDERİLİ UYGARLIKLARININ YOK EDİLMESİ, dünya tarihinin en trajik olayıdır. Açgözlü İspanyol ve Portekiz sömürgeciliğinin Güney Amerika’daki katliamlarının kesin rakamlarını tahmin edebilmek bile mümkün değildir. Sayıları milyonlarla ifade edilen Aztek ve İnka halklarının korkunç katliamlarla yok edilmesinin ötesinde sömürgecilerin yerlilerden gasp ettiği maden ve altın stoklarının da miktarı tam olarak bilinmemektedir.
1915 DEN SONRAKİ 50 YIL İÇİNDE YAPILMIŞ SOYKIRIMLAR:
(1915-1965)
2.DÜNYA HARBİ
2. Dünya Savaşı esnasında "Almanlarla işbirliği yaptılar" uydurmasıyla birçok Azeri Türkü, ya öldürdüler ya da yerlerinden alınarak Sibirya’ya sürgüne gönderildiler. Kırım’daki 6 – 7 milyon Türk tamamen yok edildi.. Şu anda da Çeçenistan’daki taş üstünde taş bırakılmamaktadır. 5 – 6 milyonluk Çeçenistan’ın 7 – 8 yıl önceki savaşlarda yarısı yok edildi. İkinci yarısı da şimdi yok edilmektedir. Dünyanın gıkı bile çıkmıyor..
II. Dünya Savaşı ise birincisinin çok çok üzerinde bir kanlı katliamdır. Can kaybı olarak bilançosu tahminen 66 milyon insanın ölümüdür. Yalnız Sovyetler 11 milyonu asker olmak üzere toplam 27 milyon insan kaybetti. (1945) Bu savaşta Polonya’nın insan kaybı, 5 milyon 800 bin, Almanya’nınki ise 4 milyon civarındadır. Japonya’nın kaybı ise 2 milyon insandır, ki bu katliamın önemli bölümü atom bombasının atıldığı Hiroşima ve Nagasaki’de gerçekleşmiştir.
RUSYA
II. Dünya Savaşı esnasında "Almanlarla işbirliği yaptılar" uydurmasıyla birçok Azeri Türkü, ya öldürdüler ya da yerlerinden alınarak Sibirya’ya sürgüne gönderildiler. Kırım’daki 6 – 7 milyon Türk tamamen yok edildi.. Şu anda da Çeçenistan’daki taş üstünde taş bırakılmamaktadır. 5 – 6 milyonluk Çeçenistan’ın 7 – 8 yıl önceki savaşlarda yarısı yok edildi. İkinci yarısı da şimdi yok edilmektedir. Dünyanın gıkı bile çıkmıyor..
İSPANYA
Alman ve İtalyan nin desteğiyle 1936’da ayaklanan General Franko 1939’ Mart ayında Madrit’i ele geçirdiğinde bir milyondan fazla insanın kanına girmişti bile. Guernica katliamı gibi onlarca katliama imza atarak iktidara gelen Franko’nun en büyük desteği ise ABD’ydi.
İTALYA
1943 yılında devrilene kadar Mussolinin Afrika’daki katliamları ile tarihe geçmiştir. Mussolinin Gladio’su Avrupa’nın en kanlı devlet terörü örgütlerindenbiri oldu. Bu örgüt, yüzlerce cinayete imza atmış, birçok ülkede neo-nazi çetelerin kurulmasına yardım etmiştir.
YUNANİSTAN
Yunanistan’da 1947’de “ABD yardım etmezse Yunanistan komünistlerin eline geçecek” diyerek başlayan büyük katliam süresince 50 binden fazla komünist öldürüldü. İç savaşın tamamında ise 185 bin partizan ölürken, açlıktan ölenlerin sayısı 260 bindi. Böylece, Yunanistan’ın nüfusunun % 10 katledilmişti; 1960’larda Albaylar cuntası da katliam konusunu devam ettirmiştir. Daha sonra, Kıbrısta yapılmak istenen katliam ise, “Kıbrıs Barış Harekatı” ile Türk Ordusu tarafından engellendi.
FRANSA
Sömürgelerinde uyguladığı katliamlar’da ölen milyonlarca insanın yanında, Vietnam’a kan kusturan, Cezayir’i kana bulayan Fransa, 1968’lerdeki gösterilerde kendi halkına karşı da acımasız davranmış, Paris sokaklarında kendi vatandaşının kanını akıtmıştır. Fransa bugün hâlâ Afrika ve Uzakdoğu’dan elini çekmiş değildir.
EL SALVADOR
Latin Amerika’nın cinayetler ülkesi olarak ün yaptığı El Salvador 1931-1944 yerli ayaklanmaları sırasında 15.000 binden fazla insanı katletmiş 70’li yıllarda tam bir kıyım makinesi olarak iş görmüşlerdir. Özellikle 1979 yılından sonra CIA tarafından ARENA partisiyle birlikte oluşturulan ölüm mangaları, toplam 70.000 kişiyi katletmiştir. Öyle ki, sadece 1981’de ölüm mangaları içlerinde rahiplerin de bulunduğu 12.000 kişiyi öldürdüler.
GUATEMALA
1931’de köylü katliamlarıyla (30.000 ölü) tarihe geçen GUATEMALA’nın ABD tekellerinin desteğiyle toparlanan paralı askerler ve ABD li yeşil berelilerinin yaptığı müdahaleden bu yana toplam 200.000 den fazla insan katledildi. Sadece 1986 yılı içersinde öldürülen işçi, köylü sayısı 18.000 dir.
KORE
1950’de başlatılan ABD-Güney Kore harekâtı sona erdiğinde savaştan önce 100 bin ölü verenKore 200 bin insanını daha kaybetmişti. Üstelik ülkeye ordularını gönderen ülkeler de birçok kayıplar verdiler.
FİLİSTİN
1947’de kurulan İsrail devletinde Filistinliler sürgün edilirken, İsrail ABD toplam dış yardımının neredeyse yarısını alıyordu. Böylece İsrail, 58 yılı aşkın bir süredir onlarca katliama imza atmış bir “terör devleti” olarak varlığını sürdürmektedir. Ama aslında Filistinli katliamlarıİsrail’den de önce başlamıştır. Bunun en büyüğü 1936 yılında İngiliz yönetimi sırasındaki genel grevde olmuştu. 1939 yılında ayaklanma bastırıldığında binlerce Filistinli öldü. Ürdün Kralı’nın 19 Eylül 1970’de yaptığı katliam ise “Kara Eylül” diye bilinir. Filistin kamplarını yoğun top ateşine tutan Ürdün, bu kıyımda binlerce Filistinliyi öldürmüştü. İsrail katliamlarının en büyüklerinden birkaçı, Ocak 1976, Haziran 1976’daki Tel Zaatar karantina göçmen kampları katliamı ve 17 Eylül 1981’deki Sabra ve Şatila "göçmen kampları"ndaki katliamlardır. İsrail’in 1982’deki Lübnan işgalinin bilançosu ise 17 bin 500 ölüdür.
İRAN
1953’te petrolleri ulusallaştırmak isteyen Musaddık’ı askeri darbeyle deviren CIA, İRAN halkının başına Şah Rıza’yı getirdiğinde bir katliamlar döneminin de kapısı açılmıştı. Yaklaşık 10 bin ABD’li danışmanın ve CIA nın Ortadoğo merkezinin bulunduğu İran, Şah döneminde onbinlerce kişi öldürüldü. Bölge petrolünü elinde tutmak isteyen ABD, Şah’ın işkence hanelerine en büyük desteği verdi. 1979’da Şah, 20 milyar dolarlık varlığıyla ABD’ye kaçtığında geride bir harabe kalmıştı
VİETNAM
Yüzyılın başından beri devam eden ve önce Fransızları, sonra da dünyanın en büyük ordusuyla üstlerine gelen ABD yı hezimete uğratan Vietnam, bütün bu savaşlar boyunca akıl almaz kıyımlara uğradı. 500 binlik ABD ordusu ve birbuçuk milyonluk Güney Vietnam ordusu, bütün teknolojik olanaklarına karşın Vietnam halkını yenemeyince büyük bir soykırıma başvurdular Yıllarca süren tarihin en büyük hava bombardımanında Vietnam’ın vurulmadık tek bir metrekare alanı bırakılmadı. 1963-1973 arasında öldürülen sivil
GÜNEY AFRİKA
Bölgedeki en kanlı diktatörlük olan ırkçı GÜNEY AFRİKA’nın işlediği suçların hesabı bile tutulamaz. Nüfusun %90’ı olan Afrikalı-siyahlar yıllar boyunca neredeyse kölelik koşullarında elmas madenlerinde çalıştırıldı. Siyahlar her ayaklanma girişimlerinde vahşi katliamlarla karşılaştılar. Mücadele boyunca yüzlerce kişiyi katleden ırkçı rejim, Nelson Mandela’yı da 27 yıl hapiste tuttu. Başlıcaları Soweto ve Sharpeville’de gerçekleşen onlarca katliamda sayısız çocuk, kadın ve sivilin kanına giren ırkçı rejim, yönetiminin son anına dek ABD ve NATO’dan tam destek aldı.
jAPONYA
Japonya’da 1920–1945 arasında çeşitli soykırımlar yapılmış, Çinli, Koreli, Filistinli, Endonezyalı ve Dirmanyalı olan insanlar katliamlara tâbi tutulmuşlar. Anbao Tepesi Olayı–Kara Güneş 731 Projesi. meşhur soykırımlardır..
BOSNA - IRAK
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde ve halen yapılmakta olan soykırımlar, savaş suçları ortaya konulmuyor. Irak’ta Türkmenlere karşı yapılanlar; Bosna’da 250.000 kişinin kanına giren Sırplar, Cezayir’deki katliamlar ve diğer ülkelerdeki zulümler hep ABD veya Avrupalıların destek ve teşviki ile, onların işbirlikçileri tarafından yapılmaktadır.
Gazeteci-Yazar:Muzaffer Deligöz
DİKKAT EDİLİRSE GÖRÜLECEĞİ ÜZERE; YAPILAN BU ZULÜM, İŞKENCE VE SOYKIRIMLAR; ERMENİ OLAYLARININ OLDUĞU (1915) YILLARI İLE AYNI ZAMANA RASTLAMAKTADIR. NİÇİN BU OLAYLARI NAZARA ALMIYORLAR ?
ABD VE AVRUPA Devletleri bizdeki olaylarla ilgili karar alma hakkını kendilerinde görebiliyorlarsa; Müzeler, Anıtlar açabiliyorlarsa, bizim Parlamentomuzun da bu masumları hatırlatacak ve o ülkeleri kınayacak kararlar alması gerekmez mi ?
Bizim bir Profesörümüz hakkında dava açabilenlere karşı bizim de “ZENCİ MÜZESİ”, “KIZILDERİLİ HEYKELİ” kurmamız gerekmez mi ?
Biz bundan çekindikçe Onlar üzerimize daha çok geleceklerdir.
Madem Ermeniler böyle bişeyi iddia ediyorlar (bırakın iddiayı tamamen karaladılar artık) ,
o zaman neden Türklerin ölü sayısı Ermenilerden daha fazla??
neden bacılarımıza tecavüz edilirken seslerini çıkarmadılar??
askerlerimize yiyecek verme bahanesiyle zehirleyip öldürdüler??
yanan evlerin, dağılan yuvaların, ölen çocuklarımızın neden hesabı verilmiyor??
ve neden soruşturmuyorlar bugünkü maddi durumlarının nereden geldiğini???
kim kime soykırım yapmış soruyorum sizlere !