1- ANAOĞUL KÖYÜNÜN EFSANESİ
Anaoğulun mezarı köyün ortasındadır. Daha sonra türbe haline getirilmiştir.
2- ARZULU KÖYÜ EFSANESİ
Bu köyde bir zamanlar Arzu Baba adında bir ihtiyar varmış. Arzu Baba her gece köyün etrafını bir kere dolaşıp, ne olup bittiğini öğrenirmiş. O zamanlar düşmanlar çete halinde köylere saldırıp yağma ederlermiş. Yine bir gece düşmanlar Arzulu Köyüne saldırmışlar. Arzu baba köyü tek başına düşmanlardan korumuş. Arzu Baba öldüğünde de tüm köy ardından ağlamış. Ona köyün kenarında bir türbe yapmışlar. Köye de Arzulu Köyü denmiş.Hala türbenin yakınında oturan bir aile her cuma akşamı burada mum yakar.
3- ALMALI EFSANESİ
Tekirdağ'ın ilçesi Malkara'ya bağlı Elmalı köyünün, adının nereden geldiğine dair söylenen bir efsanedir.Elmalı köyü yakınında bir kale varmış. Türkler Rumeli'ye ilk geçtiklerinde kalede yabancılar varmış. Türkler, Trakya’ya ilerlerken bu kaleyi kuşatmışlar. Kale için devamlı “Almalı, almalı, burayı mutlaka almalıyız” diyorlarmış. Türklerin bu arzuları gerçekleşince kalenin yakınındaki köye Almalı köyü adını vermişler. Ancak köyün adı daha sonra Elmalı olarak değişmiştir.
4- BARBAROS YOLUNUN EFSANESİ (KRAL YOLU)
Tekirdağ'a bağlı deniz kenarında bir köy olan Barbaros’da bir bey varmış. çok önceleri Tekirdağ Beyinin oğlu Barbaros beyinin kızına aşık olmuş. Babasından kızı istemesini rica etmiş. Barbaros Beyi kızını bir şartla verecekmiş. Bu şartta Tekirdağ'dan Barbaros’a kadar denizin hemen yanından bir yol yapılmasıymış. Tekirdağ Beyi yolu yaptırmış. Böylece çocukları birbirleriyle evlenmişler. Bir gün Tekirdağ'dan Barbaros’a giderken deniz çok dalgalıymış. Deniz kenarındaki yolda giden araba, atlar ve iki genç dalgalara kapılarak uçsuz denizde boğulmuşlar. Barbaros Beyi gençlerin ölümünden (yolun yapılmasını istediği için ) kendini sorumlu tutmuş.O zamandan beri denizin içinde taşlardan bir yol bulunmaktadır. Ancak, bazı kısımları çökmüş ve üzerini midyelerle yosunlar kaplamıştır.
5- YUKARI SIRTKÖYÜ’NÜN BEDDUALANMASI EFSANESİ
Tekirdağ'a 15 km. uzaklıkta olan Sırtköy'ün bedduaya uğradığı söylenir. Bir gün köye bir derviş gelmiş. Kaç evden su istediyse hiç bir ev su vermemiş, git kuyudan su al, demişler. Derviş de köylülerin böyle yapması üzerine “Kuyularınız kurusun, köyünüz 32 haneden fazla olmasın” demiş. Bundan sonra kuyular kurumuş. Köy 25 hanedir. Su ihtiyaçlarını Aşağısırt (Yeşilsırt) köyünden karşılarlar.6- SARI KIZ
Yıllar önce Tekirdağ'da sarı kız adında bir kız varmış. Bunlar ninesiyle bir mağarada yaşarlarmış. Bunların çok sevdikleri bir keçileri varmış. Keçinin bir memesinden bal, diğerinden süt akarmış. Bir gün sarı kız keçiyi sağmaya gitmiş, bir ses duymuş “haykırarak mı geleyim? Kükreyerek mi? “ kız çok korkmuş. Gidip ninesine anlatmış. Ninesi de “Haykırarak gelmesini söyleseydin” demiş. Ertesi gün sarı kız tekrar mağaraya gitmiş. Aynı sesi duymuş. “Haykırarak gel” demiş. O anda büyük bir gürültü işitilmiş. Sarı kız kaybolmuş. Yapılan sarı kız tekkesine dilek dileyip, mum dikerler. Bu türbe Kız Enstitüsünün yanındadır.7- BARDAKLI BABA EFSANESİ
Karaevli köyüne ait bu efsane savaş zamanında geçmektedir. Köyün olduğu yerde savaşlar oluyormuş. Savaş sırasında Karaevli denilen bir adam tek bir çanakla susayan tüm askerlere su veriyormuş. Bu arada çanağındaki su hiç bitmiyormuş. Ancak, o sırada bir düşman askerinin kılıcıyla vurması sonunda Karaevlinin kafası uçmuş. Fakat kafasını eline alarak yürümeye başlamış, görenler çok şaşırmışlar. Bir süre sonra Karaevli yere düşmüş. Düştüğü yere türbesi yapılmış.Karaevli'ye de Bardaklı Baba denilmiş.