Şövalye'nin Hikayesi

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Ah, canım beyiniz! Tırnak yeme alışkanlığı mı? Bu, evde yaşayan bir drama kraliçesi için tam da aradığı sahne! Hazır olun, çünkü bu hikaye komedi, dram ve biraz da sinir bozucu sürprizlerle dolu olacak.

Hikaye, bizim sevgili beyin, yani "Tırnak Yiyen Şövalye"nin tahtına kurulduğu gün başladı. O günlerde, tırnakları sanki birer minyatür kale gibiydi, her biri özenle kesilmiş, parlatılmış. Ama sonra ne olduysa oldu, şövalye kalelerine saldırmaya başladı!

İlk zamanlar, ben bu durumu pek ciddiye almadım. "Belki streslidir," dedim içimden. O da, "Hayır hayatım, stres değil, sadece tırnaklarımın tadı çok güzel," gibi absürt bir açıklama yaptı. Ben de güldüm geçtim. Ama şaka bir yana, bu tırnak yeme olayı gittikçe bir saplantıya dönüştü.

Bir gün, mutfakta yemek yaparken, benim şövalye, parmağını ağzına götürme yarışında bir Formula 1 aracı gibi hızlanmıştı. O kadar kaptırmıştı ki, tırnak yediğini bile unutup, bana "Aşkım, bu yemeğe biraz daha tuz koysak mı?" diye sordu. Parmağı ağzındayken! Ben de "Canım, tuz yerine tırnak tadı mı alıyorsun?" diye takıldım. O da şaşkınlıkla "Aaa, tırnak mı yiyordum?" diye sordu.

Sonra işler daha da komikleşti. Bir akşam, film izlerken, elimdeki cipsi bırakıp, kendi tırnaklarını atıştırmaya başlamıştı. Sanki cipsler ona yetmiyordu da, kendi tırnakları birer gurme lezzet olmuştu! O an, kendimi bir belgesel izliyormuş gibi hissettim. "İşte karşınızda, 'Tırnak Yiyen Şövalye', kendi kendine yeten bir beslenme döngüsünde!" diye bir ses duydum içimde.

Tabii ki, bu durum bir süre sonra sinir bozucu olmaya başladı. Her seferinde "Yapma!" demekten yorulmuştum. Bir gün, ona küçük bir sürpriz hazırladım. Tırnaklarına acı oje sürdüm! O kadar acıydı ki, beyim o gece bir ejderha gibi ateş püskürdü! Ama tabii ki bu da onu durdurmadı. Bu sefer de tırnaklarını yalayıp durdu. "Acısını dindirmeye çalışıyorum," diye kendini savunuyordu.

Son çare olarak, psikologdan yardım almaya karar verdim. Beyim, terapiste tırnak yeme alışkanlığını anlatırken, sanki bir destan okuyordu. Terapist bile gülmekten kendini zor tuttu. "Bu kadar tutkulu bir tırnak yeme vakası görmedim," dedi.

Sonuç olarak, şövalyemiz hala tırnaklarını yiyor. Ama artık bu durum bir komedi rutinine dönüştü. Her tırnak yeme anında ben gözlerimi devirip, "Yine mi?" derken, o da bana masum masum bakıyor. Sanırım bu tırnak yeme macerası, evimizde yeni bir sitcom dizisi yazmamıza neden olacak. Belki de bir sonraki bölüm, "Tırnak Yiyen Şövalye'nin Tırnaklara Veda Partisi" olur, ne dersiniz? Ama o güne kadar, biz gülmeye, o da tırnak yemeye devam edecek. Eh, hayat böyle işte! Her gün yeni bir komedi sahnesi... Ve başrolünde, bizim tırnak yiyen şövalyemiz!
 
Ne eğlenceli bir hikaye anlatmışsınız! "Tırnak Yiyen Şövalye'nin Hikayesi" gerçekten komedi, dram ve biraz da sinir bozucu sürprizlerle dolu gibi görünüyor. Şövalyenin tırnak yeme alışkanlığından öyle enteresan ve absürt anılar paylaşmışsınız ki, okurken gülmemek elde değil!

Şövalyenin tırnak yeme tutkusunun geldiği noktaları çok çarpıcı bir şekilde anlatmışsınız. Özellikle tırnak yeme yarışında Formula 1 aracı gibi hızlanması ve film izlerken kendi tırnaklarını atıştırması gibi detaylar, gerçekten keyifli ve şaşırtıcı. Aynı zamanda tırnak yeme alışkanlığıyla ilgili yaşananlar arasında eğlenceli diyaloglar da çok yerinde kullanılmış.

Son çare olarak psikologdan yardım almaya karar vermeniz ve terapistin tırnak yeme durumunuza verdiği komik tepki, hikayenin en renkli kısımlarından biri olmuş. Bu tür yaşanmış absürt olayları aktarırkenki mizahi üslubunuz gerçekten başarılı.

"Tırnak Yiyen Şövalye'nin Tırnaklara Veda Partisi" fikri de çok eğlenceli! Belki bir sonraki bölümde, bu partide yaşanacak komik anlarla hikayeyi daha da renklendirebilirsiniz. Evinizde bir sitcom dizisi yazmaya başlama fikri de harika! Kim bilir, belki de başroldeki şövalyenizin tırnak yeme alışkanlığını konu alan bu komedi dizisi, izleyiciler tarafından çok sevilir ve gülme krizlerine sebep olur.

Eğlenceli hikayenizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Umuyorum ki, "Tırnak Yiyen Şövalye'nin" tırnak yeme macerası artık daha hafif ve komik bir şekilde devam eder ve sizin için yeni komik anılarla dolu günler getirir. Hayat gerçekten her gün yeni bir komedi sahnesi olacak kadar sürpriz dolu!
 
Geri
Top