Türkçe = Zekâ

  • Konuyu açan Konuyu açan ZeyNoO
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
“Türk Dili dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil suurla islensin. Ülkesini yüksek istiklâlini korumasini bilen Türk milleti dilini de yabanci diller boyundurugundan kurtarmalidir. M. Kemâl Atatürk”

Türkçe son yillarda dünyada üzerinde en çok arastirma yapilan dillerden bir tanesidir. Türkçenin gramer yapisinin mantiga uygunlugu dilin ezber metodu ile degil mantik yürütülerek ögrenilmesi bilim adamlarini Türkçenin mükemmelligi konusunda hayrete düsürmektedir.
Amerika'da Viskansin Üniversitesinde görev yapan Prof. Dr. Kemal Karpat Amerika'da dil bilim ile ilgili bölümü bulunan bütün üniversitelerde Türkçeye büyük önem verildigini gramatikal yapisinin büyük bir hayret ve begeni ile incelendigini ve bir dilin nasil bu kadar saglam bir mantiga mükemmeliyete sahip olabilecegi düsüncesinin Türklere ve Türkçeye karsi bir hayranlik (yani sira kiskançlik) uyandirdigini belirtiyor.
Bu ilgi ve hayranlik yalnizca Amerika'ya mahsus degil. Avrupa'da da Türkçe husûsunda ciddi çalismalar var. Geçmis yillarda üç yasina kadar olan çocuklar üzerinde yapilan bir arastirmada Ana dili Türkçe olan çocuklarda bu yas grubunda diger milletlerin çocuklarina göre zekâ seviyesi kavrayis kabiliyeti olarak daha önde olduklari tesbit edilmisti. Çocugun gelisiminde ilk üç yasin önemi çocugun hayati boyunca kat edecegi mesafenin önemli bir kismini bu dönemde aldigi göz önünde bulunduruldugu zaman bu durumun hakikaten bir avantaj oldugunu düsünebiliriz.
Bu çocuklarinin annelerinin genellikle kültür seviyesinin düsük olmasi okuma aliskanliginin olmamasi ise çocuklarin üç yasina kadar elde ettikleri ilerleme hizini ileriki yillarda gösterememesine sebep olan etkenler. Daha sonra yapilan çalismalarda Türk çocuklarinin zekâ açisindan ilk yillarda kat ettikleri mesafede en önemli faktörün dil oldugu kanaatine variliyor.
International Association for he Study of Child Language (Uluslar arasi Çocuk Dili Arastirmalari Dernegi) adli kurulusun Almanya'nin baskenti Berlin'de yapilan onuncu kongresinde Türk çocuklarinin 2 en geç 3 yasina kadar kendi dillerini dil bilgisi kurallarini da yerli yerinde kullanarak mükemmel biçimde kullandiklarini ispatliyor. Bu kabiliyet Alman çocuklarinda 5 Araplarda 12 yasina kadar uzayabiliyor.
Dil bilimi profesörü Klan Delius Türk dilinin kolay ögrenildigini belirterek “Türkçenin sahis ve zaman belirleyen ekleri düzenli. Lego taslarinin yan yana dizilmesi gibi tespitini yapiyor. Yine ilim adamlarinin ulastigi bir diger sonuç; Türkçenin ezberlenerek degil mantik ve muhakeme yoluyla ögrenilen bir dil olmasindan dolayi Türk çocuklarinda günlük hayatta gerekli pratik zekâ ve muhakeme kazanimi da digerlerine oranla daha önde.
Ve bu arastirma sonuçlari Avrupa ülkelerinde Türklerle evli Avrupali annelerde çocuguna Türkçe ögretme ve evde Türkçe kullanma istegini tesvik ediyor. Bu istek ve gayreti ile anne bir avantaj daha elde ediyor. Çünkü kuralli bir dil olan Türkçe suurlu ve iyi ögrenildigi takdirde diger dilleri de daha kolay ve kisa zamanda ögrenme yetenegini kazandiriyor.
Bizler hiçbir mantikli izahi olmayan tuhaf bir kompleksle baska dil ve kültürlerin kucagina baliklama atlayip kendimizi kaybederken bizde mevcut degerleri bir gün baska ellerde görürsek hiç sasirmamali. Yarinin Türkiye'sini Ingilizce Almanca vs. Bati dillerini konusan Türkler buna mukabil Avrupa'yi Türkçe konusan Avrupalilar doldurabilir. Türklerle ilgili en detayli arastirmalar Bati'da yapiliyor bizim degerlerimizi onlar kesfedip dünya kamuoyunun gündemine sunuyorlar.
Ne kadar farkindayiz bilmem ama Türkçeyi kullanan kisiler olarak çocuklarimiz dogustan sansli dilimizin kurallarini daha iyi ögrenerek uydurukça vb. bir takim sahislarin kendi keyfî yönlendirmelerine kapilmayarak; kazanilmis müsterek anlasma vasitamiz olan kelimeleri feda etmeyerek; okuyarak bilgi ve kültürümüzü genisleterek dogustan gelen bu avantajlari kat be kat artirmak bizim elimizde.
Çocuklarimiz gayret ve fedakârligin her türlüsüne degmez mi?..
 
Geri
Top