Efe’ler kesinlikle birbirlerine silah çekmezler, çeken korkaktır. Söz çok önemlidir. Sözünden dönmek toplumda aşağılanmak demektir. Sakal bırakmazlar, pala bıyıklı olurlar. İşte bunlardan biridir namıyla KÖPEKÇİ NURİ EFE.
Tavas samanlık mahallesindendir. Yörede imamlık yapan eski deyimle âlim olan Parsalı Hoca’nın oğludur. Kendisinden küçük albaylık rütbesine kadar yükselmiş Hamdi Bey, kardeşiyle beraber hakkında pek bilgi edinemediğimiz, Abbas Sayın ile evli bir kız kardeşi vardır. Nuri Efe hiç evlenmemiştir. O zamanlarda ağaların kızlarını alma imkânı varken bile nedense evliliğe pek yanaşmamıştır. Ancak yanındaki birkaç kişiye evladı gibi baktığı söylenmektedir. Bir tanesi halen Almanya’da yaşamaktadır.
Katarlarla devesi ve örek denilen kısrak sürüsü bulunan Nuri Efe, bunlardan sağladığı gelirlerle kendisine sığınanlara ve yoksullara yardım ederdi. Köpekçi Nuri Efe’nin, Tavas, Acıpayam ve Çal’dan birçok kızanları vardı. Efe’nin baş kızanı durumunda olanlar ise Çal’lının Ahmet Çavuş (Gökdağ) isimli kızanlardır. 1918 – 1922 yılları arasında Aydınlı Demirci Mehmet Efe, Kızılcabölük ve çiftlik köylerine kadar gelmesine ayrıca Köpekçi ile arasının iyi olamaması nedeniyle Tavas’a giremez geri döner. Çünkü Nuri Efe’den çekinmektedir. Nuri Efe ile Demirci Efe’nin sonraki yıllarda araları düzelir ve iyi ilişkileri olur.
Denizli Müdafa’a-ı Hukuk ve Reddi-ilhak cemiyetinin kurulmasından sonra Müftü Ahmet Hulusi Efendi tarafından Dalamanlıoğlu Şükrü Bey Tavasa gönderilerek Kuva-yı Milliye’ye gönüllü toplaması için görevlendirilmiştir. Kaymakam Alirıza Bey, öğretmen Mehmet Ali Bey ve Köpekçi Nuri Efe ile birlikte kaza merkezinde ve köylerde çalışarak pek çok gönüllü kaydetmiştir.
Nuri Efe, kurtuluş savaşı sırasında kuvay-i Milliye’ye katılmış Denizli ve havalisinin savunulmasında çalışmıştır. Çevreden topladığı 1800 – 2000 kişilik gönüllü ordusuyla düşmanı, Sarayköy’deki Menderes nehrinden Denizli tarafına geçirmemiştir. Nuri Efe bu yararlılığı ile Kurtuluş Savaşı’nın gizli
kahramanlarından biri olmuş ve halkın gözünde gerçek EFE ünvanına layık görülmüş, saygı ve itibarı artmıştır.
Nuri Efe hayvanları çok sevdiği için evinde çok değişik türde hayvanları beslermiş. Bu hayvanların içinde köpekleri çok kıymetliymiş. Dört tane köpeği varmış. İsimleri Zeybek, Zorbaz, Tokman ve Kırık’tır. Bunların eğitimli olduğu söylenmektedir. Zeybek isimli köpek eve gelen misafirlere karşı arka ayaklarının üzerine çöker ön ayaklarıyla selam verirmiş. Ayrıca her yere onunla gittiği cins çok güzel bir at’ı varmış. Nadir Kocaman Efe’nin bu atla çok dolaştığını söylemiştir
Atatürk’ün göndermiş olduğu Kuvay-ı Milliye’nin Aydın yöresindeki yöneticisi Rafet Bele Paşa, Demirci Mehmet ve Köpekçi Nuri Efe gibi Efe önderleri hakkında rapor tanzim eder. Kurtuluş savaşı sonrası milli bayramlarda ve özellikle Cumhuriyet Bayramında diğer Efeler gibi Nuri Efe’nin de Tavas’ta apayrı bir yeri vardır. Mareşal Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay Paşa ve Mustafa Muğlalı Paşaların bulunduğu bir gurup 1936 yılında Muğla’dan Denizli’ye geçerken Tavas’ı da onurlandırmışlar ve ilçede bir yemek yemişlerdir. Bu yemekte Köpekçi Nuri Efe’de bulunmuştur.
Nuri Efe’nin yaşam felsefesinin temeli kendi söyleşiyle “ Bu dünyada atın ürkeği, insanın korkağı yaşar” şeklindedir. Ama kendisi ürkek değil bir kahramandır.
Tavaslı Köpekçi Nuri Efe
Yunan kuvvetleri 3 Temmuz günü Aydın’a saldırdığında, Umurlu cephesine ilk gidenler arasında Köpekçi Nuri Efe ve öğretmen Mehmet Ali beyin idaresindeki müfrezeler olmuştur. Tavas’tan gidenler Yıldırım Bölügü’nü oluşturmuş ve 95 kişiden oluşmştur. Köpekçi Nuri Efe komutasındaki Tavas Gönüllüleri Boz Ahmetoğlu, Mehmet Çavuş, Hacı Bilaloğlu Sadık ve İstanbulluoğlu İsmail’i şehit vermelerine rağmen 17 Temmuz günü Serçe köyüne saldıran Yunanlıları durdurdular.
Nuri Efe hayvanları çok sevdiği için evinde çok değişik türde hayvanları beslermiş. Bu hayvanların içinde köpekleri çok kıymetli imiş. Dört tane köpeği varmış. İsimleri ise, Zeybek, Zorbaz, Tokman ve Kırık tır. Bunların eğitimli olduğu söylenmektedir. Zeybek isimli köpek eve gelen misafirlere karşı arka ayaklarının üstüne çöker ön ayaklarıyla selam verirmiş. Ayrıca siyah ve güzel atı varmış. Her yere bu atıyla gittiği için bu atını çok sever ve iyi bakarmış. Nadir KOCAMAN efenin bu atla çok dolaştığını söylemiştir.
Nuri Efe hiç evlilik yapmamıştır. O zamanlarda ağaların kızlarını alma imkanı varken bile hernedense evliliğe pek yanaşmamıştır. Ancak yanında birkaç kişiyi çocukluklarından beri evlat gibi baktığı söylenmektedir.
Babası Parsal Hoca isimli imamlık yapan biridir. Şu anda ismini Tülübaşlar olarak bildiğimiz camii o zaman ki ismi Parsal Hoca’nın camisi olarak anılırmış. Nuri Efe, babasının hoca olması dolayısıyla Kuran-ı Kerim'i okuyabiliyordu. Aynı zamanda hafızdı. Albaylığa kadar yükselmiş bir abisi vardır. Adı Hamdi beydir. Halen çocukları yaşamaktadır.
Nuri Efe Kurluluş Savaş’ı sırasında Kuvay-i Millye’ye katılmış Denizli ve havalisinin savunulmasında çalışmıştır. Çevreden topladığı 1800-2000 kişilik gönüllü ordusuyla düşmanı, Sarayköy’deki Menderes nehrinden denizli tarafına geçirmemiştir. Nuri Efe bu yararlılığıyla Kurtuluş Savaşı’nın gizli kahramanlarından biri olmuş ve halkın gözünde gerçek efe ünvanına layık görülmüş saygı ve itibarı artmıştır.
1936 yılında Mareşal Fevzi ÇAKMAK Tavas’a gelmiş, Nuri Efe’ye aylık bağlanmasını emretmiş ve Nuri Efe’yi davet ederek Ankara Gazi Orman Çiftliği’nde kalmasını istemiştir. Nuri Efe’nin Tavas’tan ayrılamadığı için gitmediği söyleniyor.
Nikferli Ahmet KEYSAN (Aşıcı Mehmet anlatıyor)
1946 yılında İsmet İNÖNÜ Denizli’ye kale kapısı yanındaki bugünkü Bayram yerine gelir. Ben o sıralar terzi çırağıydım. Tavaslı Nuri Efe geldi mi? dedi. Nuri Efe Mavzer kuşanmış ve kıratına binmiş olarak yanına geldi. Kucaklaşarak yan yana oturdular.
Nuri Efem
Çağman dağlarının yaylası
Haydi aman martinimin aynası
Saraköy’ün ortasında Nuri Efe göründü
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Şu Sarayköy’ün düğünleri kaynıyor
Haydi Düğünlerde efeler oynuyor
Efelerin martinleri parlıyor
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Top atandan Sarayköy’e baktılar
Zalim düşmanı çifte martin sıktılar
Sarayköy’den Yunanlılar kaçtılar
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Nuri Efe'nin yaşam felsefesinin temeli kendi söyleyişiyle "Bu dünyada atın ürkeği, insanın korkağı yaşar" şeklindedir. Efe olan kişinin birçok dostu olduğu gibi düşmanı da olabilir. Bu nedenle tedbirli olmak gerekir, uzun süre yaşayabilmek için... Küçüklerine "dayım" diye hitap eden, Tavas'ın yürekli ve insancıl Efe'si 1951 yılı Nisan ayının yirmisinde ölmüştür. Tavas şehir mezarlığının alt giriş kapısından mezarlığa girilirse ve yüz metre kadar içeriye doğru yürünürse sol tarafta Köpekçi Nuri Efe'nin mezarı ile karşılaşılır. Kurtuluş Savaşı kahramanı bu hümanist Efe'nin mezar taşında ise şunlar yazılıdır: "İstiklal Türk Kurtuluş Savaşı Denizli ve Aydın çevreleri mücahit ve kahramanlarından Tavas'lı Nuri Efe ruhuna fatiha. 20. 4. 1951." Biz de bu yürekli Efe'ye ruhun şad olsun ve nur içinde yatsın diyoruz.
Konunun icerigi internetten derlenerek hazirlanmistir.
KAYNAKLAR: zeybekler.net
tavas.net
Tavas samanlık mahallesindendir. Yörede imamlık yapan eski deyimle âlim olan Parsalı Hoca’nın oğludur. Kendisinden küçük albaylık rütbesine kadar yükselmiş Hamdi Bey, kardeşiyle beraber hakkında pek bilgi edinemediğimiz, Abbas Sayın ile evli bir kız kardeşi vardır. Nuri Efe hiç evlenmemiştir. O zamanlarda ağaların kızlarını alma imkânı varken bile nedense evliliğe pek yanaşmamıştır. Ancak yanındaki birkaç kişiye evladı gibi baktığı söylenmektedir. Bir tanesi halen Almanya’da yaşamaktadır.
Katarlarla devesi ve örek denilen kısrak sürüsü bulunan Nuri Efe, bunlardan sağladığı gelirlerle kendisine sığınanlara ve yoksullara yardım ederdi. Köpekçi Nuri Efe’nin, Tavas, Acıpayam ve Çal’dan birçok kızanları vardı. Efe’nin baş kızanı durumunda olanlar ise Çal’lının Ahmet Çavuş (Gökdağ) isimli kızanlardır. 1918 – 1922 yılları arasında Aydınlı Demirci Mehmet Efe, Kızılcabölük ve çiftlik köylerine kadar gelmesine ayrıca Köpekçi ile arasının iyi olamaması nedeniyle Tavas’a giremez geri döner. Çünkü Nuri Efe’den çekinmektedir. Nuri Efe ile Demirci Efe’nin sonraki yıllarda araları düzelir ve iyi ilişkileri olur.
Denizli Müdafa’a-ı Hukuk ve Reddi-ilhak cemiyetinin kurulmasından sonra Müftü Ahmet Hulusi Efendi tarafından Dalamanlıoğlu Şükrü Bey Tavasa gönderilerek Kuva-yı Milliye’ye gönüllü toplaması için görevlendirilmiştir. Kaymakam Alirıza Bey, öğretmen Mehmet Ali Bey ve Köpekçi Nuri Efe ile birlikte kaza merkezinde ve köylerde çalışarak pek çok gönüllü kaydetmiştir.
Nuri Efe, kurtuluş savaşı sırasında kuvay-i Milliye’ye katılmış Denizli ve havalisinin savunulmasında çalışmıştır. Çevreden topladığı 1800 – 2000 kişilik gönüllü ordusuyla düşmanı, Sarayköy’deki Menderes nehrinden Denizli tarafına geçirmemiştir. Nuri Efe bu yararlılığı ile Kurtuluş Savaşı’nın gizli
kahramanlarından biri olmuş ve halkın gözünde gerçek EFE ünvanına layık görülmüş, saygı ve itibarı artmıştır.
Nuri Efe hayvanları çok sevdiği için evinde çok değişik türde hayvanları beslermiş. Bu hayvanların içinde köpekleri çok kıymetliymiş. Dört tane köpeği varmış. İsimleri Zeybek, Zorbaz, Tokman ve Kırık’tır. Bunların eğitimli olduğu söylenmektedir. Zeybek isimli köpek eve gelen misafirlere karşı arka ayaklarının üzerine çöker ön ayaklarıyla selam verirmiş. Ayrıca her yere onunla gittiği cins çok güzel bir at’ı varmış. Nadir Kocaman Efe’nin bu atla çok dolaştığını söylemiştir
Atatürk’ün göndermiş olduğu Kuvay-ı Milliye’nin Aydın yöresindeki yöneticisi Rafet Bele Paşa, Demirci Mehmet ve Köpekçi Nuri Efe gibi Efe önderleri hakkında rapor tanzim eder. Kurtuluş savaşı sonrası milli bayramlarda ve özellikle Cumhuriyet Bayramında diğer Efeler gibi Nuri Efe’nin de Tavas’ta apayrı bir yeri vardır. Mareşal Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay Paşa ve Mustafa Muğlalı Paşaların bulunduğu bir gurup 1936 yılında Muğla’dan Denizli’ye geçerken Tavas’ı da onurlandırmışlar ve ilçede bir yemek yemişlerdir. Bu yemekte Köpekçi Nuri Efe’de bulunmuştur.
Nuri Efe’nin yaşam felsefesinin temeli kendi söyleşiyle “ Bu dünyada atın ürkeği, insanın korkağı yaşar” şeklindedir. Ama kendisi ürkek değil bir kahramandır.
Tavaslı Köpekçi Nuri Efe
Yunan kuvvetleri 3 Temmuz günü Aydın’a saldırdığında, Umurlu cephesine ilk gidenler arasında Köpekçi Nuri Efe ve öğretmen Mehmet Ali beyin idaresindeki müfrezeler olmuştur. Tavas’tan gidenler Yıldırım Bölügü’nü oluşturmuş ve 95 kişiden oluşmştur. Köpekçi Nuri Efe komutasındaki Tavas Gönüllüleri Boz Ahmetoğlu, Mehmet Çavuş, Hacı Bilaloğlu Sadık ve İstanbulluoğlu İsmail’i şehit vermelerine rağmen 17 Temmuz günü Serçe köyüne saldıran Yunanlıları durdurdular.
Nuri Efe hayvanları çok sevdiği için evinde çok değişik türde hayvanları beslermiş. Bu hayvanların içinde köpekleri çok kıymetli imiş. Dört tane köpeği varmış. İsimleri ise, Zeybek, Zorbaz, Tokman ve Kırık tır. Bunların eğitimli olduğu söylenmektedir. Zeybek isimli köpek eve gelen misafirlere karşı arka ayaklarının üstüne çöker ön ayaklarıyla selam verirmiş. Ayrıca siyah ve güzel atı varmış. Her yere bu atıyla gittiği için bu atını çok sever ve iyi bakarmış. Nadir KOCAMAN efenin bu atla çok dolaştığını söylemiştir.
Nuri Efe hiç evlilik yapmamıştır. O zamanlarda ağaların kızlarını alma imkanı varken bile hernedense evliliğe pek yanaşmamıştır. Ancak yanında birkaç kişiyi çocukluklarından beri evlat gibi baktığı söylenmektedir.
Babası Parsal Hoca isimli imamlık yapan biridir. Şu anda ismini Tülübaşlar olarak bildiğimiz camii o zaman ki ismi Parsal Hoca’nın camisi olarak anılırmış. Nuri Efe, babasının hoca olması dolayısıyla Kuran-ı Kerim'i okuyabiliyordu. Aynı zamanda hafızdı. Albaylığa kadar yükselmiş bir abisi vardır. Adı Hamdi beydir. Halen çocukları yaşamaktadır.
Nuri Efe Kurluluş Savaş’ı sırasında Kuvay-i Millye’ye katılmış Denizli ve havalisinin savunulmasında çalışmıştır. Çevreden topladığı 1800-2000 kişilik gönüllü ordusuyla düşmanı, Sarayköy’deki Menderes nehrinden denizli tarafına geçirmemiştir. Nuri Efe bu yararlılığıyla Kurtuluş Savaşı’nın gizli kahramanlarından biri olmuş ve halkın gözünde gerçek efe ünvanına layık görülmüş saygı ve itibarı artmıştır.
1936 yılında Mareşal Fevzi ÇAKMAK Tavas’a gelmiş, Nuri Efe’ye aylık bağlanmasını emretmiş ve Nuri Efe’yi davet ederek Ankara Gazi Orman Çiftliği’nde kalmasını istemiştir. Nuri Efe’nin Tavas’tan ayrılamadığı için gitmediği söyleniyor.
Nikferli Ahmet KEYSAN (Aşıcı Mehmet anlatıyor)
1946 yılında İsmet İNÖNÜ Denizli’ye kale kapısı yanındaki bugünkü Bayram yerine gelir. Ben o sıralar terzi çırağıydım. Tavaslı Nuri Efe geldi mi? dedi. Nuri Efe Mavzer kuşanmış ve kıratına binmiş olarak yanına geldi. Kucaklaşarak yan yana oturdular.
Nuri Efem
Çağman dağlarının yaylası
Haydi aman martinimin aynası
Saraköy’ün ortasında Nuri Efe göründü
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Şu Sarayköy’ün düğünleri kaynıyor
Haydi Düğünlerde efeler oynuyor
Efelerin martinleri parlıyor
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Top atandan Sarayköy’e baktılar
Zalim düşmanı çifte martin sıktılar
Sarayköy’den Yunanlılar kaçtılar
Oyna Nuri Efem Oyna
Dağları duman bürüdü
Kara duman içinde
Nuri Efe göründü
Nuri Efe'nin yaşam felsefesinin temeli kendi söyleyişiyle "Bu dünyada atın ürkeği, insanın korkağı yaşar" şeklindedir. Efe olan kişinin birçok dostu olduğu gibi düşmanı da olabilir. Bu nedenle tedbirli olmak gerekir, uzun süre yaşayabilmek için... Küçüklerine "dayım" diye hitap eden, Tavas'ın yürekli ve insancıl Efe'si 1951 yılı Nisan ayının yirmisinde ölmüştür. Tavas şehir mezarlığının alt giriş kapısından mezarlığa girilirse ve yüz metre kadar içeriye doğru yürünürse sol tarafta Köpekçi Nuri Efe'nin mezarı ile karşılaşılır. Kurtuluş Savaşı kahramanı bu hümanist Efe'nin mezar taşında ise şunlar yazılıdır: "İstiklal Türk Kurtuluş Savaşı Denizli ve Aydın çevreleri mücahit ve kahramanlarından Tavas'lı Nuri Efe ruhuna fatiha. 20. 4. 1951." Biz de bu yürekli Efe'ye ruhun şad olsun ve nur içinde yatsın diyoruz.
Köpekçi Nuri Efe'nin kabir taşındaki dörtlük...
Konunun icerigi internetten derlenerek hazirlanmistir.
KAYNAKLAR: zeybekler.net
tavas.net