Tik nedir ve neden oluşur?

Suskun

V.I.P
V.I.P


Tik, istem dışı ve ani olarak kendisini gösteren ve belli özellikleri ile tanımlanan, herhangi bir amca hizmet etmeyen kas kasılmalarıdır.

Tik, istem dışı ve ani olarak kendisini gösteren ve belli özellikleri ile tanımlanan, herhangi bir amca hizmet etmeyen kas kasılmalarıdır. Hareket çoğu zaman refleks halinde kişinin farkında olmadan tekrarlanır.

Genellikle biz tikleri aşağıdaki yerlerde görürüz:


Yüz adalelerinin devamlı hareketi, alt göz kapağının aşağıya doğru sık sık hareketi,
Göz kapaklarının fazla açılıp kapanması şeklinde,
Göz kırpmalar, yanak adalelerinde oluşan tikler,
Boyun adalelerinde oluşan tikler,
Sinirsel kökten gelen öksürmeler şeklinde oluşan tikler,
Gerekmediği halde sık sık burun çekme ve üst dudakla yapılan tikler,
Yutkunma ve yutar gibi hareket etme,
Boğaz temizler gibi hıçkırmak, boğaz temizlemeye zorlama tikleri,
Omuz silkmek,
Parmak çatlatmak,
Dizini ve ayaklarını sallamak,
Sık sık gözlerini alışılmamış şekilde ayırmak,
Kollarını ve ayaklarını sallamak,
Kulakları oynatmak, kaşları sık sık kaldırıp indirme.

Nedenleri;

Tikler çocuğun duygusal durumuyla sıkı ilişki gösterir. Ortaya çıkışı genellikle aşırı bir heyecan, korku ve irkme yaratan bir olayı izler. Tik geliştirmeye eğilimli olan çocuklar genellikle tedirgin, kaygılı, gergin çocuklardır. Pek çoğunun ana babaları da titiz, kuralcı kişilerdir. Çocuğu sıkı denetlerler. Bu tutumla yetişen çocuk örseleyici bir olaya tepki olarak tik geliştirebilir. Ör: Bir ameliyat, yüze vurulan bir tokat, ürkütücü bir olaya tanık olma, kazalar tiki oluşturabilir.

Tiklerin diğer bir sebebi de taklittir. Bazen küçük yaşlarda çocuklar ana baba veya öğretmenlerin bazı hareketlerini taklit edebilirler. Sonra bu alışkanlık haline dönüşür.

Tikler tamamlanmamış bir fiilin temsilcisi olabilirler. Çocuk bu tamamlanmamış fiili istenmeyen bir davranış olduğu için açıklayamaz. Fakat onu bilinçaltı dürtülerle dışlar. Ör: Kavgacı, saldırganlık ve kırıcılık göstermek isteyenlerin bu hareketi yapmadığı için devamlı olarak el ve kol hareketleri bunun temsilcisi olabilir.

Düzeltici önlemler;

Küçük tikler genellikle geçici tikler, özel bir ihtimam ve bakım gerektirmezler.

Ciddi ve ağır tikler devamlılık gösterirler. Çocuğun ailedeki, okuldaki ve yakınları ile olan çatışmaları ve bunların nedenlerinin bulunup ortadan kaldırılması uygun ve köklü tedbirlerdir.

Taklit etmekten, çocuğun dikkatini çekmekten, tenkit etmekten, akranları ile kıyaslamaktan sakınılmalıdır.

Yeteneklerini iyice saptamadan birçok derslerde daha başarılı olmaya zorlamaktan çekinmek gerekir.

Hakaret, azarlama ve bu çocuklara dayak atılması tiklerin daha da artmasına ve buna eşlik eden bir seri duygusal bozuklukların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Ana-babanın çocuğun bu halinden utanması ve çocuğu utandırması olumlu bir önlem değildir.

Devamlı olarak ana-babanın çocuğu kendi arzularına ve kurallarına uydurmaya çalışması yanlış bir önlemdir.

Gerilimleri ve endişeleri azaltmak ve yatıştırmak için ilaçlar faydalı olabilir. Sakinleştirici etki göstererek hareketleri kolaylaştırırlar. Doktor tavsiye ederse ilaç verilmelidir. Öncelik anne ve babanın davranışları ve çocuğun sıkıntılarını azaltıcı yönde terapi alınması olmalıdır.
 
Tikler ani ortaya çıkan, tekrarlayan ve ritmik olmayan sesler ve davranışlardır.

Tiklerin sıklığı ve şiddeti zaman zaman kişinin kendi istemi ile, istirahat halinde veya konsantrasyonla azalabilir veya kaybolabilir veya stresle artabilir. Bazı hastalarda uykuda tikler kaybolabilir. Bazı hastalar birkaç dakikadan birkaç saate kadar değişebilen sürelerde tiklerini kontrol altında tutabilir, bu nedenle muayene sırasında tikler görülmeyebilir. Özellikle çocuk hastalar ve bazı yetişkin hastalar ise tiklerini kontrol edemezler ve geçici bir süre içinde olsa engelleyemezler.

Tiklerin ortaya çıkışı organik veya psikolojik nedenlerle olabilir. Organik nedenlerle ortaya çıkan tikler genelde kalıcıdır ve zaman içinde Tourette bozukluğu gelişebilir. Psikolojik nedenlerle ortaya çıkan tiklerde ise hastalık genelde geçicidir ve zaman içinde tikler kendiliğinden ortadan kalkar. Stresin tikleri ortaya çıkaran bir neden olduğunu gösteren bir veri yoktur ancak stresle tiklerin alevlendiği herkesçe bilinmektedir.

Basit motor tikler hızlıdır, tekrarlayıcıdır ve belli bir amaca yönelik değildir. Göz kırpma, burun kırıştırma, yüz kaslarında oynama, başı bir tarafa çevirme veya omuz sallama gibi tek bir kas grubunu ilgilendiren ve belli bir bölgeye lokalize olan davranışlar görülür.

Karmaşık motor tikler basit tiklere göre daha yavaş, törensel ve belli bir amaca yöneliktir. Dokunma sıçrama, koklama, karşısındaki kişinin davranışlarını taklit etme (ekopraksi), garip şekilde durma (kopropraksi) v.b. karışık motor tiklerdendir.

Basit vokal tiklerde öksürme, boğazı temizleme, burundan soluma, hırıltı ve horlama gibi sesler aniden ortaya çıkar. Ayrıca vokal tiklerde ritm bozukluğu, sesin şiddetini ayarlayamama veya kelimelerin uzatılması gibi konuşma bozuklukları da olabilmektedir. Karmaşık vokal tiklerde ise normal konuşmanın içeriğine uymayan kelime veya cümlelerin aniden söylendiği görülür. Küfür veya cinsel içerikli sözcükler gibi sosyal olarak kabul edilemeyecek garip kelimeler ve cümleler konuşmanın arasına girebilir veya aniden patlar gibi ortaya çıkabilir. İstemsiz olarak kişinin kendi kelimelerini tekrar etmesi (palilali), veya başkalarının son söylediği sözcükleri tekrarlaması da (ekolali) karmaşık vokal tiklerdendir.

Tikler belli bir süre devam edip ortadan kalkabilir, sürekli hale gelebilir veya Tourette hastalığının bir belirtisi olabilir.

GEÇİCİ TİK BOZUKLUĞU

Bu tanı ancak geriye dönük olarak konabilir. Çünkü bu tanının konabilmesi için hastalığın bir yıl içinde ortadan kalkmış olması gerekir. Bir yıl geçmesine rağmen hala hastalık devam ediyorsa süregen tik bozukluğundan söz edilir.

Özellikle 5-9 yaşları arasında erkek çocuklarda sıktır. Okul çağındaki çocukların %5-24’ünde geçici tik öyküsü vardır.

Geçici tik bozukluğunda basit motor ve vokal tikler görülür. Genelde gün içinde değişik zamanlarda ortaya çıkabilir. Göz kırpma, yüz kaslarında seğirme, ağız-burun oynatma, boğaz temizleme, hırıltı, öksürme ve burundan nefes verme gibi sesler çıkarma gibi vokal ve motor tikler olabilir.

İlsçls tedavi edilmesi gerekmez. Ailelerin ve öğretmenlerin bu hastalık konusunda bilgilendirilmeleri ve hastalığın seyri açısından hastaların takibi genelde yeterli olmaktadır.

KRONİK (SUREGEN) TİK BOZUKLUGU

Toplumda sıklığı tam olarak bilinmemekle beraber %1-2 oranında görüldüğü tahmin edilmektedir. Genelde 18 yaşından önce başlar ve en yoğun görüldüğü dönem 7-11 yaş grubudur. 6-8 yaşlarında başlayan tiklerin iyileşme oranı yüksektir. Bu rahatsızlıkta genelde tikler 4-6 yıl kadar sürer ve ergenlik döneminde kendiliğinden ortadan kalkar. Zaman içinde belirtilerin ortadan kalkması özellikle yüz bölgesinde görülen tiklerde kol, bacak ve gövdede görülen tiklere göre daha fazladır.

Aynen geçici tik bozukluğunda olduğu gibi hastalarda tekrarlayan davranışlar veya tekrarlayan sesler görülür. Geçici tik bozukluğunda tek farkı tiklerin daha uzun süre devam etmesidir. Ayrıca basit tiklerin yanında karmaşık tikler de görülebilir.

Tiklerin başka ruhsal ve bedensel hastalıklarda görülen istemsiz hareket ve seslerden ayrılması gerekir.

Süreğen tiklerin ortaya çıkışında genetik yatkınlıktan söz edilir. Bu hastaların ailelerinde tik bozukluğunun ve Tourette hastalığının görülme sıklığı normal topluma göre daha fazladır.

Tedavide bazı nöroleptik ilaçlar ve psikoterapi yöntemlerinden faydalanılabilir.

TOURETTE BOZUKLUGU (Gilles de la Tourette)

Çok sayıda motor ve vokal tiklerle karakterizedir. Tikler gün içinde sıklıkla ortaya çıkar ve kişinin toplumsal uyumunu ileri derecede bozar. Toplumda %oo 4-5 oranında görülür. Motor tikler genelde 7 yaşından önce, vokal tikler ise 11 yaşlarında görülür. Başkalarının sözcüklerini tekrarlama ise en son ortaya çıkan belirtilerdir.

Bu hastalığın görülmesi erkek çocuklarında kız çocuklarına göre üç kat daha fazladır.

Hastalığın nedenleri nelerdir?

Bu hastalıkta genetik yatkınlık fazladır. Tourette hastalarının yakınlarında obsesif kompulsif bozukluk ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna daha sık rastlanmaktadır. Tourette hastalarında da %60 oranında dikkat eksikliği ve hiperaktivite, %40 oranında da obsesif kompulsif bozukluk görülmektedir.

Beyindeki dopamin sisteminin bu hastalığın oluşumunda rol oynadığı belirtilmektedir. Dopamin sistemini baskılayan ilaçların tiklerde azalmaya yol açtığı, bu sistemi uyaran ilaçların ise tikleri artırdığı görülmektedir.

Bazı hastalarda enfeksiyon hastalıklarını takiben bu hastalığın ortaya çıktığı görülmektedir. Bu vakalarda bağışıklık sisteminin hastalığın ortaya çıkışında rol oynadığı düşünülmektedir.

Hastalığın Belirtileri Nelerdir?

Sıklıkla 7 yaşlarında başlar. Ancak 2 yaşında semptomları ortaya çıkan hastalara da rastlanmaktadır. Bu hastalığın tanısını koyabilmek için belirtilerin 18 yaşından önce başlaması şarttır. Hastalığın belirtileri sürekli görülebilir veya zaman zaman ortaya çıkabilir. Motor tikler genelde yüzden başlar ve zamanla vücuda kollara, bacaklara yayılır.

Yüz kaslarında oynama, burnu kırıştırma veya hareket ettirme, göz kapaklarını kaldırma, göz kırpma, ağız bükme, dili dışarı çıkarma, baş sallama, omuzu, kolları ve bacakları sallama, sıçrama, esneme, iç çekme, koklama, emme ve yalama sesleri çıkarma, boğaz temizleme sesleri çıkarma gibi istemsiz sesler ve davranışlar görülür. Bu hastalarda tanı koyabilmek için motor ve vokal tiklerin bir arada olması gerekir.

Hastalık genelde unutkanlık, dalgınlık ve çabuk sinirlenme belirtileri ile ortaya çıkar ve bunu sıklıkla yüzde ortaya çıkan tikler takip eder. Birkaç yıl içinde de karmaşık tikler ortaya çıkar. Dikkat eksikliği hastalığın ilk belirtileri olmasına karşın obsesyon ve kompulsiyonların başlaması hastalığın ileri evrelerindedir.

Bu hastalığın tanısı konmadan önce benzeri semptomlar ortaya çıkaran başka bedensel ve ruhsal hastalıklar gözden geçirilmelidir. Hastalık tedavi edilmediği taktirde kendiliğinde alevlenmeler ve düzelmelerle devam eder ve genelde yaşam boyu sürer. Bazen bir tik ortadan kalkıp yerine yeni tikler başlayabilir. Hastalık uzun sürelidir ve buna bağlı olarak başka psikiyatrik sorunlar ortaya çıkabilir. Belirtiler nedeni ile hastalar sıklıkla toplumdan dışlanır veya utanmaları nedeni ile toplum içine giremez. Buna bağlı olarak sosyal, akademik ve mesleki performansta düşme görülür.

Hastalığın Tedavisi Nasıl Yapılır?

İlaç tedavisi bu hastalarda genelde faydalı olmaktadır. Tek başına psikoterapinin bu hastalarda yararlı olmadığı görülmüştür. Hastaların toplumsal uyumunu artırmak ve psikiyatrik sorunlarının çözülmesine yardımcı olmak için ilaç tedavisine psikoterapi eklenebilir.

Ailelerin ve okulun bu hastalık konusunda bilgilendirilmesi ve işbirliğine girmesi tedavi açısından önemlidir.



BAŞKA TÜRLÜ ADLANDIRILAMAYAN TİK BOZUKLUĞU

Hastalık dört haftadan kısa sürmüş ise veya 18 yaşından sonra başlamış ise bu tanı konabilir. Belirtileri diğer tik bozuklukları ile aynıdır.
 
Geri
Top