Tokyo Soykırımı, 3 Mart 1945
(Tokyo bombardımanı)
(Tokyo bombardımanı)
Hiroshima ve Nagasaki'de dünyanın en görkemli soykırımlarını yapan Amerika'nin bunlardan aylar önceki Tokyo hava saldırısını da biliyor muydunuz ? Bu olay, yüzyıllardır Kızılderililer, buffalolar, Japonlar, Vietnamlılar, Afganlar, Iraklılar ve daha nice bilinmeyen canlı topluluklarına yaptığı soykırımlarıyla da dünya lideri olan Amerika'nin ortaya çıkmayan kirli çamaşırlarından sadece biridir. Burada bu gerçeği, şu ana kadar duymayanlara da ulaştırmayı amaçlıyorum. Bu aslında bana ve aileme de yapılmış bir soykırımın tarihçesidir. Tarih bir tekerrür olduğundan, Amerika'nın yüzyıllardır uyguladığı soykırım gerçeğini kavramak, şu anda Irak'ta yapılanlar ve bundan sonra belki İran'da belki başka bir yerde yapılmak istenenlere de ışık tutabilir.
Geçmişte olmuş kötü olaylar, soykırımlar, savaşlar hakkında, dedelerinin yaptıkları hakkında kimsenin torunlarını suçlamaya, zorla birşeyler kabul ettirmeye hakkı yoktur. Halklar iyidir, yöneticiler kötüdür. Soysuz, cahil amerikalı yöneticilerin ve bunların yerel işbirlikçilerinin, geçmiş hakkında ahkam kesmeden önce, kendi tarihlerini okumalarını tavsiye ederim.
Buyrun soykırım nasıl yapılırmış, amerikan ordusundan öğrenelim.
3 Mart 1945, dunyanin en buyuk soykirimi
9 Eylül'de Newyork'ta ikiz kulelere yapılan saldırı ile ekranlarda geçen görüntülerin bütün dünyayı şok ettiğini düşünüyorum. Kayıplar arasında birçok Japon da bulunmaktadır. Hayatını kaybedenlerin acısını paylaşıyor ve tanrıya duacıyım, yanlız ...
10 Mart 1945, Tokyo bombardımanı'na mağruz kalanların yaşadıkları korkunç tecrübeyi hatırlayınca biraz düşünmeden geçemiyorum. Bundan 60 sene önce Tokyo saldırısı, 9 Eylül saldırısında ölenlerin çok üzerinde bir rakamla, sonradan ölenleri katmadan, sadece o gecede 100 bin insanın hayatına mal olmuştu.
Bunların çoğunluğu, alev ve sıcaklığa maruz kalıp yanarak ölmüştü. O devirde de şimdiki gibi bir medya olsaydı, herhalde 9 Eylül saldırısı gibi Tokyo bombardımanı'nın yayınını izleyecektik. Bu, Hiroshima ve Nagasaki soykırımlarıyla birlikte, dünyanın en büyük soykırımlarından biri dersek abartı olacağını sanmıyorum.
Bu yazıyı yazan kişi, savaş sonrası dünyaca ünlü olmuş bir hattat olan İshikawa Yuichi'dir. O devirde, Yokokawa ilkokulunda öğretmen olan İshikawa-San, Tokyo bombardımanı esnasında okulda kalmaktaydı. Yukarıdaki yazi, bombardımanın etkisini yazıya aktardığı bir sanat eseridir.
Amerikan hava saldırısıyla birlikte bütün Tokyo bir alev denizine dönüştü. Yokokawa ilkokuluna da 1000 kadar kişi sığınmıştı.
Ama alevler okula ulaştı ve sığınanların çoğu okul içinde yanarak öldü. Cesetleri tamamen kül edecek kadar kuvvetli bir ateşti. Yanmakta olan bir hamile kadının karnı yarılıp, içinden daha doğmamış bebeği dışarı fırladı. İshikawa-San da, insana aklını kaybettirecek bu manzaralar arasından şans eseri canlı çıkabilmişti ve bu günleri ömrü boyunca unutamayacaktı.
İkariya Chosuke-san (eski bir Japon komedyen), aynı okulda İshikawa-San'ın öğrencilerindendi. Ailesi, okulun arkasında bir kırtasiye dükkanı işletiyordu. Saldırıdan bir süre önce ailece Shizuoka-ken Fuji şehrine göç etmişlerdi ve bu sayede saldırıdan kurtuldular.
Kobayashi Miyoko'nun "Koza'ya dönüşen kadın" romanından:
10 Mart 1945 Tokyo bombardımanı esnasında Yokokawa'da oturan romanın kadın kahramanı, alevlerle çevrili semtte, betonarme bir yapı olan Yokokawa ilkokuluna kaçar. İçeride 500 kişi sığınmış, dışarıda alev denizi. Artık kurtuluş yok diye düşünmeye başladıkları bir anda, yanlarındaki bir asker: "Etraf ateşle çevrili, dışarısı alev denizi, kapıyı açamıyoruz. Burayı savunmaktan başka çaremiz yok. İçeri alevleri kesinlikle sokmayacaksınız". Hep beraber içeri girmeye başlayan alevleri söndürmeye giriştik. Bu sırada bir ses "Alevler ikinci kata girmeye başladı". Asker bağırdı: "Gönüllü kimse yok mu ? Gençler öne çıkın!". Sınıfın önünde yangın söndürmek için kullanılan küçük bir havuz vardı. Alev denizi havuzun hemen yanına kadar ulaşmıştı. Bir genç camdan dışarı fırladı, onu 5-6 genç daha izledi.
Alevlerin arasında, küçük kırmızı bir el pompası ile ikinci kata su sıkmaya başladılar. Alev denizi içinde incecik bir ışık hüzmesi inceliğinde suyu başımızın üzerinden ikinci kata pompalamaya çalışıyorlardı. Hortumu tutan genç, B29'dan atılan bir bomba ile bir anda insan şeklinde bir kor haline dönüşüp yere düştü...
Dışarı çıkan gençler kurtuldular mı öldüler mi bilemiyorum. Sadece bir tanesi, bütün vücudu sargılar içinde, simsiyah yanmış, gözlerini sımsıkı kapamış, zorla nefes alıyordu. Bu genç çocuk da ölecekse, biz hepimiz beraber ölelim, onun da hayatı bizimki kadar önemli olmalıydı diye düşündüm.
Yokokawa ilkokulu haritanın hemen hemen tam ortasında yer alıyor. Bölgenin hemen hemen bütün okullarında, Yokokawa ilkokulundaki gibi sığınanların çoğu öldü.