Sözcükte Anlam
Gerçek Anlam : Kelimelerin herkesçe bilinen ve söylendiğinde akla ilk gelen anlamlarına gerçek (sözlük) anlamı denir.
Mecaz Anlam : Sözcüklerin gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşarak kazandıkları anlama mecaz anlam denir.
Deyim : Birden fazla kelimenin en az bir tanesinin gerçek anlamından uzaklaşıp mecaz anlamda kullanılmasıyla oluşan kalıplaşmış söz öbeklerine deyim denir.
Soyut Anlam : Duyu organlarımızla algılanamayan, fakat kavram olarak var olan sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir.
Somut Anlam : Duyu organlarımızla algılanabilen sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
Terim Anlamı : Bir bilim, meslek, sanat dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı ifade eden kelimelere terim denir.
Dolaylama : Bir sözcükle karşılanabilecek bir varlık ya da kavramın birden fazla sözcükle karşılanmasına dolaylama denir.
Ad Aktarması : Bir sözün başka bir sözün yerine herhangi bir benzetme amacı olmaksızın kullanılmasına ad aktarması denir. Örnek : Ortaokula giderken Kemalettin Tuğcu’yu okudum. Cümlesinde yazar adı söylenmiş, ama eserleri anlatılmak istenmiştir.
Eş Anlam : Aynı kavramı karşılayan, anlamları aynı ya da birbirine yakın olan kelimelerin oluşturduğu anlama eş anlamlılık denir.
Zıt (Karşıt) Anlam : Nesne, durum, görev, iş, nitelik ve hareket bakımından birbirine karşıt kavramları karşılayan kelimelere zıt anlamlı kelimeler denir.
Eş Seslilik (Sesteşlik) : Yazılışları ve okunuşları aynı olduğu halde karşıladıkları anlamları farklı olan kelimelere sesteş kelimeler denir.
Genel Anlam : Varlıkları ve kavramları toplu bir şekilde karşılayan kelimeler Genel Anlamlı kelimelerdir.
Özel Anlam : Varlıkları ve kavramları sınırlı bir şekilde karşılayan kelimeler Özel Anlamlı kelimelerdir.
Yansıma : Ses – Anlam ilişkisi güçlü olan, canlı – cansız birçok varlığın çıkardığı tabiat taklidi seslere yansıma denir.
İkileme : Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanmasına, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasına ikileme denir
Sözcükte Yapı
Basit Sözcük : Herhangi bir yapım eki almamış ya da bir sözcükle birleşmemiş olan sözcüklere yapıları yönünden basit sözcük denir.
Türemiş Sözcükler : Yapım ekleri alarak yeni bir anlam ve biçim kazanmış olan sözcüklere yapıları yönünden türemiş sözcük denir.
Bileşik Sözcükler : İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan sözcükler yapıca bileşiktir.
Ses Bilgisi
Ünlüler (sesliler) : Ses yolunda herhangi bir engele uğramadan çıkan seslerdir. Ünlüler tek başlarına söylenebilen, tek başlarına hece ya da sözcük olabilen seslerdir.
Büyük Ünlü Uyumu : Ünlü harflerin, kalınlık-incelik yönünden uyumudur.
Büyük Ünlü Uyumuyla İlgili Kurallar :
- Büyük ünlü uyumuna uymayan çok az Türkçe sözcük vardır.
Örnek : ana (anne), alma (elma), kangı (hangi), karındaş (kardeş)
- Büyük ünlü uyumuna aykırı sözcükler genellikle yabancı kökenlidir.
Örnek : Silah, gazete, mevcut, insan
- Sözcüklere eklenen ekler de genellikle bu kurala uyar Ancak Türkçe'deki altı ek büyük ünlü uyumuna uymaz.
Örnek : akıl-lı, çimen-ler, çocuk-da, eviniz-de, yürü-yor, bakar-ken, akşam-ki, sabah-leyin, yeşil-imtrak, turunç-gil
- Bileşik sözcüklerde büyük ünlü uyumu aranmaz. Örnek : Atakule, Kadıköy
Küçük Ünlü Uyumu : Bir sözcükteki ünlülerin düzlük-yuvarlaklık yönünden uyumudur. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde düz ünlülerden (a,e,ı,i) biri bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlülerde düz olur.
Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde yuvarlak ünlülerden (o,ö,u,ü) biri bulunursa ikinci ve diğer hecelerde ya düz-geniş (a,e) ya da dar-yuvarlak (u,ü) ünlüler yer alır.
Küçük Ünlü Uyumuyla İlgili Kurallar :
- Dilimizde "o,ö" yuvarlak ünlüleri yalnızca ilk hecede kullanılabilir.
Örnek : Uymayanlar : doktor, motor, otobüs
Uyanlar : üzüm, kömür, soba
- Yuvarlak ünlülerden biriyle başlayarak bir hecede "a,e" düz ünlülerine geçen bir sözcük, düz ünlüden sonra düz ünlü gelir kuralına göre "ı,i" düz ünlülerine de geçebilir.
Örnek : böy-le-si-ni, oy-ma-cı-lık
- Türkçe sözcüklerin öncelikle büyük ünlü uyumuna uyması gerekir. Büyük ünlü uyumuna uymadığı halde küçük ünlü uyumuna uyan sözcükler Türkçe sözcük olmaz.
Örnek : misafir, tasvir, kalem
- Büyük ünlü uyumuna uymayan "-ki" eki, yuvarlaşarak küçük ünlü uyumuna uyar.
Örnek : dünkü, bugünkü
UYARI : İki heceli olup orta hecelerinde "b,m,v" ünsüzleri bulunan kimi Türkçe sözcükler, bu ünsüzlerin yuvarlaklaştırıcı etkisiyle küçük ünlü uyumuna aykırı düşer. Örnek: Yağmur, çamur, kabuk, tavuk, kavun
Ünsüzler (Sessizler) : Tek başlarına söylenemeyen, ancak bir ünlünün yardımıyla söylenebilen seslere ünsüz denir. Türkçe'de 21 ünsüz vardır.
Ünsüz Harflerin Özellikleri :
- Türkçe'de normalden kalın ya da ince okunan bir ünsüz yoktur.
Örnek : rüzgar, kagir, lazım
- Yansımaların dışında Türkçe sözcüklerin başında "c,ğ,l,m,n,r,z" ünsüzleri bulunmaz.
- Türkçe sözcüklerde "j,f" ünsüzleri hiç kullanılmaz. Örnek : fare, jambon, jilet
- Türkçe sözcükler iki ünsüzle başlamaz. Örnek : krem, spor, tren, plak, trafik
- Bileşik sözcükler ve özel isimler dışında Türkçe sözcüklerde "n-b" sesleri yanyana gelmez.
Örnek : İstanbul, Safranbolu, Sonbahar, Ambar, Kumbara, Perşembe
Ünsüzler çıkarılırken ses tellerinde titreşimli olmalarına karşın, kimi ünsüzlerin çıkışında titreşim olmadığı görülür. Bu açıdan değerlendirildiğinde ünsüzler, sert ve yumuşak ünsüzler olmak üzere iki grupta incelenir.
Ünsüz Benzeşmesi Kuralı : Sert ünsüzlerin (f,s,t,k,ç,ş,h,p) biriyle biten sözcüklere c,d,g yumuşak ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde, bu eklerin başındaki
C, Ç 'ye D,T' ye G,K' ye dönüşür.
Ünsüz sertleşmesi kuralına aykırı yazımlar yazım yanlışı yaratır.
Ünsüz Yumuşaması (Değişimi) Kuralı : Bir sözcük p,ç,t,k sert ünsüzlerinden biriyle biterken, bu sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde, sert ünsüzler yumuşayarak;
p,b 'ye - ç,c 'ye - k,ğ 'ye - t,d 'ye dönüşür.
Örnek : Balık balığın
Kitap kitaba
Ağaç ağacı
Kağıt kağıdı
Türkçe'de Meydana Gelen Ses Olayları:
Ses Düşmesi : Kimi sözcüklerin çekimlenişinde veya türeyişinde, bir sesin düştüğü görülür.
a) Ünlü Düşmesi : İki heceli olan kimi sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerinde bulunan ünlüyü düşürürler. Buna orta hece düşmesi de denir.
Omuz um omzum oğul u oğlu
Kahır ol kahrol seyir et seyret
Ayır ıntı ayrıntı sıyır ık sıyrık
Yalın ız yalnız yanıl ış yanlış
b) Ünsüz Düşmesi : Bazı sözcükler, çeşitli etkilerle birleşirken sözcüğün sonundaki ünsüz harf düşebilir. Bu olaya ünsüz düşmesi adı verilir.
Yumuşak cık yumuşacık sıcak cık sıcacık
Yüksek l yüksel küçük l küçül
Rast gelmek rasgelmek ast teğmen asteğmen
Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda bir hece veya ses düşmesi meydana gelir.
Ses Türemesi : Sözcükler kimi eklerle birleşirken zaman zaman araya başka yeni sesler girer. Türkçe'de ses türemesi olayına fazla rastlanmaz.
Ses türemesi yaratan başıca durumlar;
a) Ünlüyle biten sözcüklere, ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde, Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemeyeceği için bu ünlülerin arasına "y,ş,s,n" ünsüzlerinden uygun olan biri gelir. Bu ses türemesine kaynaştırma da denir. Örnek :
Oku-y-an okuyan
Baba-s-ı babası
Yedi-ş-er yedişer
Elma-n-ın elmanın
b) Yardımcı eylemle yapılan bileşik eylemlerde ad soylu sözcükte ses türemesi görülür.
Örnek : his etmek hissetmek
Red etmek reddetmek
Bu sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcüklerde aynı türeme ortaya çıkar.
Örnek : Af-ı affı
Had-i haddi
c) Kimi sözcükler pekiştirilirken ses türemesi meydana gelir.
Örnek : Yalnız yap-a-yalnız
Sağlam sap-a-sağlam
Dar-a-cık daracık
Bir-i-cik biricik
Ses Daralması : "a,e" geniş ünlüsüyle biten sözcüklere "-yor" şimdiki zaman eki getirildiğinde, bu geniş ünlüler daralıp değişerek "ı,i,u,ü" olur.
Örnek : bekle-yor bekliyor
Oyna-yor oynuyor
"-ma,-me" olumsuzluk ekleri de "-yor" ekiyle birleştiğinde daralarak "-mı, -mi, -mu, -mü" olur.
Örnek : gelme-yor gelmiyor
Bakma-yor bakmıyor
Ulama : Ünsüz harfle biten sözcüğün son ünsüz harfinin kendisinden sonra gelen ve ünlü harfle başlayan sözcüğün ilk hecesiyle birleştirilerek okunmasıdır. Örnek :
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Gerçek Anlam : Kelimelerin herkesçe bilinen ve söylendiğinde akla ilk gelen anlamlarına gerçek (sözlük) anlamı denir.
Mecaz Anlam : Sözcüklerin gerçek anlamlarından tamamen uzaklaşarak kazandıkları anlama mecaz anlam denir.
Deyim : Birden fazla kelimenin en az bir tanesinin gerçek anlamından uzaklaşıp mecaz anlamda kullanılmasıyla oluşan kalıplaşmış söz öbeklerine deyim denir.
Soyut Anlam : Duyu organlarımızla algılanamayan, fakat kavram olarak var olan sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir.
Somut Anlam : Duyu organlarımızla algılanabilen sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
Terim Anlamı : Bir bilim, meslek, sanat dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı ifade eden kelimelere terim denir.
Dolaylama : Bir sözcükle karşılanabilecek bir varlık ya da kavramın birden fazla sözcükle karşılanmasına dolaylama denir.
Ad Aktarması : Bir sözün başka bir sözün yerine herhangi bir benzetme amacı olmaksızın kullanılmasına ad aktarması denir. Örnek : Ortaokula giderken Kemalettin Tuğcu’yu okudum. Cümlesinde yazar adı söylenmiş, ama eserleri anlatılmak istenmiştir.
Eş Anlam : Aynı kavramı karşılayan, anlamları aynı ya da birbirine yakın olan kelimelerin oluşturduğu anlama eş anlamlılık denir.
Zıt (Karşıt) Anlam : Nesne, durum, görev, iş, nitelik ve hareket bakımından birbirine karşıt kavramları karşılayan kelimelere zıt anlamlı kelimeler denir.
Eş Seslilik (Sesteşlik) : Yazılışları ve okunuşları aynı olduğu halde karşıladıkları anlamları farklı olan kelimelere sesteş kelimeler denir.
Genel Anlam : Varlıkları ve kavramları toplu bir şekilde karşılayan kelimeler Genel Anlamlı kelimelerdir.
Özel Anlam : Varlıkları ve kavramları sınırlı bir şekilde karşılayan kelimeler Özel Anlamlı kelimelerdir.
Yansıma : Ses – Anlam ilişkisi güçlü olan, canlı – cansız birçok varlığın çıkardığı tabiat taklidi seslere yansıma denir.
İkileme : Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanmasına, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılmasına ikileme denir
Sözcükte Yapı
Basit Sözcük : Herhangi bir yapım eki almamış ya da bir sözcükle birleşmemiş olan sözcüklere yapıları yönünden basit sözcük denir.
Türemiş Sözcükler : Yapım ekleri alarak yeni bir anlam ve biçim kazanmış olan sözcüklere yapıları yönünden türemiş sözcük denir.
Bileşik Sözcükler : İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasından oluşan sözcükler yapıca bileşiktir.
Ses Bilgisi
Ünlüler (sesliler) : Ses yolunda herhangi bir engele uğramadan çıkan seslerdir. Ünlüler tek başlarına söylenebilen, tek başlarına hece ya da sözcük olabilen seslerdir.
Büyük Ünlü Uyumu : Ünlü harflerin, kalınlık-incelik yönünden uyumudur.
Büyük Ünlü Uyumuyla İlgili Kurallar :
- Büyük ünlü uyumuna uymayan çok az Türkçe sözcük vardır.
Örnek : ana (anne), alma (elma), kangı (hangi), karındaş (kardeş)
- Büyük ünlü uyumuna aykırı sözcükler genellikle yabancı kökenlidir.
Örnek : Silah, gazete, mevcut, insan
- Sözcüklere eklenen ekler de genellikle bu kurala uyar Ancak Türkçe'deki altı ek büyük ünlü uyumuna uymaz.
Örnek : akıl-lı, çimen-ler, çocuk-da, eviniz-de, yürü-yor, bakar-ken, akşam-ki, sabah-leyin, yeşil-imtrak, turunç-gil
- Bileşik sözcüklerde büyük ünlü uyumu aranmaz. Örnek : Atakule, Kadıköy
Küçük Ünlü Uyumu : Bir sözcükteki ünlülerin düzlük-yuvarlaklık yönünden uyumudur. Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde düz ünlülerden (a,e,ı,i) biri bulunuyorsa, diğer hecelerdeki ünlülerde düz olur.
Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde yuvarlak ünlülerden (o,ö,u,ü) biri bulunursa ikinci ve diğer hecelerde ya düz-geniş (a,e) ya da dar-yuvarlak (u,ü) ünlüler yer alır.
Küçük Ünlü Uyumuyla İlgili Kurallar :
- Dilimizde "o,ö" yuvarlak ünlüleri yalnızca ilk hecede kullanılabilir.
Örnek : Uymayanlar : doktor, motor, otobüs
Uyanlar : üzüm, kömür, soba
- Yuvarlak ünlülerden biriyle başlayarak bir hecede "a,e" düz ünlülerine geçen bir sözcük, düz ünlüden sonra düz ünlü gelir kuralına göre "ı,i" düz ünlülerine de geçebilir.
Örnek : böy-le-si-ni, oy-ma-cı-lık
- Türkçe sözcüklerin öncelikle büyük ünlü uyumuna uyması gerekir. Büyük ünlü uyumuna uymadığı halde küçük ünlü uyumuna uyan sözcükler Türkçe sözcük olmaz.
Örnek : misafir, tasvir, kalem
- Büyük ünlü uyumuna uymayan "-ki" eki, yuvarlaşarak küçük ünlü uyumuna uyar.
Örnek : dünkü, bugünkü
UYARI : İki heceli olup orta hecelerinde "b,m,v" ünsüzleri bulunan kimi Türkçe sözcükler, bu ünsüzlerin yuvarlaklaştırıcı etkisiyle küçük ünlü uyumuna aykırı düşer. Örnek: Yağmur, çamur, kabuk, tavuk, kavun
Ünsüzler (Sessizler) : Tek başlarına söylenemeyen, ancak bir ünlünün yardımıyla söylenebilen seslere ünsüz denir. Türkçe'de 21 ünsüz vardır.
Ünsüz Harflerin Özellikleri :
- Türkçe'de normalden kalın ya da ince okunan bir ünsüz yoktur.
Örnek : rüzgar, kagir, lazım
- Yansımaların dışında Türkçe sözcüklerin başında "c,ğ,l,m,n,r,z" ünsüzleri bulunmaz.
- Türkçe sözcüklerde "j,f" ünsüzleri hiç kullanılmaz. Örnek : fare, jambon, jilet
- Türkçe sözcükler iki ünsüzle başlamaz. Örnek : krem, spor, tren, plak, trafik
- Bileşik sözcükler ve özel isimler dışında Türkçe sözcüklerde "n-b" sesleri yanyana gelmez.
Örnek : İstanbul, Safranbolu, Sonbahar, Ambar, Kumbara, Perşembe
Ünsüzler çıkarılırken ses tellerinde titreşimli olmalarına karşın, kimi ünsüzlerin çıkışında titreşim olmadığı görülür. Bu açıdan değerlendirildiğinde ünsüzler, sert ve yumuşak ünsüzler olmak üzere iki grupta incelenir.
Ünsüz Benzeşmesi Kuralı : Sert ünsüzlerin (f,s,t,k,ç,ş,h,p) biriyle biten sözcüklere c,d,g yumuşak ünsüzlerinden biriyle başlayan bir ek getirildiğinde, bu eklerin başındaki
C, Ç 'ye D,T' ye G,K' ye dönüşür.
Ünsüz sertleşmesi kuralına aykırı yazımlar yazım yanlışı yaratır.
Ünsüz Yumuşaması (Değişimi) Kuralı : Bir sözcük p,ç,t,k sert ünsüzlerinden biriyle biterken, bu sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde, sert ünsüzler yumuşayarak;
p,b 'ye - ç,c 'ye - k,ğ 'ye - t,d 'ye dönüşür.
Örnek : Balık balığın
Kitap kitaba
Ağaç ağacı
Kağıt kağıdı
Türkçe'de Meydana Gelen Ses Olayları:
Ses Düşmesi : Kimi sözcüklerin çekimlenişinde veya türeyişinde, bir sesin düştüğü görülür.
a) Ünlü Düşmesi : İki heceli olan kimi sözcükler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerinde bulunan ünlüyü düşürürler. Buna orta hece düşmesi de denir.
Omuz um omzum oğul u oğlu
Kahır ol kahrol seyir et seyret
Ayır ıntı ayrıntı sıyır ık sıyrık
Yalın ız yalnız yanıl ış yanlış
b) Ünsüz Düşmesi : Bazı sözcükler, çeşitli etkilerle birleşirken sözcüğün sonundaki ünsüz harf düşebilir. Bu olaya ünsüz düşmesi adı verilir.
Yumuşak cık yumuşacık sıcak cık sıcacık
Yüksek l yüksel küçük l küçül
Rast gelmek rasgelmek ast teğmen asteğmen
Bazı bileşik sözcüklerin oluşumunda bir hece veya ses düşmesi meydana gelir.
Ses Türemesi : Sözcükler kimi eklerle birleşirken zaman zaman araya başka yeni sesler girer. Türkçe'de ses türemesi olayına fazla rastlanmaz.
Ses türemesi yaratan başıca durumlar;
a) Ünlüyle biten sözcüklere, ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde, Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemeyeceği için bu ünlülerin arasına "y,ş,s,n" ünsüzlerinden uygun olan biri gelir. Bu ses türemesine kaynaştırma da denir. Örnek :
Oku-y-an okuyan
Baba-s-ı babası
Yedi-ş-er yedişer
Elma-n-ın elmanın
b) Yardımcı eylemle yapılan bileşik eylemlerde ad soylu sözcükte ses türemesi görülür.
Örnek : his etmek hissetmek
Red etmek reddetmek
Bu sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcüklerde aynı türeme ortaya çıkar.
Örnek : Af-ı affı
Had-i haddi
c) Kimi sözcükler pekiştirilirken ses türemesi meydana gelir.
Örnek : Yalnız yap-a-yalnız
Sağlam sap-a-sağlam
Dar-a-cık daracık
Bir-i-cik biricik
Ses Daralması : "a,e" geniş ünlüsüyle biten sözcüklere "-yor" şimdiki zaman eki getirildiğinde, bu geniş ünlüler daralıp değişerek "ı,i,u,ü" olur.
Örnek : bekle-yor bekliyor
Oyna-yor oynuyor
"-ma,-me" olumsuzluk ekleri de "-yor" ekiyle birleştiğinde daralarak "-mı, -mi, -mu, -mü" olur.
Örnek : gelme-yor gelmiyor
Bakma-yor bakmıyor
Ulama : Ünsüz harfle biten sözcüğün son ünsüz harfinin kendisinden sonra gelen ve ünlü harfle başlayan sözcüğün ilk hecesiyle birleştirilerek okunmasıdır. Örnek :
Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç